• 85
    galatasaray benim babamın oğlu değil. ben taraftar olarak formamı alırım, desteğimi yaparım, hatalı bir şey varsa tek kişiye bile ulaşacaksam uyarımı yaparım, yazarım çizerim.

    ama kimse "sevinmek için sevmedik" demagojisi beklemesin bizden.

    ben göstere göstere gelen rezaleti engellemeyenlerin yanında olmam.
    ben galatasaray'a zarar verenlerin yanında olmam.
    ben gece yatağa mutsuzluk ve sinir harbi içerisinde girerken, mutlu mesut uyuyanların yanında olmam.
    ben milyonlarca euro para çalanların yanında olmam.
    ben zamlı maaşı yüzünden hırsızlığa, beceriksizliğe kalkan olanların yanında olmam.

    ben galatasaray sevdalısı görünüp galatasaray düşmanı olanların yanında olmam. iyi gün taraftarıyım ben. kötü günlerin sebebi yanında olmadıklarımız çünkü.
  • 87
    kariyerinde 11i şl olmak üzere üst düzey 100 maça çıkan sağ beke 9m euro basıp ilk maçta "ya bu yetersizmiş" diyerek yerine devşirme sağ bek oynatan takım kötü gününde falan değildir.

    20m euro basıp championshipin en skorer ortasahasını getirip ondan taylan antalyalı yaratmaya çalışan takım kötü gününde değildir.

    bunun adı olsa olsa lale devri. bu şımarık devrin kapanması bir isyana bakar.

    not: taylan da bu arada hala bizde. yani yenisini yaratnaya gerek yok.
  • 88
    galatasaray taraftarı dersek daha doğru olur.

    takım iki sezon kötü gitti terim döneminde 20bin kişiye oynanıyordu statta. fenerliler her sezon doldurup taşırıyor stadı. sosyal medyada her yerdeler.

    fenerlilerin yaşadığı başarısızlıkları yaşasalar yönetimdekiler bile maça gitmez. eskiyi bilemem ama yenisi böyledir. taraftar gibi değil müşteridir diyebiliriz.
  • 89
    taraftarların büyük bir kısmı için geçerli bir önermedir ve böyle olması da doğaldır.

    futbol eğlenerek zaman geçirilecek bir aktivitedir. günümüzde insanların boş zamanları çok kısıtlı ve doğal olarak herkes bu vakitten maksimum verimi almak için çabalıyor. desteklediğiniz ve kendinize yakın bulduğunuz bir takım başarılı iken sizi mutlu eder ve onunla ilgili aktiviteler yapmak keyif verir, dolayısıyla bu aktivite için harcadınığız zaman artar.

    takım kötü giderken ise, taraftarın bu aktiviteden aldığı keyif düşer ve ayrılan zaman azalır. bu problemi çözmek taraftarın değil milyonlarca euro ücret alan profesyonellerin görevidir.

