resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 4877
    yeminle sinirden gülüyorum artık.
    gelip bu başlığa hala savunanlar var.
    artık diyecek bir şey bulamıyorum.
    ezim ezildiğimiz bu kaçıncı büyük maç sayın tudor tapıcıları?
    şu maçtan sonra bile gelip buraya savunuyorsunuz ya bol bol küfür yiyorsunuz.

    tanım: geçen hafta basın toplantısında yaptığı atarı yapamayan, galatasaray taraftarı ile dalga geçen teknik direktörümsü.
  • 4879
    yazdığım her şeyi yediren hırvat teknik adam.

    takım koşmaktan başka hiçbir şey yapamıyor. kanat organizasyonu yok, isabetli orta yok, hızlı atak yok, araya atılan top yok. top ayağımızdayken gelen baskıyı kıramıyoruz. oyuncuların bireysel yeteneklerine kalmış bir takım görüntüsü var. en kötüsü de oyuncuların skora mahkum görüntüsü.

    sene başından beri arkasındaydım, her maçı izledim. an itibarıyla desteğimi çekiyorum. gidene kadar maçları izlemeyeceğim.
  • 4881
    2 aralık beşiktaş galatasaray maçındaki mağlubiyeti sadece kendisine yazmak haksızlıktan başka bişey değildir.

    ama şunun hesabı sorulmalı. ne zaman bi takım fernando'yu kitlese (ki bugün fernando geldiği günden beri en kötü maçını oynadı) ve takımımıza ön alanda pres yapsa takım iki pas yapıp kendi sahasından çıkamıyor.

    galatasaray baskı yediğinde kendi sahasından çıkamıyor. duyda inanma. şaka gibi.

    neyse....

    bu olay yeni bi durum değil ve malesef tudor bu duruma hala bi çözüm bulabilmiş değil.

    böyle durumlarda belhanda gelip defanstan top alıp oyunu kuramadığına göre sağ veya sol açıkta oynayan futbolcumuz gelip alıp dripling ile çıkmaya çalışacak ama biz bunu denemiyoruz bile malesef.

    onun dışında çıkan kadroda belki herkes denayer-linnes değişikliği haricinde bu 11 ile sahaya çıkardı.

    maçın gidişatında garry aksıyordu ve yasin hamlesi geldi ki bence doğruydu. gerçi yasin de bu derde deva olamadı ama değişiklik doğruydu.

    belhanda, badou ve hatta fernando üçlüsünden biri çıkmalıydı ki çok etkisizdi üçüde tudor belhanda tercihi yaptı eleştiremem bu konuda da kendisini.

    linnes denayer değişikliği de malesef yedek kulübemizin yetersizliğini gözler önüne serdi.
  • 4882
    "yeni kurulan takım hemen başarılı olabilir mi, dünyanın neresinde var böyle bir şey" diye savunulan antrenör.

    uzağa gitmeye gerek yok 2011'de yepyeni bir takım tüm derbileri süpürüyordu haberiniz ola.

    maçta muslera o hatayı yapmasa belki berabere bitebilirdi. ancak siz inanıyor musunuz bu takımın büyük maç kazanacağına ?

    her büyük maç sinik oynanır mı, ben maçın hiçbir anında bu maçı kazanırız diyemedim.

    (bkz: 2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 4886
    bu akşamki* mağlubiyet kesinlikle direkt kendisine yazılamaz. şu amk ezberciliğini nasıl bırakırız ülkece bilemiyorum ama, bu akşam hatalı kendisi değildir. geçmişten gelen büyük maç başarısızlığı, bu maça psikolojik olarak sirayet etmiş olabilir. bu konuda hatalıdır. ancak taraftarın istediği ve olması gereken kadroyu sahaya sürdü. herkes linnes'i beklerken denayer'i koyup yine kendini ateşe attı ancak jason, quaresma'yı kilitleyip gökhan'nın bindirmelerini etkisiz hale getirmeyi başardı. takım golü yiyip dağılınca denayer'in de o andan itibaren yapacak pek bir şeyi kalmadı. babel-adriano kanadında da planı tuttu. gol ve sonrası hamleleri de zamanında yaptı. 1 puanın kazanç sayılacağı maçta, baskı yememize rağmen çok da kötü değil ve ileride boşluklar da bulurken, muslera'nın yaptığı fahiş hatayla yerle bir olduk. takım fazlasıyla kırılgan ve geri dönüş yapacak havada hiç değil. bunlara çare üretememesi ayrı konu. bu hatalı olduğu yönleri ve hiçbir soruna çare üretememesi zaten bizim hocamız olamayacağının göstergesi. ama bu maç özelinde çok da yapacak bir şeyi yoktu.

    maalesef acı gerçekle yüzleştik. takımımız sandığımız kadar kaliteli değil ve beşiktaş bizden "her yönden" iyi takım.
  • 4889
    bu kısır tartışmadan ben cidden yoruldum ama insanlar yorulmadı.
    beyler bilmem farkında mısınız ama yavaş yavaş demirören dönemindeki beşiktaş'a benziyoruz. yeni hoca, bomba transferler, lige fırtına gibi başlangıç, şampiyon bu sene kesin biziz nidaları, en ufak fırtına da bile yaygara ve son olarak büyük fırtına da dağılış ligi 4-5 bitirme.

    kendisi de giderse son 9 yılda ki 6362635 td değişimi yaşanacak herhalde. onda da süreç belli; giderse taraftar ancelotti, blanc, tuchel vs sayiklar. sonra yönetim bunlardan biriyle harbi görüşür ama bu kadar td değişiminin olduğu yere mal değilseniz gelmezsiniz. en nihayetinde iş bu. sonra bu isimler olmayınca yerli bir td getirilir
    gençlerbirliği gibi olduk lan. cidden. bu kadar td mi yenir ?

    ben bu cyle'dan cidden sıkıldım.

    bir tek yerli de değil prandelli, rijkaard, mancini'de de olumlu sonuç alınmıyor neden ? çünkü sabır yok.

    güzel, akıcı, dikine futbol öyle kolay oynamıyor ne yazık ki. bir günde baharın gelmediği gibi. bugün herkesin hayranlıkla izlediği napoli ye bakın. mazzari döneminde atıldı bu takımın temelleri. sonra benitez eklemeler yaptı ve sarri ile zirveye çıktı. sabretmeden bir bok olmuyor yani.

    ben böyle deyince burasi galatasaray burada işler öyle olmaz diyenler oluyor. ister galatasaray olun ister real madrid. onlara mourinho geldiğinde bile ilk sene takım gene barcelona ya karşı yokları oynayıp, eziliyordu. sonradan bir şeyleri değiştirmeye başladı.

    son olarak burada ki nefret ortamından cidden sıkıldım. her hafta kötü oynayan oyuncu çöp ilan edilir, topçu değil denip nefret saçılır. ve o oyuncu yavaş yavaş biter. tam bir tüketim toplumu örneği. devam edin böyle...

    ama şunu bilin sizin kafa yapinızla başarılı olan herhangi bir klüp yok
  • 4892
    takımı öyle bir noktaya getirdi ki hala güncel duruma göre lider ya da 1 puan gerideyiz ama 15 haftada bu takım sezon sonunu göremez dedirtti. kadro kesinlikle yetersiz belhanda ve fegouli gibi sorumsuz adamlar ile bu iş zaten olmayacakda biraz akıllı olup içerideki fb maçını alıp dışarda ts ile berabere kalıp devre arası transferleri ile belki diyebilirdik ama olmadı tudor en azından umut veren bir yönün olmalıydı.
  • 4894
    hatalarından ders çıkarmayan ya da yaptığının hata oldugunu kabul etmeyen, dediğim dedik bir teknik direktördür kendisi. aksi olup, bu sonucları alsa kalsın diyeceğim de uslanacak gibi de durmuyor.

    valla beyler adam gibi bir isim çıkarın ortaya. fatih terim mi? o mayıstan önce gelmez. hele dursun tekrar secilirse asla gelmez. kim gelecek blanc filan mı? güldürmeyin allah aşkına o adamlar şampiyonlar ligi olmasa gelmez. ayrıca hangi vizyonla gidip konusacaksın adamla.
  • 4897
    2017-18 sezonunda liderlik olgusu üzerinden savunulan hocaydı ama o elden gidince şimdi de küçük takımlardan yine galibiyet alıp yeniden lider oluruz diye savunuluyor.

    o iş zor kardeşim.

    sezon başındaki kayseri olmayacak karşında. buz gibi havada sivas'a gideceksin. toparlanmış ve ligde kalmak isteyen osmanlıspor ile oynacaksın keza.

    ayrıca rakiplerin de rotasyon falan uğraşmayacak. şampiyonluğun kokusunu alan başakşehir devre arası transfer yapacak, fener zaten bir şekilde yarışta tutulur.

    kısacası bu kaldığı sürece dramatik bir şekilde düşüşe geçeceğiz. görünen köy kılavuz istemez.
  • 4900
    galatasaray futbol takımının hali hazırdaki en büyük problemidir. galatasaray kulübünün elbette önemli problemleri vardır. ancak futbol takımı özelinde tudor takımın zayıf halkasıdır.

    ben bunları muhtemelen geçen sezon mayıs ayından beri söylüyorum. yeni değil. bilen biliyordur zaten.

    insanlar muhtemelen 2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçısadece 3-0 bitti diye kendisini savunuyorlar sanırım. yoksa hemen her maçta olduğu gibi taktiksel anlamda bir boşluk seyrettirdi bize. evet ilk gol muslera'nın hatası, ikinci gol de şanssız bir gol. ama arkadaş bu maç 6-0'lık fener maçına rahmet okutabilirdi.

    tudor'un teknik direktörlük kariyerinin çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum zaten. muhtemelen sağda solda boş takımları çalıştıracak sonra da erken sayılacak bir yaşta bugüne kadar kazandığı paranın keyfini sürecektir.

    çünkü kendisinde bir teknik direktörde olması gereken esaslar mevcut değil. nedir bunlar?

    __________________________________________________________________________________________________

    - taktik ve teknik planlama: yok. sıfır. takımın herhangi bir hücum ya da defans planı yok. tek plan var "önde bas, top kap". sonra? hiç. "onu da tudor mu söyleyecek canım milyonluk eşşeklere?". komik olmayalım arkadaşlar.

    - insan ilişkisi: berbat. takımdaki çoğu futbolcunun kendisinden sıtkının syırıldığı o kadar net ki. takımda üst düzey takımlarda ve liglerde oynamış oyuncular var. onlar da farkında durumun. merak etmeyin.

    - kendi takımından haberdarlık: adamın kendi takımındaki oyuncuların kapasitelerinden, neyi yapıp neyi yapamayacaklarından, o oyuncularla ne şekilde oynanması gerektiğinde haberi yok. "sahaya çıkın ve önde basıp top kaparak hızla hücum edin". bu kadar tudor. nasıl edilsin, kim nerede ne yapsın filan hiç çalışılmıyor. çok belli.

    - aşırı şişkin bir özgüven: özgüven iyidir, önemlidir, lazımdır. ama çapını aşan özgüven ne yazık ki başarısızlık getirir. tudor'da da maşaallah kariyerini ve başarılarını (!) 100 kat aşan bir ego mevcut.
    ___________________________________________________________________________________________________

    sezon başından beri tudor'un takıma hiçbir katkısı olmadı. takımdaki oyuncuların kalitesi, görece kolay takımlarla art arda yapılan maçlar, rakiplerin kötülüğü derken bir anda öne çıktı. ama tabelaya değil de sahaya bakanlar bu günlerin geleceğini çok rahat görebilmişti.

    galatasaray takımının sahada bir planı yok. çalışılmış bir organizasyonu yok. ne hücumda ne defansta. tek hedef var: "bas, topu kap, hızlı atağa çık". bu kadar kolay mı bu iş yahu? bu kadar mı yani? kim nerede basacak, nasıl basacak, nerede duracak, top kapıldığında nereye oynanacak, hücuma kim katıldığında kim geride duracak, ataklarda kim önde kim arkada duracak, defansta ilk topa kim çıkacak vb. gibi soruların hiçbir cevabı yok. tamamen emprovize bir durum var.

    durum böyle olunca da takım talihsiz bir gol yediğinde ya da biraz oyundan düştüğünde dağılıyor. çünkü oyuncular fiziksel olarak oyun içinde düşerler. takımı oyunda tutan çalışılmış bir planın varlığıdır.

    hani diyoruz ya "büyük takımlara karşı yapamıyor" diye, neden biliyor musunuz? çünkü küçük takımlara karşı da yapamıyor. çünkü yapmıyor. çünkü bir planı yok. maça özel hazırlanmıyor. "efendim ama denayer'le quaresma'yı kapattı" deniyor. 3 tane yedik. 7-8 olabilirdi. quaresma 3-4 tane kaçırdı bomboş.

    çünkü maçı sadece "denayer ile quaresma'yı kapatmak" olarak düşünüyor tudor. geri kalanı aynı. yaşlı bjk'ye tempoyu ayarlatıyor. oyunu göbekten oynuyor. kısa paslarla hızlı atağa çıkmaya kalkışıyor. ya arkadaş, bjk defansta 8 kişiyle yerleşmiş. neyin tik-tak pası? oyunu açsana biraz. yorsana adamları. topu tutsana. adamları koştursana biraz. yok. neymiş "denayer'le quaresma'yı tutmuşmuş". yapmayın allah aşkına.

    artık zaten son demlerini yaşıyor. savunanlar bile "ama o gitse kim gelecek ki?" demeye başladılar. çünkü onlar da farkındalar durumun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın