• 2633
    hayatta olsa muhtemelen şu an şampiyonduk. fanatik fenerli basın mensupları da dahil “galatasaray 6-7 atacak”*diye bizi tuzağa çekerken çıkar “inanamadım. bu karagümrük maçındaki gassaray evinde fenerbahçe’ye altılık olur. bu ligin sonunu göremez. okan efendi sen bu takıma ne çalıştırıyorsun? icardi diye bir adam var ben daha çok koşarım. mertens ile bu yaşta sözleşme uzatacak kadar izanını yitirmiş bu yönetim. adam benimle akran. alın beni de oynatın. mertens ile akran iletişimi kurarız. hele o torreira gs orta sahası olup da golü yok golü. ben böyle bir gaassaray tanımıyorum.” der hem taraftarı hem takımı sağlam bir duvardan duvara vurur ve sinirlendirir ama o takım ve tribün bu halde maça çıkmazdı.

    akşamına da icardi forması, mertens atkısı ve okan buruk ile anılarını anlattığı sırıtışıyla cemiyette rerere rarara yapardı. mevzu hıncal uluç da değil aslında. eleştiri hatta abartılı eleştiri kültürü.

    eleştirinin olmadığı, hıncal uluç stili taraftarın yer yer saçma da olsa duymak istemediği şeylerin söylenmediği, “yangıncı tayfa” diye eleştirilerin bastırıldığı bir ortamın sonu fenerbahçeli medyanın tuzağına düşmektir , vole’den yönlendirme yemektir.
  • 2349
    --- alıntı ---
    biliyorsunuz.. dursun özbek, muhaliflere, hazırlanma, hatta aday listesi hazırlama fırsatı bile vermeyen bir "yıldırım seçim" kararı almış, mustafa cengiz de "derhal kongre" vaadi ile, dursun özbek'ten kurtarmak için birleşenlerin oylarıyla o seçimi kazanmıştı.
    ama o zamana kadar sahip olduğu benzin istasyonuna gelenlerin bile tanımadığı cengiz'e, gazetelerin manşetlerine, tv'lerin spor haberlerine çıkmak öyle cazip gelmişti ki, sözünü unuttu. bir daha seçim lafını ağzına almadı..

    --- alıntı ---

    bu kadar şuursuz musun be adam artık. cengiz verdiği sözü tuttu ve hemen üç ay sonra seçim yaptı. tekrar kazandı. bu kadar da olmaz artık.
  • 2108
    totemci falan değildir kendisi. söylemlerinin arkasında farklı motivasyonları vardır.

    örnek 1: fatih terim futbolu unutmuş, galatasaray futbol falan oynamıyor...

    hıncal uluç'un burdaki motivasyonu fatih terim'i sinirlendirmek, hırslandırmak ve daha iyisini yapmasını sağlamaktır. yoksa hıncal uluç; rüştü, oğuz çetin falan gibi fatih terim'e kin kusan biri değil, fatih terim'in türkiye'nin en iyi hocası olduğunu da bilir, hatta geçen sezon tudor'un gönderilip, fatih terim'in geri dönmesini istiyordu. söylediklerinin hocanın radarına girebileceğini bildiği için onu daha iyiye sevk etmeye çalışıyor. bu çok eski usul bir taktiktir. şöyle de ayırt edilebilir; kendisi tudor kovulmalı, riekerink kovulmalı, prandelli kovulmalı vs bir çok kez demiştir ama şu anda galatasaray top oynamıyor der, fatih terim futbolu unutmuş da der, belhanda'yı evladı gibi seviyor, kayırıyor da der ama fatih terim kovulmalı falan demez. çekindiği için değil, amacı daha iyisini yapabileceğini düşündüğü için onu itmektir. ne kadar işe yarıyor onu bilemem bence 96-2000 arası yaramış olması muhtemeldir ama şu saatten sonra hocaya etki edebildiğini sanmıyorum.

    örnek 2: bu hakemleeeerr, buuu federasyooonn, buuu mhk varken galatasaray şampiyonluk adayım değil.

    bunu çözmek çok kolay. kendisi galatasaray'ı korumak için; hakemler ve kurumlar üzerinde baskı oluşturmak kamuoyu yönlendirmesi yapmak niyetindedir. bir dönem sürekli dile getirdiği fener medyası, fener lobisi bilmem ne söylemleri de hep galatasaray'ı korumak ve hizmet etmek içindir.

    örnek 3: bu son örneğimiz ise çok daha genel geçer söylemleridir.

    misal; ''şenol güneş ile fikret orman'ın arası kötü'' demez, ''şenol güneş ile fikret orman birbirinden nefret ediyor'' der.

    ''dursun özbek galatasaray'a başkan seçilmemeli, galatasaray'ı büyük borca soktu'' demez, ''dursun özbek devam ederse galatasaray batar, galatasaray'ın sonu geldi'' ''seneye galatasaray küme düşer'' diye ifade eder.

    bunlar ise gördüğünüz üzere tamamen gündem belirlemek, manşet olmak için durumları mübalağa etmesidir. dursun özbek kulübü kötü yönetiyor dersen manşet olmazsın, seneye galatasaray küme düşecek dersen olursun. dediğim gibi bunlar hep gazetecilik reflekslerinden ötürü iddialı manşet atma, gündeme girme gibi sebeblerden. söylemlerini daha yalınlaştırıp, keskinleştirir.

    böyle yazdık ettik sanki hıncal'ı sevip savunuyormuşuz gibi olduk ama ben kendisini sevmem. kendisinin eleştiri şekli her ne kadar yarar amacı güttüğü için meşrulaştırmaya çalışılsa da bu söylemleri sağlıksız futbol iklimi ve herkesin itin götüne sokulduğu, çok çabuk harcanabildiği linç ortamına yol açmakta. hıncal uluç genel kültürü, bilgisi iyidir. türk medyasının ve türk toplumunun ortalamasından da zekidir. ancak ufku dar, kendini yenilemekten uzak, artık kafasında formülüze ettiği doğrular ve ezberlerle konuşan bir muhafazakara dönüşmüştür. bu konuyu bu kadar uzattığım için bile kendime kızdım ama yok totem motem hiç alakası yoktur yani. bunu idrak etmek lazım.
  • 2343
    naçiz bedeni elbet bir gün toprak olacaktır, lakin ömrü boyunca tüm yaptıklarıyla ve söylemleriyle türk toplumunun hafızasında etmiş olduğu iyi, kötü ve travmatik yer ile bir an evvel unesco dünya somut olmayan kültürel miras listesine alınmalıdır. hıncal uluç kavramı ve gerçeği ile artık barışmalıyız. zira sakal gibi kestikçe daha gür çıkıyor. unutmayın ki hıncal uluç spor, siyaset, magazin, tarih, kültür ve sanattır. bunu inkar eden ise hıncaldır, uluçtur.
  • 1601
    bugünkü sabah gazetesi yazısı;

    ''galatasaray mersin idman yurdu'nu yendi. yayıncı kuruluş/ maraton'un yorumu...
    "galatasaray kazanmadı.
    mersin kaybetti." galatasaray kız basketçileri, fener'i yendi. hürriyet'te başlık..
    "abd'li yıldız charles'ın (fb oyuncusudur) coştuğu karşılaşmada son dakikaları iyi oynayamayan ve oyundan düşen fenerbahçe ezeli rakibi galatasaray'a yenildi."
    yorum yapmamı beklemiyorsunuz herhalde!..''

    şimdiye kadar okuduğum en iyi yazısı olabilir ya...
  • 1972
    hıncal uluç fanatik galatasaraylı olduğu kadar fanatik bir milliyetçidir. babası rahmetli fuat uluç pek bilinmese de mareşal fevzi çakmak'ın has adamlarından olup maginot hattının bir benzeri olarak olası bir nazi taarruzuna karşı çatalcada oluşturulan mekanize hattın savunmasında yer almış emrindeki yüzlerce askerin şarbondan vefat etmesine çare olamamış kahrolmuştur. bunun üzerine ikinci dünya savaşı sonrası mareşalden affını istemiş memleketin birçok yerinde gönüllü görev yapmıştır. daha sonra 27 mayıs darbesiyle yönetime gelen mbk içerisindeki muhafazakar kanatta yer almış darbenin bir kıyıma dönüşmesine engel olmaya ve cumhuriyetin özüne yani yeniden kimsesizlerin kimsesi olmasına çabalamış bu nedenle türkeş ve arkadaşlarıyla 14'ler olarak japonyadan hindistana sürülen turancı ekipten biri olması hasebiyle alparslan türkeş ile birlikte memleketten sürgüne gönderilmiştir. fuat uluç aslen mardinli olup rahmetli cem karaca'nın öz annesi ermeni toto karaca ile gönül ilişkisi yaşamıştır.

    oğlu hıncal uluç da birçok seçim öncesi yazılarına bakılırsa görülecektir ki cumhuriyetçi köylü partisinin devamı olarak gördüğü mhp'nin daimi destekçisidir ama aynı hıncal uluç ismet paşa'dan medeni cesareti ve beşeri ilişkilerdeki inceliği öğrenmiş babasını hindistana süren, ailesinin iaşelerini kesen ikinci adam inönü'ye kin beslemeden onunla opera izlemiş, bahsettiğim özelliklerini kendine örnek almıştır.

    hasta bir olimpiyat tutkunudur; türkiye'nin olimpik dallarda başarılı olmasını şu an hayattaki herkesten çok ister ve yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi aşırı türk milliyetçisidir ama yine bu, onun devşirme sporcuları desteklemesine engel değildir. ramil guliyev (ki kendisi azeri yani has türk), elvan hatta naim ve halil (ne yazık ki bulgar türkü olmaları bile sırf özal tarafından yurda kaçırıldıkları için onların gavur olarak zamanında medyada yer almasını engelleyemedi) örneklerinde türk olmanın, türkçe bilmenin değil türkiye adına yarışmanın önemli olduğu konusunda savaş vermiş devşirme mevhumunu herdem savunmuştur (hoş yeniçerilikle kendini tatmin eden yeni nesil osmanlıcıların çoğu devşirmeye, yabancı serbestliğine karşı ama olsun ne de olsa devir onların herhangi bir çelişki içine düşmeleri matematiksel olarak sıfırın altında zira).

    peki madem bu kadar milliyetçi bir aileden geliyor ve kendisi de milliyetçi neden hıncal ağabeyi sözüm ona milliyetçi bir mafya babası vurdu (aynı mafyöz bazı beşiktaşlı alemci futbolcuları adam etti ki bugün televizyonlarda fink atıyorlar)? nasıl oluyor da hıncal uluç aslen mardinli oluyor? neden babası evlense bir ermeni üvey annesi olacaktı hıncal ağabeyin? niçin devşirmeye karşı değil? neden inönü'ye kin kusmuyor şimdikiler gibi (ki kin beslemeye herkesten fazla hakkı var...)? niçin ama niçin hiçbir kategoriye koyamıyoruz kendisini?

    bu soruların cevabı kendisinin gerçek bir galatasaraylı ahlakına sahip olmasıdır. maalesef öyle bir dönemdeyiz ki bir kere kategorik olarak ayrıştık mı artık her şey siyah her şey beyaz, istisnaya sümme haşa yer yok... sanki karşımızdaki gavur... ne gavuru gavurdan beter...

    gerçek bir galatasaraylı olarak hıncal ağabey daima kendi doğruları olan ve bu doğrularını her platformda dile getiren bir zat-ı muhteremdir. kendi doğrusunun illa gerçekten doğru olmasına gerek yoktur önemli olan kendisinin doğru olduğuna vicdanen kanaat getirmesidir.

    işte tam da bu nedenle sevgili galatasaray taraftarı zaman zaman kendisini çelişkili bulmaktadır. dün yerdiğini bugün övdüğünde geri adım attığı zannedilir halbuki hıncal ağabey hem gerçek galatasaraylıdır yani ön yargılı, fikri sabit bir adam değildir hem de babıalinin hayatta kalan son birkaç kalemşöründendir hani şu kurşun yese de kalemini satmayanlardan, doğru bildiğinin peşinde ölüme koşanlardan... yani artık nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız numunelik bir galatasaraylı gazetecidir. iyi bakın görün allah sıhhat verdiği sürece görün ki skora göre, menfaatlere göre değil doğru bildiğine göre nasıl gazetecilik yapılır. bugün biz galatasaray taraftarının hoşuna gidecek bir şey yazar yarın bizi sinir edecek bir şey ama hiç unutmayın daima kendi galatasaraylılık terazisine koymadan galatasarayın "g"sini ağzına dahi almaz.

    sen çok yaşa hıncal ağabey senden çok kalmadı ama yalaka sürüsü, güce tapan çokça satılık var onun için o kadar ender doğru görüyoruz ki zaman içinde yanlışı yaygınlığından ötürü doğru zannetme gafletine meyil ediyoruz...
  • 1830
    yazısından alıntı:

    --- alıntı ---

    levent nazifoğlu denen kardeşimiz, "ben olduğum müddetçe olcan, umut ve tarık galatasaray formasını giyemezler" demiş ve benim de bu yüzden kendisine "sen kimsin?" dediğim adam! gazetedeki yazım oydu.
    "sen kimsin levent nazifoğlu?" bu adamlar galatasaray ile anlaşmalı.
    hangi sebeple bu futbolcuları istemezsin?
    umut ile olcan, galatasaray'ın 4. yıldızı takmasında en önemli iki isim.
    şu anda galatasaray'da onlar gibi yedek yok! o maçta kenarda olcan olsaydı olcan oyuna girer miydi girmez miydi? umut bir katkı yapar mıydı yapmaz mıydı?.

    --- alıntı ---

    umut ile olcan, galatasaray'ın 4. yıldızı takmasında en önemli iki isim. :( :(
    he ya. olcan ortaladıkça umut golleri sıraladıydı o sene...
  • 1808
    üslubu genel olarak çok sinir bozucu olsa da, söylenmeyenleri söylemesi ile takdirimi kazanıyor.

    volkan demirel'in milli takımın fransa kadrosunda yer alması için basında yürütülen kampanyayla ilgili güzelce döşemiş yine:

    --- ekşiden alıntı ---

    "başta rıdvan dilmen, medyamızda bir volkan demirel pazarlaması başladı ki, aklım almıyor.. rıdvan milli maçı anında yorumlarken bile, harika bir kurtarış yapan volkan babacan'ı eleştirdi.. "topu yanlış yere yumrukladı" diye.. çünkü aklında "bir hata yaptı çocuk. fatih terim ağabeylik yapıp, affetmeli" diye başını çektiği "volkan demirel" kampanyası var..
    türkiye eğer volkan'la avrupa şampiyonu olacaksa olmasın!..
    bazı değerler o kadar önemlidir.. türk gencinin önüne konacak örnekler ise, hem de nasıl önemlidir..
    türkiye yüzde beşlere inmiş şansı ile sahada ısınıyor. o maçta tek puan kaybederse, her şey bitecek. öyle kritik bir maç ve başlamasına 15 dakika kala o takımın kalecisi tribünlerde aleyhine tezahürat yapılmasına kızdığı iddiası ile, sadece sahayı değil, stadı da terk ediyor.. çekiyor ve gidiyor.. kimi neyi, hangi kutsallığı satıp gittiğine bakmadan..
    en kritik maçtan 15 dakika önce, kalecin gidiyor. kendinizi o takımın oyuncularının yerine koyun, ne hale gelirsiniz.
    daha acısı.. daha sonra stat kameraları inceleniyor. öyle bir tezahürat yok. volkan bir kişiyi gösterip mahkemeye veriyor. o da fos çıkıyor.. yani ortada sadece bir kapris, bir şov ve orası ali sami yen arenası ya, galatasaray seyircisini aşağılama çabası var..
    volkan çekip gidiyor. yerine gelen volkan babacan ve takım, geri kalan maçlarda öyle harikalar yaratıyor ki, play off için yüzde 5 şansı kalmış takım, fransa'ya hem de "doğrudan" gitme hakkını kazanıyor..
    ..ve işte o zaman, milli takım kaçağı hiç sıkılmadan ortaya çıkıyor. "fransa'da oynamak istiyorum" diyor..
    savaştan kaçacaksın. sonra kazananların önüne geçip fransa keyfi, fransa şovu yapacaksın öyle mi?.
    hadi senin ayıbını unutalım.. (milli davadan kaçmak nasıl unutulur o ayrı ya..) hadi unutalım..
    peki oraya gitmeyi aslanlar gibi savaşarak hak edenleri nasıl harcayıp, yerlerine seni koyalım, "kaçak?."
    rıdvan dilmen ve arkasındakiler bu soruma cevap versinler..
    ve de milyonlarca türk gencine desinler ki..
    "bu ülkeyi, bu insanı, bu formayı bırakıp kaçmak yanlıştır ama, merak etmeyin.. bir "ağbi" çıkar sizi affeder!.."

    --- ekşide nalıntı ---

    edit:
    haber linki

    http://www.sabah.com.tr/...irel-pazarlayicilari
  • 2098
    kendisi türk medyasındaki en güçlü galatasaray kalesidir, camiamız için de bulunmaz bir nimettir. hıncal uluç bu dünyadaki gerçek manada en büyük galatasaraylılardan birisidir. yaşım ilerledikçe kendisine daha çok benzediğimi hissediyorum. ben bu kadar başarı odaklı, muhalif, mükemmeliyetçi ve daha iyisi için asla yetinmeyen biri daha hiç görmedim desem yeridir. hadi adı totemci olsun neyse ne fakat bu adamın üslubunda muazzam bir iğneleme ve insanı harekete geçirme, gaflet uykusundan uyandırma büyüsü var.

    sözlükte de bu tip kardeşlerimiz var, şimdi tek tek isim vermeyeyim ama zaten kendileri yeterince bilinen simalar...

    çok yaşa hıncal uluç!
App Store'dan indirin Google Play'den alın