• 9476
    belli bir kesimi tarafından futbolu oyun konsolunda ki fıfa zanneden gruptur.

    iki aylık tatil sonrası takımın daha sezon başında en son bıraktığı yerdeki gibi devam etmesini bekliyoruz. olmayınca da hayal kırıklığına ve dozunu aşan eleştirilere başlıyoruz. gerçek hayat oyun konsolu değil, power düğmesine basıp bıraktığın yerden başlayamıyorsun.
  • 9477
    29 ağustos 2023 galatasaray molde maçı hazır olmamamıza rağmen oynadığımız sezonun en önemli maçıydı. bazen sadece skoru almak önemlidir ve biz de ihtiyacımız olan skoru aldık. sezon sonunda ligi ilk 2'de tamamladığımız müddetçe bu maç kadar önemli bir maç daha oynamayacağız. taraftarın mutlu olmayı bilmesi gerekiyor.

    kerem'e yönelen ciddi eleştiri okları var. bana göre hücumda takımın en etkili oyuncusu kerem'di. rakibi zor duruma soktuğumuz pozisyonların tamamında kerem var. hele 2. devrenin ortalarında bir pozisyon oldu. kerem topu rakipten kurtardı göbekte, hafif sola doğru topu sürdü, sağdan da bir galatasaraylı futbolcu geliyordu. rakibi 2'ye 1 yakalamıştık. o koşmaya devam etse pozisyonun sonucu büyük ihtimalle kaleciyle karşı karşıya ile bitecekti. ya mertens ya da kerem demirbay'dı bu oyuncu. tam emin değilim. bir de torreira'nın taca attığı pozisyon var. orada da çok güzel top çıkardı. galatasaray taraftarı oyuncuyu gömmeye yer arıyor. yediğimiz golün tüm kabahati kerem'e yüklendi. orada topu kaptırdığımızda pozisyon olacağı belliydi. rakip 3 kişinin içinden geçti. bir allahın kulu da faul yapmadı. hakemin sertliğe bu derece izin verdiği ve rakibin bu derece sert oynadığı bir maçta kesinlikle karşılık veremedik. melayeke gibi davrandık rakibe.

    maçın bana göre 2 kötüsü vardı. biri okan buruk. geçen sene 3-0 kazandığımız ligin son maçında fenerbahçe'ye karşı oynadığımız oyun anlayışı bu maça çok uygundu. torreira'nın yanına mutlaka berkan'ı koymalıydık. kerem gibi berkan da taraftarın sıfır şefkatle yaklaştığı bir başka oyuncu. eleştiri ne? berkan'ın torreira'nın yerinde oynayamaması. adam mecburiyetten 6 oynadı kaç maçtır. mevkisi box to box. bu maç için orta sahada torreira'nın yanına aradığımız kandı. sanıyorum gitmek isteyen oyunculardan biri de kendisi. okan buruk o sebeple ilk 11'de tercih etmemiş olabilir. mertens yerine de fenerbahçe karşısında olduğu gibi barış alper yılmaz'ı oynatmak en iyi tercihti. o zaman her mücadelede top bir şekilde rakibin önünde kalmazdı. bir diğer seçenek de kerem demirbay'ı o bölgede kullanmaktı. fakat kerem demirbay henüz almanya'da onu parlatan temposunu kazanmış değil. bir kaç senedir o temposundan uzak zaten. diğer kötü de mertens. aslında mertens'in kötülüğünü de okan buruk'a bağlıyorum. çünkü oyuncu bu tempoyu kaldıramıyor. artık italya'daki gibi maçın son yarım saatinde oynama vakti geldi. bu şekilde kullanıldığında son derece etkili bir silah olacakken biz oyuncuya ve takıma zarar vermeye yönelik kararlar alıyoruz. şu haliyle ofansif aksiyonları bakımından mertens takımın en kötüsü. umut vaadeden bir çok atağı verdiği kötü kararlarla yok etti. aynı şeyleri kerem aktürkoğlu yapsa maç sonrası evi basılırdı.

    bir nokta da okan buruk'un maç sonrası açıklamaları. hala 10 numara istiyorum diyor. ben bu işi anlayamıyorum. elimizde o bölgede oynayabilen mertens, kerem demirbay ve ziyech var. sağ kanatta tete ve barış alper yılmaz, sol kanatta da kerem ve zaha var. bu takıma yeni bir hücum oyuncusu gerekmiyor. biraz transfer şımarıklığı seziyorum.

    galatasaray'ın ivedi olarak 2 orta saha oyuncusuna ihtiyacı var. biri 6 numara, diğeri de okan buruk'un arayışında olduğumuzu belirttiği box to box. onun dışında ne ramos lazım ne de 10 numara.

    bu arada okan buruk'tan memnunum. her insan gibi onun da hataları oluyor. yada işte futbol çok subjektif değer yargıları barındıran bir spor. belki de o doğrudur ben hatalıyımdır. belki de turu geçmemizin tek yolu buydu. başka hangi taktikle çıkarsak çıkalım elenecektik.

    lafı tekrar taraftarımıza getireyim.
    eleştirellik değil dünkü maçtan sonra takınılan tavır. toksiklik.
    sorsan kimse iyi değil taraftarımıza göre. herkes gitmeli...
    biraz mutlu olmayı bilmemiz gerekiyor. takımın yavaş yavaş form tutacağını, kadronun yavaş yavaş birbirine uyum sağlayacağını anlamalıyız.

    bir daha karşımıza bu kadar hazır bir rakip çıkmayacak. sezonun bitmesine 9 ay var. bu takvimde en yüksekte olursak evet performans veririz. fakat devre ortasından itibaren geçen sene fenerbahçe'nin yaşadığını yaşamaya başlarız. ideal form tutma haftaları ligin 9-10. haftalarıdır. en tepeye ise ligin ikinci devresinde çıkmak gerekir.

    bence herşey iyi olacak.
    biraz pozitif olalım. çünkü negatiflik teknik heyetimize, futbolcularımıza ve galatasaray'a zarar veriyor.
    tek maçta cebimize 30 milyon eu koyduk. kıymetini bilelim. en iyi oyunumuzu oynamamış olmamız kazancımızı önemsiz hale getirmez. bu kadar organize bir takıma karşı bu kadar kötü oynarken kazanmamız bireysel kalitemizi ortaya koyuyor. biz de organize olmaya başladığımızda çok farklı bir takım izleyeceğiz.
  • 9479
    (bkz: yerli futbolcu öğütme makinesi)

    futboclusuna stres topu muamelesi gösterip tribüne sadece ve sadece kendi futbolcusuna hakaret edip deşarj olmaya gelenlerinin sayısı her geçen gün artan taraftarlardır.

    herhangi bir fenerbahçe ya da beşiktaş taraftarı gelse bizimkileri teibünde dinlerken not alır derbide bizim futbolculara hakaret ederken kullanmak için.

    ali sami yende özellikle güney üstte ne yazık ki takımına destekten ziyade köstek olmaktadır.
  • 9481
    son zamanlarda ciddi bir kısmı inanılmaz şımarık ve sorumsuz davranmaktadır. transfer sezonunun kapanmasına 10 gün kala rotasyon da dahil yerli futbolcuları yerden yere vurarak bıktırmıştır. rotasyon dediğime de bakmayın düzenli olarak milli takıma da çağırılan oyuncular.

    ligin başı olmasına rağmen 3-5 hafta tahammül edemeyip, teknik direktöründen, yönetime kadar sallayacak kadar gözü dönmüş davranmaktadır. bu şekilde şımarıklığa devam ederse muhtemelen uzun süre böyle bir kadro kalitesini* göremeyecek ve mumla arayacaktır.

    ortaya koyulan vizyon ve projeler galatasaray'ın önünündeki engelleri yok edecek kadar güçlüyken takım üstünde gereksiz baskı kurmamalı ve var gücüyle takıma, teknik direktörüne ve yönetime destek olmalıdır.
  • 9482
    genellemek yanlış ama bazen çok da galatasaraylı olamadıklarını düşündüğüm güruh. gerçekten kulübü, takımı, hocayı ve oyuncuları bir paratoner gibi kullanan ciddi bir kitle var. o sövüp rahatlamak için orada, kendini galatasaraylı sanıyor.

    geçmişte sırf bu seviyesiz kitle yüzünden insanların olduğu yerlerde maç izlemeyi bırakmıştım. şimdi benzerini yaşamak istemiyorum ki yavaş yavaş uzaklaşmaya başladım.

