7028
son zamanlarda transfer haberleri ile birlikte, içinde sıkça "lig başlamadan versinler bize kupayı", "lig oynanmadan bitti bile" gibi ifadeler kullanan insanları gördüğüm kitle. bu size de 2 sene önceki beşiktaş'ı, rvp'li nani'li fenerbahçe'yi hatırlatmıyor mu ? daha onlarca örnek var böyle erkenden havaya girip sonunda hüsrana uğrayan. kağıt üstünde iyi bir takım haline geliyor olabiliriz, eksiklerimiz halen olsa da yerlerine gelmesi muhtemel isimler heyecan veriyor ve havaya sokuyor olabilir ancak özgüven ile rehavet ve kibir kavramları arasındaki ince çizgiyi önemsememiz gerek. biz taraftar olarak her zaman kırılma noktalarında devreye girerek takıma "hiçbir şey bitmedi, ayağa kalkın" mesajı verdik ve 2 senedir de ölümlerden dönerek, tırnaklarla kazıyarak şampiyon olduk. her maç bizim için sezonun en önemli maçıydı. bunları neden mi söylüyorum ? eğer biz şimdiden bu kadar havaya girersek lig başladığında hiç beklemediğimiz şekilde üst üste tökezleme durumu olursa herkes bu kez suç atacak birilerini arayacak ve bu kez "ayağa kalkın" mesajı vermek yerine çatlak sesler yükselecek. yılların klişesidir: "hiçbir maç oynamadan kazanılmaz." kibirlenip, ligde sebepsiz yere "underdog"lar yaratmayalım, kimseye ekstra motivasyon vermeyelim. falcao da gelse, nainggolan da gelse kimse bize kupa, şampiyonluk vermeyecek. eleştirdiğimiz şeyleri yapıp kendimizle çelişmeyelim. kendimize güvenelim, inanalım ancak kimseye de üstten bakmayalım. bu sezon en önemli sezon. en yakın maç en önemli maçımız. gevşemeden üst üste koyarak gitmeye devam edeceğiz. tff'sine de, bein'ine de, koç'una da hepsine yeniden had bildirmemiz gerek. saha içinden çok saha dışıyla uğraşacağız yine. o yüzden öyle rahat şampiyonluk falan yok, unutun onu. aç aslanlar gibi gitmemiz gerek yine üstlerine.