• 10078
    yalan yanlış bilgilerle en değerli oyuncularını değiştirme işini o kadar çok yapıyor ki ben artık sabır sınıyorum. siz taraftar mısınız yalancı mı? siz taraftar mısınız iftiracı mı? siz taraftar mısınız?

    muslera kalesine gelen ilk topları gol yiyor ile başladık sezona, öyle bir yalandı ki en iyi kurtarış yüzdesine sahip olduğu sezon bunu dediler, sonra tabi biraz akıllanma geldi ama sezon sonu az biraz gol yemeye başlandığında yine başlığında bitmeye başladılar. galatasaray'ın efsanesine yeşil kova diyorlar lan, apo itinin görseline muslera yüzüne şoplayıp arkada pkk görseliyle pp yapıyorlar ve bunlar değer görüyor. siz aptal olduktan sonra daha çok güderler sizi, böyle diyen adamlara değer verdikten sonra kaptanı da yerler en iyi golcünü de yarın sıra torreira gelir, mertens gelir, barış gelir çünkü 2 maç kötü oynamaya bakıyor.

    icardi galataaray'ı takmıyor, antrenman yapmıyor vb. 10 tane iftira atıldı bu sene, hepsini kafalarında toplamışlar kötü anı bekleyip saldırıyorlar, icardi galatasaray'ı takmasa falcao ile aynı sakatlığı yaşadığı an 3 ay yatar gider tatil yapardı ama o sahada kalmayı tercih etti, keşke kalmasaydı ama bu sefer de takmıyor diye laf söyleyecektiniz çünkü siz kendinizi tatmin etmeye çalışan zayıf karakterli insanlarsınız. zayıf karakterinizi topçular üzerinden kusunca da yalan ve iftiradan başka bir şey çıkmıyor ortaya.

    icardi az skor üretti diye başladılar şimdi de, ben aklım başımda futbol izlemeye başladığımdan beri 41 gol katkısı veren bir forvet görmedim galatasaray formasıyla, 41 gol katkısı verdiği sezonda adama yapılanları görünce iyice algılara gelindiğini görünce deliriyorum. böyle bir sezonda icardi az gol atmış, 41 tane gol+asist yapmış adam ya, attığı gollerden 3 tanesi verilmedi en az 6-7 tane net penaltısı verilmedi, rakipler biçti ama ona rağmen gol kralı. adam çıkmış diyor böyle bir sezonda az gol attı gol kralı lan adam, ben hayatımda gol kralının az gol attı diye eleştirildiği bir yer görmedim, delireceğim vallah aklımı kaybedeceğim.

    angelino geldi, hatta gelmeden başladı defans bilmiyor demeye adamlar, 3lünün kanat beki dediler bomboş bir yalandı yerine istenen borna sosa ki çok istedi bizim yüce taraftarımız 3'lünün sol beki aslında, aslında o hiç defans yapmıyordu ama işte algı bir kere oturunca devamı da geliyor. adamı en önemli maçımızda oynatmadık yerine oynayan kazımcan sıçtı batırdı ama önemli olan oyuncu yemekti ve yendi. bu sefer yerine gelen adama defans yapamıyor diye başladılar, kötü oynadı çünkü derbide, şanssız gol yedirdi değil mi hemen saldıralım sonuç olarak tek maç her şeyin çözümü, hiç izlemediğiniz adama gelmeden saldırmak bizim en büyük özelliğimiz.

    zaha geldi sakat geldi adama başladılar tekerlekli sandalye görseli atmaya bunu bir güzel sindirdiler, adamın karakteri üzerinden aylarca dalga geçtiler, takımın huzurunu bozuyor dediler, icardi ile arası kötü dediler, muslera ile takipleşmiyor dediler. siz herkesin neden sevimli, cana yakın olmasını istiyorsunuz ki? bu adamın karakteri bu işte, siz neden kendinizi tatmin etmek için birilerini hep hedefe koyuyorsunuz?

    ziyech geldi yine benzer karakter, takmıyor, cılız, zargana diye başladılar. bunları tabi rakip takımın yönlendirmeleriyle yapıyorlar genel olarak, kafalarına oturtuyorlar ve zamanı gelince kusuyorlar irinlerini. bu adam kariyeri boyunca buydu ama işte nasıl anlatacaksın ki adam anlamak istemiyor. futbol izlemiyor ki kendini tatmin etmek istiyor sadece.

    daha çok uzar ama ben kendimi küfür etmeden bu kadar ifade edebiliyorum, galatasaray taraftarı bu ülkede topçusuna, efsanelerine en az saygısı olan taraftar grubudur, başarılıyız biz başarılı olacağız kisvesi altında her türlü hakareti edebileceğini sanan hadsizler topluluğudur. sizi daha çok güderler, sahaya çıkıp kupa kaldıracak adam bulamazsınız da işte galatasaray çok büyük.
  • 10079
    morali dipken ukalaca sürekli kendisine had bildirilen taraftar. külhanbeyi misiniz? 35 milyon kişilik bir topluluğun üyelerini tek tipleştirecek, had bildirecek kuvvet ve yetkiyi size kim verdi? rezil, tek kelimeyle berbat bir mağlubiyet aldık ve tüm kilit maçları kaybettik şu ana dek. ya okan hoca %100 suçlu her şeyi icardi başarmış ya da tam tersi, böyle bir argüman olur mu? okan hoca taktiği değiştiremedi, geç kaldı, ezberciydi, doğru evet. peki röportaja tenezzül etmeyen, daha yeni 17/17 yapan futbolcularımıza verilen taktik "bu sefer sahada kardiyo yapın" mıydı?

    tepkiyi istediğiniz yere kanalize etmek zorunda değilsiniz, her görüşe de katılmak, her fikri dikkate almak durumunda da değilsiniz. aksi yönde gelen eleştiriler, sizin istediğiniz kanala gitmeyen fikirler iftira ve troll artığı olmuyor. zaten kimseyi izlediğinin aksine ikna etmek kolay değildir.

    önümüzde şampiyonluk maçı var, taraftarın ağzını büzmek için bence doğru bir zaman da değil. fener maçında da herkes 5 atar 3 sayarız diyordu, çağlar bitik, fred çöp, ferdi çöpçatandı... bırakın herkes içini döksün.
  • 10081
    hakaret etmediği sürece, suç teşkil eden bir eylem yapılmadığı sürece herkes istediği tepkiyi vermekte özgürdür. nitekim camiamızın öne çıkan en güzel özelliklerinden biri de budur. burada yapılan yapıcı eleştiriler baş tacıdır. okan buruk geldiği günden bu yana muhteşem bir performans sergilemiştir. fakat 19 mayıs 2024 tarihinde yaşanan derbi maçı büyük bir rezalettir. bazı kötü gelişmeler iyi şeylerin olmasını sağlar. okan hoca önderliğinde nice başarılar kazanacak ve en önemlisi ders alarak ilerleyeceğiz. herkesin özgürce eleştirisini yapabildiği, türkiye'nin en büyük camiasının taraftarıdır.
  • 10082
    fenerbahçe yenilgisinden dolayı takımına küsen, kızan, laf söyleyen, söyleten galatasaray taraftarı değildir. futboldur bu, herşey olabilir. bu takım 10 kişilik fenerbahçe'den 6 gol bile yedi. 10 kişiyle 3-2 de yendi. konsantrasyon olamazsan, kafanda maçı oynamazsan, rakibe saygı duymazdan değil fenerbahçe, değil konyaspor, çemişgezeksporu'a da yenilirsin. takımınıza sahip çıkın. rakibimizin ne kadar namert olduğunu görüyorsunuz işte. bu kalitesizlerin ekmeğine yağ sürmeyin.
  • 10083
    sakin kafaya yazıyorum, 17-18 maç galibiyet serilerinin sonunda hayatın normal akışına dönmesi gereken taraftardır. haftaya kupayı müzeye koyup 25. şampiyonluğu bekleyecektir. bizi saha dışına çekip karıştırmaktan başka çareleri olmayan insanların beklentileri yıllardır var. aziz yıldırım kaç defa şanpiyonluğumuzdan sonra çıkıp konuşma yaptı*. 1 maç yüzünden enseyi karartmayın her zaman kupa önemlidir. biz 4-0’lık fener yenilgisinden sonra, baba hindi tezahüratları sonrası şampiyon olduk. hoca yoktu olduk, futbolcu azdı olduk. kaybedenler ağlamaya devam edebilirler gerçek şampiyon biziz, ligin sportif gerçekliği yok diye. oynamasınlar o zaman. biz galatasaray’ız.
    edit: ekleme olarak aziz yıldırım yine konuşmaya başladı. hapçı başkan hakaretler yağdırıyor. bunların ve taraftarının mizacı hep buydu. bize yakışan müzemize 1 kupa daha kazandırmaktır.
  • 10084
    üzgünüm ama kimin adına her ne kötü gidiyorsa daha beterini göreceği taraftar grubu. bunun sebebi kitleselleşme mi, müşterileşen kaymak taraftar mı, herkesin her şeyi dile getirebildiği sosyal medya mı, futbol takımının ülke çapındaki en başarılı takımı ve çekim merkezi olması mı yoksa bunların hepsinin kompozisyonu mu bilemeyeceğim. aslında biliyorum ama dile getirmek kolay değil.

    bazen diyorum ki şöyle bir kaç sezon dibe vursak da bu aşırı ilgi yok olsa. az olsa, öz olsa, güçlü olsa. arada bir alt lig takımlarının maçına gittiğimde kemik taraftarın birlikteliğini, sahaya etkisini ve mizahını daha net görme fırsatım oluyor. çok daha öncesinde de gittiğim maçlara baktığımda en eğlendiğim sezonlar en kötü sezonlarımızdı. böyle bir şey olmasını dilemek mümkün değil ama kötü giden her ne varsa ancak bu şekilde düzeleceğini hatta bu boşlukta yeni grupların da oluşabileceğini düşünüyorum.
  • 10086
    kendim de dahil olmak üzere çok kolay sinen taraftardır.

    neden böyle olduğunu cidden anlamıyorum ama gerek maç* içerisinde gerek maçtan sonra yenilginin verdiği üzüntüyle, suçu hep önce kendinde veya kendi takımında bulan, herkesten önce kendini döven, sorunu sürekli kendinde arayan ve kendini cezalandıran bir ekip olduk iyice.

    tamam güzel baskılı oynamadık, kazanacak futbolu da ortaya koyamadık ama maç içerisinde bir sürü kartlık pozisyon es geçildi, oyunu provoke etmeye çalışan adama hakem bozuntusu kart göstermedi diye coştukça coştu, taraftarı çileden çıkarmaya çalıştı.

    onu geçtim maç bitiminde oosterwolde denen şeref haysiyet yoksunu taraftara dalgasını avuçladı, yöneticimizi sahanın ortasında karşı teknik direktörün oğlu yumrukladı ama biz o ara ergenler gibi yenilmenin şokunu atlatamayıp ortalığı yangın yerine çevirmemiz gerekirken es geçtik. çünkü yine kendimizi herkesten önce dövüyorduk. yok icardiye sallıyorduk, okan hocaya ona buna herkese sallıyorduk galatasaraya dair.

    bu bi de sadece fenere karşı olan maç özelinde de değil ha. hep böyle gidiyor. taraftar profili olarak daha eğitimli daha aklıselim olabiliriz evet ama bu kafamıza vurup ekmeğimizi alacakları anlamına gelmemeli. objektif bi şekilde ve doğru olanı yapma içgüdüsüyle hep nezaket veya alttan alıyoruz ama iş artık çığrından çıktı. evet eksiklerimizi görüp tabiki bunları düzeltmek için uğraşacağız ama bunu ulu orta yaparken adamlar medeniyetten bi haber oldukları için bunu zayıflık olarak görüp her hakkı kendilerinde görebiliyolar.

    sonra işte stadını açtırıp içinde kutlama yapmaya da çalışıyorlar, sahanın ortasında yöneticini dövme cüreti gösteriyorlar falan filan.

    hala ortalığı yangın yerine çeviremedik ki tutuklanmadı bile suçlular. adam trabzon maçında taraftarın kafasına tekme attı üstüne geldi bizim maçta taraftara dalgasını salladı. bu yavşağın hollandadan gelip ekmek yediği ülkenin vatandaşına yaptığa hareketlere bak. omurgasız takımı da sahip çıkıyor buna. icardi olmayan eylemden ceza aldı. arda turanın 2 maç ceza aldığı tezahürat olayının daha fecisini kendileri yaptı ama ortalık sus pus. adam takımımızın yöneticisini dövdü hala ses yok.

    hani kusura bakmayın da biz eşek olursak semer vuran çok olur!
  • 10087
    ne zamandan beri şampiyon olmayı ve kupa kazanmayı fenerbahçe'ye kazanıp kaybetmemenin gerisine koydu bilemediğim topluluktur.

    ayın 19'undan beri her gün her yerde aynı şeyleri dinlemekten okumaktan yoruldum. hadi "fenerbahçe'ye yenilip şampiyon olamadık" diye isyan edenleri anlıyorum da "fenerbahçe'yi yenemedik" diye isyan edenleri anlayamıyorum. hayra alamet değil bu değişim.
  • 10088
    10 yıldır şampiyon olamayan fenerbahçelilerin haklı fakat çaresiz hırçınlığını, ezikliğini ve aşağılık kompleksini; ayrıca vasat anadolu takımlarının türkiye'nin en başarılı futbol takımı olan bize karşı oynarken ekstra motivasyonunu (çünkü hayatlarının maçı, bu kadar basit), asla ama asla anlayamaycak olan taraftardır. şurada başarısız bir sezonda bile ortalığı yangın yerine çeviren, anında reaksiyon alan bir camiayız, nice ulusal ve uluslararası başarı tatmışız, doymuşuz, belli bir mental ve ruhsal olgunluğa ulaşmışız, anlayamayız kardeşim bu kadar basit. "beni sev" edin dzeko olayı bile en basit örneğidir, daha ne diyeyim, ama yine de kızamıyorum, çünkü bize hakikaten çok uzak ve çok zavallı bir kafadalar şu anda. 10 sene nedir yahu, 80'lerde falan da değiliz ki, sosyal medya çağında, 21. yüzyılda cidden kabir azabıdır bu. işte bu nedenle aklı başında hareket etmesi ve bildiği yoldan şaşmaması gereken taraftardır galatasaray taraftarı...
  • 10090
    içinde bulunmaktan gurur duyduğum topluluktur. ilkokula başladığım yıllarda 14 yıl aradan sonra ilk defa şampiyon olmuştuk. yine ilkokul yıllarımda xamax maçları oynanmıştı, hatta prekazi’nin meşhur monaco maçı golünü ilk defa renkli televizyondan izlemiştim. galatasaray’a dair ilk hayal kırıklığım yine monaco maçından 2 ay sonra olmuştu, 3-0 dan fenerbahçe’ye 4-3 yenilmiştik. aradan geçen yıllarda derbi kazandık kaybettik. şampiyon olduk, olamadık yıllar geçti. sonra orta okul yıllarım başladı manu’yu eledik şampiyonlar ligine kaldık yine derbiler kazandık, kaybettik. bir gün hagi diye bir adam geldi, onun oynadığı yıllarda çok şampiyonluklar gördük, avrupa başarıları gördük kupalar aldık. hagi gitti biz fetret devrine girdik. fenerbahçe’ye 6-0 kaybettik bu benim galatasaray’a ikinci hayal kırıklığımdı. sonrasında yine şampiyon olduk yine derbiler kazandık, kaybettik. bunlar olağan şeylerdi. biz galatasaray’ı karşılıksız seviyorduk. gün aydınlanmadan stadyum gişelerinde bilet sırasına giriyorduk, biletix gişelerinde dönüşümlü yer tutuyorduk. yıllar geçti yıl 2006 oldu, fenerbahçe kadro olarak çok üstündü ilk defa bizden açık ara iyi bir kadroya sahiplerdi, meşhur samsun maçları vardı nobre kendini attı kaleci atıldı, fener öne geçti. defans oyuncuları luciano vardı eli ile top çıkartmıştı, sonra anelka eliyle gol atmıştı. o üstün kadro ite kaka ilerliyordu, ama bizim ile oynadıkları maçta bizi ezdiler 4-0. emin olun benim için o maç tam bir travmaydı o maç 10-0 bitebilirdi. bu benim üçüncü büyük hayal kırıklığımdı. biz hemen ardından yine maça gittik. ipler elimizde olmadığı halde, şampiyon olacağımıza inanarak gittik. sonunda şampiyon olduk meşhur 16 dakika. maçta 14 sene şampiyonluğu görmemiş bir amca, bu 16 dakika bana 14 seneden uzun geldi demişti. yaşıyorsa allah sağlık versin. öldüyse allah rahmet eylesin. yıllar yine geçti süper final oynadık, kadıköyde kupa aldık. biz drogba izledik, şino izledik. juve’yi devirdik. bir sezonda 3 kupa aldık. kadıköyde 20 yıl aradan sonra kazandık ardından bir daha kazandık. sonra sosyal medya akımları başladı taraftar profilleri değişti, hiç bir şeye kıymet vermeyen tek mağlubiyette takımını asan kesenler, oyuncularına demediğini bırakmayan bir kitle türedi. ben bu arkadaşlara taraftar demiyorum. taraftarlık bu değil biz taraftarlığı böyle öğrenmedik. takıma kızdık, oyunculara söylendik, yeri geldi küfürde ettik ama galatasaray’ı bırakmadık. son oynadığımız maç beni çok üzdü çok kızdırdı ama geçti gitti. bu hafta şampiyon oluruz yada olamayız. olursak bir mutluluk daha yaşarım. olamazsak bir hayal kırıklığı daha yaşarım. kızarım sayar söverim ama takımıma küsmem çünkü yıllar bana şunu öğretti ne olursa olsun aslolan galatasaray‘dır.
  • 10091
    şu üzerindeki panik havasını atması gerekir artık. hangi takım taraftarı olduğunu unuttu millet tek maç kaybıyla. nerelerden döndük geldik, en kötü dönemlerimizde ne maçlar çıkarttık. konyaspor galatasaray ile oynayacak. bırakın tek tek futbolcularımızın büyüklüğünü, giydikleri forma üzerindeki arma bile adamlara korku veriyorken, onlardan daha çok gergin olmak şu taraftara yakışmıyor. bu panik yakışmıyor.

    herkes kendine gelsin. rehavet değil ama özgüven çok önemli.
  • 10093
    geçen hafta fener'e yenildikten sonra bir goygoydur çıktı. şöyle ki "eğer konya'ya yenilirseniz sizde travma yaratır." deniliyor. şahsen benim için travma geçtiğimiz maçta bir kısım seyircinin bir itin gazına gelerek sahaya bir şeyler atması oldu.

    sözlüğü bir akıl defteri olarak kullanarak gençlere geçmişteki bazı olayları anlatmak biz daha az gençlerin (bir anda yaşlı diyemedim) görevi.

    gençler: bir zamanlar biz fener'e karşı hem deplasman hem de evimizde bir türlü bir hakimiyet kuramıyor, adamlar bizi yenip gidiyordu. biz de hırsımızı sahaya bir şeyler atarak alıyor, bununla rahatlıyorduk. adamlar deplasmanda yapmadıkları pislik ve itliği bırakmıyorlardı. seyircimize torpada sidik bile attı bu adamlar. işin ilginci biz de bu olayları doğaüstü şeylere, şanssızlığımıza ya da kendi eksikliğimize bağlıyorduk. bilmiyorduk ki adamlar şike için bildiğin bir network oluşturmuş maç sonuçlarını belirliyorlar, atılacak golleri ve golcüleri ayarlıyorlar, bizim kadroları maçtan saatler önce öğreniyorlarmış. 2011 şike süreci buna bildiğin fener tuttu. siz bakmayın onların kuyruğu dik tutma çabalarına. biliyorlar ki kanları bir kere akarsa paramparça olacaklar, bu nedenler inkar ediyorlar.

    baştaki travma meselesine gelince maçlarda her türlü skorlar olur: zamanında göteborg'a 20'ye yakın korner atıp bir tane bile gol atamamıştık. rotariu sıfırdan topu kaleye (çarmurdan dolayı) atamamıştı. sene 2000'de samuel johnson bize dakika 82'de serbest vuruştan gol attığında o gün fb kalesine girmemeye yemin eden top bizim adamlara çarpıp taffarel'i yanıltıp girdi. hulesa anlatmayla bitmez, sonuçta futol bu.

    dediğim gibi benim için asıl travma seyircinin saçmalaması oldu. bundan bir süre önceye kadar ekonomik olarak gerçekten batmıştık. yok uefa cezası, fifa cezası, stadsızlık vb derken fb'ye yenilince saçmalıyorduk tamam ama bugün geldiğimiz noktada adamlardan 6 puan öndeyken ce kendi sahamızda, onlardan kat kat iyi yönetilirken neden bir anda saçmalıyoruz bunu anlamadım, anlamıyorum. demek ki seyirci cimbom'un geçirdiği evrime ayak uyduramamış.
App Store'dan indirin Google Play'den alın