hıncal uluç

• 1901

  sabah sabah hıncal uluç nereden geldi aklına diyenler olabilir ama benim aklımdan hiç çıkmadığı için bu saatte kulağını çınlatmak istedim.
  
  geçen sezon işi gücü bırakıp chedjou ve sneijder'e saldırıyordu. her ikidini de haksız yere gömüyordu. sonunda yönetimi ve teknik kadroyu etkileyerek chedjou'nun takımdan kesilmesini sağladı. bu sezon sonuç ortada.
  
  1-chedjou, harika bir stoper değil ama bizim elimizdeki en iyi stoper. bunu hiç tartışmam bile.
  
  2-chedjou'ya saldırmak ve galatasaray'ın asıl sorununun chedjou olduğunu söylemek galatasaray'ı batırmanın en kısa yoluydu ve bunu da hıncal başardı.
  
  hıncal uluç'a bir tavsiyem var. artık çekil köşene emekliliğini yaşa. galatasaray'ı karıştırma, yazık günah. yönetime de tavsiyem hıncal uluç, ahmet çakır, gökmen özdenak ve levent tüzemen gibi yaşlıları asla dinlememeleri. tabi kendi futbol akılları varsa.
• 1902

  yönetim bundan etkileniyorsa bıraksın gitsin zaten. bizde de alışkanlık oldu herkesi günah keçisi yapmak. bu adam ezelden beri saçmalar zaten. bundan etkileniyorsa yönetim, sıkıntı oradadır. hıncal'da değil.
• 1903

  yönetimin geçen sezon mustafa denizli'yi hıncal uluç'un tavsiyesi ile getirdiği herkesin malumu.
  
  ayrıca yılların spor yazarı adam. her ne kadar saçmalasa da hem gazetesinde hem televizyonunda baştacı ediliyor. söylediklerinin %80'i yanlış çıkmasına rağmen hala görevine devam ettiği bir ülkede futbol aklından yoksun yönetimimizin hıncal uluç gibi bir dinazordan etkilendiğini tahmin etmek zor değil. yönetime güvenmediğimiz için hıncal'dan rica ediyoruz. artık dilini ve elini çek galatasaray'ın üzerinden.
• 1904

  vallahi kızdık ettik ama levent nazifoğlu'nun yaramaz bir adam olduğunu ilk söyleyenlerden biridir. hatta çantacı lakabını takmıştı kendisine.
  
  adam profesyonel hater olduğu için umursamadık ama bu kez haklı çıktı.
• 1905

  daha önce de defalarca söylediğim gibi saha içi yorumları ne kadar 5 para etmez ise, saha dışı özellikle de galatasaray camiası hakkındaki yorumları bir o kadar değerlidir.
• 1906

  şu dakikalarda a spor'da 90' programında önüne geleni indirmektedir. hakedene hakettiği gibi konuşmaktadır. o da bizden biri içi yanıyor belli ki. imkanı olanın bi şekilde izlemesini tavsiye ederim.
• 1907

  bazen yanlış şeyler söylese de yıllardır galatasaray'ın haklarını cesurca koruyan yazar.değerinin ,sonraları daha çok anlaşılacağını sanıyorum.
• 1908

  https://twitter.com/...s/862688675355914240
• 1909

  soyledikleri cikmis.
  http://www.sabah.com.tr/...an-baslayacak-dursun
• 1910

  "adamın en iyi anladığı şey inşaat; daha oteli bitiremedi..."
  
  dursun özbek'e ithafen aynen böyle söyledi az önce ve evde kahkaha attım. saha içinden anlamaz belki ama saha dışını da kendisi kadar güzel yorumlayan yok bence.
• 1911

  --- alıntı ---
  
  "adamın en iyi anladığı şey inşaat; daha oteli bitiremedi..."
  
  --- alıntı ---
  
  bence artık zirvede bıraksın.
• 1912

  ben mi kaçırdım bilemiyorum ama başakşehir ve arda turan'ın basın çalışanlarına dayak atıp küfür etmeleri ile ilgili doğru düzgün birşey diyememiş biri olarak herkesin bir tekme vurduğu dursun özbek'e vurun abalıya diyerek bir tekme de kendisinin vurmuş olmasına ancak acırım. yaşın gelmiş 80'e. hala neden korkuyorsun? hala hangi maddi çıkarın peşindesin!?
• 1913

  (bkz: #2175062)
  
  bilal meşe olayı hakkında yorum yapmadığı söylenmişti ancak yapmış. frakenstein'ın canavar değil doktor olduğunu bilmesiyle bir sempati puanı topladı.
• 1914

  http://m.sabah.com.tr/...6/16/sabri-ve-dursun
  
  eleştirmek isteyenler için kelimeleri kifayetsiz bırakan bir yazı yazmıştır.
• 1915

  galatasaray divan kurulu üyesi olacak yaşa geldi bu beyefendi de...
• 1916

  http://m.sabah.com.tr/...6/16/sabri-ve-dursun eleştiri noktası doğru ama baş aktör yanlış.
  
  bu yazı iki sene önce gönderilmesi gerekirken yüzde yüz zam ile tonla para kazanan galatasaray'ın evladı sabri sarıoğlu için değil, yıllık ücretini düşürmeyi hiç düşünmeden kabul eden ve başarısız geçen bir sezonun ardından sorumluluğu alıp, gerekirse para almadan bile çalışırım diyebilen ergin ataman için yazılmalıydı!
• 1917

  yazısının ilk cümlesini okuyup kapadım. bu da sabri, totti benzetmesine başlamış. sabri ve totti'yi kulüp değerleri açısından (futbolculuk açısından zaten olmaz da) bir tutan kafaya ulaşmak isterdim. bir tarafta sadece roma taraftarının değil, bütün dünyanın gıpta ile baktığı, avrupa'nın en büyük takımının transfer teklifini elinin tersi ile iten büyük kaptan totti. diğer tarafta da sadece galatasaray taraftarının değil, bütün ülkenin taşak malzemesi yaptığı, ülkenin orta sıra takımlarına teklif edildiğinde dahi elinin tersiyle itilen vasıfsız sarbi.
• 1918

  http://m.sabah.com.tr/...6/16/sabri-ve-dursun
  
  beyin ölümü gerçekleşmiş bir zombiden farksız olan hıncal uluç (adına bakın hıncal, abisi de öcal) gibilerdir ki galatasaray'ı sabri gibi görme özürlü kanserojen futbolculara mahkum ediyor. bir de totti ile kıyaslamaz mı evlere şenlik.
  
  bunu dinleyen yönetimdeki bir kaç zavallı da etkilenip yıllarca sabri gibilerle taraftarı kahrediyor. (mehmet özbek)
  
  şimdi de gitme diyor sabri'ye. yönetim değişecek sen yine bu kulübe döneceksin diyor. yine dönecek yine taraftarı kahredeceksin diyor.
  
  hıncal uluç'un galatasaraylı olduğuna kesinlikle inanmıyorum. adam zaten fener dönmesi olduğunu itiraf ediyor. adamın genetiğinde fener var. sakın kişisel düşmanlığı nedeniyle aziz yıldırım'a saldırıları sizi aldatmasın.
  
  hıncal uluç aslında bir ruh hastasıdır. bu o kadar net ki programını izleyenler beş dakikada onun narsist olduğunu hemen anlar.
  
  hıncal uluç hayatında futbol oynamamış bir adam. futbolu tv'den ya da statlardan izlediği kadarıyla biliyor. halbuki sahada 90 dakika ter akıtmadan (amatör-profesyonel) rakipten tekme ya da dirsek yemeden, isabetli pasın nasıl atıldığını bilmeden, 170'e çıkan nabızla oyunu okumanın ne kadar zor olduğunu bizzat deneyimlemeden ahkam kesiyor.
  
  iyi futbol yorumcusu olmak için iki olmazsa olmaz vardır.
  
  1-futbolu gerçekten oynamış olmak.
  2-beyin sağlığını muhafaza edebilmek ve yeterli kültürel birikime sahip olmak.
  
  futbolu bizzat deneyimlemeyenler, futbolun inceliklerini ve detaylarını anlayamazlar. bu nedenle de futbolcuları değerlendirirken yüzeysel ve basit değerlendirirler.
  
  futbol oynamasına rağmen beyin sağlığını muhafaza edemeyen ve yeterli kültürel birikimi olmayanlar da bir şeyler bilirler ama onu anlatamazlar. yüz kelimeyi geçmeyen kelime hazneleriyle sokak çocuklarından farksız konuşurlar. (tanju çolak-gökmen özdenak)
  
  hıncal uluç bunlardan birincisine örnektir. o nedenle futbolcular hakkındaki fikirleri saçmadır. onun gibiler artık futbolun tarihi ile ilgilenmeli, günceline fazla girmemeli. bir tv kanalında bir program kapatmış olabilirler ama bu onların doğru düşündüğü anlamına gelmez.
  
  kısacası böyle dinazoruslara kulak asmamak gerek.
• 1919

  bunadı artık, ciddiye almaya değmez. tek iyi yanı özgürce yazabilmesi. özgür ve rahat yazıyor adam.
  
  sabri totti kıyaslaması yapmış ciddi ciddi. totti dediğin adam 40 yaşında futbolu bırakırken bile deseydi ki bir sene daha oynayacağım; baya astronomik rakamlarla teklifler gelirdi kendisine. totti defalarca kendisine gelen teklifleri daha fazla parayı reddetti. hatta ve hatta totti öyle bir oyuncuydu ki dünyada totti' ye teklif verebilecek, totti' nin bonservisini ödeyebilecek takım sayısı 5' i geçmezdi.
  
  herkes bir tutturmuş totti totti. dünyada başka kaç örnek verebilirsin peki totti gibi?
• 1920

  sorun yazması değil yazdıklarının itibar görmesi olan "trollus historicus".
• 1921

  totti ile sabri'nin tek ortak paydalari isimlerinin bes harfli olmasi ve -i- ile bitiyor olmasi. vallahi baska yönden kiyaslamak hem ayip hem günah. hincal uluc okunsun birsey demiyorum ama okunmak icin de bu kadar yapmacik elestiriler yazmak ne bileyim o yastaki ve tecrübedeki bir insanin hem kendisine saygisizlik, hem de köse yazari ünvanina hakaret.
  
  edit: totti isim de degil ulan simdi geldi aklima. sabriyle tottiyi kiyaslayan vatan hainidir!
• 1922

  saha içiyle ilgili konuşmasa daha iyi olacak yorumcu.
  
  futbol sadece saha içinde oynanmıyor. maçlardan önce ve sonra söylenenler de çok etkili. bir yazısıyla hakemi baskı altına alabilir, rakip futbolcuları etkileyebilir, kimsenin konuşamadığı şeyleri söyleyerek kaos ortamı yaratabilir. işte bu noktada çok başarılı iken saha içiyle ilgili konuşunca çekilmez oluyor.
  
  sabri ve totti meselesine gelirsek, neyse boşverelim bir gülme alıyor. bu konunun üstüne konuşmak gereksiz.
• 1923

  dunyanin en iyi takiminda bile oynayabilecekken roma'yi terketmeyen totti ile galatasaray oynatmasa kulupsuz kalacak sabri'yi kiyaslamak gibi bir hataya nasil dustugune inanamadigim gazeteci.
• 1924

  mavi haplari fazla kacirdikca sivayan trol.
• 1925

  imparator deviren büyük rüştü'yü itin çok afedersiniz şeyine sokup sokup çıkarmış.
  https://twitter.com/...s/894836458707660800