• 2202
    çok iyidir, çok hoştur da; takımda biraz sivrilen kim varsa, avrupa'nın çok iyi takımlarına gönderme sevdalısıdır.

    semih kaya çok iyi oynar, ''inşallah birgün barcelona defansında oynarsın!''
    selçuk inan için yapılan yorumların yarısı: ''bir iki yıla real madrid orta sahasında izleyeceğiz seni!'' şeklindedir.
    yok emre çolak man. utd. sol kanadında oynasın, yok anıl dilaver arsenal forveti olsun, sonra da arda turan gidince auuuwwwww!

    nedir bu kafa allasen? niye real madrid'e gidecekmiş selçuk? niye barcelona defansında oynasın semih? sonra da ağlayın şampiyonlar ligi müziği diye! selçuk gitsin de bam'la mı çıkalım şampiyonlar ligine? te allaam...
  • 2203
    sözlükte bulunan kesimini anlamakta güçlük çekiyorum. dün*ilk kez arenadaydım. hayatımın en güzel günlerinden biriydi. hiçbir zaman sonuç odaklı bir taraftar olmadım. takımımız ve teknik kadromuz maçı almak için elinden geleni yaptı. maçın son düdüğü çaldığında kızacak kimse yoktu gözümde. takımımı alkışladım ve evime döndüm.

    gelelim stadyumdaki taraftarın tutumuyla ilgili eleştirilere. arkadaş dünkü maçın tam tamına 90-23= 67 dakikası mağlup oynadık. ne yapmasını bekliyordunuz taraftarın. pınarbaşı söylemesini mi? bazıları da diyor ki neymiş efendim tribünler karşılıklı tezahurat yapmamış. ya maçın özellikle ikinci yarısında hemen hemen her 3 dakikada 1 pozisyona giriyor takımın, mağlupsun, ne yapacaksın? karşılıklı tribünlerle 4 sene üst üste şampiyon olduk düeti mi yapacaksın?
  • 2204
    sezon en kritik maçı öncesi içme adabını bilmeyip zurna gibi olan, metroda sigara içen, cam bardakta rakı içen, kendi tribününde kavga eden, oyuncusuna 90 dakika söven bir gruptan mütevellit taraftardır. dün taraftar galibiyeti hak etmiyordu bunu kesinlikle söyleyebilirim. bir grup insanın emek verip de yaptığı koreografi olmasa bizim taraftar gaza bile gelmezdi. maç öncesi adamları baskı altına alamadık bile sus pus oturduk.

    4 senedir istanbul'a ara ara maçlara geliyorum, ama gördüğüm en ruhsuz taraftar ortamı 22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçı öncesi olandı. sahaya inmemeyi meziyet saymak bize yakışmaz, o zaten olmaması gereken bir şey. içip sıçıp maça gelip de takımına bir alkış yapacak dermanının kalmamasının ise izahı kesinlikle yok. yazık. dünkü takımın emeğine yazık her şeye yazık.

    golü atınca aslanım kaplanım diye yardıran, sonra gol yiyince takımda kim varsa anasını avradını bırakmayan insanlara ise diyecek sözüm yok. zira onlar adam bile değiller, her dönemin yalakası olan adamların tribündeki yansımaları sadece.

    sonuç olarak eskiden galatasaray taraftarının bir farkı olduğuna inanırdım. şimdi ise eminim ki yok. aynı bokun laciverti olmuşuz, sadece kokmuyoruz. bok ise aynı bok.
  • 2207
    22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçı'nda rakip takımı bal gibi de baskı altına almış taraftardır. baskı altına alınmamış bir takım 29 tane şut yemez. o şutlardan çok değil 3-4 tanesi girseydi, böyle taraftar yok diyecektiniz.

    4 taraflı tezahurat yapılamama mevzusuna gelince; pek mümkün değildi. maçtan sonra acaba stattayım diye mi bana öyle geliyor diye lig tvde önemli anları izledim, sol üstteki dakika ibaresi 1 dakika şeklinde akıyordu. ikinci yarı dakikada bir ahhh ulan, yapma be, vur amınakoyim, nası kaçtı lan! diye bağıran taraftara 4lü tezahurat çektirebilmek kolay iş değil.

    yahu her şeyi geçtim, sonrasında kaçan gol yüzünden selçuk inan'ın gol anonsuna bile eşlik edemedi be bu taraftar!
  • 2208
    şahlanmaz ise cebinden kupası çalınacak taraftardır.
    süper final zımbıtısı ve derbylerde korkuç bir öz güvenle oynatılan medya sülükleri destekli fenerbahçe.
    bir kere fenerli oyuncuda hakem bizi harcar korkusu olamaz çünkü yoktur böyle bir şey.
    fenerli taraftar için her şey serbestir çünkü cezası yoktur.

    bu işi baba olanlar anlar. örnekle açıklamak isterim bazıları anlamakta zorlanabilir.
    bir baba var 2 çocuğu var. baba sürekli bir çocuğunu desteklemekte, gaz vermekte, hatalar bazen görmezden gelinmekte.

    aynı baba diğer çocuğuna üvey evlat muamelesi çekmekte, çocuğu itin götüne sokmakta, hatasında yerden yere vurulmakta.
    birinci çocukta özgüven tavan yapmakta.
    diğer çocukta öz güven ise sıfır.

    medya sülükleri bu işi tam 15 yıldır yapmakta.

    şikeciler ne düştüler, ne de puanları silindi. galatasaray'ın 4 puanı çalındı. *

    galatasaray taraftarı şahlanmalı. sahaya müdahale etmeden şahlanmalıdır. bu yıl sonucu ne olursa olsun bu hoca ve genç oyuncularına her zaman her yerde korumalıdır. galatasaray'ın haklarını korumalıdır.

    2. başkanımız emniyette, boktan bir şikayetten ifade vermekte, melo hakkında savcılığa ve tff'ye suç duyurusunda bulunulmakta. medya sülükleri korumalı şikeciler cirit atmakta.

    çökmek yok şahlanmak var. paramızı zaten çalıyorlar kupanı da çalacaklar.
  • 2209
    22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçı'nda rakip takımı baskı altına almadığından bahseidlmiş sosyal paylaşım sitelerinde. valla güney tribündeydim, hani şu maçlarda "aktif" olamamakla suçlanan tribün. artık naısl bağırdıysam, boğazımda travestimsi bir ses dolaşıyorum iki gündür. hele top rakip takımdayken bizim tribünde çıkan bir ıslık sesi vardı ki, tribün yıkılacak, uzun zamandır beni rahatsız etmeyen orta kulak hastalığım nüksedecek sandım. bir kez daha ıslık çalamadığım için üzüldüm. ama valla yuuuh diye bağırırken daha çok yoruluyor insan yahu.

    pazar günü bir kere daha anladım ki, eğer takım iyi oynuyorsa, hakem bariz haksızlık yapmıyorsa taşkınlık yapan yok pek. biliyorum çünkü, sürekli elit (!) olduğum iddia edilir ama bariz hakem hatalarında kendimden korkarım ben " sanırım böyle iniliyor sahaya" diye.

    pazar günü ard arda gözümüzün önünde kaçan gollerde, saçımızı başımızı yolduk, bazılarımız çatlayacak zannettim. kalp krizi geçiren olur diye korktum, nitekim o da oldu :(

    ama bu taraftar bir an umudunu kesmedi maçtan. pazar maç çıkışı birilerinin istediğinin olduğunu düşünürken ne kadar umutsuzsam, şu an o kadar umutluyum bu sezondan.

    fenerbahçe çekirgesi bu sezon iki kere sıçradı, bu atasözüne inanıyorum; üçüncüyü bekliyorum, evet evet tüm fenerlilerin ağzının suyunu akıtan kadıköy deplasmanını bekliyorum. belki de bu saçma sapan fobiyi yenmek için, bu play off gerizekalılığına ihtiyacımız vardı bizim.

    bundan sonra play off olacaksa madem, benim galatasaray'ım bunları içerde dışarıda yenecek. bırakalım çirkefleşen, sahaya giren, deliren onlar olsun.

    saraçoğlu'nu yakın... şampiyonluk daha yakın!
  • 2213
    yaklasik 43 saattir kafasi nerde oldugu belli olmayandir.

    ne yemek yemektedir, ne alkol, ne sigara, ne muhabbet ne gercek gulucuk.
    en azindan ben oyleyim be.

