10815
özellikle "ligin çok üzerinde" gibi bir yorumu görmekten sıkıldığım taraftar kitlemiz.
zaten 3 büyükler her dönemde ligin üzerinde bir kadroya sahip olurlar. belki arada 1-2 sefer kadro kalitesi ligin ortalamasına yaklaşır o kadar. ortalamanın her zaman üzerinde kalır. yani demem o ki bireysel kalite olarak ligin üzerinde olduğu yıllarda bile şampiyon olamamıştır. 19-20 sezonunda 6.ncı bitiren kadronun forvetleri diagne ve falcao idi. seri, lemina, nzonzi , feghouli, belhanda, onyekuru orta sahası vardı. bireysel olarak hepsi ligin fersah fersah üzerinde idi ama olmadı.
demek ki kadronun ligin üzerinde olması her zaman şampiyon olacağın anlamına gelmiyor. eğer doğru olsa yalı çocuğu her sene lige ambargo koyardı. cebindeki para ile yapamayacağı şey yok. şimdi 3 yıl arka arkaya şampiyon olundu diye, ligde ki oyunumuz bozulmadan devam ediyor diye, hemen "zaten kadro ligin çok üzerinde" gibi sığ şeyler duymaktan yoruldum.
medya algısı zaten hep bu yönde, zaten sorulunca tüm yorumcular ilk yıl için yönetim, ikinci yıl icardi, ücüncü yıl osimhen şampiyon yaptı takımı. o zaman ne gerek var ki antrenöre. taktik, teknik, diziliş hepsi boş. bu süre zarfında diğer rakipler 14 tane hoca değiştirdi. 50'ye yakın oyuncu transfer ettiler. 100 milyonlarca euro transfer harcaması yaptılar ama ona rağmen başaramadılar çünkü "ligin çok üzerinde" bir kadromuz vardı. rakiplerimizin ise "vasat" kadroları vardı. tamamen bundan dolayıymış.
kadıköy'de icardi, toreira kenarda otururken, barış ve berkan ile şov yaparken kadro kalitesi neredeydi? bayern, tottenham, man utd maçlarında kadro kalitesi ne durumdaydı? kayseri alanya maçlarında biraz sallanınca hemen kellesi istenen de kendisi idi; arkasından beşiktaş ve başakşehir maçında şov yapan da. geçen sene sezon sonunda doğru çok gol yiyoruz diye eleştiriliyordu şimdi gol yemiyoruz ve her maç 3'er 3'er atıyoruz ama yine yaranamıyor.
tamam ben demiyorum ki okan hoca dört dörtlük ama bir insanın da yaptıkları bu kadar göz ardı edilmez. şampiyonlar liginde başarı isteniyor, istikrar isteyen yok. bence 3 golün bireysel hatalardan geldiği ilk maçtan kelleler alınıyor, tüm takım çöp ilan ediliyor. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. hani "ligin çok üzerinde" kadromuz vardı?
yine söylüyorum ki okan hocanın eksikleri var, belki antrenman konusunda belki de kadro oluştururken fazla takılıyor ama taktik ve saha içi olarak ben çok az maçta teslim olduğunu gördüm. umuyorum her şey daha iyiye gider ve bu tartışmalar unutulur.
ben 44 yaşındayım, sabır nedir iyi öğrendim, 4 yıllık şampiyonluk sonrası geçilen yolları, farklı mağlubiyetleri, istifa seslerini çok duydum ama sonundaki başarıyı da gördüm.
bu taraftar kitlesi; takıma ve oyuna bakışı ile beni her zaman çok gururlandırmıştır. içlerinde olmak her zaman bir gurur vesilesi olmuştur. fakat sanırım yaş gençleştikçe sabır azalıyor. her şeyi rakamlar üzerinden okunmaya başlıyor. ona o kadar verilmez bu o kadar etmez gibi. bunu yapmayın çünkü insanların değeri bonservis ile ölçülmüyor. size de kimseler değer biçsin istemezsiniz. sizler tüm konsantrasyonunuzu sahadakileri desteklemeye vermelisiniz.
yanlış anlaşılmasın eleştiri bu işin parçası ve katılıyorum fakat eleştiri adı altında bazılarının savaş baltalarını bilediğini görebilecek kadar da yaşadım. o yüzden savaş baltalarını çıkartırken dikkatli olmak lazım. yarın bir gün o baltaları gömmek istediğinizde mahcup olursunuz.
