• 778
    adnan polat'la ilgili acı ama gerçek bir tespitte bulunmuştur.

    yazının şu bölümü, son günlerde yaşananların çok net bir özeti olmuştur:

    "bu tercih sonrası galatasaray tt arena'ya hagi ile gidecek. bu bir-iki maçı ara çözümle geçip yeni stat için çok daha önemli, kariyerli bir isimle anlaşılamaz mıydı?

    bunların hepsi mantıklı sorular ama adnan polat'ın mantıkla ilgisi yok. tek hesabı var: adnan sezgin'i kurtarmak."

    adnan sezgin'i kurtarmak için galatasaray'ı feda edebilen bir başkanımızın olması öyle çok canımı acıtıyor ki..
  • 785
    mustafa denizli hoca olmadığı sürece kim gelirse gelsin yazıları aynıdır. kim oynamıyorsa o oynamalıdır, kim çıkarılıyorsa takımın en iyisidir. çıkan adam illaki kötü olduğu için çıkacak nonbertarafusa göre. aynısını fatih terim için de yapıyordu ama kulağı çekildi, ondan sonra hizaya geldi. hagiyi kovalım, mustafa denizliyi getirelimmi diye sorsan ertekinin barında hhheeee hhheeee viski puro.
  • 791
    --- hukukihaber ---
    gazeteci-yazar hıncal uluç hakkında, ''gelenek oldu'' başlıklı yazısında galatasaray'ın sportif direktörü adnan sezgin'e hakaret ettiği gerekçesiyle 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

    istanbul cumhuriyet savcısı ismail onaran tarafından hazırlanan iddianamede, hıncal uluç'un 27 temmuz 2010 tarihinde fotomaç gazetesinde kaleme aldığı ''gelenek oldu'' başlıklı yazısında, ''adnan sezgin kulübün tahsis ettiği bmv ile lordlar gibi gidip geliyor, otobüse binmiyor. koca adnan sezgin, tenezzül edip otobüse biner mi? 735 bmv ile gidip geliyor. kim bilir kimlerle geziyor, onu da bilmiyoruz. adnan sezgin'in, aziz yıldırım'ın adamı olduğunu bilmeyen yok. onun gönderdiği parayı istanbulspor'a dağıtan kişi değil mi adnan sezgin!'' dediği belirtildi.

    iddianamede, hıncal uluç'un katıldığı televizyon programında da ''adnan sezgin'in galatasaraylı olmadığını tüm camia biliyor. adnan sezgin'in galatasaray'ı mağlup etmesi için istanbulspor'a gelen paraları, teşvik primini imza karşılığı dağıttığını bütün galatasaray camiası biliyor'' şeklinde konuştuğuna yer verildi.

    ifadesi alınan hıncal uluç'un adnan sezgin'e hakaret etmediğini ve şikayetçi adnan sezgin'in arkadaşı olduğunu belirttiği ifade edilen iddianamede, uluç'un istanbulspor'da para dağıltılması olayını sadece kendisinin yazmadığını, başka bir gazetede de böyle bir yazının kaleme aldığını, bu yazıyı yazmayan gazeteci kalmadığını ve adnan sezgin'in bunu yalanlamadığını söylediği kaydedildi.

    uluç'un yazdığı yazıların ve programda söylediği sözlerin eleştiriden uzak olduğu ve şikayetçiye yönelik hakarette bulunduğunu öne sürülen iddianamede, hıncal uluç'un ''hakaret'' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

    iddianamenin kabul edilmesi halinde dava, istanbul sulh ceza mahkemesi'nde görülecek.
    --- hukukihaber ---
  • 792
    kimden bahsetse "can ciğer arkadaşım" diye ekler sonuna. bunların sayısını toplasan bini, iki bini geçer.

    ayrıca: #509656
    daha önceden bir hakaret davasında suçlu bulunduysa sözkonusu cezası para cezasına çevrilmiştir, ancak bir insan ikinci kez hakaret davasından suçlu bulunursa kendisine hapis cezası verilir. tabii bu zanlının durumuna göre değerlendirilebilir.
  • 797
    3 büyüklerin berbat idare edildiğini söylemiştir dün akşam bence çok haklıdır.3 büyük klup ellerındekı olanakları çok kötü kullanıyor bıraz aklı başında yonetılen klüpler kayserispor,bursaspor,trabzon,i.b.b gıbı takımların maddı koşulları kısıtlı olmasına rağmen iş yapabılmektedir 3 buyuklerin içi huzurevı ,rehabılıte merkezı gıbı olmaya devam ettıkçe ,yönetıcılerı yapılan transferleri kendı reklam -tanıtım aracı olarak kullanmaya devam ettıkçe bu durum boyle sürüp gıdecektır .