    istatistiksel olarak küçük bir grup takımı sürekli takip eder ve bu işe kafa yorar. ancak bu çabalar çoğu zaman nafiledir çünkü sesleri, doğru platformda doğru ölçüde tepki verilmediğinde duyulmaz bile. bu seviyedeki taraftarlık aynı zamanda dikkat edilmesi gereken bir durumdur, çünkü insanın kendisine zarar bile verebilir. mağlubiyet sonrasında en büyük derdiniz buymuş gibi kafaya takıyorsanız, etrafınızdaki insanlarla tartışıyorsanız bir mola verme zamanı gelmiş de geçiyordur bile.
  • 92
    taraftardır. iyi günü de bilir, kötü günü de bilir. doğru'ya doğru, yanlış'a yanlış der. dün akşam bir 50-100 kişi doğu tribününde daha maçtan önce " şampiyonluk kimin umrunda, ne iki kupa ne de avrupa, hepsi gelip geçici heves, bizim aşkımız cimbomboma" bestesini söylüyorlardı. maçtan önce daha. maç bitti, gemi azıya almış şekilde böbürlene böbürlene söylediler. bir "hadi oradan ya" çekip, gittim. onlar taraftar ise veya onların yaptığı taraftarlık ise, ben o mantıkta bir taraftar değilim. çünkü o galatasaray taraftarlığı değil. galatasaraylı, önüne her geleni yemek yutmak zorunda değildir. galatasaraylılık öyle olmaz. daha önce de söylemiştim; galatasaraylı bakar, görür, inceler, anlamaya çalışır. ve yorum yapar. konuşur mantık çerçevesinde. önüne pişmemiş çiğ makarnayı servip edip, "ohh ne kadar da güzel bir bursa iskenderi yedim, pişirenin eline sağlık" demesini beklememelisiniz bir galatasaray taraftarından. bundan sebep fenerbahçe'nin 5, beşiktaş'ın 8 şampiyonluk önündedir bu kulüp. iki avrupa kupası, bir şampiyonlar ligi yarı finali, iki tane de şampiyonlar ligi çeyrek finali vardır. çünkü yemez, yutmaz. "iyi gün taraftarı", "vefasız taraftar" gibi acıtasyonlara, demagojilere gelmez. bir kitle ısrarla yanlış kulüplerin yanlış taraftarlık anlayışını örnek gösterip galatasaraylılığın en büyük doğrusunu ortadan kaldırmaya çalışıyor ve kulübün genetiğine meydan okuyor. galatasaraylı fenerbahçeli gibi olursa, ortada galatasaray diye bir şey kalmaz. galatasaraylı fenerbahçeli gibi davranırsa, galatasaray'a ihtiyaç da yok zaten. fenerbahçe orada duruyor. fenerbahçeli olunabilir, hiçbir engeli yok. ama galatasaraylıysanız; acıtasyonlara, demagojilere, hamasetlere, sloganvari çıkışlara kapılamazsınız. yok o gibi şeylerin galatasaray'da yeri. olmamalı.
  • 94
    bugün için tespit edilemeyecek olan taraftardır.

    dün akşamki maçta* tribündeki taraftarlar olarak takımı sonuna kadar desteklemek için kendimizi programladık ve her şeye rağmen son ana kadar takımı ateşlendirmek için mücadele ettik. mücadele ettik diyorum; sahada kalite olarak kendisinden çok daha düşük olan bir takıma karşı mücadele edemeyen, her yerde eksik görünen, top kapmaktan alanı parselize etmekten aciz bir takım ister istemez hepimizin sinirlerini fazlasıyla bozdu.

    maç kazanılır, kaybedilir; tur atlanır, elenilir. bunlar futbolun içinde olan şeyler ve ilk defa yaşamıyoruz sonuçta. fakat, yaklaşık iki senedir kendisine denk maçlarda fiziken ezildiği ortada olan takım için ne yönetim kurulu düzeyinde ne de teknik ekip düzeyinde hiçbir önlem alınmamış. bizler her yeni çıkan formayı, tişörtü koşa koşa alıp kombine çıkar çıkmaz yenilemek için passo uygulamasına abanan insanlarız. karşımızdakilerden de tek beklentimiz mücadele eden, ezilmeyen, armayı göğsünü gere gere temsil eden bir takım kurulması. sen daha ders alıp kabak gibi ortada olan sorunları çözmek için uğraşmaktan acizsin, ben burada öykü'nün enayisi gibi davranamam! herkes haddini bilsin ve kendine gelsin artık!
  • 95
    yanlış söylem. çok cefa çektim, çok da sevinç yaşadım. ancak basiretsiz adamları da takımda istemiyorum. bu yüzden yapabileceğim ne var? genel kurul üyesi değilim. sade bir vatandaşım. baktım yönetim gelen parayı yiyor, oyuncu almıyor, sevilen adamları yolluyor o zaman aksiyon alırım.
    maça gitmem, store girmem, sosyal medya paralı hesapları takipten çıkarım. çünkü param boşa gidiyor.
    sevgimi askıya alamam. galatasaray benim için hayat felsefesi. ancak birilerine ders vermek şart.
    kombine alamıyoruz, maça gitmek için karaborsaya dileniyoruz bir de ne görüyoruz karaborsayı yapanlar kulüp yöneticileri.
    yıllardır bilinen bir şeyi yeni öğrenenler var. sonra iyi gün taraftarı.
    bunların denk gelişi bu. başarı olsa da olmasa da bunları yapmam elzem.
App Store'dan indirin Google Play'den alın