• 9456
    içlerindeki zenginlerin iyiden iyiye takımlarına sahip çıkıp katkı yapmaya başladığı taraftar.

    23-24 sezonundaki transferlerde tanjulu prekazili simoviçli kadronun galatasaraylı yaptığı jenerasyonun büyük payı var bence. sponsor şirketlerin yöneticilerine, sahiplerine bakınca 40lı yaşlarındaki insanları görüyoruz. daha sonra sıra fatih terim'in hagili popesculu uefa ve süper kupa şampiyonu takımının galatasaraylı yaptığı çocuklara gelecek. ondan sonra da drogbamelolu sneijderli ikonik takımın galatasaraylı çocukları bayrağı devralacak.

    ve bugüne geldiğimizde de icardi'nin tek başına galatasaraylı yaptığı komple bir nesil geliyor.

    rakipler zengin babaların başarısız çocuklarını başkan yapıp kulübü teslim etmeye devam ederken galatasaray yönetimine girmek, katkı vermek bir yarış olacak bu çocuklar için.
  • 9460
    içlerinde maalesef çok fazla pusuda yatmış, okan gitsin diye bekleyen çok kötü niyetli insan var. buradan o arkadaşlara sesleniyorum, artık neyi destekliyorlar, terim'i mi, tudor'u mu, torrent'i mi, bilmiyorum ama bu adam kolay kolay başımızdan gitmeyecek. en başarılı türk teknik direktör şu an okan buruk, bunun aksini söylemek holiganlık, tarafcılık olur. türkiye'de hangi hoca başakşehir ile bu kadar uzun süre başarılı olup, ligi kazanıp, üstüne akhisar'la fenerbahçe'nin elinden kupa alabilir? inanın bunu ne terim, ne şenol ne de bir başka teknik direktör yapamazdı. bunlar 2 yıl içerisinde oluyor birde, öyle 10-20 senede de değil! hayır galatasaray performansı da kötü değilki? takım baya değişmiş, ağustos ayındayız halen farkındaysanız, ne olmasını bekliyordunuz?
    yönetimin tabii payı var başarı konusunda, ama okan buruk burada niye günah keçisi oluyor ben anlamıyorum.
  • 9461
    her şey çok iyi giderken bile kendine uğraşacak işler bulabilen bir garip taraftar.

    arkadaş, azıcık sakin olun ya, azıcık şu yönetime güvenin gurban olayım. türkiye süper lig tarihinde görülmemiş bir dominasyonun hakimi olmaya çok yakınız planlarımız tutarsa ki tutması ihtimali geçtiğimiz 20 yıla göre tutmama ihtimalinden ilk defa bu kadar yüksek...
  • 9464
    her maç stadyumu tıklım tıklım doldurup takımına olağanüstü destek veren taraftar.
    son günlerde sosyal medyada inanılmaz iyi örgütlenen taraftar.
    takımını zaman zaman eleştirse bile takımına güvenen taraftar.
    organize kötülüğün ve fbjk'nin algılarına karşı karnı tok olan taraftar.
    herhangi bir büyük travması olmayan, türkiye'nin histerik olmayan tek taraftarı.
    aynı zamanda biraz manyak. sınırları yoktur. kaosu da sever ama sinerjisi bambaşkadır.
    türkiye'nin en başarılı takımının taraftarıdır. en iyidir, en özeldir.
  • 9465
    kendi futbolcuları ile ilgili yorum yaparken biraz ölçülü olması gereken taraftar grubumuz. özellikle alternatifi olmayan yerli oyuncularımızla ilgili sürekli olumsuz özelliklerine odaklanan, oyuncularımızı değersizleştiren entryleri okumaktan gerçekten çok sıkıldım. daha sezonun başındayız ve biz bu adamlardan şimdiye kadar çeşitli maçlarda çok güzel katkılar aldık, almaya da devam edeceğiz gibi görünüyor. herkesten a+ oyuncu performansı beklemekten vazgeçelim.
  • 9466
    kendi futbolcularıyla ilgili çıkan her habere balıklama atlayan taraftar. hala medyanın fenerbahçe güdümünde gittiğin farkında değiller. kendi futbolcularını değersizleştirmeyin, yangın yapmayın.

    medyaya güvenip oyuncu satmayın, motivasyonu düşürümeyin. amaçları da saha dışına çekmek zaten. medyaya kalsan çatır çatır doğrandığımız 19 ağustos 2023 galatasaray trabzonspor maçında hakem adil yönetim göstermiş!
  • 9469
    içlerinde çok bağımlısı da var her şeye limon sıkanı da var ama diğer taraftarlara göre en objetifidir.

    aşağıya 1997 yılında trabzonspor ile oynayıp beraberliği zor kurtardığımız maçın özetini koyacağım. bu maç günümüzde oynansa ümit davala'nın 5 para etmeyeceğini, ergün penpe'nin lüzumsuz olduğunu, bülent korkmaz'ın boş bir defans oyuncusu olduğunu, popescu'nun artık iyice yaşlandığını çarşaf çarşaf okurduk.

    futbol aceleye gelen bir spor değil. millet artık tek maçı bırakın tek pasta, tek şutta adam kesiyor.

    alın işte şu maça bakın. "burası gassaaray" diye kibirlenen, saçma sapan komplekslere girenlere göre takımın yarısı o gün gönderilmeliydi. e uefa kupasını kim alacaktı o zaman?

    futbolcu gününde olmayabilir, maç içinde hatalı karar verebilir, hoca yanlış yapmış olabilir ama "takım" sporunda bir anlık performansa göre ahkam kesilmez. oynar 10 maç o zaman bu bize yaramıyor denilir.

    cağımızın vebası: hızlı tüketim.

    https://youtu.be/UE2R_oU3lFo?si=fYl4IZSZJQKXjhf6
  • 9470
    kimsenin galatasaraylılığını sorgulamayı sevmem ama bazen gerçekten bazı insanlarla aynı takımı tutmuyoruz gibi hissediyorum. tabii ki herkesin sevgisini veya ilgisini gösterme şekli, ilgilenme şekli farklı olabilir ama bu kadar sevdiğini iddia ettiği takıma karşı kişilerin saygısı olması gerekiyor. bir çoğu sadece sarı kırmızı renklere sahip, türkiye'de en fazla kupa kazanan, en başarılı takımı tutuyor. bu takımın geleneklerine, artık her zerresine işlemiş kodlarına hiç yakışmayan şeyler görmekten sıkıldım. son yarım saat içerisinde önce mason greenwood adlı futbolcu gelsin galatasaray'da oynasın üstüne çok geliyorlar burada rehabilite edelim tarzı bir yorum gördüm. üzgünüm tecavüzcü bir adamın galatasaray formasını giymesini istemek benim nazarımda armaya hakarettir. hele ki bunu bir tecavüzcünün rehabilitesi olarak söylenmesi söyleyen kişinin hayata bakışını da sorgulatıyor. sonrasında yine transfer döneminde ismi bizimle geçen ramos için molde maçında koreografi yapılmasını isteyen bir taraftar hesabı gördüm. yahu burası mahalle takımı değil ki formayı giymemiş bizimle pazarlıkta olan adama stadyumda özel şovlar yapalım. gelir armaya hizmetini sunar sabah akşam aşkın olayım diye inletiriz ama gelmemiş adama ne bu yaranma çabası. biz galatasaraylılar herkese sevgimizi gösteririz ama önce kendimize saygımızı ezdirmeyiz. galatasaraylılar galatasaray'ı öğrenmeden, ona saygı duymadan sevgi duymadan sadece kendi fikirleri ölçeğinde yaşamaya devam ederse birlikte bir ülkü etrafında takımdaşlık yapmak her gün daha zor olacak. zaten her gün burada orada şurada kendi futbolcusuna küfür eden, hakaret eden insanlari görmekten bir hal olmuşuz, binbir şımarıklık ve kendini bilmezlik içinde takımımıza destek vermeye onunla bağımızı korumaya çalışıyoruz üstüne bir de böyle insanların göğsünü gere gere ben galatasaraylıyım demesi gerçekten göğsümde bir şeyleri kırıyor. başka takımların başka türlü büyüklüğü olabilir bizim büyüklüğümüz her içine giren kişinin aşık olduğu şey bu his bu aile olma olduğu için bende aile içinde gördüğüm bu şeyleri yazmak istedim. gündüz kılıç'ın ifade ettiği gibi galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. galatasaray'a yakışmayan bu şımarıklık bu asgari terbiye sınırlarını zorlayan hadiselerin azalması en büyük dileğim.
  • 9471
    turkiye'nin en basarili kulubunun taraftari oldugu icin futboldan en cok kendisinin anladigini sanan taraftar. oysa ki galatasaray bize ragmen basarilidir.

    ilginc degil mi? aslinda degil. bugun herhangi bir ulkede * 20 yildir iktidarda olan bir parti olsa, sirf 20 yildir iktidarda olduklari icin bu partinin sempatizanlari nasil kendilerini o ulkenin sahibi gibi hissedecek ve en cok kendilerini hakli gorecekse ve bu ugurda istediklerini soylemeyi, istediklerini otekilestirmeyi kendilerinde hak gorecekse, galatasaray taraftari da aynisini yapiyor.

    karsisindakinin insan oldugundan adeta bir haber bir cahillikle kendi futbolcusunun instagram postlari altina kufurler dosuyor, onlari asagiliyor, etkilesim ve para ugruna twitter'da anonim hesaplar altinda bir kisim futbolculari hedef gosterip onlari degersizlestiriyor.

    bundan kurtulus nasil olur, futboldan tekrar ne zaman zevk alirlar bilemiyorum. zira 2023-24 sezonunda olasi bir basarisizlik beni cok korkutuyor. icardi'nin yetersiz ilan edilip wanda nara uzerinden kotulenmesi sadece 2-3 maclik bir maglubiyet serisi veya avrupa'da bir basarisizlik kadar yakin gibi geliyor bana.
  • 9473
    dün takimi şampiyonlar ligine kaldı. buna rağmen oynanan futboldan memnun değil.
    yine de eleştiriyor. kimi yerli kimi yersiz ama eleştiri kültürü var.
    aynı durumda fbjk olsa mert hakan uçuyor irfan kaçıyor diye dillerine dolar sabah akşam beni sev diye bağırırdı.

    büyük kulüp olmak aslında biraz da bu.
    asla yetinmiyor galatasaray.
    bazen şımarıklık boyutuna gelse de bunu olumlu buluyorum.
  • 9474
    içlerinde öyle bir kesim var ki yabancı bir hoca gelse uçacağız kaçacağız sanıyor. isminin cisminin önemi yok yabancı olsun yeter. yabancı hocayı vizyon sanıyorlar. öyle bir kesim ki ciddi ciddi katalan çaycı* bile uzun uzun savunuldu bu kesim tarafından. getireceğiniz en büyük yabancı hoca ersin ve vasatlarına nisanda şampiyonluk veren şallı manken olur. ha nagelsmann, tuchel falan getiririz diyorsanız okan hocayı italya'ya gönderdikten sonra neden olmasın?
  • 9475
    bazen gerçekten anlamakta zorluk çektiğim renktaşlarım. modern dünyada bazı şeyler çok değişti. herkes, 1996-2000 yılları arasındaki jenerasyonu örnek verip neden diyarbakır'dan yeni ümit davalaları, altyapıdan suatlar, emreler, okanlar, sakarya'dan hakanlar bulup tekrar avrupa'da kupa kazanmayalım şeklinde düşünüyor. öyle bir grup var ki içimizde, yıldız transferine karşılar. sanıyorlar ki hayat fm gibi. 'search' kısmına giriyorsun, 'finishing 18+' diyorsun, mozambik alt liglerinden bir oyuncuyu alıp takıma koyuyorsun ve o sene 22 gol 21 asist yapıyor. fakat unutuyoruz ki öyle bir adam gerçek hayatta varsa, emin olun manchester city, arsenal, porto gibi altyapı scouting işini yapan adamlar o oyuncuları ana karnına düştükleri günün ertesinde takip edip o adamın olup olmayacağını biliyorlar. ornek arda güler. siz aldıysanız kesin bir defosu vardır. ya fundemental olarak kırılgandır, ya yavasdır, ya fiziksel ozelikleri yetersizdir, ya taktik bilgisi gelistirilmeyecek kadar kotudur vs. yani o adam direkt a+ olacak yetenekse zaten gider parasını verir alır. bazen gözden kaçar der ki, şimdi çok da lazım değil biraz bakayım gözleyeyim çünkü sorun değil, yarın gider 20k basar senden hazır pişmiş alır, sende kalkar dersin. nelson'a çok ayıp oluyor, trip atıyor, avrupa'da oynamak istiyor diye. zaten scouting yapıp hangi oyuncumuz bu zamana kadar sattı da bir şeyler yaptık? marcao var elimizde bir tane oda sakatlıkdan belini dogrultamadı, birde alex telles var onunda brezilya pasaportu. elimizdeki en iyi futbolcu kerem, genç türk, scouting ürünü ama fundamental olarak ne kadar kırılgan. sacha boey, onun için ölüyoruz ama iki sezon boyunca 2 asisti yok. nelson defansı iyi ama avrupa maçlarında gördük ki ayağı kötü, avrupa standartlarına göre çok yavaş. dersin ki kardeşim, benim vaktim var. 96-2000 gibi. ben bu takımı 4 sene sonra en az cl'de çeyrek yapacağım, ama bu sefer de hangimiz bekleyeceğiz bu kadar? 3 ay mağlubiyetler gelince takım sallanınca kelle istemeye başlarız. sekil 1a temmuzdan bu zamana 2 ay gecti okan buruk'un yerine teknik direktor baslıkları dolmaya basladı.

    bazı arkadaşlar pek bilmiyor ama 96-2000 zamanını maç maç ligi canlı canlı izledim ben. yaşım yetiyordu. kahvehanelere çok gittim, teleon, cine5, ağır nikotin kokan ortamlarda. inanın arkadaşlar, 96-2000 döneminde galatasaray o kadar da efsane top oynamıyordu. evet, iyiydik, uefa'yı aldık ama ancak takım 99 yılında efsane denilecek performansına ulaştı. ben sampiyonlar ligi macları sonrası aglaya aglaya okula gittigim zamanları cok bilirim. cok billur gecildi rosseburg, parma, sparta prag maclarından sonra benimle sınıfta.bir diğer konu 2000 kadrosunun 1996dan beri birlikte oynadıgı yanılgısı. kalede volkan kilimciler, filipescular, adrian knuplar, burunolar, marciolar falan filan. okan-emre-suat üçlüsü zaten yanlış hatırlamıyorsam ilk kez 98 sonunda birlikte oynamaya başladı. genelde emre yerine tugay oynardı.

    futbol arşivi, futbolkolik gibi kanallar var, açın bir izleyin o seneki oynadığımız lig maçlarını, takım nasıl futbol oynuyor görün. en son 3-5'lik ali sami yen trabzon maçını koydular. o maç bugün olsa size yemin ediyorum, okan buruk başlığının yanında (350) yazardı. okan buruk istifa başlığının sol frame'e sabitlenmesi istenirdi falan. ama o takımın o kadar çok badirelerden sonra arkasında duran yönetim ile bugünlere geldi. ama bunda o zamanki dönem şartları da etkili. twitter yok, sözlük yok, fotomaç var, fanatik var hıncal var ki onu kim takar.

    neyse, sözün özü şu arkadaşlar: başarılı olmak istiyorsak yapacağımız modern dünyada tek seçenek var: kaliteli futbolcuları alıp onları bir sistem etrafında birleştirmek. okan buruk zaten kendini kanıtladı, kendisi pragmatik bir adam. geçen sene 14 maç üst üste kazandı. benim hatırladığım son 23 yılın (2000 galatasaray'ı haricinde) en dominant futbolunu oynattı geçen sene. bu senede o konuda kendisine inancım tam, sadece biraz zaman gerekiyor. kendisi avrupa mind setine sahip ve gayet bazı seylerin farkında. velev ki bu sene şampiyon olmasa da sorun yok, seneye yine cl'ye gitsin, 2. olarak bu para sirkülasyonu sürsün. zaten bir süre sonra o başarılı zamanlar gelir mazideki gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın