• 10780
    iyi oyunculara verilen yuksek paralardansa, kotu oyunculara verilen paralari sorgularsa kulube daha cok yarar saglayacagini dusundugum, bir uyesi oldugum taraftar kumesi.

    galatasaray transferde cok basarili bir kulup degil. alirken de, satarken de sikintilar var.

    ancak donup baktiginizda kulubun belini buken icardi'nin maasi, davinson'un 10'u, sara'nin 23'u, hatta osimhen'in 75'i bile degil. ugurcan'in 27.5'u da olmayacak.

    asil derdimiz cuesta'nin 8'i, jelert'in 11'i, ahmed'in 6'si, zaniolo'nun 15'i, frankowski'nin 8'i, jakobs'un 10'u, cicaldau'nun 7.5'u.

    istifa isteyecekseniz, tabi ki isteyin, en dogal hakkiniz basarisizliklari protesto etmek... ancak ugurcan'a ederinden 10m fazla vermek hatalar listesinde benim icin cuesta'dan, jelert'ten filan cok cok daha geride kaliyor.
  • 10781
    lige iyi başladık.
    ligde öndeyiz.
    transfer döneminde beklentilerimiz tam karşılanmadı. hayal kırıklığı yaşadığımız anlar oldu.
    büyük paraların çıkması can sıkıcı hale geldi.
    ama içini açmadan ne çıkacağını bilemeyeceğimiz transferler yapmadık. oturmuş bir kadroya takviye yaptık.
    10-11 adam alıp yeni bir kurgu peşine düşmedik.
    bir arada oynama yeteneğini daha ileri götüreceğimiz bir hava yaratmalıyız.
    biraz sakin ve özgüvenli halimize dönme zamanıdır.
    ama hepimiz feryat figan haldeyiz.
    keyifsiz, moralsiz ve kaybetmiş bir havadayız.
    suyun karşı tarafının psikolojik kumpaslarının üzerinde işe yaradığı bir profil çiziyoruz.
    unutmamak gerekirki kaybetmeyi şair edinmiş camianın psikolojik oyunlarıyla bitik hissedersek gerçekten bitik hale geliriz. bittiğimiz veya tükenmişliğimiz yok. ortada henüz yitip giden bir şey dahi yok.
    bu saatten sonra eğerki bir hesaplaşma olacaksa onu bir süre erteleyip bu takımı desteklemekten başka çaresi olmayan taraftardır.
  • 10782
    galatasaray taraftarı artık tepkisini koymalıdır.

    hacı şakiri ve kendisiyle en ufak bağı bulunan insanları izlememeli, sosyal medyada takip etmeli ve bu insanların programlarına katılan, bunlara haber uçuran galatasaray camiasından insanları kim olursa olsun gündeme getirip tepki vermeli.

    bu ülkede taraftarı en çok olan takım uzak ara galatasaray. bunun bilincinde başkalarının kullanmayı beceremediği bu gücü, sorumluluk alıp kendisinin kullanmasını bekliyorum.

    bu sözde gazetecilerin haberlerini(!) paylaşmayı geçtim. tartışmak, yorumlamak, hatta küfür bile etmek yani herhangi bir şekilde etkileşim vermenin sadece bu insanların değirmenine su taşımak anlamına geldiğini anladığımızda ancak o zaman algılarla mücadele etmeye başlayabileceğiz.
  • 10783
    bazen gerçekten kendimizi anlayamıyorum. mayıs ayında "sadece osimhen'e paramız var başka transfer yapamayacığız" deselerdi, bir çoğumuz kabul ederdik. haziranda sane geldi, singo geldi, ilkay geldi, uğurcan geldi. kadromuz geçen seneden daha da güçlü. sahaya 11 oyuncu yazılacak ayrıca yedek kulübemizin de o kadar güçsüz olduğunu düşünmüyorum açıkcası. evet orta sahaya ve defansa bir takviye yapılabilirdi ama olmadı diye enseyi karartmaya gerek yok. hala lig için transfer yapılabilir böylece avruoa dönüşü rahatlayabilir takım. uğurcana verilen paraya gelirsek üstlerden bir baskı olduğunu düşünüyorum. amacım kesinlikle yönetimi savunmak değil. yaptıkları hatalar çok fazla. ama bizim ne zaman herşeyimizin dört dörtlük gittiği bir zamanımız oldu ki.
  • 10784
    şimdi de uğurcan çakırla kafayı bozmuş taraftardır. tamam bonservisi fazla ama gidip ülkedeki en zor transfer yapılan takımın kaptanını alırsan hele de son güne kalırsan öperler adamı.

    (bkz: 7 eylül 2025 türkiye -ispanya maçı) zaten milli takım tarihinin en ezik maçlarından biri olarak oynanıyor. yani adamı değerlendirmek için bu maçı mı seçtiniz. bu bana hiç samimi gelmeyen bir taraftar modelidir. kendi oyuncusunu eleştirmek için fırsat kollayan, rakip takımın oyuncusunu övmek için de fırsat kollayan taraftar modelidir. yakında başlarsınız aslında kerem aktürkoğlunu topla yeterince buluşturamadık, off oğuz aydın ne güzel taç aldı ama demelere. siz utanmaz doyumsuz arlanmaz bir mutsuzluk üzerine kurulu taraftar modelisiniz.
  • 10785
    bizim kadar kendi futbolcusunu, teknik direktörünü, yönetimini eleştirmeye fırsat arayan başka taraftar yok sanırım. kötü demiyorum, belki gerçekten bu başarıyı getiriyordur ancak bazen dozu kaçıyor bence.
    90 dakika boyunca 15 gol atması gerekse atabilecek kadar ezici oynayan ispanya karşısında uğurcan’ı ve dünyanın güncel en iyi oyuncusu yamal karşısında eren’i eleştirmek acımasız.
    bence ikisi de çok sırıtmadı.
    bekleyelim cl maçlarında eleştirelim gerekirse ama dünkü maç kaleci için de sol bek içinde ölçü olacak bir maç değildi.
  • 10786
    25/26 sezonunda çok uyanık olması, sapla samanı birbirinden ayırması gereken taraftar. çünkü galatasaray bir kırılmanın eşiğinde ve herkes de bunun farkında.

    ispanya maçı* sonrası biraz medya okuryazarlığı olan herkes zaten olan biteni az çok sezmiştir. ben ömrümde ilk kez bir milli maç sonrası böyle bir ortam görüyorum. bir anda galatasaraylı olsun olmasın herkesten ''işte bu maç galatasaray'a ders olmalı, okan buruk bu maçtan dersler çıkartmalı, okan buruk bu hataları yapmamalı.'' gibi alakasız tavsiyeler dinliyoruz/okuyoruz. ne alaka lan ispanya maçı ile galatasaray'ın şampiyonlar ligi serüveni? bir anda herkes galatasaray'ın iyiliğini düşünür olmuş, herkes galatasaray'ı umursar olmuş.

    bütün bu oluşan ortamın tek bir sebebi var: okan buruk'u yıkmak, yıkmak için de yol yapmak. zaten galatasaraylı olmadığı halde ''avrupa'da şunu yapması lazım, çeyrek finalden altı başarısızlık'' gibi konuşan şerefsizlerin de maksadı bu. odun atıyorlar şimdiden. amaç tabii ki galatasaray'ın iyiliği, hedefleri falan değil. amaç galatasaray taraftarını amasız fakatsız avrupa maçları öncesi tetiklemek. öyle bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar ki galatasaray liverpool'a, city'e yenilse bile kıyamet kopsun. okan hoca eleştirilsin. yani öyle ''artık okan hoca da avrupa'da bir şeyler yapmalı.'' gibi bir şey değil bu. onu hepimiz istiyoruz ve bekliyoruz. bunların amacı tamamen tahammülsüz, okan hocaya saldırmaya açık bir taraftar kitlesi oluşturmak. çünkü geçtiğimiz 2 sezondan sonra okan hoca cephesindeki tek gedik bu. burayı olabildiğince genişletmeye çalışıyorlar alakasız şeylerle de olsa. dediğim gibi iş öyle bir noktaya geldi ki geçen yıl alkmaar'a elendiğimiz için bu yıl city'i de deplasmanda yenmeliyiz gibi bir noktaya getirmeye çalışıyorlar.

    sezonun daha başında başlamalarının, bir milli maç sonrası fikir birliğine varmış gibi mevzuyu okan hocaya bağlamalarının nedeni ne? çünkü rakipler bu yıl takımlarına güvenmiyorlar. beşiktaş zaten yine saçma sapan bir durumda. fenerbahçe de bence geçtiğimiz 3 seneye oranla bu sene çok daha zayıf ve iddiasız durumda. üstelik şimdi teknik direktörleri de son derece tartışmalı bir isim. camiada iç karışıklık var. fenerbahçe, geçtiğimiz 3 sene içinde hiç böyle zayıf ve güvensiz başlamamıştı sezona. sadece fenerbahçe de değil. galatasaray hegemonyası artık hepsini rahatsız ediyor. beşiktaşlısı, trabzonlusu da buna dahil. galatasaray'ın gittiği yer, o paralara çıkıp osimhen'i alabilmesi, okan buruk korkusu... kendileri yarışamadıkları için galatasaray'ı kendi içinde çatışmaya sokmak istiyorlar. çok basit.

    o yüzden dedim bu sapla samanı ayırmamız lazım. kimin eleştiri yaparken iyi niyetli yaptığını, kimin kötü niyetli yaptığını ayırt etmek lazım. medyada esen rüzgarlara kapılmamak lazım. okan hoca geçen yıl çok güzel demişti: ''galatasaray'ı düşürmek için bana vurmaları gerekiyor. ben de o vurmalara alıştım.''

    biz okan hocayı kendimiz eleştiririz. avrupa için gerekirse sert de eleştiririz ancak dışardan kimsenin hadsiz hadsiz eleştirmesine izin vermeyiz. galatasaray'ın avrupa karnesi, galatasaraylıları ilgilendiriyor. galatasaray'ın bu ülkeye avrupa'da başarı borcu yok. o yüzden de kimse boşuna kendini yırtmasın. öyle ite köpeğe yedirecek hocamız yok.
  • 10789
    17 eylül 2025 fenerbahçe alanyaspor maçından sonra sosyal medyadaki taraftarımıza bence büyük iş düşüyor. fenerin son dk penaltı beklediği pozisyonlarda ostervolde kendisini atarak rakibini düşürüyor. ikinci pozisyonda ise cenk'in tabanı rakibin dizine geliyor, top yakın mesafeden ve vücuttan sekerek geliyor. bize düşen yapılacak bütün algılara karşı doğruları savunmak, gerçekleri arsız fener taraftarının suratına çarpmak. bu konuda asla algı yaratmalarına izin vermemeliyiz. bu kadar fahiş hataların olduğu (birisi net, iki kırmızı verilmedi, verilen penaltı hatalı, fenerin ikinci golünde net faul var) bir maçta doğranmış gibi kamuoyu oluşturmalarına engel olmalıyız.

    https://x.com/...weetUser=TekYolFener
  • 10792
    tek bir sorum var. şu maçı kazansaydık ama ligde 5'te 5 değil de 6 puanımız falan olsaydı 1g 3b 1m kim okeydi? "lige havlu attık okan istifa" demeyecek miydiniz? seneye ucl'ye gidemeseydik ya da eleme oynayıp elenseydik. "ya ligde şampiyon olsan böyle olmazdı okan efendi yallah" demeyecek miydiniz? tutarlı olun biraz yahu. kimse de bana demezdik demesin. 4 sene önce torrent bunu yaptığınız için geldi.
  • 10793
    yeri geldiğinde kime karşı sert tepki vermesi gerektiğini bilen taraftar. bazıları istiyor ki şampiyonlar liginde 5 yiyelim ve bir de hocanın sırtını sıvazlayalım, yok öyle. galatasaray avrupada 5 yiyemez, bu normal değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. yüz kere aynı hatayı yapan hoca da maçtan sonra çıkıp hakem makem diyemez, kimse kusura bakmasın.
  • 10794
    galatasaray maddi manevi avrupa'nın en pahalı transfer sezonunu geçirdiği dönemde ilk avrupa maçında vasat bir takımdan 5 gol yiyince "amalı, fakatlı" konuşmaz, konuşamaz. yıllarıdır avrupa bize düşman diye sürekli bir hamaset politikası yürütüyoruz. yeter yahu, fenerbahçelileşmeyin. dünkü maçın hiçbir izahı yoktur. biz yerel kafadan çıkmadıkça 'avrupa fatihi' sloganı yalnızca bir kendimizi kandırmaca olur. üzerine de türkiye'de diğer ufak takım tarafları tarafından dalga geçiliyoruz. herkes üstün düşen sorumluluğu yapmalı. sorumluluğun hesabı verilmeli.
  • 10795
    hala kendi kendine gelin güvey olan taraftar. yok avrupa'da nasıl başarısızlık olurmuş da, yok bu camianın genlerinde avrupa varmış da.

    (bkz: #2558486)

    7 sene önce yazdığım bir entry ve halen geçerliliğini korumakta. avrupa kulübü olmadığımız ve büyüklüğümüzün yerel ligle sınırlı olduğu gerçeğini kabul edince, tespit yapmak da o kadar gerçekçi ve rahat oluyor.

    hala daha ikna olmayan varsa biraz daha açalım konuyu: çünkü buraya gelen futbolcuyu, para dışında hiçbir şekilde ikna edemiyorsun. hep sen daha fazla para vermek zorunda kalan taraf oluyorsun avrupa'daki muadillerine kıyasla. buraya gelen adam, direkt kafada önkabulle geliyor arabistan-katar'dan önceki son duraktayım diye. yani iyi para ve rahat kulüp, idman koşulları vb.

    dolayısıyla, buraya gelen oyuncuları öyle avrupa'daki gibi sıkı bir idman programına, disipline falan sokamazsın. madem öyle olacaktı buraya niye geldim, avrupa'da oynamaya devam ederdim der adam. zaten avrupa'ya kıyasla rahat bir ligde oynamak için gelen adamlardan medet umup, niye avrupa'daki idmanlar bizde yok diyoruz. olsa o adam kazan kaldırmaya başlar, oynatamazsın kolay kolay o tempoda.

    oynamaya gelen, nispeten daha isimsiz mütevazı oyuncuları da denedik, avrupa'da sonuçlar birden uçmasa da, eskisine göre olumluya döndü ama ligde bu sefer maçları kazanamaz, hatta doğru dürüst gol atamaz olduk. * lig için de bu oyuncular, yetenekli ayaklar şart maalesef. hem lig hem avrupa sanıldığı kadar kolay bir şey değil. çok az sezon var bu ligde hem avrupa'da başarılı olan hem de aynı anda şampiyon olmayı başaran takım olarak. yani iki karpuzun bir koltuğa sığmadığını kabullenip, ona göre yorum yaparsak daha makul tespitler ortaya çıkar diye düşünüyorum.
  • 10798
    sadece maç günlerinde oyuncuların başlıklarına yazdıkları içeriklere bakarak bile en az diğer takım taraftarları kadar güvenilmez oldukları anlaşılabilecek, içerisinde bulunduğum taraftar topluluğu. maçta öndeyken yere göğe sığdırılamayan oyuncu, berabereyken farklı, yeniliyorken farklı yorumlanıyor. bakıyorsun oyuncuya, skordan bağımsız üç aşağı beş yukarı aynı oynamış. bakıyorsun yorumlara, bambaşka oyunculara yapılmış gibi. bu tutarsızlık fanatizmden kaynaklanıyor. fanatizm olan yerde gül bitmiyor. aklıselim, mantıklı taraftarlarımızı tenzih ederim.
  • 10800
    sanırım kabuk değiştirmeye başlayan taraftar.

    https://anketinho.com/7455/s

    ilgili ankete göre bir çıkarımda bulunacağım, doğru mu yanlış mı bilemiyorum.

    40 yaş bir galatasaray taraftarıyım, yani kendimi bildiğim hatırladığım dönem 93'ler avrupa'da galatasaray'ın fırtına gibi esmeye başladığı yıllar. kalburüstü rakiplerle başabaş oynadığı, yenildiği, yendiği, taktiksel varyasyonları denediği, yeri geldiğinde sahadan sildiği, efsane maçları oynadığı dönemleri, avrupa'da ilk 16lar, ilk 8leri görmüş, yani 93-2002 arası dönemi yaşamış, iliklerine kadar teneffüs etmiş, o heyecanı almış bir taraftarım. 93 öncesine de giderseniz yine galatasaray'ın avrupa sonuçları hep nitelikli olmuştur.

    öte yandan yeni oluşan galatasaray genç taraftarı ise bu gün en yaşlısı 30 yaşında diye saysak, 5 sene de geriye gitsek 25 eder, yani 2005lerin başı. hagi'yi canlı gözle izlemek dediğimizde neyin kastedildiği kafada oturamaz bir türlü. e o ezici 93-2002 arası dominasyonu da teneffüs etmediler. bir tek kafalarında oluşan dönem 2012-2014 arası şampiyonlar ligi serüveni.

    ben yukarıdaki anketi 25 sene önce yapsa idim, eminim ki %80 üstünde şampiyonlar ligi çıkardı.

    tabii bu taraftara, galatasaray da uluslararası arenada hiç bir şey veremedi, son 10 yılda şampiyonlar liginde 3 galibiyet oranı yakalayarak. oysa biz tarkan'ın meşhur single ı çıktığımız akşamda zinedine zidane lı kadrosunu nasıl eleyebiliriz in hesaplarını yapıyorduk. korakor mücadele edip 1-1 berabere kalmıştık.

    (bkz: 2 aralık 1998 galatasaray juventus maçı)

    ya bu arkadaşlara galatasaray'ın türkiye süper ligindeki başarılarının, fenerbahçe veya beşiktaş gibi galibiyetlerin, juventus, liverpool, ile korakor mücadelelerin yanında sadece birer aperatif olduğunu hissettireceğiz, ya da türkiye liginde taktiksel varyasyonlardan bihaber takımların karşısında şov yapan ama edirne'den öteye geçince esamesi okunmayan takımlarımızı oturup izleyeceğiz.

    bunun adı vasatlığa alışmadır, eminim 93-2002 arası galatasaray'ı izleyen nesil yaşadıklarından utanç duyuyordur.

    hiç alışık değiliz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın