• 7028
    afedersiniz ama söylemek zorundayım yoksa sinirden deliricem. temmuzun göbeğinde kamp yapılan şehirde oynanan takımın as kadrosunun yüzde 80i izinliyken oynanan yarısı gençlerden yedeklerden oluşan kadroyla sikktiriboktan bir hazırlık maçında yeniliyoruz diye ortalığı yangın yerine döndüren topluluk. bazen diyorum ki keşke bu ilk maçlar yayınlanmasa da sinirden delirmesem. hocaya taktik anlatan oyun planına sallayan mı ararsın, yeni kalecisinin ilk 10 dakikasından eray işcan benzetmesi yapan mı ararsın, şampiyonlar liginde bir bok yapamayız diyen mi ararsın yoksa falcao biizm neyimize diyen mi. gerçekten kusmak istiyorum böyle şeyler okuyunca.
    edit: ardı arkası kesilmiyor efendim. malum bugünkü yenilgi kritikti çok ,sezonu kapattık ya. yeni aforizma da mancini'den bu yana oyun planımız yok olmuş. ne augsburgmuş be kardeşim süper zeka taraftarımız 6 senelik analiz kastı sayesinde.
  • 7030
    içerisinde sadece 2 hazırlık maçı sonucuyla şampiyonlar liginde başarısız bir sezon geçireceğimize ikna olmuş bir ekip barındırmaktadır.

    lan hadi şampiyonlar ligi ilk maçından sonra yap bu tespiti anlarım, ilk resmi lig maçından sonrası için bile bu tarz kötümser bir tespiti anlarım da abi takımın 4 de 3'ü maça çıkmayı geçtim henüz kampa bile katılmamışken 2 maç üzerinden varılan kesin yargılar cidden çok boş ya.

    saçmalama hakkımızı bu kadar çabuk kullanmamalıyız bence.
  • 7032
    yarısından çoğu “eljif elmas nasıl o paraya satıldı ya?” diye isyan edip, belhanda’ya geldiği söylenen 10 mio €’luk teklif için “sırtımda taşırım” kafasında olan topluluk.

    neyse ki benim dahil olduğum kısım diğer yarısı. komşunun tavuğu kaz görünmeyen yarısı yani.

    şu elimizdeki malı değersizleştirme işinden ne zaman kurtulucaz çok merak ediyorum.
  • 7033
    son zamanlarda tepkilerini beğenmediğim, benim de içinde olduğum topluluk.

    benim bildiğim galatasaray taraftarı akl-ı selimdir. hep böyle olmuştur. ancak bu yaz reaksiyonlarımız pek öyle değil. rüzgara göre hareket etmeye başladık. ve bunu çok hızlı yapıyoruz. şöyle ki:

    ömer bayram bir maçta orta sahada iyi oynuyor. o maçla ilgili övülmesine çok büyük saygım var. ancak birden orta saha rotasyonuna yazanları görünce mantıksız buluyorum. üç gün önce bedava versek dans edecek tayfa birden sadece bir maç iyi oynadı diye birden ömer bayram'ı orta saha rotasyonuna yazıyor.

    bundan daha beteri var. adem büyük geldiğinden beri üçüncü maçında yine yokları oynuyor. baya baya kötü oynuyor hatta. sonra uzaktan sert bir şut gönderiyor kaleci hatasıyla gol oluyor, birden iyi bir hamle oyuncusu olduğu ile ilgili fikirler beyan edilmeye başlanıyor. bu 1-2 kişi olsa sorun etmeyeceğim. ama adem kötü oynadığında da sol frame adem(15)- uzaktan gol attığında da adem(15). ve bu yorumların hepsi adem'in iyi ya da kötü olduğu ile alakalı. tamamen o günle alakalı yorumlar. dediğim gibi rüzgara göre hareket ediliyor.

    babel mesela. bence çok iyi transfer. önce büyük bir güruh maliyetini eleştirirken şimdi hazırlık maçlarında iyi oynayınca babel yılın transferi oldu. eğer denizli deplasmanında puan kaybedersek ve babel yokları oynarsa muhtemelen 'yatmaya gelmiş' olur.

    bahsetmek istediğim şey marcao bir maç çok kötü oynadı eleştirildi değil. elbette eleştireceğiz, öveceğiz fikir beyan edeceğiz. ama beyan ettiğimiz fikirler tümevarım şeklinde ve bu tümevarımların kaynağı genelde tek bir maç, hatta tek bir hareket oluyor.

    nefes almak lazım. formamızla ilk izlediğimizde ki ismail çipe, eren derdiyok, onyekuru, hatta hazırlık maçları ve östersunds maçları döneminde gomis ile ilgili fikirlerimizi düşünelim. bir de bu futbolcularla ilgili son hislerimizi düşünelim. o kadar erken yargıya varıp o kadar kolay dönüyoruz ki bu fikirlerden. bu yaz artık bu tavan yaptı. tüm galatasaray taraftarlarından biraz daha yavaş ve sindirerek gözlem yapıp fikir beyanında bulunmalarını rica ediyorum.
  • 7034
    ülkemizdeki insanlar ne yazık ki ortalama açısından hep az bilir-çok konuşur şeklinde nitelendirilebilecek seviyedelerdi. bunda, geleneksel bakış açısı, büyüğe aşırı saygının getirdiği gereksiz özgüven gibi kavramlar olsa da konu galatasaray olunca hep daha iyi bir taraftar profili çiziyorduk çünkü daima kendimizi uygarlığa açılan pencere olarak görerek bunu misyon edindik ( ayrıca lise ve üniversite' nin getirdiği galatasaray eğitim ocağı etkisi de vardı).
    2000 kuşağı ile birlikte artık bilgisizlik, temelsiz cümlelere yatkınlık, emeksiz yaşam, rahatlık ve " google search " bilgileri iyice arttı. bu çürümüşlük maalesef toplumun her noktasına nüfuz ettiğü gibi, galatasaray taraftarlarına nüfuz ediyor.
    genç arkadaşlara ayıp olmuyor mu diyen olabilir ama olmuyor tabi ki, yanlış ve kötü daima eleştirilmelidir, hoşgörülen her hata pişmanlığa neden olur.
    toplumsal çözülmeden futbol da etkileniyor ve bakalım nereye gidecek sonu.
  • 7036
    son zamanlarda transfer haberleri ile birlikte, içinde sıkça "lig başlamadan versinler bize kupayı", "lig oynanmadan bitti bile" gibi ifadeler kullanan insanları gördüğüm kitle. bu size de 2 sene önceki beşiktaş'ı, rvp'li nani'li fenerbahçe'yi hatırlatmıyor mu ? daha onlarca örnek var böyle erkenden havaya girip sonunda hüsrana uğrayan. kağıt üstünde iyi bir takım haline geliyor olabiliriz, eksiklerimiz halen olsa da yerlerine gelmesi muhtemel isimler heyecan veriyor ve havaya sokuyor olabilir ancak özgüven ile rehavet ve kibir kavramları arasındaki ince çizgiyi önemsememiz gerek. biz taraftar olarak her zaman kırılma noktalarında devreye girerek takıma "hiçbir şey bitmedi, ayağa kalkın" mesajı verdik ve 2 senedir de ölümlerden dönerek, tırnaklarla kazıyarak şampiyon olduk. her maç bizim için sezonun en önemli maçıydı. bunları neden mi söylüyorum ? eğer biz şimdiden bu kadar havaya girersek lig başladığında hiç beklemediğimiz şekilde üst üste tökezleme durumu olursa herkes bu kez suç atacak birilerini arayacak ve bu kez "ayağa kalkın" mesajı vermek yerine çatlak sesler yükselecek. yılların klişesidir: "hiçbir maç oynamadan kazanılmaz." kibirlenip, ligde sebepsiz yere "underdog"lar yaratmayalım, kimseye ekstra motivasyon vermeyelim. falcao da gelse, nainggolan da gelse kimse bize kupa, şampiyonluk vermeyecek. eleştirdiğimiz şeyleri yapıp kendimizle çelişmeyelim. kendimize güvenelim, inanalım ancak kimseye de üstten bakmayalım. bu sezon en önemli sezon. en yakın maç en önemli maçımız. gevşemeden üst üste koyarak gitmeye devam edeceğiz. tff'sine de, bein'ine de, koç'una da hepsine yeniden had bildirmemiz gerek. saha içinden çok saha dışıyla uğraşacağız yine. o yüzden öyle rahat şampiyonluk falan yok, unutun onu. aç aslanlar gibi gitmemiz gerek yine üstlerine.
  • 7040
    diğer tüm takımların taraftarı gibi transfer delisi olan taraftar. bir futbolcuyu veya baska birseyi elde edene kadar heryere, herşeye saldırıyorlar. ama elde ettikten kısa bir süre sonra unutacaklar, yetersiz bulacaklar. hagi ile ilgili paylaşımın altına yazılanlar beni gercekten üzdü.
    valla daha gencim diyordum ama yaşlanmışım bunu da farkettim.
  • 7041
    guveni sarsilmaya yer arayan bir kitle var icinde.

    dunya uzerinde her takim her istedigi adami alabilseydi zaten olay fm ye donerdi degil mi?

    real madrid kac sezonda bitirdi kaleci transferini? de gea muhabbeti 3 sezon surdu tek basina.

    psg kac oyuncunun pesinden aylarca kostu da babayi aldi?

    fenerbahcenin lima transferi kac sezondur konusuluyor?

    robert pires kac yil boyunca bizi arayip baskanim beni al dedi?

    gallardo, zlatan, eto, ronaldinho.. saymakla bitmez.

    gunumuzun mali sartlarinda 300-500 bin eurolar konusulurken transferi bir ayda bitiremezsniz. ingiltere ligi 14 uncusu bir oyuncuya 45 milyon euro verebilirken, italya liginde kumede kalmaya calisan takim 50 milyon transfer harcamasi yaparken , sizin 3-5 milyon hakkiniz var cunku.

    falcao olursa olur, olmazsa olmaz. ama inancini kaybedecekse galatasaray taraftari transferler uzerindn degil, devlete peskes cekilen araziler, yapilan ve yapilamayan anlasmalar vb uzerinden kaybetsin.

    diger turlusu bize degil, suyun oteki tarafina yakisir.
  • 7042
    transfer meselesinde birinci ağızdan isim verilmesine ve "az kaldı" denmesine rağmen, sabırsızlıktan dünyanın sonu gelmiş gibi kendini bunalıma sokan taraftarlardır. başta falcao başlığı olmak üzere tüm enerjim emildi bugün. tepki gösterilecekse gerekli transferler gerçekleştirilmediğin de göstermeliler. ki öyle de oldu. ama iş üzerindeyken bu kadar umutsuzluk içinde olunmasını anlamıyorum.
  • 7043
    yemin ediyorum çok acayip bir taraftar topluluğuyuz:) şampiyon kadrodan fernando, ndiaye ve onyekuru gitti. ndiaye yerine seri, onyekuru yerine de babel geldi.

    şu an için sadece fernando'nun yeri boş kalmış durumda. emre mor, jimmy durmaz, şener gibi yerli alternatifler geldi. falcao transferi için olumsuz bir durum yok ama bizim taraftara bakarsan dünya yıkılmış gibi...
    diagne gitse de kalsa da bizim için çok bir şey farketmez. bu kadar baskı oluşturup kendi kendimizi sıkıntıya sokuyoruz.

    geçen yıl bu zamanlar ben de dahil belhanda'yı 8-9 milyon eurolara hemen satardık ama şimdi 12'den aşşağı olmaz, çünkü değerli diyoruz.
    ki belhanda'nın taraftarla arasındaki iletşim, diagne kadar kötü olmasa da çok iyi değildi. olaylara bide bu açıdan bakmakta fayda var.
    keyifli ve mutlu olmamız gerekirken, aksine sabırsız ve sinirliyiz.
    saygılar...

    (bkz: 2019-2020 sezonu yaz transfer dönemi)
  • 7044
    twitter'daki ergen nesil dışında reaksiyonları gayet yerinde olan taraftardır. diagne'nin sorununun taraftarla olan iletişiminin değil kendisinin rezil ötesi bir futbolcu olmasından kaynaklandığının bilincindedir. bu nedenle bir türlü kaliteli forvet transfer edemeyen mustafa cengiz yönetimi'ne şüpheyle yaklaşırken bir yandan da forvet taleplerini çeşitli mecralarda seslendirirler.

    keza ortasahadaki kara deliğin de kapatılması için sessiz bekleyiştedirler.

    "ehe ehe ndiaye gitti seri geldi, onyekuru gitti babel geldi, kadro güçlendi bile zamki" diye kendini avutan taraftarlarımız ise, şampiyonlar liginde paspas olurken faturayı kime keseceğini ararken kaybolur.

    bu takımın çok iyi bir forvete ve bir ortasaha oyuncusuna ihtiyacı var. eğer bu transferler yapılmayıp "gassaray'ın menfaatleri yüzünden dransfer yapamadık" diye geçiştirilirse, hali hazırda yapılan transferlerin de değeri bir değil, bir kaç kademe düşecektir.
  • 7045
    türkiye’deki en düzgün insan profiline sahip taraftar topluluğudur. 6 ay forvetsiz oynadı takım, tarihimizin en kolay şampiyonlar ligi grubundan çıkamadık. bir de üstüne alelacele toplasan bir adam etmeyecek iki forvet transferi yapıldı ne sabrından bahsediliyor.

    kulübe karşı yapılan bütün algı operasyonlarına rağmen şampiyon olabilmemizin terim’den ve futbolcuların emeğinden sonraki en büyük sebebi takımını sahiplenen taraftar grubudur. bu taraftarı eleştirmeye kimsenin hakkı yok, kırmızı verin, sağdan soldan duyduğunuz haberleri verin ama yönetimsel beceriksizlikleri evirip çevirip taraftarın noksanlığıymış gibi yazıp da bizleri sinirlendirmeyin.
  • 7048
    diagne konusunda görevini iyi bir şekilde yerine getiren grup.
    https://www.villatalk.com/...ition-2019/page/923/

    --- alıntı ---
    their fans seems to love him
    and dont want him to leave which is usually a good sign.

    --- alıntı ---
    also tripping someone up, shooting wide, over and misplacing a pass. i guess if you put a dance song over the top it makes us believe it's good.
    yazılmış, cevap olarak.
    it’s obviously a fan’s compilation video as they don’t want him to go. in the one our scouts put together he makes messi look average

    --- alıntı ---
  • 7049
    osmanlı imparatorluğu zamanında, özellikle de duraklama döneminden sonra yeniçeri iyice etkisini arttırmıştı. padişahları tahttan indirmeler, yerine padişah seçmeler, hatta hadlerini aşıp padişah öldürmeler...

    bu adamlar ne olursa olsun "istemezük!" der yaptırmazlardı. yeniliğe ve değişime kapalıydılar ve kendi içlerinde karar vermedikleri hiçbir şeyi yaptırmazlardı. yapanların da sonu belliydi zaten. hemen kazan kaldırırlar, isyan başlatırlardı.

    hatta 2. mahmut döneminde, devletin her kademesinde olduğu gibi saray mutfağında da bir değişime gidilmesi kararı verildi. mutfak çok pisti ve temizlenip çekidüzen verildi mutfağa. her şey pırıl pırıldı. fakat yeniçeriler "hoşafın yağını kestiler!" diye kazan kaldırdı. pislikten yağ bağlamış kaplarda pişen hoşaflar yağlı oluyordu doğal olarak. kimse de ulan hoşafta yağ mı olur demedi. ama temizlikten sonra hoşafın yağı kesildi diye isyan bayrağını çektiler.

    galatasaray taraftarının son halleri aynen bu yeniçerileri andırıyor işte. sabır yok, ölçme tartma yok. bugün elneny başlığına 55 entry girilmiş, 40 tanesi falan kötü oyuncu olduğunu yazmış. bu 40'ın 30'u elneny'yi 2 maç 90 dakika izlediyse ben bir daha yazarlık yapmayacağım sözlükte. öyle de iddialıyım.

    size bir şeyi beğendirmek için illa yeni ordu kurup kökünüzü kazımaya gerek yok, sizler aklıselim insanlarsınız. kalabalığın gazına gelip de coşmayın...
App Store'dan indirin Google Play'den alın