• 41
    galatasaray’a küsülmez. gerçekten küsülmez. galatasaray için hiç ama hiç umut yok diyenler galatasaray’ı tanımamış demektir. hamaset yapmadan somut örnekler vermek isterim.

    2005/06 sezonu öncesi galatasaray’ın nasıl bittiğini, başarılarının tesadüf olduğunu, fenerbahçe ile arasındaki kadro ve maddi farkın kapanmayacağını, galatasaray’ın iflas edeceğini, artık beşiktaş - fenerbahçe hatta trabzonspor çekişmesi olacağını iddia edenler senenin son haftası travmatik bir 20:45 tokadı yemiştir galatasaray’dan. hala izlerini taşıyorlar.

    2010/11 sezonunu hatırlayalım. kıçı kırık anadolu takımlarının “cimbom kümeye” “kümede kal galatasaray ehi ehi” diye tezahürat yaptığı, derbilerde “nolur çıkmayın biraz billur geçelim” diye ali sami yen’den inönü’ye dalga geçilen, her türlü transfer çalımını yiyen, ali sami yen’e veda sezonunda rezil istatistikler yapan galatasaray vardı. o zamanlar sosyal medya olduğu için rakip takım taraftarlarının yazdıkları, yine “gesem bitti yeaaxd” seviyesindeki analizleri malum.

    sonra ne oldu? çok değil sezon bittikten bir kaç ay sonra “yhaa bu melo neden atılmıo://“, “hıı sermaye artışıyla ünal aysal kendi yatırımcısını kazılıo gs’ye ceza neden gelmio?” dedirtip beşiktaşlıları inönü’de çılgınlıktan sahaya indirip, fenerbahçe’nin sahasında karanlıkta kupa kaldırdı sene sonu.

    gedson olayı yüzünden ayrı değinmek istedim. şenol güneş ile 2 sene şampiyon olduklarında artık türk futbolunun efendisi olduklarını iddia eden, “artık eski günler geride kaldı bize hesap vereceksiniz hakkımızı yediğiniz yılların!!! artık en büyük biziz!!!!” ya da “fikret başganım riva’yı da zaaa xd” yazan beşiktaş taraftarının gomis golleri sıralarken ve galatasaray şampiyonluğa yürürken nasıl çıldırdıkları hatırlarda.

    biz galatasarayız. kendimiz olduğumuzda ayağa kalkmadığımız hiç bir dönem görmedim. önceliğimiz kötü niyeti artık aşikar olan burak elmas yönetiminden kurtulmak olmalı. önümüzdeki ay ibrasızlıkla veda etmeliler. sonrasında sadece güçlü bir başkan demiyorum bakın, güçlü bir yönetim ve güçlü bir başkanla bugün galatasaray’a edilen laflar da yapılan eylemler de fitil fitil gelir bazı futbol aktörlerinin burnundan. o zaman ağlamasınlar yeterli. ya da yok ağlasınlar eğlenceli oluyor.

    ben inanıyorum galatasaray’a. bu kulübün genlerinde öngörülemez sıçramalar var. yine yaparız.

    önce burak ve ışıtan gibi insanlardan kurtulalım.
  • 19
    anladığım taraftar grubu.

    bugün okuduğum bazı şeylerle ilgili fikirlerimi söylemek istiyorum. öncelikle armaya küsülmez, arma kutsaldır söylemi ile ilgili yorum yapmak istiyorum.

    öncelikle bir armayı kutsal yapan şey onun temsil ettiği değerlerdir, arma dediğin şeye bir takım değerler yüklediğin için saygı duyarsın yoksa kalemle çizilmiş bir sembolden fazlası değildir. o armayı temsil eden değerler artık saygı duyulmayacak hale gelirse o zaman gayette saygı duymayabilirsin. bu kadar biat kültürünün olması beni oldukça şaşırtıyor açıkçası. yani galatasaray armasını temsil eden insanlar açıkça saygı duyulmayacak işlere imza atarsa biz yinede onu sevmeye devam edecek miyiz? bir takım iktidar mensuplarını her koşulda destekleyen seçmenlerden ne farkımız kaldı o zaman?

    eğer bir şey öğrendiyseniz o armadan, yanlışa yanlış demeyi öğrenmiş olmanız gerekirdi. armanın arkasına sığınarak her türlü yanlışı yapabilecek insanları desteklemeyi değil.

    bazı yorumlarda ''taraftar değil seyirci'' şeklinde şeyler okudum. taraftar ile seyirci arasındaki farkı ayıran nedir biri söylesin lütfen?

    kombine sahibiyim, her yıl 3-4 deplasmana giderim, senelerdir kadıköy deplasmana giden bir taraftarım, son 10 yıldır istisnasız her galatasaray formasından alırım bazı yıllar 2 tane, her yıl en az 3-4 tane lisanslı ürün alırım, kulübün tüm sosyal medya hesaplarını takip ediyorum, yayıncı kuruluşun yıllardır abonesiyim mesela ben seyirci miyim yoksa taraftar mı?

    taraftarlık galatasaray'ı her koşulda sevip desteklemek değildir. her koşul ancak başarısızlık olursa sizinle ortak paydada buluşabilirim. ben galatasaray'ı başarısız olduğu için terk etmem. ben galatasaray'ı sahip olduğu değerleri temsil etmekten vazgeçerse terk ederim. o yüzden ben sizden daha fazla galatasaray'lıyım.

    saha içi yada saha dışında bize başarı kazandıracağı için arda turan'ı destekleyeceğime, etik değerlerime uymayacağı için çok sevdiğim fatih terim'in gitmesini göze alarak ve başarısız olmayı yeğleyerek desteklemem ve karşısında olurum daha iyi.

    galatasaray, başarı için her yol mübah diyenlerin kulübüyse eğer benim orada işim olmaz.

    değil sözlükteki yazarlar, kulübün kongre üyeleri bile benim galatasaray'lılığımı sorgulayamaz.

    daha önce yazdım yine yazayım ben 11 yaşında ki yeğenine arda ismini koymuş bir taraftarım ama bugün benim için duruş başarıdan önce gelir.
  • 5
    galatasaray'a küsülmez. elbette sevdamızı yüreğimize gömüp, formaları sandıklara kaldıracak değiliz. yine deliler gibi destekleyecek, hem sevinecek, gerekirse üzüleceğiz.

    ama daha önce de söylediğim gibi; arda turan isimli şahsiyet gidene kadar ben galatasaray store'dan alışveriş yapmayacağım, kesinlikle kombine almayacağım, bu kulübe para kazandırmayacağım. çok net.
  • 6
    bir caner erkin transferi kadar yakin oldugum taraftar tipidir. kimse de kusura bakmasin, su gelinen noktada, turk futbolunun igrenclikleri zaten iyice biktirma noktasina gelmisken, hayatlarimizi adadigimiz kulubun degerlerine aykiri isler yapmasini hos gorecek degiliz. sabirla devam edene saygim sonsuz, ama benim kendi adima kirmizi cizgim, basinda yer alan caner erkin iddialari. hos, transfer gerceklesmese bile, sozlukte bu transfere bile normal bakanlari gormek ziyadesiyle uzdu, hayal kirikligina ugratti.
  • 20
    tövbe, haşa...

    babamın yüzüne bakamam, geçmişimi silerim, beni ben yapan her şeyden vazgeçmiş olurum. kanım kırmızı, sarı giymeyi de çok severim. hüzünlü türkülerin, umuda bağlanan nakarat öncesidir galatasaray benim için. kafamı güneşe galatasaray'a benziyor diye kaldırırım. onda sarı kırmızı iç içedir çünkü. ben bunu hiçbir zaman yapamam. burada bir hesapta yazma hakkım var sadece. istemem bazılarını, yazarım. olmaz. peki. ne yapalım? yapacak hiçbir şey yok. ahmet, mehmet, ali, veli değil galatasaray diyip geçiyoruz işte... küsmeyin arkadaşlar. ne olursa olsun bizim camiamız, cemiyetimiz, çatımız burası. kendimizi, kimliğimizi açıklarken bile galatasaray diyesimiz geliyor da susuyoruz ya bazen. tam da onun için.

    biz galatasaraylıyız! özünüze küsemezsiniz.
  • 15
    taraftarlar tarafindan 'giden gitsin' denilerek uğurlanan seyirci.

    o seyirci ki şu ekonomik şartlarda 2 çocuk ve bir de galatasaray bütçesini kenara ayırıp geriye kalan masraflarını düşünmektedir. o seyirci ki formanin rengi ne olursa olsun , fiyatını asla komik bulmadan sırtına geçirmiştir. galatasaray taraftarı olmanın bilinciyle ölçüp bicmictir hareketlerini o seyirci.

    ne kadar kolay değil mi bu seyirciye 'gitsin' , ' biz bize yeteriz' falan demek? biz gidelim, hatta hepimiz gidelim ama o şahıs kulübe geri dönsün. evet döndü, giyin bayramliklarinizi, vurun davullara. biz her şartta galatasaray'ın hüznüyle hüzünlenir, sevinciyle coşarız. doğruya doğru demekten vazgeçmeden gosterebildigimiz maksimum tepkiyi de göstermekten çekinmeden.

    aslolan galatasaray'dır.
  • 53
    ilk yol kazasında ortalığı karıştıran adam temelli küssün, mümkünse de başka takıma geçsin ki dönüşü olmasın.
    hobi olarak herkes fikrini söylüyor, eleştirisini de yapıyor ama bunun adı futbol muhabbeti, bir halt bildiğimizden yapmadığımızı lütfen anlayın artık. bazıları kendini çok ciddiye alıyor. işin kötüsü, istiyorlar ki biz de ciddiye alalım.

    arkadaşlar taktik verdiğiniz, futbolcu psikolojisini öğretmeye kalktığınız, eline antrenman programı tutuşturmaya çalıştığınız hoca 40 yılını profesyonel olarak futbola vermiş birisi. üst düzey takımlarda, yıldız oyuncularla yatıp kalkmış bir profesyonel. kusura bakmayın ama birisinin gerçekleri söylemesi lazım: haddinizi bilin! adam kalkmış, kimsenin "senin uzmanlığın ne ulen ***?" demeyeceğini bildiğinden, "iki yıldır ezbere 4-2-3-1'e adam yazıp, onu silip bunu yazarak" oynatıyor demiş.

    ya allah aşkına bi küsün galatasaray'a da, kafamız rahat bir sezon geçirelim.
  • 26
    armaya küsmek olmaz. nasıl ki devlet ile hükümet aynı şey değil, arma ile yönetenler de aynı şey değil.

    adını dahi anmaya gerek duymadığım, ailem tarafından bana öğretilen galatasaray değerleri kapsamında transferi, benim açımdan uıtanç kaynağı olan malum şahsın ocak ayında takımımıza yanlaması döneminde de söylemiştim; armaya küsmem veya takım başarısız olsun diye beklemem söz konusu dahi değildir.

    ancak;

    24 senedir kombine sahibi, 4 tam sezon (34 maç + avrupa) yapmış, son 10 sene ortalamasına baktığımda senede 17 bin türk lirasının biraz üzerinde kulübe girdi sokan bir insan olarak, malum şahsın sözleşmesi bitene veya yeni gelen yönetim kendisini kovana kadar 1 tl harcama gibi bir niyetim yok. harcamayıp yemeyeceğim elbette, bu para ayrı bir hesapta duracak. 2021 mayıs seçiminde gelen yönetimin galatasaray'a yakışanı yapıp, malum şahsın sözleşmesini feshetmesi durumunda ilgili yönetimin, yoksa 2+1 yılın sonunda gelecek olan yönetimin göstereceği ürüne veya ürünlere de bu parayı toplu halde yatıracağım. işin ilginç tarafı bu konuda benzer eylem planı yapan tek kişi değilim; whatsapp gruplarında bu fikrimi açıkladıktan sonra, aynı kararı alan insanlar var ve 17 bin tl bu adamların senede kulübe soktuğu para yanında gerçekten bahşiş gibi bile kalmıyor.

    neden böyle bir şey yapıyoruz peki?

    galatasaray, sadece başarısı için sevdiğimiz bir kulüp değil. etik değerlerine bağlı bir galatasaray, türkiye'nin batıya açılan penceresi, vizyonu, misyonu ve temsil ettiği değerler, kazandığı ve bundan sonra kazanacağı başarıların çok çok ötesinde değerli. mevcut yönetim, defaatle bu değerleri göz ardı etmiş olmasına rağmen galatasaraylı olduğumuz için, bütçemiz dahilinde verdiğimiz maddi destek ayrı ama, galatasaray'ın bütün değerlerini ayaklar altına alan bu malum şahsın transferi ile yaklaşılmaması dahi gereken kırmızı çizgi geçildi.

    fatih terim? babam gibi ve neredeyse babam kadar severim. 9000 kere söyledim, ama babamı da eleştiriyorum. bu olay özelinde değil fatih terim, allah emir indirse yine istemezdim. yukarıda da dedim, isterse kaldığı 3 sene şampiyon yapsın, zerre umrumda değil. çok şükür "güç neredeyse orada olmalıyım" diyerek güce tapacak kadar bilinçsiz bir insan değilim.

    malum şahıs, toplam harcamamızı düşündüğümde 2-3 maçı tek başına alırsa benim gibi düşünenlerden yazacak maddi (-) kapanır. kimse kusura bakmasın ama, sen camianın etik değerlerini ayaklar altına alarak bir topçu alıyorsan, topçu da kıçı kırık türkiye liginde 3 maçı tek başına alsın bir zahmet. alamıyorsa da atalarımızın güzel bir sözü var, minareyi çalan kılıfını hazırlar; o zaman yönetim hibe eder o parayı.

    en başta dediğim gibi, armaya küsmek diye bir şey olmaz; ancak kırmızı çizgiler geçiliyorsa burada sessiz kalmak zorunda da değilsiniz.

    edit: kelime hatası.
  • 28
    galatasaray şahısların üstündedir. ben zerre inanmıyorum iyi bir taraftarın takımına küseceğine. hele ki bir galatasaraylının. arda turan için yazmış olduğum iki adet kısa entry mevcut.

    (bkz: arda turan/#2833285)
    (bkz: arda turan/#2847294)

    hala, hala ve hala yazdıklarımın sonuna dek arkasındayım. kendisine, kendisini bu kulübe geri alanlara aşırı kızgınım, sitemliyim.

    ama yok be abi. allah aşkına anlatın cidden hafsalam almıyor. nasıl küsülür galatasaray'a ya? hani bi deneyeyim diyorum yol, yöntem gelmiyor aklıma. itiraf edin ortamlarda ilgilenmiyor gibi yapabiliriz en fazla. eve gidince a'dan z'ye stalklarız. en küsenimiz gece uyanıp yorgan altında telefondan uefa özetini izler be.

    küsmeyin kardeşlerim. nolursunuz bu renklere küsmeyin. nezdimde emsalsiz bir fecaat olan, jersson amur gonzalez diazdan dahi mantıksız bir transferi gerçekleştiren yönetime, teknik heyete kızın, sitem edin.

    her gününüz iyi geçsin, galatasaraylı geçsin !
  • 9
    burada inanılmış inanılmamış umrumda değil, galatasaray'ı kendimi bildim bileli çok severim, onunla beraber büyüdüm, onunla beraber ağladım, onunla birlikte güldüm. bunun karşılığında ise takımımdan tek beklediğim saha içinde mücadele, vazgeçmeme, galatasaray genlerine yakışan bir mücadele ve metin oktay'ın metin kurt'un taşıdığı o armaya layık olma.

    ama tüm bunlar ve kulüp değerleri ortada iken kulüpte başkana kafa tutacak kadar arda meraklısı bir teknik direktör ve kolunda takım kaptanı bandajı olan hastane basıp kurşun sıkan bir siyasi kuklayı görürsem o galatasaray benim galatasaray'ım olmaz. ben bunu görmek yerine hiç görmemeyi tercih ediyorum. herkesin fikri kendine. daha önce de dediğim gibi arda ve onu getiren şahıs galatasaray'dan ayrılana kadar ne tek dakika maçını izlerim ne de 1 lira deste olurum.

    sözlükte de haylice keyifli vakit geçirdim ve harika insanlar tanıdım. aynı düşündüğüm, düşünmediğim tüm renktaşlarıma çok selamlar ama ben artık buralarda olmayacağım. herkese teşekkür ederim.

    (bkz: fatih terim/#2845526)
App Store'dan indirin Google Play'den alın