    3 buyukler ,dunya pıyasasında az-çok ısım yapmış bır yabancı futbolcuya senelık net olarak 2-3 mılyon avro ucret oduyor ,bu oyuncular için bu ücretler bulunmaz nimet hem şampıyonlar lıgınde oynayabılıyor hemde diğer ulkelerde hıc bı zaman alamayacagı ucretlerı alıyor, hemde ylların ezıklıgı ıcınde olan taraftar adlarını haykırıyor,adlarına besteler yapılıyor , sakatlandıgı zaman 1 aydan evvel düzkosulara bıle baslamıyor ulkesıne gıdıp 1 hafta geç donuyorr kısacası canı ne ısterse onu yapıyor

    kadrolarında bu tip yabancı oyuncu barındıran 3 buyukler basarısızlıga mahkumdur çunkü o tip oyuncular türkıye ye gelınce karıyerlerınde kazanacakları para ve ün bakımından artık daha uste çıkamayacaklarını bıldıklerınden senede 5-10 maç performans gosterıp kendılerını garantı altına aldıktan sonra keyfıne bakıyor ,hırsı ve gelecek için hedefı kalmamıs oyuncuların sayısı artıkça adı sanı duyulmamış takımlara elenmek lıgi 5.-6. sırada bıtırmek son derece normal bence

    3 buyuklerın kadrolarına katmaları gereken yabancı oyuncular gelecek ve karıyer beklentısı olan kendını gosterip premıer lıg ,seri a vss hedefı olan oyuncular olmalı ve halıhazırda kazandıkları paralar ,ılerıde kendılerını geliştırmelerı durumunda kazanacakları paralardan muhakkak daha az olmalı
  • 798
    bazen hepimizden daha çok galatasaraylı olduğunu düşünüyorum. ekseriyetle saçmalıyor gibi gelse de, bir de bu açıdan bakmayı deniyorum her seferinde.

    bu adama neden kızıyoruz? bir kere, hiçbir şeyi beğenmiyor. daha doğrusu halihazırdaki hiçbir şeyi galatasaray'a yakıştıramıyor. rijkaard korkak, hagi korkak, yönetim salak, taraftar kötü, oyun berbat, kalite yok, vizyon yok, altyapı yok, bilinç yok... uzar gider. demek istediğim, galatasaray, hıncal uluç'un gözünde öylesine putlaşmış bir seviyede ki, bir türlü memnun olamıyor. sürekli yıkıcı eleştiriler, acımasız cümleler, hatta patavatsızca yorumlar... kendisi benim gözümde entellik ila entellektüellik arasında çok ince bir çizgide gidip gelen bir adam. düzenli olarak takip ettiğim tek ilgisi de galatasaray. ve ben bu adamı kesinlikle mutlu göremiyorum. ne gelecekten mutlu, ne yönetimden mutlu, ne futbolcudan mutlu, ne de teknik direktörden mutlu...

    kafasında galatasaray portresi, gerçekten de ulaşılması güç bir seviyede. en azından şimdilik... bazen düşünüyorum; ulan bu adam şov mu yapıyor, yoksa galatasaray'la ilgili azıcık bile kötü olan her şeye nefret saçması içinden gelen bir duygu mu? gerçekten sevdiğini düşünmek istiyorum aslında... taparcasına sevdiğini...

    merak ettiğim konu; hıncal uluç ne zaman memnun olacak?

    merak ettiğim konu; eğer optimist yaklaşımım doğruysa*, ben hıncal uluç kadar çok seviyor muyum acaba galatasaray'ı?

    düşünüyorum da... küçücük şeylerle mutlu oluyorum ben. başkan çıkıp güzel şeyler söylediğinde inanıyorum hemen. kaptan bir çalım attığında ihya oluyorum, dünyayı unutuyorum. unutulmaz maçlar dvd'sini açıp 3-5 dakikasını seyrettim mi bütün kara bulutlar dağılıyor etrafımdaki. hagi gülümsedi mi, şampiyon olmasak da olur diyorum. takım mücadele etti mi, armayı seven, taraftara saygı duyan futbolcu gördüm mü umursamıyorum bütün kötülükleri. sevdiğim bir ünlünün galatasaraylı olduğunu öğrendiğimde, aklımdan gidiveriyor bir hafta önce 4 gol yediğimiz. ali sami yen'i düşününce umrumda olmuyor kupalar, şampiyonluklar... yolda galatasaray formalı birini gördüm mü, koltuklarım kabarıyor. ulan guitar hero'da sarı-kırmızı nota aynı anda denk geldi mi bile mutlu oluyorum lan ben.

    ben mi çok pollyanna'yım? hıncal uluç mu çok karamsar?

    ben bunlara taparken, bunlarla mutlu olurken; hıncal uluç sadece galatasara şampiyonlar ligi şampiyonu olursa mutlu olacakmış gibime geliyor...

    karar veremiyorum. acaba ben mi daha çok seviyorum galatasaray'ı, yoksa hıncal uluç mu?
  • 799
    yıllardır "benim medyam skor yazarıdır, tabelaya bakar oyle yazar" der durur bu adam. fb macından sonra taraftarın uclu cekip sevinmesine "0-0 a seviniyorlar yazık" der. eh be hıncal hocam, gs taraftarını elestiririm bazen kızarım ama bu taraftar kadıkoyde maglup oldugunda da takımı soyunma odasından cagırıp bagrına basmıstır. kadıkoyde skor taraftarı olmamıstır uzun yıllardır bu taraftar. bunu sen anlasan bari............
  • 800
    --- alıntı ---

    birisi hagi'ye "korkunun ecele faydası yok" diye bir türk atalar sözü olduğunu hatırlatmalı..
    o "birisi" tugay tabii.. hagi'nin yanında, derwall'in yanındaki mustafa denizli olmaya bir türlü cesaret edemeyen tugay..
    yahu korkunun ecele faydası yok!.. dahası.. ölmüş eşeğin kurttan korkmasına da sebep yok..
    hadi fener'e yenilmekten korktun. fener'e yenilmemek bile galatasaray kaptanına üçlü çektirecek bir zafer haline gelmiş, mazursun..
    yahu trabzon'dan 7, o sırada lider bursa'dan 9 puan geridesin zaten. yani şampiyonluğu geç, şampiyonlar ligi'nde oynama hakkın için bu maçı kazanmak zorundasın.. 1 puanın sana faydası maydası yok..
    bunu düşünmek, hesaplamak için hagi olmaya, tugay olmaya gerek yok.. yürekli olmak yeter.. yürekli..
    yü- rek- li..
    ama 0-0'a yatmak için, sahada zaten iki kazma (ayhan ve mustafa sarp) varken üçüncüyü, barış'ı oyuna almak neyin nesi?.
    yahu bu takımda oyunu kim kuracak hagi efendi?. kim kuracak.. sadece top kesmek, geleni gideni ileri vurmak, maçı duvar tenisine döndürmekle 90 dakika biter mi?. durmadan yana ve geriye oynayan, durmadan vakitten çalmaya çırpınan savunmanın hata yapma ihtimali artmaz mı?. senin o "savunma" sandığın zavallı oyun, rakibin ekmeğine yağ sürmez, kazanmasını kolaylaştırmaz mı?.
    mutlak iyi oynamak ve kazanmak zorunda olduğun maçta, ayhan, mustafa sarp ve barış sahada olurken, kewell, aydın ve emre çolak kenarda oturur mu?. ilk 11 böyle mi kurulur?. baros sakat. tamam.. orda mehmet batdal diye bir adam var. dilimizde tüy bitti. takım böyle lime lime dökülür, "kim gol atacak peki" sorularına haftalardır yanıt bulunmazken dahi bu çocuk kenarda oturacaksa niye alındı, kimse sormaz mı?. bu ülkenin en iyi pivot santrforu yeteneklerine sahip mehmet'i denemeye dahi cesaretin yok hagi.. tercihin koşan kazmalar!..
    varsa kazmalar, yoksa topu tepenler..
    rijkaard'ın enkaza çevirdiği galatasaray'ı bu hagi, bu yürekle kurtaracaksa, yandı gülüm keten helva!.. ................
    bu arada.. adnan polat'ı ekranda bitkin görürken artık üzülmüyorum. kendi düşen ağlamaz!..

    hıncal uluç

    http://www.sabah.com.tr/...ele_faydasi_yok_hagi

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın