• 451
    ligde oynadıkları ilk 10 haftada 10 ayrı futbolcusuyla gol bulmuş takım.

    tabi bunda şampiyonlar ligi maçları sebebiyle yaptıkları yüksek rotasyonun da etkisi büyük. fakat yine de 10 rakamı gerçekten önemli. sıkıntılı anlarda maçın kaderini değiştirebilecek oyuncu sayısının yüksek olduğunu gösterir. her hafta farklı bir futbolcunun gol atması demek. ayrıca gol yükü de oldukça dengeli dağılmış. dolayısıyla önlem alarak değil, takım olarak iyi oynayarak yenebileceğiniz bir ekip.

    12. hafta itibarıyla karşılaşacağız. tudor nasıl bir takım yapacak bilmiyorum. ancak defans bölgesinden hücum bölgesine geçişlerimiz sıkıtılı. oyunu rakip yarı sahada oynamayı seven abdullah avcı'nın ekibi karşısında bu sıkıntıyı aşamazsak kötü sonuç alabiliriz. bana göre takım olarak en büyük eksiğimiz burada. yediğimiz atakların büyük çoğunluğunu da yine defanstan top çıkarırken kaybettiğimiz toplarda yaşıyoruz.

    bu maç özelinde bir taktik üzerine konuşacak olursak başakşehir'in en önemli oyuncusu emre belözoğlu. belki tolga'yı fernando'nun yanına çekmek, belhanda'yı sola almak ve ndiaye'yi forvet arkasına atmak güzel bir opsiyon olabilir. zira böylece ndiaye emre üzerinde ciddi anlamda baskı kuracaktır. bu noktada rakiple oynama konusunda uzman olan emre hakkında ndiaye'yi şiddetle uyarmak şart.

    böyle bir çözüm oyunu başakşehir'in eline vereceğimiz anlarda ki mutlaka olacaktır, ileri çıkışlarımızda bize büyük avantaj sağlar. ndiaye'nin dripling ve dikine gitme özellikleri hem rakibi tedirgin edebilir, hem de skor bulmamızı sağlayabilir. üstelik belhanda'nın da çok daha demarke kalacağını, mümkünse linnes'in önünde ikinci bir yaratıcı pas istasyonu olarak da oyun kurmamızı kolaylaştıracağını düşünüyorum.

    3 kasım 2017 galatasaray gençlerbirliği maçı'nın ilk golden sonraki bir 10 dakikasında takım boyu çok uzadı ve rakibe inanılmaz boşluklar verdik. başakşehir bu boşlukları affetmez. adebayor gibi bir forvet varken denayer'in defansif zaafiyetinden çok güzel faydalanırlar. dolayısıyla takım boyunu asla uzatmamalı ve mümkünse denayer'in hızından faydalanıp hava topu zaafiyetlerini azaltmak için defans çizgimizi olabildiğince ilerde kurmalıyız. tabi burada hakem faktörü önemli.

    ayrıca elimizde gomis gibi hem topa ilk dokunuşu iyi, hem de son derece güçlü bir pivot santrafor var. baskı yediğimizde topu kendisine şişirip ikinci topları alma taktiğini kullanabiliriz. elimizdeki oyuncular bunu yapmaya çok müsait.

    bana göre ligin en zor ekibi. beşiktaş'tan çok daha iyi bir takımlar. kazanırsak çok önemli bir 3 puan koparmış oluruz.
    ancak federasyon tekrardan hakem kozunu oynarsa kazanma şansımız biraz düşük.
  • 452
    genel kanının aksine şampiyonluk yarışında en önemli rakibimiz olduğunu düşündüğüm takım. hatta bana kalırsa şampiyonluk yarışından en zor kopacak takım, biz ve beşiktaş dahil.

    "büyük" maçları çok iyi oynuyorlar. ligin ilk yarısında kadıköy'de fenerbahçe'yi mağlup ettiler. yine deplasmanda beşiktaş ile berabere kaldılar. kendi evlerinde de trabzonspor ile berabere kaldılar.
    beşiktaş ise deplasmanda fenere yenildi, kendi evinde trabzon ile berabere kaldı, malum kendi evinde başakşehir ile berabere kaldı.
    bir de biz varız tabii ki. evimizde fenerbahçe ile berabere kaldık, deplasmanda trabzon'a yenildik. 2 büyük maç duruyor ve bu ikisi de birbirinden önemli.

    çoğu kişi küçümsese de; başakşehir'in kadro kalitesi ligimiz için çok iyi. en önemli özellikleri ise yıllardır aynı hocayla hep üstüne koyarak oynuyorlar, futbolun doğrularını yapıyorlar, kabul etsek de etmesek de. ayrıca avrupa ligini bile boşvermişler, tamamen lige odaklanmak istiyorlar anladığımız kadarıyla.

    tabii ki yine de biz daha iyi bir takımız. taktik olarak aşırı fantezilere kaçmadıkça, yenilmemeye oynamadıkça bize bariz bir üstünlük kurma şansları yok. önümüzdeki maça kesinlikle galibiyet için çıkmalıyız. fakat "berabere kalmak için" değil, galip gelmek için... başakşehir stadyumu deplasman olarak nitelendirilebilecek bir atmosfere sahip değil. bu yüzden maça deplasman psikolojisi ile bakmamak lazım. umarım futbolcular ve tudor da böyle düşünür ve çıkar büyük bir özgüvenle topumuzu oynarız. galip gelirsek ipleri elimize almış oluruz. mağlup olursak bu yıl da "büyük" maç istatistiğimiz dipleri görür, ve bunu bozamazsak sene sonunda puan hesapları yaparız. berabere kalırsak da: "önümüzdeki maçlara bakıcaz"...
  • 454
    ligde 18 gol atıp 13 gol yiyen bir takımın 26 gol atıp 9 gol yiyen takıma karşı favori olması kağıt üzerinde mümkün değildir. medyada galatasaray'ın puan kaybı yönünde müthiş bir beklenti var ve bunun zemini şu an spor programlarında yapılıyor bile. tamam formda olabilirler ancak galatasaray kadro kalitesi olarak çok daha üstün bu takımdan ve doğru tercihlerle kendi oyununu oynadığı takdirde şu an galatasaray ile boy ölçüşecek takım yok bu ligde bana göre geride kalan 11 haftaya bakınca.

    en büyük rakibimiz kendimiz ve hakemler. fb maçındaki gibi taktiksel hatalar yapmaz ve hakem eyyamına uğramazsak başakşehir denen "suni" takıma mağlubiyet tattırmak gayet mümkün.
  • 455
    bunlar haşa bizden daha büyük kulüp değil.
    ama 4-5 yıldır bizden daha iyi takım.

    yani biraz bu adamlara önlem alacaksın, onlara göre sen taktik belirleyeceksin.

    yani illa avrupa fatihi galatasaray'ız diye saldırmaya gerek yok . adamlar zaten senden iyi. bir de üstüne "bize önlem alsınlar yea, parçalarız" mantığıyla gidince bunlara, elini kolunu sallayarak yeniyor seni. neyine önlem alacaklar senin? zaten daha iyiler.

    fenerbahçe de aynı mantıkla puan kaybediyor bunlara.

    bu kadar basit.
    kabul edeceksin, geçmeye calısacaksın.
  • 459
    valla ne kadar dalga geçseler hakları. biz bu hale getirdik işi arkadaş. milyonlaca taraftarımız, yüzlerce milyon liralık bütçemiz var ama adamlardan her sene 4 yiyoruz. lafın gelişi falan da değil. bildiğin 4 yiyoruz.

    tanım; son 3.5 yılda galatasaray'ı iki kere 4-0, bir kere de 5-1 yenen takım. ben bizim veya fener'in bile bir anadolu takımına karşı üst üste böyle farklı galibiyetler aldığını hatırlamıyorum.
  • 460
    dursun özbek ve tudor sayesinde ne kadar dalga geçseler haklılar.

    yahu bu yeni yetmeleri avrupa'dan elendiğimizde bile dalga geçecek hale getirdiler.

    hangi büyük takım taraftarı lige iyi başlamışken daha maç oynanmadan umutsuz olup da başakşehir deplasmanına 0 yazar ?

    umudumuz yok dedik, biz galatasaray'ız falan diyenler vardı işte o işler öyle olmuyor.
  • 462
    istanbul'da yaşayan vatandaşların vergileriyle kurulmuş olan (sonradan şirketleşmesi umurumda bile değil çünkü benim verdiğim vergiler ile süper lig'e kadar yükseldi), ve o insanların verdikleri vergilerle takım kurup o insanların tuttuğu takımları yenen, dolayısıyla da istanbul'da yaşayan vatandaşları verdikleri vergiler ile takımlarını yenerek üzen über takım.

    dünyada başka bir örneği var mı bilmiyorum.
  • 465
    başakşehir'in süper lig'e döndüğü 2014/2015 sezonundan itibaren dörtlü istanbul kümesi puan durumu:
    1. fenerbahçe: 36 puan (21 maç)
    2. başakşehir: 31 puan (21 maç)
    3. beşiktaş: 25 puan (20 maç)
    4. galatasaray: 18 puan (20 maç)

    başakşehir'in süper lig'e döndüğü 2014/2015 sezonundan itibaren toplam puan durumu:
    1. beşiktaş: 247 puan (114 maç)
    2. fenerbahçe: 229 puan (113 maç)
    3. galatasaray: 218 puan (114 maç)
    4. başakşehir: 217 puan (114 maç)
  • 467
    adamlar tehlikeli ve şapkadan tavşan çıkarabilecek futbolcular bulmuş oynatıyorlar. bizden daha kalitesiz olduklarını iddia edebilir miyiz?

    adebayor - gomis
    elia - tolga
    visca - rodrigues
    kerim frei - eren
    emre - n'diaye

    vs. diye gider bu liste. birgün bir anadolu takımı galatasaray'dan daha kaliteli oyunculara sahip olacak deseler inanmazdım heralde. koskoca galatasaray nasıl böyle sıradan bir futbol takımı haline geldi anlamıyorum. bu konuda da mevcut ve geçmiş yönetimleri suçluyorum. galatasaray'da en iyiler oynar.

    şu anki kadromuz kötü değil ancak maalesef en iyiler de değil.
  • 468
    dünyanın en kötü argümanlarıyla eleştirilen futbol kulübü. neymiş efendim hükümet destekliymiş yok bizim vergilerle transfer yapılıyormuş yok akbile yapılan zamlarla clichy alınmış. adama gülerler beyler gülerler. koskoca galatasaraysın, ki senin kadron o her sene 4-5 yediğin başakşehir'den hemen hemen her mevkide üstün ve kaliteli; sen çıkıp göte göt demek yerine vergi diyorsun, siyaset diyorsun, cart diyorsun, curt diyorsun. yani arkasında 25-30 milyon taraftarı olan ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı olan kulübü yeni kurulan basit bir ilçe takımını kaç senedir bırak yenmeyi her sene ayrı bir fiyasko skorla sahadan ayrılıyor, sığındığımız bahanelere bak. yazık vallahi yazık.
  • 471
    hakkında siyasi bütün eleştirilere katılıyorum da, iğneyi onlara batırırken çuvaldızı da kendimize batırmamız lazım. şu anda 3 büyüklerin hepsi bir şekilde siyasetten destek alıyor. fener'in yargıtay meselesi ve rıdvan'ın ortaya attığı algılar, bjk'nin stad meselesi ve hakem destekleri, federasyonun komple onların elinde olması, biz de vergi yapılandırmasıyla beraber riva-florya olayı, spor salonu olayı. şu an belirsizler ama lehimize olacağı söyleniyor detaylarına hakim değilim. bu adamlar siyasi bir takımken diğerleri de sütten çıkma ak kaşık falan değil yani. bu tarz konularda 'ya hep ya hiç' çi olunmalı, siyaset komple futboldan çekilmeli ama gidip de kimsenin yargı sürecine müdahale edilmeyecek, federasyona baskı kurulmayacak, liyakate göre insanlar gelecekse gelecek, kimsenin vergi borcu silinmeyecek, kimseye stad için para verilmeyecek. adam gibi yönetilseydin de devasa miktarlarda borç yapmasaydın kardeşim, devlet mecbur mu sürekli bu takımları kayırmaya, desteklemeye?
  • 473
    maçlarına gelen 5-10 bin kişi ve belediye çalışanlarının bir kısmı dışında herhangi bir destekçileri yok.

    galatasaray ile maç yaparken beşiktaşlılar ve fenerliler,
    beşiktaş ile maç yaparken galatasaraylılar ve fenerliler,
    fenerbahçe ile maç yaparken de galatasaraylılar ve beşiktaşlılar destekliyor.

    hani şampiyon olsalar kim kutlayacak deniliyor ya, muhtemelen 10 bin kişi ile sınırlı bir grup kutlama yapacaktır en fazla ama şampiyonluğuna üzülmeyecek en az 50-55 milyon kişi de var.

    yani eskiden biz ve fenerliler şöyle diyorduk "biz şampiyon olamıyorsak beşiktaş olsun".

    artık böyle bir şey kalmadı, her ne kadar bu yarışı ne kadar ve nasıl götürebilecekleri meçhul olsa da ben bu oluşumdan ve destekçilerinden nefret etsem de beşiktaş ya da fenerbahçe olacağına başakşehir'in şampiyon olmasını isterim. yalana gerek yok. fener'in beni yakalamasını da beşiktaş'ın bana yaklaşmasını da istemem.

    işte bu duygu ve kamuoyu desteği ister istemez onlar adına bir sinerji oluşturuyor.

    keşke ligden düşseler, keşke azalarak bitseler...

    bir gün bu takım ligde zayıflamış veya yarışın dışında kalmış ise bilin ki o gün ülkede bir şeyler değişmiş demektir.
  • 474
    kendi çaplarındaki muazzam başarıları 100 yıllık koca camiaların ne kadar kötü yönetildiğinin kanıtıdır. 2014'te küme yükseldi lan bu takım. maaş bütçeleri senin dörtte birin kadar. taraftarı falan yok. o halde ağlamaya sızlamaya da gerek yok. sen dursun-tudor'la, aziz-aykut'la yönetildiğin sürece bu çakma istanbullu başakşehir de gelir bu ligin kralı olur.
  • 475
    belediyenin sağlam maddi desteği, güçlü reklam sponsorlukları, hükümetin desteği, federasyonun desteği falan filan. stadyumuna tek bir taraftar bile bilet alıp gelmez tek bilet kaynağı deplasman seyircisidir.

    bunların hepsini bir kenara koyarsak, efsane bir kadro kurmuş, sağlam istikrar yakalamış takımdır. özellikle bu sene yaptıkları clichy ve elia gibi, hızlı ve iyi oyuncuları kadrolarına kadarak adeta ligin tozunu atmaktadır. hepsini geçtim geçen sene cengiz ünder gibi bir oyuncuyu geliştirerek romaya gönderdiler.

    günümüz futbolunda avantaj olacak birkaç unsur;

    1- taraftar desteği ve baskısı yok. sahaya eğlenmeye çıkıyor ve maçı kazanıyor.
    2- basında başakşehirli gazeteci yok, başakşehirle uğraşacak gazetecide yok.
    3- emre gibi türk futbol liginde sahada futbolun gizli kurallarını ve psikolojik mücadeleyi hakikaten iyi bilen bir adam var ve takımın geri kalanına bunu çok iyi öğretiyor.
    4- abdullah avcı gibi sabırlı ve yine türkiye ligini çok iyi bilen bir hoca ile çalışıyorlar.
    5- klüp yanlış transferden batma noktasına gelse ceza almaz, akbile 30 kuruş zam yapılır yine de zor duruma düşmez.
    6- iyi yönetilmektedir. hatta klübü yönetenler istisnasız futbol profesyonelidir.

    uzun lafın kısası, bizlerin vergileriyle, basılan her dolu akbil sesiyle ya da toki taksitleriyle kurulmuş bir takım olsa da, hakikaten günümüzün futbol ligindeki en iyi ve en oturaklı takımdır. 90 lı yılların sonu 2000 li yılların başındaki istanbulspor gibi özgüvenli bir futbol oynamaktadır. umarım bu yatırım ve bu kurulan kadroya biri el atmazda azda olsa türk sporuna biraz hizmet eder.
App Store'dan indirin Google Play'den alın