    ayrıca bunlara mesela burada anladıkları dilden ama çok da anlayamayacakları bir zeka seviyesinden cevap verince entrylerim "forum tarzı" denilerek siliniyor. sorun değil silinsin ama ben aynı hassasiyeti bu yazı genelinde bahsettiğim bu "toksisite"yi temizlerken de görmek istiyorum.
  • 9483
    bu taraftar uçup kaçarken genç göz bebeğimiz* arda turanı bezdirdi, fırtınalar estiren hem yerelde hem globalde repütasyonu ciddi yüksek hasan şaşı yemeye çalıştı. her sene küfür kıyamet, bilenler bilir yönetim kalması için ikna peşinde koşuyordu. kerem aktürkoğlu ya da berkan kutlu, yunus akgün kim ki bunların yanında? herkesi yemeliyiz çünkü, özellikle yerliyse ye ye bitmez. bu linç kültürünü bir de vasata tamah etmemek olarak güzellemek çok da havalı. bu takımın başarılı olduğu her dönem, kaliteli yabancılar ve aidiyieti yüksek yetenekli yerlilerin harmanlanmasıyla bir yerlere geldi. he şunu da söyleyeyim o zamanlar bile tutulduğum oyuncuyu ıslıklayayım her seferinde, her topa vurduğunda/top kaybettiğinde homurdanayım falan yine minimumdaydı. şu sosyal medya sonrası tribün genel anlamda ve takımımız anlamında maalesef tabiri caizse şımarık müşterilere çevirdi. başlıkta yazıyor adı üstünde taraftar… bilmeyen sözlük anlamına bakabilir.

    yarın öbür gün yerli kuralından ötürü mecburen oynadığında bu linç kültüründen emin bayramın ya da 3 sene düzenli oynayıp yüzü eskiyince kazımcan karataşın bile nasibini alacağına yemin edebilirim ama ispatlayamam.
  • 9484
    çoğu , günde 10 saat mesai, haftada 1, şansliysa 2 gün tatil ile topçuların bir akşam yemeği harcamasina 1 ay çalışmakta...

    topçuları elestiremezmisiz, topcular etkilenirlermis ve kendilerine teknik ekip size ihtiyacımız var demesine rağmen takımdan ayrilabilirlermis.

    maradona baba ne güzel demiş, stres sabah 6'da kalkanlar içindir...

    taraftar özel hayata karışmadığı her eleştirisinde haklıdır...

    hayatın en güzelini yaşayacaksınız, arabanin en kralina bineceksiniz, yemeğin en faydalisini yiyeceksiniz, en saglam evlerde yasayacaksiniz; eeee bi zahmet 3 dakika yuhalanacak hareketler yapmayacaksınız sahada bu kadar kolay etkilenebilen psikolojiniz varsa...
  • 9485
    takımımızda bulun türk futbolculara mobbing yapmaya devam ettikçe elimizde oynatabileceğimizin kimsenin kalmayacağını fark etmesi gereken grup. yunus gitti, berkan gitmek istiyor. kerem'e bu baskı devam ettiği müddetçe yarın o da vazgeçip gitmek isteyecektir. farkında mısınız bilmiyorum ama elimizde sadece abdülkerim kalıyor. onun da tepesine binilmesi iki hatasına bakar. keza yarın kazımcan oynar onun da yaptığı ilk hatada tepesine binilir.

    burası galatasaray, eleştiri olacak elbette vasatlığa da çok tahammül edilmeyecek ama iş ciddi ciddi oyuncu öğütme boyutuna geldi. gidişat hiç de iyi değil haberiniz olsun.
  • 9486
    eleştiri ile boş anticilik arasındaki farkı bilmeyen taraftar grubu. sosyal medya denen zillet yüzünden ortalık bir sürü bu ayrımı yapamayan futbol cahili ile doldu. "burası galatasaray kanzi herkes eleştirilir" gibi saçma sapan bir düşünce yerleşti herkese. bu eleştiri yada galatasaray kültürü değil, sizin kendinizi tatmin etmek ve insanların sizi farklı sanması icin oynadığınız boş muhalifliği aklamak için uydurduğunuz bir sacmalik. kendinize gelin. topçularımız; özellikle küçük yaştan bu renklere gönül verenler, altyapıdan çıkıp kulübe katkı verenler bizden küs ayrılmaya başladı bu gereksizler yüzünden. böyle yaparsiniz yaparsınız ondan sonra futbolcu futbolu bırakıp herhangi bir spor programında galatasaray hakkında iki kelam olumsuz yorum yapınca da demediğinizi birakmazsiniz. yerli futbolcular arasında galatasaray'dan kırılmadan ayrılan bir tane futbolcu yok şaka gibi. sizin boş anticiliğinizi sevsinler, yazık.
  • 9489
    eleştiriden ziyade işkence yapan taraftar grubu. böyle taraftarlık da olmaz, takım sevgisi de. o kadar sinirliyim ki anlatamam. moderasyonun buna bir düzenleme ya da bir sınır getirmesi şart. her maçtan sonra istisnasız her futbolcumuzun adına 80-90 entry giriliyor ve bunların büyük bölümü hakaretamiz cümleler. sanki bunlar galatasaray forması giymiyor. bir tek biz seviyoruz galatasaray'ı.
  • 9490
    elimizde yerli kalmadi diye vasat adamlara tahamul etmeye devam etmeyerek en dogrusunu yapan taraftar toplulugu. bugun yabanci siniri kalksa abdulkerim disinda 1 adam forma giymez. orada kalkip diger turk oyuncularda bi zahmet sorsunlar kendilerine ya abdulkerimde olup bizde olmayan ne var diye. gerekirse 2 tane alt yapi oyuncusu koyar fasulyeden yine ligde devam eder galatasaray.
  • 9493
    ciddi bir başarı şımarıklığı olan topluluktur. bu durumu yaş olarak daha genç arkadaşlarda sıklıkla görüyorum.

    sevgili arkadaşlarım; evet, eleştiri her zaman olacak. evet, başarı isteyeceksiniz. evet, transfer isteyeceksiniz. ancak her sezon başarı gelmeyebilir. en ufak bir olumsuz durumda da panik havası yaratmaya gerek yok. başarılı olursak seviniriz, başarısız olursak üzülür ve usulünce eleştiririz o kadar. galatasaray’ın galatasaray’dan başka dostu yok. bu nedenle bazı şeyleri akışına bırakmak en iyisi, sadece keyif alın.

    son olarak da özellikle son birkaç yılda takımda itibarsızlaştırılmaya çalışılan futbolculardan bahsetmek isterim. siz istiyorsunuz ki kadroda bulunan 25 futbolcu da üst düzey olsun, yıldız olsun, yetenekli olsun. öyle bir dünya yok. öyle bir kadro hiçbir takımda da yok. yunus’u yedik, berkan’ı yedik, şimdi de sırada muhtemelen kerem ve barış var. bu çocukları bu kadar kolay harcamayalım. hele ki yerli kuralı varken.
  • 9494
    özellikle transfer dönemlerinde aşırı şımarıklığı yüzünden çok sevdiği takımına zarar veren topluluktur. vasat sevmemeyle falan alakası da yok bu durumun. özellikle türk oyunculara çöp çekip küstüre küstüre son dönemde türk futbolcular da diğer takımları tercih etmeye başladı. ben özellikle transfer dönemlerinde taraftarı görünce malesef utanıyorum kendi adıma.
  • 9495
    bu platform dahilinde olduğu gibi, twitter'da ve çeşitli platformlarda da oyuncuyu geçtim, anasına bacasına sövecek pek çok insan mevcut.

    böyle karaktersizlik olur mu?

    kerem ananı....
    berkan bacını...
    mertens şak şak şak....

    ha, gelelim şuraya.

    vasata tahammül edemiyoruz! hiçbir oyuncu sayın galatasaraylı arkadaşım, bizim gibi taraftar olamaz. biz hiçbir maddi getiri almadan, üzerine para harcayarak bir tutku içindeyiz. futbolcular işte kimse kusura bakmasın parasını alıyor, yanlış yaptıkları anda da özür dileseler ya da mücadele etseler daha farklı olacak!

    sadece heyecan yapıp, mahvetmeye gerek yok takımın inşaa sürecini! tutkulu olalım, eleştiri yapalım ama ana baba bacı sövmeyelim lütfen!
  • 9496
    dün twitter’da yaratılan müthiş panik havası 3000 km ötede oturduğum evimde beni bile aşırı tedirgin etti.

    dün planlama hakkında ben de sözlüğe birkaç bir şey yazdım. eleştiri bizim kültürümüzde olmazsa olmaz, bizi başarıya götüren en büyük etken ama dozunu epey kaçırdık bu ara.

    geçtiğimiz sezona daha kötü giren bir galatasaray vardı. 37’lik gomis’in bizi sezon başında ayakta tutmasıyla şampiyon olduk. şu anda ne oluyoruz beyler? şampiyonlar ligi’nde iki ön eleme bir playoff turu atlayıp 30 milyon euro civarı garanti parayı cebe atmışız, icardi’si zaha’sı ziyech’i gelmiş, orta sahaya 15 milyon euro bütçe ayrılmış, ligde derbi galibiyeti almışız, iki maçta gol yemeyen galatasaray var; ne oluyoruz sahiden?

    sakin olması gereken taraf biziz. bu panik havasının kimseye bir faydası yok. sabredelim bir görelim milli araya kadar ne olup bitiyor bakalım.
  • 9498
    dün gece emin bayram'ın olası gidişi hakkında bir giri yazmıştım, orada azıcık da çocuğu ve menajeri eleştirmiştim. ancak bizim taraftarın da biraz telmaşa olduğundan bahsetmiştim.

    ancak görüyorum ki; biraz mı?

    beyler işin tadı kaçtı. bu takım geçen senenin şampiyonu, bu takım şampiyonlar ligi'nde. eleştirinin de yangının da cılkını çıkardınız artık. bir sakin olun ya, bir durun arkadaş. dün geceden beri yaktınız yıktınız ortalığı.

    hayır ne istendiği de belli değil ki. iki gün önce berkan'a dünyanın küfürünü eden adam şimdi 'berkan da giderse rotasyona koycak adam yok, aferin size yönetim' yazıyor. lan oğlum sen bu çocuğa çöp çekip gönderilsin diye mabadını ayırmadın mı? ee daha ne?

    ya sezon başından beri mertens gitsin, oli gitsin, midstjo gitsin, dubois gitsin, berkan tahta bacak, halil gelmesin, bakambu çöp, emin çöp, yunus gitsin, kerem aktürkoğlu zaten gitsin... olur canım kadroya kimi koyalım senle kankanı mı? küstürün siz daha futbolcuları küstürün. o twitter'dan insta'dan o salak salak yorumlarını okuduğunda emin ol o topçu da nedamet getirip 'ya x bana çok fena giydirmiş benim daha iyi oynamam lazım' diyor. hay allahım ya...

    arkadaşlar bu yapılan eleştiri kültürü sınırları içerisinde değil artık açık açık söyleyelim. bu düpedüz şımarıklık. transfer çalımı atıcaz diye zevkten dört köşe olduğunuz adamlar için şimdi 'off kimi oynatcaz yeaaa sınır var pofff' diye ıkınmaya başladınız. anladınız mı kadro mühendisliği ne demekmiş.

    geçen bizim felaketimizin kibir olacağını söyleyen bir arkadaş vardı, çok haklı. ama bizim yönetimimizden önce taraftarımız kibirli.
  • 9499
    evrildiği hal beni korkutuyor.

    geçen sezon bugünkü kadrodan "kağıt üzerinde" daha kötü bir kadro ile 88 puan yaptık ve şampiyon olduk. bu sezona da müthiş transferlerle girdik ama 1-2 kötü oynanan maç sonunda ne oldu?

    yine yangın, yine linç.

    aşağıdaki entry'im geçen sezon başına ait:

    (bkz: #3428004) yine aynı tas yine aynı hamam.

    arkadaşlar siz 1. maçtan itibaren bulldozer gibi rakiplerin üzerinden geçmemizi mi bekliyordunuz? çizgi film mi bu?

    fenerbahçe "kağıt üzerinde" 2 iyi transfer yaptı diye onların iyi kullandıkları sosyal medyanın trenine anında biniyorsunuz. berkan'a saydır, nelsson'a söv, kerem'e çöp de... gerçekten sizin kendi futbolcunuza yaptığınızın yarısını rakip takım taraftarları bize yapmıyor.

    fenerbahçe taraftarının altay bayındır'a yaptığını (eminim benim gibi sizler de abartılı ve saçma olduğunu düşünüyorsunuz - şampiyonluk kaybedilmesini adamın üzerine yıktılar) siz de bizim futbolcularımıza yapıyorsunuz.

    bu kontrolsüz öfkeden ne fayda umuyorsunuz?
  • 9500
    eskiden statda, kahvede, evde ettiği ama oyuncunun duymadığı ya da en fazla maç boyu duyduğu hakaretleri, şimdilerde hergün sosyal medya hesaplarından yaparak futbolcuyu demotive eden kişileri barındıran topluluk.

    eskiden kimlere kimlere neler denildi, onlar çıkıp oynadı da bu berkan'a ne oluyor deniliyor. yıl 2023, gün aşırı adamın okuyacağı, göreceği, duyacağı onlarca sosyal medya hesabı var. elbette 1998 yılında yapılan hakaretlerin etkisi gibi olmayacak.

    berkan 1 kere bile of dememiş, yedek kalmayı sorun etmemiş, çıktığı her maçta aldığı parayı sonuna kadar haketmek için yeteneği neyse fazlasını vermeye çalışmış ahlaklı, güzel bir türk genci. ona galatasaray seviyesinde değil, yetenekleri kısıtlı, oyunumuzu geliştirmiyor diyerek de eleştiri yapabilecekken adice propaganda yapılıyor. belki aşağılık bir mahlûk adamın anasına bile sövmüştür.

    berkan, galatasaray'ın sana ihtiyacı yok demek bu kadar zor olmamalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın