• 2209
    22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçı'nda rakip takımı baskı altına almadığından bahseidlmiş sosyal paylaşım sitelerinde. valla güney tribündeydim, hani şu maçlarda "aktif" olamamakla suçlanan tribün. artık naısl bağırdıysam, boğazımda travestimsi bir ses dolaşıyorum iki gündür. hele top rakip takımdayken bizim tribünde çıkan bir ıslık sesi vardı ki, tribün yıkılacak, uzun zamandır beni rahatsız etmeyen orta kulak hastalığım nüksedecek sandım. bir kez daha ıslık çalamadığım için üzüldüm. ama valla yuuuh diye bağırırken daha çok yoruluyor insan yahu.

    pazar günü bir kere daha anladım ki, eğer takım iyi oynuyorsa, hakem bariz haksızlık yapmıyorsa taşkınlık yapan yok pek. biliyorum çünkü, sürekli elit (!) olduğum iddia edilir ama bariz hakem hatalarında kendimden korkarım ben " sanırım böyle iniliyor sahaya" diye.

    pazar günü ard arda gözümüzün önünde kaçan gollerde, saçımızı başımızı yolduk, bazılarımız çatlayacak zannettim. kalp krizi geçiren olur diye korktum, nitekim o da oldu :(

    ama bu taraftar bir an umudunu kesmedi maçtan. pazar maç çıkışı birilerinin istediğinin olduğunu düşünürken ne kadar umutsuzsam, şu an o kadar umutluyum bu sezondan.

    fenerbahçe çekirgesi bu sezon iki kere sıçradı, bu atasözüne inanıyorum; üçüncüyü bekliyorum, evet evet tüm fenerlilerin ağzının suyunu akıtan kadıköy deplasmanını bekliyorum. belki de bu saçma sapan fobiyi yenmek için, bu play off gerizekalılığına ihtiyacımız vardı bizim.

    bundan sonra play off olacaksa madem, benim galatasaray'ım bunları içerde dışarıda yenecek. bırakalım çirkefleşen, sahaya giren, deliren onlar olsun.

    saraçoğlu'nu yakın... şampiyonluk daha yakın!
App Store'dan indirin Google Play'den alın