resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 1051
    galatasaray'ın hasta olduğunun farkında. bu güzel bir şey. 3-5-2 adında bir müdahale uyguluyor. tedavi eder mi? bilinmez.

    fakat gel gelelim ki, kafasındaki oyun stilinin galatasaray'ın futbol mantalitesine uyduğunu hiç düşünmüyorum.

    galatasaray denince, sahada savaş veren atletico madrid tarzı bir takım düşlemezsin. galatasaray denince, barcelona gibi müthiş pas yapan bir takım hayal etmezsin. galatasaray dediğin, gol atar abi. 3'ü 5'i 2'sini bilmez. gol atmaya oynar. 1 yese, 2 gelir. rakip farketmez. real madrid'i de gelse 3 tane atar yollarsın. kaybedersin, hiç önemi yok. biz kazanırız içimizde.

    galatasaray da yenilir... ama savunma yaparken yenilmez işte, orada duracaksın... biz sadece yenmek için yeniliriz. 3 yeriz, 5 atarız. atamamışsa da canları sağolsundur galatasaray. kale önünde yenilmesin yeter ki.
  • 1052
    2.lik kovalayan takımda muslera bruma selçuk gary sabri hariç tüm takımın sakatlanmasina yol açan idmanlariyla taraftarın gönlünde taht kurmuştur. tabi kardeşim sakatlanan herkes gitsin , görelim kim delikanlı değil mi yav? aslan hocam benim. çimler de bozuk zaten. çimler de gitsin sene sonu.

    son kurbanları podolski, ahmet ve carole olan über teknik direktör.şu an için chapecoense'den farksiz bir durumdayiz. hedefi şampiyonlar ligini kazanmak. ama bu hedefini bence voleybol takımıyla denemesi gerekecek zira futbol takımı büyük ihtimalle devre dışı kalacak.
  • 1054
    akbabalar gene üşüşmüş başlığına. ahmet, carole, podolskinin trabzonspor maçında olacağını sakatlık olmadığını bazı kaynaklar söylüyor. ve adem büyük iddiasını sabah gazetesi atmış ortaya. ya nerden biliyorsunuz tudor'un bu adamı istediğini ve adama neden yalan ithamlarda bulunuluyor. bak adamın hocalığını sevmezsin anlaşılır bir şey bu ama sen kesinleşmemiş bir şey hakkında nasıl yalan yanlış ithamlarda bulunursun. bu mu duruş? bu mu galatasaraylılık? burda bazı kişiler var, onları siz biliyorsunuz...
  • 1059
    lukas podolski, wesley sneijder, semih kaya, lionel carole.. bu liste uzar gider. son iki sezonda kaç kere sakatlandılar? carole geçen sezon 2 ay oynamadı, keza wes ile podolski de öyle.. bu adamlar taş gibiymiş de, tudor gelmiş sakatlamış gibi bir hava oluşturuluyor. özellikle taner karaman her sakatlıkta tweet'e tweet ekliyor. korkarım ki serdar aziz'in sakatlığını da tudor'a yükleyecekler. şahsi fikrim hiç geri yapmasın hoca, dökülen dökülsün.. iyileşince gelir katkı verirler.
  • 1062
    büyük galatasaray taraftarının sahip çıkması gereken teknik direktör.

    belli ki yine birileri galatasaray'ın menfaatini düşünen bir personelin ayağını kaydırma talimatını vermiş.

    sosyal medyanın da gazetelerin de yorumcuların da gazına gelmeyiniz. sözlükte bile kripto fenerli ve tinerciler barınıyor.

    en nihayetinde biz taraftarlar bu adamı koruyup takımda tutacağız. yoksa yönetimin riekerink'i medyanın oyuncağı ettiği gibi tudor'u da maymun ederler.

    uzun süreden sonra ilk defa bu kadar umutla doldum geleceğimiz adına. çünkü bu adam öyle bi adam. yedirmeyiz.
  • 1064
    "sert idmanlar" yaptırıyormuş. nereden biliyoruz? bilmiyoruz aslında, öyle söyleniyor. söyleyenler idmanlar konusunda bilgili, öğrenim görmüş kişiler mi? hayır. ekstradan, türk medyasına güvenilir mi? çoğunluğuna hayır.

    bir de herkes "sert idmanlar" diyor. ne yaptırıyor? selçuğun sırtına chedjou'yu bağlatıp 150 şınav mı çektiriyor tek eliyle?
    bir de şu var, sanki tolga ciğerci, de jong, semih kaya falan igor tudor varken sakatlandı. demiyorum ki tudor mükemmel, tudor harika. değil. daha yolun başında, ben de bilmiyorum.
    ama bazı basın mensuplarının çok bilmişlik yapmasına ayar oluyorum.

    misal ertem şener, imkanı yok igor tudor hakkında söylediği bir şeye inanmam. ama söylüyor, inananı da oluyor.
    tudor çok koşturuyormuş, tudor çok gaddarmış.
    arkadaşım, yarın döner, haftaya döner diye 3 ay dönmeyen tolga ciğerci'yi de mi igor sakatlamıştı?
    serdar aziz? koray günter? nigel de jong?

    he bir de şu var, sanki takım şampiyonluğa gidiyordu da hocamız emekli oldu, tudor da gelip mükemmel takımı bozdu, tüm iyi oynayanlar sakatlandı.
    bazı basın mensubu müsveddeleri yazıyor, çiziyor işte. boş boş yazıp, çiziyorlar.
  • 1065
    hamza'nın ikinci sezonunda takım sezonu çok geç açmıştı ve oldukça hafif antrenmanlar yaptırılıyordu. çok net hatırlıyorum basın mensupları methiyeler düzüyorlardı bu duruma. sonuç ne oldu hepinizin malumu. şimdi de tudor'u antrenman temposu yüzünden eleştiriyorlar. cidden bu herifleri anlamak güç.

    bu ülkede basın birisiyle uğraşıyorsa bilin ki o kişi doğru yoldadır. sadece spor basını için değil bu sözlerim.

    sonuna kadar arkasındayız hocamızın. yatmaya alışmış halı saha temposundaki topçuları süründür hocam. bu takımın antrenmanlarını selçuk, sabri, sneijder falan değil bizzat senin yönettiğini biliyoruz artık.
  • 1066
    futbolculara ağır antrenman yaptırarak süründürdügü düşünülen antrenör. sezon ortasında çat atıyor adamın adelesi sonrası yatış =( maç yok antrenman yok. tesislerde salonda bir saat takılıp gider sakatlığına uygun antrenmanla. ama süründürüyor. evde hanım dırdırı çekiyordur en fazla çocuk ağlıyordur başı sisiyordur.surundurmekten kastınız buysa doğru. halbuki kaldırabilecegi seviyede antrenman yaptırsa hem maç kaçırmayacak hem de hedefi 2.lik olan takımı rıza hocanın deyimiyle çöp etmemiş olacak.

    ulan sen biliyorsun da o bunu bilmiyor mu?koskoca tudor.juve'de kaptanlık yaparken sen suya bğuuğsadx diyordun terbiyesiz,hadsiz" diyenleri duyuyorum.ben de dedim kendime bunu. ama cevap; evet sanırım bilmiyor =(
  • 1067
    antrenman tekniklerini bilmeden görmeden eleştirmek manasız, ha görsekte kafasından geçeni bilmek gerek falan filan. konu oyuncuların sakatlanmasıysa inşallah acı çekiyorlardır. çünkü son 2 senedir biz baya çekiyoruz her maç. milyonları cukka edipte taraftarı siklemeyen, sahada götünü yırtmayan adamların sakatlıkla bol bol canlarının acıdığını bilmek içimi bir nebze soğutur. sadece kayseri maçında yüreğime oturan öküzü kaldıracak kadar acı çektiklerini bilsem ben hakkımı helal ederim tudora. mevzu oyuncuların idmandan kaçması bence. hedef kalmadı. bundan sonrası sıkıntı kaçabilen kaçıyor. yoksa bunlar zaten sporcu adamlar 15-20 gün yüklemeyle böyle gül yaprağı gibi dökülmezler. eğer böyleyse de sene sonu o kaçanlara kapıyı direk göstermese de ima edecektir tudor diye umuyorum. 2.lik hedefi varmış 3.lük hedefi varmış. sikiyim ibnelerin hepsini. yaş ortalaması 30 takımın amk. bu ibnelerle avrupaya gitsek ne olur gitmesek ne olur. gideceksekte kavgada ayakta kalanlarla, güçlü olanlarla gidelim. zoru görünce götüm götüm kaçan puştlarla değil.

    sözün özü daha güçlü ve daha büyük bir galatasaray için tudor sistemine ben de evet diyorum.
  • 1068
    sakatlıklar nedeniyle boş boş eleştirilen hocamız için yapılan haberlerle ilgili bir kaç metin paylaşacağım ki okuduğumuzu iyi anlayalım.

    ilk olarak resmi sitemizden 14 mart 2017 tarihli idman raporunda aynen yazanı koyuyorum.

    ahmet çalık, lukas podolski ve lionel carole, kendileri için hazırlanan özel program dâhilinde çalıştı.

    ne diyor? çalıştı diyor. tedavi edildi demiyor. çalıştı diyor. demek ki sakat, oynayamaz gibi durum değil. takım doktoru yener ince'nin dediği gibi bazı oyuncuları korumak için zaman zaman bu tarz programlar uyguluyorlar. hatta 11 mart 2017 galatasaray gençlerbirliği maçından sonra yener ince ne dedi? carole'ün daha erken çıkmasını bekliyorduk, durumundan zaten haberimiz vardı, beklediğimizden daha çok oynadı. kritik bir durumu yok anlamında açıklamalarda bulundu.

    ikinci olarak genelde haberleri doğru çıkan futbolarena sitesinin haberinden;

    nevzat dindar'ın iddiasına göre, hafta sonunda trabzonspor ile karşılaşacak olan galatasaray'da lukas podolski, ahmet çalık ve lionel carole de sakatlandı. bu konu hakkında yaptığımız araştırmalara göre sarı kırmızılı takımda sağlık kurulunun programı dahilinde bugünkü antrenmana katılmayan lionel carole, ahmet çalık ve lukas podolski'nin, hafta sonunda sahada olacağı belirtildi.

    bu sitenin haberine göre 18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçında sahada olacaklarmış. yani neymiş? öyle abuk subuk, yalan yanlış haber yapanların gazına gelmemek lazım. okuduğumuzu iyi anlamak, iyi araştırmak lazım. ilk antrenmanları ile ilgili ben de tudor'a ilişkin çekincelerimi bir entryde belirtmiştim. arzu edenler açıp okuyabilir. ancak olmayan şeyler üzerinden her hangi birine saldırmak, üstüne bir de yanlış yönde yönlendirmek için defalarca haber yaptığı bilinen insanları dikkate alarak bunu yapmak beni çileden çıkarıyor.

    ayrıca diğer sakatlarımızdan eren floryadaki zemin yüzünden sakatlanırken, chedjou topun dikeni nedeniyle sıkıntı yaşıyor, hakan balta ise bel spazmı geçirdi. yani bu üç oyuncudan ikisinin suçlusu herhalde tudor değil. geriye kaldı de jong ve semih. semih'in bir sakatlık geçmişine bakılsın ondan sonra değerlendirelim bence. bunda da tudor'a çok laf edemeyiz. de jong kaldı geriye. hadi bu da tudor nedeni ile olsun. tek bir oyuncu yani. adam kendi idmanlarımın yüzde 16-17'sini yaptırdım diyor. bu kadarını kaldıramıyorsa de jong ya da herhangi bir oyuncu buyursun gitsin zaten.

    sonuç olarak biraz araştıralım, okuyalım. sosyal medyada gördüğünüz her şeye mutlak doğru diye atlamayın.
  • 1069
    hocam sonuna kadar destek sana. bu ruhsuz, tembelliğe alışmış, hatayı kendinde aramayan, en ufak protestoda takıma küsen bu oyuncu grubuna ne yaparsan yap arkandayız. gerekirse paf takımı ile çıkalım, gerekirse ligi 8.bitirelim ama en azından gelecek seneleri kurtaralım. ister sakatlansınlar, ister kadro dışı kalsınlar, ister küssün beyefendiler. artık bu taraftar ısıran, hırslı, yenilse bile rakibi bezdiren bir takım görmek istiyor.
  • 1071
    ağır idman yaptırıyor olması nedeniyle eleştirilen, uzun zaman sonra kavuştuğumuz, saha kenarında maçı yaşayan hocalardan. nitekim uzun süredir maç sırasında maçı yaşayan bir hocamız yoktu.

    şimdi gelelim ağır idman konusuna.

    adamın taktiksel anlamda belli bir plan ve programı var. bu plan ve programın tutması için de belli ki sürekli koşan adamlara ihtiyacı var. mustafa denizli ilk geldiğinde "hamza'nın takımını hamza taktiği ile oynatmaya çalışıyo başarılı olamaz" demiştim; nitekim de olamadı.

    riekerink bey de benzer bir plan denedi ancak o da tutmadı. takımın dirençsiz olduğunu, ağır tempoda takıldığını ve pozisyon üretmek yerine yan pas geri pas yaptığını gördük.

    şimdi bu adam bir yenilik getirme çabası içinde. diyor ki takım koşsun, bassın, ısırsın. bunu biz de istiyoruz. şimdi elinde sihirli değnek olmadığından, mevcut antrenmanı ile bu takım koşamaz. koşabilse idi bu durumda olmazdık. adam bunun için takıma yükleme yapıyor. takımın daha çok koştuğunu ve dönen, boşta kalan topları kovaladığını görüyoruz. hatta geçen sporxte sanırım bir haber vardı rebound sayısı arttı dönen topları alıyor artık galatasaray diye.

    neyse; özet şu: eğer karabüktekilerin götü başı atmıyorsa, chelsea'li topçuların adeleler kopuk değil ise, atletico madrid sakatlıklar yüzünden kadro kuramayacak seviyede değilse sorun hocada değil oyuncudadır. mal belli; bir aksilik olmazsa tudor seneye bu takımın başında olacak. eğer halen götü başı atan topçu varsa, belli ki bu hocayla ondan faydalanamayacağız. bu halde topçuyu göndermemiz lazım.

    bir de şöyle düşünmek lazım; bu tahta at planı tutar da bu takım koşabilir hale gelirse ne olur? mesela koşu mesafesi artmış, güçlü ve dinamik bir de jong rakiplere sahayı dar edebilir. gençken premier ligde eden şimdi türkiyede de edebilir.
  • 1072
    ağır antrenman yaptırmasında bir sakınca görmediğim hocamız. belli ki takımda yatarak maaş almaya alışmış futbolcular sıkıyı görünce muhabir arkadaşlarına "tudor hocanın antrenmanları yüzünden sakatlıklar yaşanıyor" gibi bir bilgi servis ederek yatış modunu uzatma gayretine girmişler. ağır antrenman yaptırsın, istemeyen futbolcu da bavulunu toplayıp gitsin.
  • 1073
    idman yapmaya mecali olmayan oyuncular yüzünden eleştirilen hoca. bana göre en iyisini yapıyor. beni kısa vadeli planlar ilgilendirmiyor. yok bu sene 2. olmuşuz, yok bu sene 5. olmuşuz. maddi bakımdan çok önemliymiş ligdeki derecemiz. arkadaş sen riva ve florya'yı sattın, maddi bakımdan takımın başarısına bağlı olmadan idare et 2 sezon...

    disiplin bir defa kayboldumu geri gelmez. o nedenle tudor hocamız hiç taviz vermemekle en iyisini yapıyor. sneijder sakatlanmış, podolski sakatlanmış, ahmet çalık sakatlanmış... önemli değil. en azından mağlubiyetlerde bile takımın ilk yarıda sergilediği performanstan keyif alabiliyoruz. bunu 90 dakikaya yaydığımızda başarı gelecek. ha bu sezon olmaz gelecek sezon olur. ama futbolcuya verilen mesaj çok net. sezon başında iyi çalış. yoksa bu gemide tayfa olamazsın.

    tavrından taviz vermeyen teknik adam bu yönetim için de şart. adama abi sen delaney'i istiyordun biz sana transferin son günü de jong'u aldık diyemesinler... sen forvete dembele'yi istiyordun al sana eren derdiyok diyemesinler. 18 mart 2017 trabzonspor maçı'nda oynayacak futbolcumuz yokmuş. bana göre var. ve şunu biliyorum o gün sahaya çıkacak isimler sonuna kadar savaşacaklar. o yüzden içim çok rahat.
  • 1074
    kendisini eleştiren galatasaray taraftarlarının iki tane argüman kullandığı teknik direktörümüz.

    ilk argüman basında çıkan transfer haberleri. bugüne kadar menfaatine olacak hiçbir iş yapmamış olan aksine defalarca kez seni zarara uğratacak haberleri piyasaya süren bir gurubun söylemleriyle nasıl hareket edip de, yeni göreve gelmiş bir adamı gömebiliyorsun. hem kaldı ki eğer transfer yapılacaksa eğer bu adamın yapması lazım. kesinlikle yönetimden birine bırakmamalı bu işi. sanırım tudorun üzerine basında çok gidilecek. bakalım biz ne kadar dirayetli olabileceğiz.

    ikinci argüman ise sakatlık yaşayan futbolcular. şöyle söyleyim, tudor gelmeden önce de 2016-2017 sezonunda birçok kez adale sakatlıkları yaşadık. hadi yaşamamış olduğumuzu varsayalım. ben sahada futbolcunun ölüsünü görmek istemiyorum artık. eğer adam sahada ölü gibi oynayacaksa varsın hiç oynamasın. tudor geldiğinden beri tempomuzu belirli bir seviye arttırdık. benim görmek istediğim tempoya doğru geliyor takım. he bu süreçte sakatlık mı yaşandı yaşansın kardeşim. sahada olup oynayamayacağına sakat olup maça çıkmasın. temposuzluktan gözlerimin kanadığı kaç maç izledim ben. yeter artık dayanamayan oynamasın çünkü benim dayanma gücüm kalmadı.
  • 1075
    eger ki seneye icin takimda kalirsa, transfer edecegi oyuncularda mucadele gucu versus kalite dengesini iyi secmesi gerekiyor. hepimiz kosan, mucadele eden bir takim istiyoruz, ancak duz oyuncularin sayica fazla oldugu bir ilk onbir olusturmak da buyuk yanlis olur. gerekirse sadece 3 tane futbolcu alalim, ama hem kaliteli hem de temposu yuksek olan ve ilk onbir'de ismi ilk yazilacak tipte oyuncu olsun.

    ornek vermek gerekirse: eboue, ujfalusi, felipe melo, elmander. biliyorum dursun ozbek yonetimi bu tarz oyunculari transfer edebilecek kalibrede degil, ama en azindan ornek teskil etmesi acisindan soyluyorum. bu yaz 3-4 tane bu tarz oyuncu alinabilirse (hepsi bu kadar unlu olmak zorunda degilde elbette), seneye bir anda takimin tum havasi degisir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın