• 1
    sözlükte son zamanlarda bazı yazar arkadaşlar malum sebeplerden ötürü (u: hamzaoğlu nun gitmesi, yönetimin istifa etmesi, takımdaki sevilmeyen futbolcular, oyun kalitesinin berbat olması vb. ) takımımızın yenilmesini hatta daha ileri gidip fark yememizi istiyor. sizleri anlıyorum takımın geleceği için bugün 3 puan kaybedelim, geleceği kurtaralım diyorsunuz* normal yaşamımda ben de realist bir insan olmama rağmen; ben bu anlayışı bir türlü kabul edemiyorum. abi bu takım yenilmeyi bırak berabere kalınca sinirleniyorum, deli oluyorum nasıl yenemez diye maç akşamım rezil oluyor hatta. bir de bırak yenilmeyi kabız bir oyun anlayışıyla galip gelince bile mutlu olamıyorum. testi kırılmadan tokat atmak reel yaşamda geçerli olabilir ama başka galatasaray yok ki! belki sağlığı için olması gereken iğneyi canı yanacağı için olmak istemeyen çocuk gibi düşünüyorum ama ne yapayım bu takım da benim canım. kaybetmesine katlanamıyorum hazırlık maçında bile kazansın gücü yetmezse son dakikaya kadar mücadele etsin istiyorum. ya siz fazla realist ya ben fazla fanatiğim ama her şeye herkese rağmen yine yeniden galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır*

    "hadi bana küstün , ahmet'e mehmet'e küstün , ulan galatasaray'a nasıl küseceksin? başka galatasaray yok " alpaslan dikmen
  • 10
    hoca kovmak için skorların kötü olmasını bekleyen taraftarın körlüğünden ve anlamsızca çokluğundan dolayı istemektedir.

    bu körlere kalsa siktiri boktan lig kupası her kabiliyetsizliği örter; avrupa'da başarı misyonuna ihanet içindedirler.

    edit: ha bu arada avrupa'ya direkt katılma maçı daha bitmeden mancini istifa diye bağıran kör zevat da bunlardır. böyle büyük galatasaraylıdır bunlar.
  • 11
    skor taraftarıdır. lütfen gitsin fenerbahçe'yi, beşiktaş'ı tutsun. lütfen. bir de utanmadan kendilerini savunurlar.

    daha önce bununla ilgili bir şeyler yazmıştım. nasıl da dönüp dolaşıp bize geliyor. fatih terim var diye milli takımın başarısızlığını isteyen adam, hamza hoca var diye galatasaray yenilsin ister. anormal bir durum yok. bir futbolcu oynuyor diye takımı yenilsin ister. hatta biraz daha ileri gidelim, iktidarda istediği parti olmayınca ülkede terör olsun, ekonomik kriz olsun, darbe olsun da ister. anladınız hepiniz.

    şimdi kalkıp bu taraftarlara da kızmaya gerek yok. profil olarak hepsi aynı. kızacaksak yukarıda bahsettiklerimin hepsine kızalım. ama birine kızıp diğerini savunmak olmaz. mentalite aynı çünkü.
  • 12
    bunlardan biri de benim ya da öyle zannediyordum.
    takımın ve hocanın kendine gelmesi için yenilmesini istiyorum maç başlamadan.ama maç başlayınca tamamen terse dönüyor her şey. gole en fazla ben seviniyorum.
    yani o kadar kolay değil bu iş.bir de galatasaray ın menfaatleri her şeyin üstünde. maç başlayınca bunu iliklerine kadar hissediyorsun. bizim ülkede başa bir felakat gelince önlem alınır ya bizimki de o hesap işte. ben yenilmeyi isteyen arkadaşları şu mevcut durumdan dolayı gram eleştirmem. onlara göre galatasaray menfaati bu yenilgiden geçiyor olabilir. onlara tavsiyem maç izlemesinler bu kararlarının değişmesini istemiyorlarsa.*
    (bkz: sana söz yine baharlar gelecek)
  • 13
    benim bu galatasaraylı. hamza ve yönetm gidene kadar her maç yenilelim. takımda 5-6 tane adam var onlar dursun gerisi defolup gitsin. olan bu adamların yaşlanması olacak ama bazı şeyleri kazanmak için fedakarlık yapmak gerekir. galatasaray fener gibi 2. olup yükselebilen bir takım değil, bu takımın dibi görmesi lazım. bu sezon en iyi haliyle 3.lükle biter lig için, belki türkiye kupası alınır ve uefada 1 bilemedin 2 tur gider. bu takıma destek verirsek alacaklarımız bu. he içeride feneri yenip fener ağlama çalarsın 10 fark yemiş halde. varsın bu sene balon yerlileri gönderelim, tazminatlarıyla ilgilenelim, gençler artı yabancılarla çıksak en kötü 5. olur bu takım zaten. takımdan ve yönetimden umudu kestim zaten, hevesim kalmadı.

    ve eğer anne baba canınızı sıkarsa küserseniz, hiç mi küsmediniz anne babanıza. he can sonuçta affedersiniz. aynısı cimbom için geçerli. varsın kaybedelim. şu gruptan çıkamadıktan sonra varsın sonuncu olalım. mevcut düzenden memnun musunuz arkadaşlar.

    galatasaray biz taraftarların, para ile banyo yapanların değil.
  • 15
    bu benim ve açıkçası haklı olduğum kanaatindeyim. benim insan olan hamza ile bir problemim yok onun sahip olduğu ve savunduğu değerler ile sorunum var. hamzaoğlu ve türevlerinin sahip olduğu bizim evlat zihniyetinin galatasaraya 1 kazandırsa bile 10 kaybettireceğine inanıyorum. başarı, başarıya giden yolu meşru ve mübah kılar. yerli zihniyetiyle gelecek başarı onların zihniyetini aklamak ve yüceltmekten başka bir işe yaramaz. sahada sadece takımlar karşı karşıya gelmez aslında sahada klüplerin kültürleri de karşı karşıya gelir.

    kaos içerisinde yüzen galatasarayın juventus gibi bir takımı elemesi size hiç mi şaşırtıcı gelmiyor? fenerbahçe'nin o kadar harcamaya rağmen avrupada başarı kazanamaması? veya molde'nin fenerbahçeyi dağıtması sizce tesadüf mü? değil. orada fenerbahçe ile molde karşılaşmadı, aziz yıldırım zihniyetiyle kuzey avrupa kültürü mücadele ettiler. sahada oynanan maç, kültür mücadelesinin bir parçasıdır ve galatasarayın bir kültürü vardır. akılcı, mücadeleci ve çalışkanlığa dayanan bir kültür. galatasaray kültürünün yerine torpil ve devreciliğe dayanan bir takım değerlerin ikame edilmesine seyirci kalmak uygun değildir. bu şartlar altında ise galatasarayın kaybetmesini istemek aslında kazanmasını istemektir. bu klübe ihanet etmek değil tam aksine klübe iyilik yapmaktır.
  • 16
    3 ekim 215 tarihinde aklı selim olan, futbolu bilen, onun bunun fan boyu olmayan ve şampiyonluk isteyen tüm galatasaray taraftarıdır. çok şükür bu aklı selim adamlardan biri de benim.

    aynı 25 ağustos 2014 galatasaray fenerbahçe maçından sonra prandelli gidene kadar her maçı kaybedip, 4 tane yediğimizde mutlu olduğum gibi. çünkü adım gibi emindim, her yenilginin bizi şampiyonluğa götürdüğüne.
  • 17
    galatasaraylıyım kimsenin galatasaray'ın kaybetmesini istediğini sanmıyorum.

    öte yandan, galatasaray'a yakışmayan yönetim tarzı ile dursun özbek'in ve galatasaray markasına 3-4 numara ufak hocalık tarzı ile hamza hamzaoğlu'nun başarısız olmasını isteyenler var.

    tabii doğal olarak, yukarıdakilerden biri olursa diğeri olmuyor.

    ikisini tartıya koyduğumuz zaman hangisi daha ağır basıyor noktasında ciddi bir değerlendirme yapmak lazım.

    bir noktada ekonomi yapılması gerektiğini hepimiz biliyoruz. açıkçası 2-3 senelik bir yeniden yapılanmanın ve artık yaşını başını almış oyunculardan kurulu futbol takımının sancılı olabilecek bir yenilenme sürecinden geçmesinin şart olduğu konusunda da sanırım hepimiz hemfikiriz.

    öte yandan böyle sancılı süreçlerde süreci yönetebilecek ve yeniden yapılanmayı sağlayabilecek bir yönetim ve hocanın varlığı şart. an itibariyle galatasaray'da ikisi de yok. süreç nasıl yürütülür? genç adam nasıl yetiştirilir?

    öncelikle takımın eksik olduğu yerleri net şekilde tespit eder ve bu yerlere kilit adamlar alırsın. gençler, bu adamlarla birlikte oynayarak oyunlarını yukarı çeker ve o adamlar tecrübelerini oyuna katarken gençler de dinamizm katar. bu kadar basit aslında takım yaratmak. herkesin birbirini kesebileceği bir forma dağıtımın olur ki çalışan formayı kapsın.

    hoca kısmından konuya başlayalım:

    1) takımın eksiklerini tespit etmekten aciz.
    2) formayı kesinlikle adaletli dağıtmıyor
    3) takım içinde belli bir kesimi koruduğunu ve takıma katılacak adamlar arasında ayrımcılık yaptığını alenen beyan ediyor.
    4) taktik bilgisi zayıf, kondisyon yükleyemiyor.

    şimdi bu şartlarda bir takımın başarılı olabilmesi için sahaya çıkan 11 oyuncunun da her türlü rakipten daha kaliteli olması şart. zira kulübe kesinlikle bir artı değer katmıyor.

    yönetime gelelim;

    1) spor ekonomisinde büyümek, gelirleri arttırmakla olur. gelir arttırmanın yolları ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, tribün gelirleri, sportif gelirler ve sponsorluk en önemli gelir kalemleridir. buna rağmen yönetim, yapmaması gereken eylemlerin hepsini yaparak geliri arttırmaktan çok gideri azaltma yoluna gitti. bu da basit esnaf mantığıdır. 1 sene güzel rakamlar görürsünüz ancak 2. sene itibariyle sportif başarı elden gideceğinden, projekisyonlarınız %40-50 gibi sapmalara uğrar.

    2) dursun özbek, birden çok kez (vineler var) yalan söyledi. bu büyük bir risk, zira yalan söyleyen adamdan korkarım. konunun ne olduğu önemli değil ancak bugüne kadar neye "yok" dedi ise var olduğu ortaya çıktı, neye "olacak" dedi ise olmadı.

    3) ortada ciddi bir kriz durumu var zira sportif başarının gitmesi ihtimali gelmesi ihtimalini ciddi anlamda gölgede bırakıyor. buna rağmen bugün dahi asbaşkan çıkarak biz memnunuz, kriz yok diyor. kriz olmayabilir ama fakat olmalı. işler artık yürümüyor. krizin olması mı daha üzücü yoksa krizin olması gereken yerde kafasını kuma gömerek kriz çıkartmayan yönetim mi emin olun bilemiyorum.

    bu çerçevede değerlendirmem şöyle:

    hiçbir zaman galatasaray'ın kaybetmesini istemem, puan kaybında uykularım kaçıyor. öte yandan kısa vadede gelecek başarısızlığın yarattığı durumun ortaya çıkaracağı ibret tablosunun galatasaray'ın uzun vadede daha kuvvetli ve daha başarılı olmasını sağlama imkanı çok fazla. nitekim, yukarıda saydığım koşullar çerçevesinde takımın en hassas dönemi olan yenilenme dönemini bu yönetim ve hocanın eline bırakmak, telafisi mümkün olmayacak zararlar doğurması kuvvetle muhtemel bir eylem. yeniden yapılanmanın hiçbir koşul altında bu adamlar başta iken gerçekleşmemesi lazım.

    bu çerçevede hangisi daha hayırlı ise o olsun demekten başka diyebilecek bir şey yok. nitek
  • 18
    galiptir bu yolda mağlup felsefesini bilen vizyonlu galatasaraylıdır. galip gelene kadar mağlup olmaya devam sözünü motto yapmıştır. evet, kulüpte bazı değişimlerin olması ve bazı taşların yerinden oynaması için cefa çekmeye devam etmemiz gerekiyor çünkü tehlikeleri önceden değil de ancak başlarına geldiğinde görebilen çapsız ve süzük bir yönetime sahibiz.

    o yüzden yine yeniden yüksek sesle:

    (bkz: galiptir bu yolda mağlup!)
  • 19
    benim lan bu. yemişim armaaını da taraftarlığını da. önceden ben de hey hoy taraftarız biz, şanlı arma, renkler asil falan diye düşünüyordum. sonra bir gün çalışırken baktım bombok bi top oynuyor takım. maaşıma baktım bi de oynanan oyuna. o gün aydınlanma yaşadım. yerim tarihini de gelmişini de.

    ben elimde üç kuruş parayla maç izleyip, forma alıcam her sene milyonlar kazanan insanlar yok duugusal, yok evlat yok iyi biri diye aldığı paralar gözardı edilip sırtı sıvazlanacak. biz bir gün düzgün çalışmayalım yemediğimiz azar kalıyor mu bakın bakalım. ama tek işi bizim üstüne para verip oynadığımız futbolu oynamak olan oyuncuları mı koruyacağım onları oynatamayan hocayı mı?

    kaldırın kafanızı lan. sen ne kadar paraya çalışıyorsun güzel futbol yok güzel oyun yok umut yok plan prpgram yok. olm bırak onlar kendilerini savunsun. senin etin ne budun be?

    insanın ailesi, vatanı kutsaldır. benim için kuran peygamber kutsaldır. futbol eğlencedir. armaymış, taraftarlıkmış, renkmiş dünyanın en boş işi gerçekçi olursak.

    bırakın o kadar para alan adamlar kendileri kendilerini savunsun. sana bana hizmet etmek, bizi mutlu etmek için var hepsi. bizi mutsuz eden kim varsa defolsun gitsin. metin oktay mezardan kalksa, gs'den para kazanıyor olup 2 maç kötü oynasa onu da ıslıklarım.

    ben para veriyorsam beni mutlu edecek bu işten para kazananlar. gerisi boş. ben eğlenmek için izliyorum. eğlenemiyorsam çadır karışır. antrenman da basarım, tesis çıkışı futbolcu da döverim.
  • 20
    yatırım nedir bilen , galatasaraylıdır.

    günü kurtarmak için kanser olmuş bir bölgenin ısrarla kesilip alınmaması ileride çözülemeyecek bir hale gelebilir ve tedavisi mümkün olmaz. zamanında müdahale edilirse gelecek için hala çok geç olmayabilir. bu aslen galatasaray'ın kaybetmesini değil , uzun vadede kurtulmasını istemektir...

    edit : galatasaray'ın yenilmesini istemiyorum, her maçı kazanalım istiyorum ; ama fark şurda : eğer yenilirsek birşeyler değişecekse 3 puana , tüm sezonu değişirim demek istedim.
  • 21
    yenilelim de yönetim ve teknik kadro gitsin düşüncesi çok yanlış bir düşünce. çünkü taraftar her an yürekten destek olmalı, buna rağmen başarı gelmezse o zaman yönetim ve teknik kadro değişikliğine gidilmeli.

    ben bunu beğenmedim, desteğimi kesiyorum, başarısız olsun ve gitsinler demek egoist bir yaklaşım biçimidir. belki de yanılıyorsun. belki de beğenmediğin kadro ile başarı gelecektir

    hh ve yönetimin başarısız ve vizyonsuz olduğuna ben de inanıyorum ve istifa etmeleri gerektiğini de defalarca yazdım ama bu benim galatasaray'ın yenilmesini istemem için bir neden olamaz. günlük başarı ya da başarısızlıklara göre yönetim ya da hoca belirlenmez.

    ben hh'nın istifa etmesi gerektiğine inanıyorum; çünkü transfer sezonunda tam bir fiyaskoydu. oynattığı futbol geçen sezon da dahil güven vermiyor. takıma savunma yaptırmasını bilmiyor, evet bilmiyor. oynattığı futbol'un bir felsefesi yok. hücumda kaptırılan her top kalemizde tehlike yaratıyor ama o bunun çözümünü bir yıldır bulamıyor.

    yönetimin gitmesi gerektiğine inanıyorum; çünkü futbolu bilmiyorlar, transferi bilmiyorlar, vizyonsuz bir hocaya mahkum kaldılar. bonservissiz birçok futbolcuyu hh'nın vetosu yüzünden kaçırdılar. halbuki sneijder'de terim tarafından pek istenmiyor olmasına rağmen o zamanki yönetim insiyatif alarak transferi gerçekleştirmişti. sneijder'in bize neler kazandırdığını izaha gerek var mı? işte bu nedenle başkan ve de en az iki yönetici futbolu çok iyi bilmeli. sadece lise mezunu olmak yöneticilik için yeterli olmamalı.

    her şey galatasarayımız için...
  • 22
    yatirim nedir biliyormus bak hele bak. sen istedin diye takimda yenilecek ya zaten. yatiriminin karsiligini alacaksin. yatirim demisler yav ciddi ciddi.

    bugune kadar hicbir mac icin insallah yeniliriz demedim. ulan nasil diyeyim galatasaray'in galibiyeti kadar mutlu eden baska ne var ki su aq hayatinda? kazanirsak sevinirim kaybedersek siktir olup gitmelerini isterim. bu kadar basit. bence taraftarin takiminin yenilmesini isteme hakki yok varsa da taraftar degildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın