1918
http://m.sabah.com.tr/...6/16/sabri-ve-dursun
beyin ölümü gerçekleşmiş bir zombiden farksız olan hıncal uluç (adına bakın hıncal, abisi de öcal) gibilerdir ki galatasaray'ı sabri gibi görme özürlü kanserojen futbolculara mahkum ediyor. bir de totti ile kıyaslamaz mı evlere şenlik.
bunu dinleyen yönetimdeki bir kaç zavallı da etkilenip yıllarca sabri gibilerle taraftarı kahrediyor. (mehmet özbek)
şimdi de gitme diyor sabri'ye. yönetim değişecek sen yine bu kulübe döneceksin diyor. yine dönecek yine taraftarı kahredeceksin diyor.
hıncal uluç'un galatasaraylı olduğuna kesinlikle inanmıyorum. adam zaten fener dönmesi olduğunu itiraf ediyor. adamın genetiğinde fener var. sakın kişisel düşmanlığı nedeniyle aziz yıldırım'a saldırıları sizi aldatmasın.
hıncal uluç aslında bir ruh hastasıdır. bu o kadar net ki programını izleyenler beş dakikada onun narsist olduğunu hemen anlar.
hıncal uluç hayatında futbol oynamamış bir adam. futbolu tv'den ya da statlardan izlediği kadarıyla biliyor. halbuki sahada 90 dakika ter akıtmadan (amatör-profesyonel) rakipten tekme ya da dirsek yemeden, isabetli pasın nasıl atıldığını bilmeden, 170'e çıkan nabızla oyunu okumanın ne kadar zor olduğunu bizzat deneyimlemeden ahkam kesiyor.
iyi futbol yorumcusu olmak için iki olmazsa olmaz vardır.
1-futbolu gerçekten oynamış olmak.
2-beyin sağlığını muhafaza edebilmek ve yeterli kültürel birikime sahip olmak.
futbolu bizzat deneyimlemeyenler, futbolun inceliklerini ve detaylarını anlayamazlar. bu nedenle de futbolcuları değerlendirirken yüzeysel ve basit değerlendirirler.
futbol oynamasına rağmen beyin sağlığını muhafaza edemeyen ve yeterli kültürel birikimi olmayanlar da bir şeyler bilirler ama onu anlatamazlar. yüz kelimeyi geçmeyen kelime hazneleriyle sokak çocuklarından farksız konuşurlar. (tanju çolak-gökmen özdenak)
hıncal uluç bunlardan birincisine örnektir. o nedenle futbolcular hakkındaki fikirleri saçmadır. onun gibiler artık futbolun tarihi ile ilgilenmeli, günceline fazla girmemeli. bir tv kanalında bir program kapatmış olabilirler ama bu onların doğru düşündüğü anlamına gelmez.
kısacası böyle dinazoruslara kulak asmamak gerek.
beyin ölümü gerçekleşmiş bir zombiden farksız olan hıncal uluç (adına bakın hıncal, abisi de öcal) gibilerdir ki galatasaray'ı sabri gibi görme özürlü kanserojen futbolculara mahkum ediyor. bir de totti ile kıyaslamaz mı evlere şenlik.
bunu dinleyen yönetimdeki bir kaç zavallı da etkilenip yıllarca sabri gibilerle taraftarı kahrediyor. (mehmet özbek)
şimdi de gitme diyor sabri'ye. yönetim değişecek sen yine bu kulübe döneceksin diyor. yine dönecek yine taraftarı kahredeceksin diyor.
hıncal uluç'un galatasaraylı olduğuna kesinlikle inanmıyorum. adam zaten fener dönmesi olduğunu itiraf ediyor. adamın genetiğinde fener var. sakın kişisel düşmanlığı nedeniyle aziz yıldırım'a saldırıları sizi aldatmasın.
hıncal uluç aslında bir ruh hastasıdır. bu o kadar net ki programını izleyenler beş dakikada onun narsist olduğunu hemen anlar.
hıncal uluç hayatında futbol oynamamış bir adam. futbolu tv'den ya da statlardan izlediği kadarıyla biliyor. halbuki sahada 90 dakika ter akıtmadan (amatör-profesyonel) rakipten tekme ya da dirsek yemeden, isabetli pasın nasıl atıldığını bilmeden, 170'e çıkan nabızla oyunu okumanın ne kadar zor olduğunu bizzat deneyimlemeden ahkam kesiyor.
iyi futbol yorumcusu olmak için iki olmazsa olmaz vardır.
1-futbolu gerçekten oynamış olmak.
2-beyin sağlığını muhafaza edebilmek ve yeterli kültürel birikime sahip olmak.
futbolu bizzat deneyimlemeyenler, futbolun inceliklerini ve detaylarını anlayamazlar. bu nedenle de futbolcuları değerlendirirken yüzeysel ve basit değerlendirirler.
futbol oynamasına rağmen beyin sağlığını muhafaza edemeyen ve yeterli kültürel birikimi olmayanlar da bir şeyler bilirler ama onu anlatamazlar. yüz kelimeyi geçmeyen kelime hazneleriyle sokak çocuklarından farksız konuşurlar. (tanju çolak-gökmen özdenak)
hıncal uluç bunlardan birincisine örnektir. o nedenle futbolcular hakkındaki fikirleri saçmadır. onun gibiler artık futbolun tarihi ile ilgilenmeli, günceline fazla girmemeli. bir tv kanalında bir program kapatmış olabilirler ama bu onların doğru düşündüğü anlamına gelmez.
kısacası böyle dinazoruslara kulak asmamak gerek.