    ulan ne fenerlinin kizdirmasi, ne puan farki ne de sampiyonluk sikimde degil.
    ben takima uzuluyorum be mina koyum, kime kizacagiz?
    takim kopek gibi top oynadi ,girmedi iste, girmedi amina koyum.

    aydin kaydi degemedi, necati'nin top ayagina oturmadi, elmander vururken yanlis zamanlama yapti,
    hakan balta gitti / geldi, durmadi, olmadi.
    selcuk bir yerlestirdi bir de diregi siyittirdi.

    olmadi iste amina koyim olmadi.
    peki neden ya? neden?

    amina koyum bizim gunahimiz neydi?
    bu takim sampiyon olur yada olmaz ama bu maci ben hic unutmicam, unutamicam.

    mac sonrasi oturup cimlere baktigim kalacak aklimda hep.
    ben ne oldugunu anlamadim hala cimlere dalmaktayim.

    biri uyandirsin ne olur.
  • 2214
    takdir edilmesi gereken taraftardır, çünkü;
    kolay değil çok kötü bir sezonun ardından şampiyonluğa yürüyen takımının yanında olmak.
    lider olarak tamamlanan ligde abuk sabuk uygulamaların kurbanı olmak..
    ve 3d koreografide türk tribünlerinde çığır açan taraftar olmak..
    ezeli rakibine karşı aldığı haksız bir mağlubiyet sonrası sağduyulu olmak,
    takımını elleri acıyıncaya kadar ayakta alkışlamak..
    şuursuz rakip takım futbolcularının tahrik eden sevinç gösterilerine rağmen, asaletini korumak..
    ve kolay olmayacak bu mücadelede takımının yanında terinin son damlasına kadar savaşmak,
    ama galatasaray taraftarı başaracak, bu takım bu sene şampiyon olacak!
  • 2215
    bu sezon gösterdikleri performans ve ekstra duyarlılıkla parçası olmaktan gurur duyduğum taraftar topluluğu.

    özellikle küfüre karşı gösterdikleri hassasiyetle ayrıca sevindirmişlerdir. şampiyonluk yolunda bu yıl en stresli maçlarda bile küfür etmeden takımına sonuna kadar destek olmuş, itici güç olmuşlardır. bugün bu taraftarı eleştirenler şunu unutmamalı;

    maçın 25. dakikasında yapılan bir hakem hatasına 65 dakika durmaksızın küfredip maç sonunda da sahaya atlamak beşiktaş taraftarına, her derbide sahaya yabancı madde atıp özel olarak rakip takım teknik direktörlerine çalışmak hatta kan dökmek fenerbahçe taraftarına, kendi takımlarından çok rakip takımı motive etmek de trabzonspor taraftarına yakışır. aslında hiçbir insana yakışmaz ya neyse.

    4 sene değil 8 sene şampiyon olamasın bu kulübün büyüklüğüne bir şey olmaz da "aktif değilsiniz, sahaya madde atın, maçı oynatmayın, kabloları kesin, onlar yapıyor siz de onlar gibi olun" zihniyetine yenilirse bu taraftar işte o zaman yandık.
  • 2217
    epeydir maça gitmiyordum, ben gitmeyeli meğerse bu alanda da avrupa standardını yakalamış taraftardır.

    fb maçında güney tribünündeydim ve etrafımda çiftler, aileleri çocuklarıyla maça gelenler vardı. çok sık maça gitmeme rağmen, eskiden statlarda nasıl küfür edildiğini gayet iyi bilirdim ama bu sefer etrafımda benim haricimde küfür eden yoktu, bırakın kitlesel olarak bireysel olarak bile küfür duymadım. bir an kendimden utandım ve sonra ben de azalttım küfürü. ezeli rakibimize karşı inanılmaz önemli bir maçta mükemmel oynayıp yeniliyorsunuz ve sahaya bir şey bile atılmadan, onca provokasyona rağmen olay çıkmadan tribünleri terk ediyorsunuz. hakikaten bizim seyirci bambaşkaymış.

    ayrıca ayağımda problem olamasına rağmen, iyi ki kolaya kaçarak taksi tutmayıp metro ile ulaşımı denemişim. maç günlerinde stada metro ile gitmek muhteşem bir deneyimmiş, tadan renktaşlarım çok iyi bilir, tatmayanlara ise şiddetle tavsiye ederim.
  • 2218
    her ne kadar sesi çıkmıyor diye kızsakta sesini çıkartmayarak en iyisini yapmaktadır. çünkü eğer sesini çıkartırsa, başka bir takım taraftarı yaptığındaki gibi hoş karşılanmayacak. çirkef denecek. en ufak bir taşkınlığında ceza verilecek.
    hala sabırla bekliyorsa, cevabın en güzel şekilde sahada verileceğine inancı sonsuzsa helal olsundur.
  • 2221
    hepsi demiyeyim ama şu an önemli bir bölümü melankolik melankolik takılmaktadır. kaybedilen bir derbi sonrasında şampiyonluk gittttiiiii gitttiiii gitttiii gittttii gibi bir hava var. yani sanki ligin bitimine 2 hafta kalmış da biz fener'den 5 puan fark yemişiz gibi bu karamsarlık, gereksiz isyan hali nedir anlayabilmiş değilim cidden. tamam olmucak bir maç kaybettik, üzüldük ama bu hava devam ederse asıl o zaman gidecek bu şampiyonluk. acilen toparlanması ve motivasyonunu üst düzeye tekrar çıkarması lazım taraftarın. sonuna kadar oynanacağı gün gibi belli olan playoff'a, tff'ye, lig tv'ye küfrederek ( sonuna kadar haketseler de) şu an kendi ayağımıza sıkıp kendi kendimize negatif enerji yükleyip konsantrasyonumuzu düşürüyoruz. playoff şu an bir realite ve biz karanlığa sövmeyi bırakıp kalan 4 derbiye 4 elle değil 104 elle sarılmalıyız. yarınki taraftara açık antrenman bu konuda yeni bir başlangıç noktası olur umarım.

    galatasaray kendisini zorlayan, mevcut ortamın her türlü rezilliğine,baskısına ve tahriklerine rağmen adeta bir kale gibi dikilmek zorunda!
  • 2223
    büyük galatasarayın ultradamları;
    bize denk geldi, seneye kaldırırlar. ne olur ne olmaz, bakarsın galatasaray geriye düşer de ülkenin majör takımı açık ara ligi şampiyon bitirir. o zaman galatasaray'a bir şans vermek aptallık olur. seneye kim ole kim kala, biz gelelim bu sene uygulatılan kurnazlığa. bir önceki sezon yapılan katakulliyi futbolu yönetenler değil de hayatında hiç maça gitmemiş polisler yakalar yakalamaz, kurallar gereği en az puan silme cezası verilecekti. dolayısıyla zaten kağıt üzerinde bile olsa galatasaray şampiyon olacaktı. puan olarak fenerbahçe'den geride olup da, masa başında şampiyonluğu en başta büyük galatasaray ve onun büyük taraftarı içine sindiremezdi. 10 saniye düşünmeden çıkarılan icat, biz futbol tutkunlarının önüne konuldu.

    bu ülkenin mayasında var. deseleksiyon ülkesi, hiç kimse hak ettiği yerde değil, olmamalı üzerine kurulmuş global kraliyet sistemi. ''ağlamayan bebene mama verme'' diye laf belletilen anaların şanlı ülkesi. sezonun uzatma dakikaları oynanıyor, ve biz hokkabazlıktaki son tahlilde şunu görüyoruz. mart kedileri yanlarında çok masum kalmış, hem tecavüz etmişler, hem bağırmışlar, ve anaların memelerinde süt kalmamış, yetiştiremiyorlar. bağırmayan kim? kim olacak şampiyon. yani kirli sütten içmek istemeyen.

    2 şer maç oynattılar. son iki takım zaten fasülyeden oynuyor, konu mankeni. aralarındaki maç kimseyi ilgilendirmiyor. ben bunlardan büyük diye yutturulan için söyleyeceklerimi söyledim. aynı sayıda maç oynadıkları halde bülent korkmaz'ın oynadığı kadar, avrupa kupası maçı oynamamış takımın büyük takım olamayacağını yazdım. oynanan orta oyununun kuralları gereği 5 takımının avrupa kupası maçı oynama hakkı olan ülke liginde, her sene ilk 5 ine girebilecek kadar çap, vizyon olsa yeter. sonrası turistik gezi, her sene sıradan bir takıma elen gel, hocayı kov, futbolcuları değiştir, umut dağıt, gök yüzünden arsa sat, kulübü soy.

    1.maçlar oynandığında, fenerbahçe şapkadan tavşan çıkararak 3 puan aldı. biz başka maç seyrettiğimiz için anlayamadık ki fenerbahçe sezonun en iyi futbolunu oynamış. beklediklerinden kolay gelen galibiyet sırası ve sonrasında, taraftarı galatasaray'ı strese soktuk zannıyla 24 saati rahat geçirdi. 24 saat sonra oynanan maç inönü stadındaydı. liderden 22 puan fark yemiş bir takımın çapulcuları, sanki yense şampiyon olacakmış gibi bir yanlış yönlendirmeyle, manüpülasyonla tribünlerdeydi. ofsayttan yedikleri golle geriye düşmüş, oynayacakları bir 70 dakika daha vardı. organize küfür yaratma ve etmede dünyanın en büyük taraftarı tribünlerdeydi. o gol olmasa 2 dakika sonra başka bir top gol olacaktı. bu sezon saymadım, seyretmedim kaç maçta çoluk çocuk ve kadınlara bırakmışlardı inönü'yü. ligin en çirkef taraftarı oldukları tescilliydi,bir daha kırılmamak üzere arayı açıyorlardı. kendi rekorlarını da kırıp oynadıkları bütün maçlarda gol yediler. ve kaybetmeleri garanti olan maçı kaybederken bir kez daha ağız ishali vasıflarını tarihe geçirerek takımlarının, ve kendilerinin büyük olmadıklarını bir kez kayıtlara düşürdüler.

    2. hafta maçı ülkenin anamaçıydı. arena'da 52.500 galatasaraylının huzurunda oynandı. galatasaray tarihinin en büyük maçlarından birini oynadı. gol olan 3 pozisyonun toplam 1 dakikasını yayından kaldırıp, maçı dünya üzerindeki milyonlarca futbolsevere izletseler, maçın sonucunu sorsalar, beraberlik veren bir kişi bile bulunamazdı. ne var ki tarih maç sonucunu yazıyordu ve 9 puanlık fark alavere dalavereyle bir maçla 1,5 puana iniyordu. her dakika gol pozisyonuna giren takımları bir türlü çerçeveye topu sokamadı. imbiklerle süzseler maçın kaybedilmesine çok sebep bulabilirlerdi. saldırmak için bahane aramadılar, sanki yeminliydiler arena'yı galatasaraylı kadınlar ve 12 yaşından küçük çocuklara teslim etmeyeceklerdi. ligin en adam seyircisi olarak zapta geçtiler.(seyircisi olmayan gençlerbirliği'ni saymıyorum). oynadıkları futbolla galip gelmeyi içine sindirip orta yerde şebeklik yapanlara bile hoş görüyle baktılar. goydular eğleniyorlardı, galatasaraylı taraftarlara garip gelmedi. galatasaray taraftarının işi başkaydı.

    ey büyük galatasaray taraftarı. işte yıllardır kavgasını verdiğimiz, böyle olması gerektiğini yazıp söyleyip, bir iki veya daha fazla çocuğu galatasaraylı yapmaya özendirdiğimiz büyük taraftar duruşu. son saniyeye kadar takımdan umudu kesmeyen, tam indirmek üzereyken rakibi elinden kaçırdığı, hayatını bağladığı maçı kaybetmeyi vakur gözlere seyredebilen, hasleti, olanca heybetiyle takımın yeniden denemesine yardımcı olmak olan büyük 52.500 ultraadam, sizlerle, oluşmasına karınca kararınca yardımcı olduğum ve son nefesime kadar olmaya devam edeceğim büyük taraftarımıza bir kez daha sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

    sizlerle, içinde bizzat bulunduğum ilkeli ve gönüllü büyük birlikteliğimizle onur ve gurur duydum. biz ilke ve his takımıyız, asla aklından çıkarma biz galatasarayı şampiyon olsun diye sevmedik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın