• 1834
    entry tarihi itibarı ile son 5 sezonda ülke puanına çatladıkapıspor'dan bile daha az faydası dokunmuş olan takım.

    2015/2016 sezonunda iki eleme maçı oynayıp ikisini de kaybetti başakşehir. o sezonki ülke puanına katkısı 0 olurken 5. takım olarak ülke takımlarında toplanan 33 puandan 8,25 yerine 6,6 katsayı alabilmemize sebep oldu. totalde 1,65 katsayılık bir zararı var.

    2016/2017 sezonunda 2 eleme turu oynayıp elenmişler. ilk elemeyi 2 beraberlik ve deplasman golü kuralıyla geçip ikinci turda 2 mağlubiyet almışlar. ülke puanına 1 puan katkı yapmışlar. diğer 4 takımımızın performansından 47,5 puan gelmiş, bu da 5'e bölününce 9,7 katsayı almışız. kendileri hiç katılmasaydı 11,875 katsayı alacaktı türkiye. bu sezondan da 2,175 katsayıyı kaybetmişiz bunların sayesinde.

    2017/2018 sezonunda şampiyonlar ligi elemelerinde 2 tur oynayıp uefa avrupa ligi gruplarına geçmişler. elemelerde 1 galibiyet, 2 beraberlik, 1 yenilgileri var. gruplarda ise 2-2-2 totosunu tutturmuşlar ki bu da 8 puanlık bir karşılık bulmuş. o sezon diğer takımlarımız 26 puan toplayabilmişler. toplamdaki 34 puan 6,8 katsayı olarak karşılık bulmuş. kendileri hiç katılmasa ve 4 takımlı mücadele etseydik o sezonda ülke hanesine 6,6 katsayı yazılacaktı ülke hanesine. buradan kendilerine 0,2 katsayı artı yazıyoruz.

    ve 2018/2019 sezonu... şampiyonlar ligi 2. ön eleme turunda 1 beraberlik 1 mağlubiyet ile elenip daha sezon başlamadan veda ettiler ve ülke puanına 0,5 puanlık bir katkı yapabildiler sadece. geriye kalan 4 takımımız 27 puan toplamış. sezon sonu küme düşen akhisarspor bile ülke puanına 1 puanlık katkı yaparken bunlar 0,5 puanda kalmış. 5 takımlı 27,5 puanın katsayısı 5,9. eğer yine kendileri hiç katılmasaydı 4 takımlı 27 puanın karşılığı 6,75 katsayı. bu sezondan da -0,85 katsayı yazıyoruz kendilerine.

    uzun lafın kısası 4 sezonda ülke puanına etkileri -4.475 puan katsayı olmuş. geçen sezonu 10. sırada bitirdiğimiz ülkeler sıralamasında 9. sırada yer alan ukrayna ile aramızda 4,3 katsayı varken 8. sıradaki belçika ile farkımız 5,3 katsayı.

    bu arada çatladıkapıspor'u unuttuk. 5 sezonda 0 maça çıkıp ülke puanına 0 puan katkıları olmuş. ancak zaten hiçbir avrupa kupasına katılım hakları olmadığı için ülke katsayısından herhangi bir eksilmeye de sebep olmamışlar. 5 yılı 0 ile geçmişler...

    yani aslında olmayan bir futbol takımı, elinde her türlü imkan bulunup 2 senedir şampiyonluğu son maçlara kadar kovalayan, sıfır camiaya oynayıp milyon kişilik camiaları üzen bir futbol takımından 4,475 katsayı daha fazla katkı yapmış...

    eyyorlamam bu kadar...

    galatasaray sözlük hesaplayan adamlar servisi iftiharla sundu...
  • 1892
    güzel ülkem yangın yeriyken yazmaya utanıyorum ama not düşmek adına yazayım, 28 şubat 2020 uefa avrupa ligi son 16 turu kura çekiminde kopenhag ile eşleştiler. eğer son 16'da bu takımı geçerlerse çeyrek finalde maçlarının oynanacağı 9 nisan 2020 ve 16 nisan 2020 arasında 12-13 nisan 2020'de ligde bizim rakibimiz olacaklar.

    hem ülke futbolu hem de bizim şampiyonluk yarışında avantajımıza olması açısından uefa avrupa ligi 2019-2020 sezonunda çeyrek finale kalmaları çok iyi olur.
  • 2332
    https://mobile.twitter.com/.../1347983635295694850

    --- alıntı ---

    kahve fincanlarımız başakşehir store’da satışa çıkmıştır.

    --- alıntı ---

    ben gayet doğru bir paylaşım yaptıklarını düşünüyorum. kavgacı değil espritüel bir paylaşım yapmışlar. sonuçta irfan can kahveci hala onların oyuncusu. "hoop kardeşim ne oluyor" demeleri çok da anormal değil bence.
  • 1314
    maclari bizden 5-6 dakika once bittigi icin buyuk ihtimalle bir heves galatasaray macindaki 0-0'lik skoru gorup tam soyunma odasinda galatasaray'a gonderme yapan poza hazirlanirken mitroglou'nun goluyle sarsilan hukumetspor. sosyal medya ekibinin tweeti bile hazirdir muhtemelen ama nerelerinde patlamistir o tweet bilemiyorum artik.

    (bkz: 24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçı)
    (bkz: 24 şubat 2019 başakşehir bursaspor maçı)
  • 2611
    henüz tarihi belli olmadığı için başlığı açılmamış zannedersem.
    deprem felaketinden dolayı verilen ara sonrasında ilk resmi maçımızı kendileriyle oynacağız türkiye kupası çeyrek finalinde.
    tff maçı hafta sonuna alır inşallah.
    stadyumda 52 bin koltuk var.
    güvenlik sebebiyle bırakılacaklar hariç kalan her koltuk parayla satılmalıdır.
    ve bilet fiyatları minimum 300 tl’den başlamalıdır.
    500 tl ortalama fiyattan en az 25 milyon tl gelir toplanmamız gerekiyor.
    kulüp zaten düşünmüştür ama ben yine de yazmak istedim.

    edit: gelir tabii ki depremzedeler için kullanılacak.
  • 730
    çok da fanatik olmayan bir fenerbahçe taraftarından;

    https://rhetorica.blog/...aksehir-fk-niye-var/

    --- alıntı ---
    bu yazı bir futbol analizi değil. üstelik fanatik bir taraftarca da kaleme alınmadı. her ne kadar fenerbahçe tutkum 1989 yılı 103 gollü şampiyonluğa kadar uzansa da birçokları gibi ben de 2011’den sonra futboldan epey uzaklaştım. bir süre sonra fark ettim ki real madrid- barcelona rekabetini daha yakından takip eder olmuşum. yine de son 3 yıldır türkiye süper ligi’nde bir şey fena halde gözüme çarpıyor: başakşehir fk. ve sormadan edemiyorum: bu takım niye var?

    kulübün hikayesini kısaca aktarayım. 1990 yılında istanbul büyükşehir belediyesi (ibb) tarafından kurulmuş. 2007’de ilk kez süper lig’e çıkmış. 2013 yılında küme düşmüş ancak bir yıl sonra süper lig’e geri dönmüş. buraya kadar ki hikâye olağan; yalnız 2014 itibarıyla kulübün kaderi bir anda değişiyor. ibb’nin tesislerini hala kullanmasına rağmen belediye bünyesinden ayrılıp (kamu denetiminden çıkarılarak) başakşehir fk ismiyle yeni bir takım haline dönüştürülüyor. 2015 ve 2016 sezonlarını 4’üncü, bu sezonu ise 2’incilikle puan tablosunun tepelerinde kapattı. bu yıl bir de türkiye kupası finali eklendi.

    başakşehir fk’nın varlığı çok mu önemli? mühim; çünkü başakşehir fk başlı başına büyük bir parasal değer. hesaplanan değerlemeler farklı farklı olsa da 25-50 milyon avro arasında bir maddi karşılığı var. kulübün bu edere ulaşmasında geçmiş yıllarda ibb tarafından sunulmuş imkanlar ve hükümete yakın isimlerin sağladığı sponsorluk anlaşmaları mutlaka etkili. bu nedenle kamu kurumu olmasa da dolaylı bir biçimde kamu olanaklarından faydalanıyor. kamu olanakları söz konusu olduğu için, başakşehir fk, bir vatandaş olarak benim epey umurumda.

    iyi niyetli yanıt aramalar

    ilk başta bilimsel mantıkla özel sektörün yetersiz kaldığı yerde boşluğu devlet doldurur ilkesinden yola çıkmak istiyorum. ama istanbul zaten türkiye’de futbolun merkezi ve kent sakinlerinin yeni bir kulübe ihtiyacı yok. zaten bu yüzden yaklaşık 15 milyonluk kentte neredeyse hiç başakşehir fk taraftarı yok. bu takım süper lig’de hiç ekibi olmayan izmir, eskişehir veya diyarbakır’da kurulsa önemli bir boşluğu dolduruyor olabilirdi. ayrıca adana ve gaziantep ekiplerinin de bu yıl küme düşmesiyle demografik temsil seneye iyice daralacak. küme düşen son takım 4. büyük kent bursa’nın ekibi olursa temsil çok daha daralmış olacak. özetle yeni bir futbol takımına ihtiyacı olan son kent istanbul.

    aynı ilkeyle sorgulamaya devam ediyorum. acaba altyapıya destek amaçlı olabilir mi? haliyle kulüpler kısa sürede başarı hedefledikleri için altyapıyı ihmal edebiliyorlar. hızlıca kadroya baktığımda 3 büyüklerde tutunamamış ve muhtemelen anadolu şehirlerinde yaşamak istemeyen yıllanmış futbolcular karşıma çıkıyor: ufuk ceylan (1986), volkan babacan (1988), bekir irtegün (1984), egemen korkmaz (1982), yalçın ayhan (1982), mehmet batdal (1986) ve emre belözoğlu (1980). yabancı oyuncularda da farklı bir durum yok: adebayor (1984), holmen (1984) ve napoleoni (1986). bu oyuncuların hiçbiri altyapıya yönelik değil, üstelik maliyetleri yıllık en az yarım milyon avro. milli takım başarılı olsun diye gerisi düşünülmeden konulmuş yabancı sınırlamasının nemalananları hep bu takımda. bu kadar büyük ücretleri gelecek vadetmeyen oyunculara ödemek yerine genç yeteneklere harcasak fena mı olurdu? ya da yabancı oyunculara verilen ücretlerle cari açığı patlatmayıp (1 kuruşu hatırlayan var mı?) yetiştirdiğimiz yerli oyuncuları biz yurtdışına göndersek, olmaz mı?

    israrla iyi niyetli sorgulamama devam ediyorum. belki de sporda fırsat eşitliği için bu takım kurulmuştur? ancak başakşehir fk bir erkek futbol takımı. bu ülkede her türk belki asker doğmuyor ama az çok futbolcu doğuyor. kulübün ne kadınları spora teşvik eden tarafı var ne de engelli sporculara fırsat tanıyan. tek bir futbolcuya ödenen fahiş ücretle birçok amatör spor dalında atılım yapabiliriz. olimpiyatlarda birkaç madalya alabilmek için parayla devşirdiğimiz ve üstüne üstlük bir kısmı da dopingli çıkıp yüzümüzü kızartan atletlerin yerine “zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı” sporcular yetiştirebiliriz. engelli vatandaşlarımızı spora davet edebilir ve hatta içlerinden paralimpik oyunları şampiyonları çıkarabiliriz.

    başakşehir fk’nın içinde ne var?

    başakşehir fk’nın varlık sebebini iyi niyetli sorgulamalarla yanıtlayamıyorum. bu sefer ters mühendislik yaparak kulübün içinde ne bulunduğunu tespit edip sorumuza yanıt aramaya karar veriyorum. şu ana kadar elimizdeki tek gerçek: 30 yaş civarı birkaç düzine şanslı erkeğe en az yarım milyon avro ödenip onlara anadolu kulüplerinin yolu yerine istanbul’daki gece kulüplerinin kapılarının açıldığı. ya yönetimde kimler var?

    kulüp başkanı göksel gümüşdağ ibb meclis başkan vekili. başkan vekili çağatay kalkancı isfalt eski genel müdürü. yk üyelerinden ismet yıldırım ibb kiptaş genel müdürü. bir başka yk üyesi ahmet ketenci ise bel-tur genel müdürü. kısacası kulüp yönetimi ibb üzerinden ekmek yemekte. futbol kulüplerinin gelir ve giderlerinin yeterince denetlenmediği aşikâr. tüm futbol takımları büyük borç batağındalar. bu konuda zaten uefa’nın kara listesindeyiz. yalnızca türkiye’de değil, gelişmiş ülkelerde de kulüplerin finansal skandalları yaygın. akp iktidarı da yolsuzluklara boğulmuş bir halde. yine de herhangi kesin bir bilgi sahibi olmadan başakşehir fk ve yöneticileri hakkında bir iddiada bulunmak doğru olmaz. bunun yerine başka siyasi bir amacın varlığını kurcalamaya karar veriyorum.

    zimbabweli mugabe’nin piyangosu

    başakşehir fk süper lig’de cumhurbaşkanı erdoğan’a yakın olan tek kulüp değil. kasımpaşa ve osmanlıspor ekipleri de benzer. örneğin melih gökçek’in ihtirasları ile yılların ankaragücü’nün nasıl küme düşürüldüğünü, yerine taraftarsız ankaraspor’un osmanlıspor’a dönüştürülerek süper lig’e itildiğini unutmayalım. açık bir şekilde ligde erdoğan’a dost takım sayısı artıyor. bununla erdoğan ne amaçlıyor olabilir?

    tam bu esnada zimbabwe’deki mugabe yönetimi aklıma geliyor. zimbabwe’yi bilmeyenler için tek bir cümleyle tanıtımda bulunayım. zimbabwe tahmin edileceği gibi afrika’da ve dünyaca bilinen tek özelliği 100 trilyon dolarlık banknotu. ultra-hiper enflasyona sahip ülkede 1987 yılından beri başkan mugabe’nin mutlak iktidarı var. 2000 yılında ülkenin önemli bankalarından zimbank tasarrufları artırmak amacıyla mevduat sahipleri için yüksek para ödüllü bir piyango düzenliyor. kuralar çekilip talihli kişi belirleniyor. sizce kazanan kim? ödülün sahibi inanılmaz bir tesadüfle (!) başkan mugabe. mugabe’nin bu paraya şüphesiz ihtiyacı yok ancak kuradan çıkan topluma mesaj açık: “yalnızca devlet değil, zimbabwe’deki her şey mugabe’ye aittir.”

    türkiye’nin bir zimbabwe olmaması mugabe’ye kıyasla erdoğan’ın mesajını birazcık daha yumuşatmasına neden oluyor: “yeni türkiye’de her şeye yalnızca ben karar veririm.”. “yeni türkiye” isimli gerici rejimin de tüm sosyal alanlarda güç propagandası yapılıyor. erdoğan; sosyal hayatımızın her alanında temsilcilerini kullanarak bize bunu empoze ediyor. kimler yok ki? acun ilıcalı, cübbeli ahmet, ali ağaoğlu, yiğit bulut, sinan çetin, esra erol, nihat hatipoğlu: hepsi bu bozuk düzenin bir parçası. başakşehir fk da türk futbolunda bu vazifeyi yerine getiriyor. önümüzdeki yıllarda başakşehir fk’nın mutlaka şampiyon olması sağlanarak güç propagandası zirveye taşınacak. başakşehir fk futbolcularının sportmenlikle hiçbir şekilde örtüşmeyen dayak rezaleti de bu amaçla örtbas edilmedi mi?

    başakşehir fk belki bir ihtimal tesadüf; peki ya osmanlıspor ve kasımpaşa da mı tesadüf? ankaralılar 1990’lı yıllarda bir sezon süper lig’de dahi oynamış olan şekerspor’u bilirler. geçtiğimiz yıllarda amatör kümeye düşen ve ismi bir anda döneme uygun biçimde turanspor’a değiştirilen kulübün birkaç sezon sonra üst liglerde aynı amaçla yer almasına şaşırmayacağız. belki 5 yıl sonra süper lig; hükümetin tam kontrolündeki taraftarsız takımlar, yalnızca hükümet lehine oy kullanan kentlerin takımları ve bir de zorunlu bir şekilde 3 büyüklerin yer aldığı siyasi propaganda ligi haline gelecek. borçlarını ödeyemeyen 3 büyük kulüp de “kayyum” yolu ile belki hükümete devredilecek. bunlar çok mu uçuk öngörüler? zamanın diktatörü kenan evren de 1981’de verdiği emirle kanunu değiştirtip ankaragücü’nü süper lig’e çıkarmış, “bu ülkede kanun benim!” mesajını vermemiş miydi?

    futbolun yalnızca futbol olmaktan çıkarılması: “zafere kaçış” filmi

    bu işin sonu nereye varacak? futbolsever herkes “zafere kaçış” filmini izlemiştir. 1981 yapımı filmin başrollerinde sylvester stallone ve michael kaine oynamaktadır. filmi daha heyecanlı hale getiren ise pele ve bobby moore gibi eski futbol yıldızlarının da yer almasıdır. filmin hikayesini kısaca hatırlatayım. 2. dünya savaşı esnasında naziler; müttefiklerin savaş esirleri ile maç yapmaya karar verirler. almanların kazanması için maç öncesinde her türlü adaletsizlik yapılmıştır. ilk yarı almanların 4-1 üstünlüğü ile tamamlanır. amaç düşmanı futbol sahasında da yenmek ve üstün ırk propagandası yapmaktır. futbol naziler için bir eğlence ya da beden terbiyesi değildir; faşist güç gösterisinin bir parçasıdır artık.

    peki filmin sonunda ne oluyordu? oyuncular maçı bahane edip devre arasında esaretten kaçabilecekken, haksızca geriye düşürüldükleri maçın ikinci yarısını oynamaya karar verirler. maç skoru mu? “bu ahval ve şeraitte dahi” ruhlarını ortaya koyan esirler takımı maçı 4-4 eşitliğe getirir. bir başka ifade ile erdoğan ne yaparsa yapsın sonunda türk futbolu ve taraftarı başakşehir fk ve benzerlerini tarihten siler ve unutur. “orgeneral” kenan evren “er” rütbesiyle hayata gözlerini yummuştu. bizlere sürekli “doğrudan halkın oyları ile seçilmiş ilk cumhurbaşkanıyım” diyen erdoğan da belki 10 yıl sonra “cumhuriyet tarihinde doğrudan demokratik halk devrimi ile indirilen ilk cumhurbaşkanı” olarak tarihteki yerini alır.

    futbolculara not: bu yazıda başakşehir fk ve diğer kulüplerin futbolcularının emeklerine karşı bir saygısızlık amacı yok. skorlar temiz ve başarılar emeklerinin haklı sonucu kazanılmış olabilir; ancak bu kulüplerin varlıkları, işleyişleri ve amaçları bu şekilde aklanamaz.

    --- alıntı ---

    edit: daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum, eğer paylaşıldıysa yazan, okuyan arkadaş/lar uyarırsa gerekeni yaparım.
  • 2236
    3 senedir dinlediğimiz bahaneleri tek maçla (4 kasım 2020 başakşehir manchester united maçı) çürüten futbol takımı.

    - makas açılıyor.
    - kendisinden 10 kat daha pahalı manchester united takımına kök söktürüyor.

    - 3 günde bir maç oynuyoruz.
    - 3 gün önce konya deplasmanında çıktığı kadroda değişiklik yapmadan maça çıktı.

    - sakat ve cezalılarımız var.
    - mahmut, caicara, crivelli, chadli, hasan ali, giuliano, azubuike gibi eksikleri varken oynuyor.

    - orta sahamız yok
    - 3 tane 10 numara ile(berkay, irfancan, aleksic) manchester karşısına çıktı.

    bu yazıyı başakşehir ilk yarıyı 2-1 galip bitirirken yazıyorum. belki de başakşehir maç sonunda 2-5 yenilecek. hiç önemli değil benim için. bahanelere sığınmayan, ankaragücü gücü maçına çıktığımız kadrodan daha hucümcu kadroyla manchester maçına çıkan, manchester’a pozisyon vermeyen bir takım izliyoruz.

    daha önce okan buruk hakkında düşüncelerimi dile getirdim. umuyorum kendisini fenerbahçe veya beşiktaş’a kaptırmadan takımımızın başına getiririz. geleceğimiz için en büyük umut kendisinde.
  • 2274
    bir ideolojinin yarattığı kulüp, üstelik yabancısı olduğumuz bir ideoloji de değil. şu anda sözde karşısında dik duruş sergiledikleri şeyi yıllardır sistematik olarak uygulayan bir ideolojinin kulübüdür. ermeni olmanın, rum olmanın, ateist olmanın, gayrimuslim olmanın, eşcinsel olmanın, kadın olmanın, çocuk olmanın, köpek olmanın, kedi olmanın her gün cezalandırıldığı bir ideolojinin kulübüdür. ötekileştirme ve nefretle varlığını sürdüren bir ideoloji bu. o yüzden dik duruşlarını yerim ben onların. demba ba ve webo'nun tepkileri günümüz dünyasında her zaman haklıdır. haklının yanında görünmek de her zaman faydalıdır. artık öğrenmiş olmalıyız ki bunlar kendilerine faydalı olmayan bir şey yapmazlar. kendileriyle alakası olmayan bir olayda mağdur oldular. bir süre sempati toplayacaklar dünya kamuoyunda ama bari biz, bunların ne olduğunu bilenler bunların ne olduğunu unutmayalım.
  • 1319
    tarih: 24 şubat 2019
    saat: 20:54
    yer: başakşehir fatih terim stadı

    koridorda derin bir sessizlik, soyunma odasında ise aksine kahkahalar yükseliyor. 23 şubat 2019 başakşehir bursaspor maçında puan kaybetmeleri beklenirken 3-0 gibi rahat bir galibiyet alarak herkese gereken cevap verilmişti.

    üstelik maç biter bitmez yedek kulübesindeki oyunculardan da "galatasaray'ın son dakikalara 0-0 ile girdiği haberi" gelmişti. tüm soyunma odasında artık, galatasaray maçı sonrası paylaşılacak "şampiyonluk pozu" hazırlıkları yapılıyordu.

    bir adammalum pozun hazırlıkları için "hadi abi hadi" diye , abisi ise tüm takıma "şampiyon gibi oynadık şampiyon gibi poz veriyoruz" diye seslendi.

    bir diğer oyuncu da "nós somos os campeões*" diye bağırdı soğuktan yıpranmış ses telleri el verdiğince.çünkü emindi kendinden, daha önceki tecrübeleri de ona "bu saatten sonra kimse şampiyonluğu alamaz bizden" diyordu.

    fakat bir eksik vardı, herkes bir anda aynı soruyu sormaya başladı birbirine.

    işte bu belirsizlik az önceki neşenin bir anda kesilmesine neden olmuştu. tüm takım oradaydı ancak 1 kişi eksikti. o 1 kişinin eksikliği herkesin bildiklerini sorgulamalarına neden olmuştu.

    neden?

    neden burada değil?

    ne yapıyor?

    neden kutlamaya katılmıyor?

    birden başakşehir'in o ilikleri bile donduran soğuğunu kesecek bir haykırış yükseldi.

    allah kahretsin

    herkes bu sesin aradıkları kişiye ait olduğunu biliyordu. sesin geldiği yere doğru yaklaştıklarında kimse tek bir soru dahi soramadı, çünkü herkes bu haykırışın ne anlama geldiğini biliyordu.

    aranılan adam sadece tek cümle kurabildi: "bunlar bu sene de şampiyonluğu bize bırakmayacak".

    az önce şampiyonluk pozu vermeye hazırlanan oyuncuların hiçbirinden tek bir kelime dahi çıkmıyordu.

    hocalarının ağzından belki de istemsizce dökülen o cümle herkesin bir anda irkilip, gördükleri rüyadan uyanmalarına neden olmuştu.

    o kendilerinden emin, şampiyonluk havası gitmiş yerini "acaba"lara bırakmıştı.

    oyuncularını teselli edip stadı terkederken stadın girişindeki bir yazıya gözü takıldı hocanın.

    başakşehir fatih terim stadı.

    o andan itibaren ne yapmaya, ne kadar farklı şeyler düşünmeye çalışsa da o sesi atamıyordu kafasının içinden.

    (bkz: biz bitti demeden bitmez)
  • 2336
    https://twitter.com/.../1347983635295694850

    ben burada sıkıntılı bir paylaşım görmüyorum. düşmanlık ya da kin de görmüyorum. aksine "kardeşim oyuncumuzu ayartıyorlar imdat polis" şeklinde yaygara koparmaktansa gayet esprili bir cevap vermişler. yine paylaşım özelinde konuşursak olay bakış açısıyla ilgili. tıpkı bizimkilerin yaptığı gibi kahve göndermesiyle oyuncunun satışına hazırız, buyrun konuşalım demişler de olabilir. store/mağaza imgesini bu şekilde kullanmışlar da olabilir yani. ya da kahve içmek istiyorsanız kahve fincanı satalım size demişler de olabilir. imgeleme zaten böyle bir şey ama kin gütmek, düşmanca tavır... bunlar sanki yok bu paylaşımda.

    bütün anadolu kulüplerinden bize karşı el pençe divan durmalarını mı bekleyelim illa? aksine kendi karakterlerinin olması daha hoş bir tavır.

    dipnot: yukarıda da belirttim, bütün bu eyyorlamam en başta bağlantısı verilen paylaşım kapsamında bir eyyorlamadır.
  • 1982
    malum devir bittiğinde önce yönetimden çekilecekler, ardından da kepenkler inecek.

    dünya futbol tarihinde seyircisi, geçmişi, başarısı olmayan takıma kimse sponsor olmaz ama maaşallah bu arkadaşlar ziraat bankası'ndan denizbank'a, vodafone'dan thy'ye, fakir'den sırma su'ya, burger king'den fakir'e kadar bulamadıkları sponsor yok.

    bir dönem halk ekmek, igdaş gibi belediye şirketleri de sponsordu da, o iş bitti.

    her zaman türkiye'nin kirli takımlarından biri olacak hatırlanacaklar.
  • 2327
    habertürk'ün haberine göre,

    irfan can + crivelli = diagne + 5 m euro *

    veee yunus akgün ve atalay babacan'ı bonservisiyle isteyen kulüp.

    aklıma suçu reis'i getirdi :p

    https://gss.gs/Wvv.jpg

    zaten bu saatten sonra irfan can'dan verim alamayacağınız kesin. zehiri saldı bizim çocuklar.

    https://gss.gs/5qj.jpg

    https://gss.gs/fyJ.jpg

    serbest düşüşe geçeceğine piyasası varken çok da ihtiyacınız olan tipte bir santrfor ile yer değiştirmesi bence win win.

    crivelli ise zaten demba ba varken kanatta oynatılan ve bu durumdan da fazlasıyla şikayetçi olduğundan sezon başında oyuna dahi girmeyen adam. okan buruk kendi söylemişti.

    e şimdi galatasaray istiyor adam ilk 11 oynayacak, istediği gibi bir oyuncu grubu ve sistem var, tanıyor. onun da hevesi kaçacak.

    yani diagne dediğin adam her yerde atar ama en çok başakşehir'de atar. zaten bu sene ibfk'nin en büyük sorunu pozisyonların golle sonuçlandırılamaması oldu. o işin piri diagne. ben eminim ki diagne gitsin sezonu 20+ gol belki de yine gol kralı olarak bitirecek.

    bizde bile doğru düzgün oynamadan 8 gole ulaştı.

    5 m euro da güzel para. luyindama'nın satışından sonra veririz o parayı da, ya şu ara ya da sezon sonu. herkes mutlu olur. dediğim gibi win-win.

    bence göksel gümüşdağ da bunun farkında ne koparabilirsek kâr diye düşünüyor.

    atalay'ın da verilmesine haydi tamam derim ihtiyaçtan dolayı ama yunus akgün'ün temiz bir 2-3 m euro potansiyeli var. onu vereceksek 5 m euro biraz düşmeli.

    bir de çabuk olursak malûm maçlar devam ediyor, 3 günde bir maçımız var.
  • 2406
    2 şubat 2021 galatasaray başakşehir maçında rezil rüsva etmemiz gereken takım. hatay nasıl bunları beşlik yaptıysa, biz de böyle farklı bir sonuçla, rezil etmeliyiz bunları. çok formsuzlar, kalite olarak bizden katbekat aşağıdalar ve en önemli oyuncusu diyebileceğim irfan yok. çıkıp çıkıp çatır çatır oynayarak, ezmeliyiz bunları.
App Store'dan indirin Google Play'den alın