zaten 3 büyükler her dönemde ligin üzerinde bir kadroya sahip olurlar. belki arada 1-2 sefer kadro kalitesi ligin ortalamasına yaklaşır o kadar. ortalamanın her zaman üzerinde kalır. yani demem o ki bireysel kalite olarak ligin üzerinde olduğu yıllarda bile şampiyon olamamıştır. 19-20 sezonunda 6.ncı bitiren kadronun forvetleri diagne ve falcao idi. seri, lemina, nzonzi , feghouli, belhanda, onyekuru orta sahası vardı. bireysel olarak hepsi ligin fersah fersah üzerinde idi ama olmadı.
demek ki kadronun ligin üzerinde olması her zaman şampiyon olacağın anlamına gelmiyor. eğer doğru olsa yalı çocuğu her sene lige ambargo koyardı. cebindeki para ile yapamayacağı şey yok. şimdi 3 yıl arka arkaya şampiyon olundu diye, ligde ki oyunumuz bozulmadan devam ediyor diye, hemen "zaten kadro ligin çok üzerinde" gibi sığ şeyler duymaktan yoruldum.
medya algısı zaten hep bu yönde, zaten sorulunca tüm yorumcular ilk yıl için yönetim, ikinci yıl icardi, ücüncü yıl osimhen şampiyon yaptı takımı. o zaman ne gerek var ki antrenöre. taktik, teknik, diziliş hepsi boş. bu süre zarfında diğer rakipler 14 tane hoca değiştirdi. 50'ye yakın oyuncu transfer ettiler. 100 milyonlarca euro transfer harcaması yaptılar ama ona rağmen başaramadılar çünkü "ligin çok üzerinde" bir kadromuz vardı. rakiplerimizin ise "vasat" kadroları vardı. tamamen bundan dolayıymış.
kadıköy'de icardi, toreira kenarda otururken, barış ve berkan ile şov yaparken kadro kalitesi neredeydi? bayern, tottenham, man utd maçlarında kadro kalitesi ne durumdaydı? kayseri alanya maçlarında biraz sallanınca hemen kellesi istenen de kendisi idi; arkasından beşiktaş ve başakşehir maçında şov yapan da. geçen sene sezon sonunda doğru çok gol yiyoruz diye eleştiriliyordu şimdi gol yemiyoruz ve her maç 3'er 3'er atıyoruz ama yine yaranamıyor.
tamam ben demiyorum ki okan hoca dört dörtlük ama bir insanın da yaptıkları bu kadar göz ardı edilmez. şampiyonlar liginde başarı isteniyor, istikrar isteyen yok. bence 3 golün bireysel hatalardan geldiği ilk maçtan kelleler alınıyor, tüm takım çöp ilan ediliyor. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. hani "ligin çok üzerinde" kadromuz vardı?
yine söylüyorum ki okan hocanın eksikleri var, belki antrenman konusunda belki de kadro oluştururken fazla takılıyor ama taktik ve saha içi olarak ben çok az maçta teslim olduğunu gördüm. umuyorum her şey daha iyiye gider ve bu tartışmalar unutulur.
ben 44 yaşındayım, sabır nedir iyi öğrendim, 4 yıllık şampiyonluk sonrası geçilen yolları, farklı mağlubiyetleri, istifa seslerini çok duydum ama sonundaki başarıyı da gördüm.
bu taraftar kitlesi; takıma ve oyuna bakışı ile beni her zaman çok gururlandırmıştır. içlerinde olmak her zaman bir gurur vesilesi olmuştur. fakat sanırım yaş gençleştikçe sabır azalıyor. her şeyi rakamlar üzerinden okunmaya başlıyor. ona o kadar verilmez bu o kadar etmez gibi. bunu yapmayın çünkü insanların değeri bonservis ile ölçülmüyor. size de kimseler değer biçsin istemezsiniz. sizler tüm konsantrasyonunuzu sahadakileri desteklemeye vermelisiniz.
yanlış anlaşılmasın eleştiri bu işin parçası ve katılıyorum fakat eleştiri adı altında bazılarının savaş baltalarını bilediğini görebilecek kadar da yaşadım. o yüzden savaş baltalarını çıkartırken dikkatli olmak lazım. yarın bir gün o baltaları gömmek istediğinizde mahcup olursunuz.
