• 5052
    çok ama çok kırılgan bir yapıya sahiptir, nazlı bebek gibidir. 18 şubat 2016 galatasaray lazio maçı başlamak üzere tribünler bir hayli dolu, maçtan önce çok anlamlı bir koreografi düzenlenmiş hatta benim gibi orta yaş ve üzeri çoluk çocuk sahibi tüm galatasaraylıları hüngür hüngür ağlatmıştır. maça bu gazla hem takım hem taraftar çok iyi başlamış ve nitekim 12 dakikada golü bulmuştur. taraftar o kadar kendini kaptırmıştır ki ben dahil bir çok kişi bağırmaktan golü görememiştir. derken 21 dakikada rakip takımın duran toptan golü gelmiş ve ne olduysa bangır bangır bağıran koskocaman stad bir anda sus pus olmuştur.

    ne yazık ki sahadaki futbol takımının birebir kopyası tribünde yer alıyor, çıt kırıldım. geriye düşünce vites yükseltmek yok hemen teslimiyet hemen mahkumiyet hemen kabullenme. hani boşuna demiyoruz sen sahadaki biz, biz tribündeki sen diye, heh aynen öyle mk.
  • 5053
    takım berbat oynadığı her maç sonunda sneijder ve muslera'ya övgüler yağdırırız.selçuk,burak,umut,sabri'yi linç ederiz.

    ama sneijder'in kötü oynaması önemli olmaz tabiki.çünkü takım sneijder'in oyun zekasına ayak uyduramadığından dolayı istediklerini yapamaz bize göre.

    selçuk eskisi gibi oynayamadığı zaman ''selçuk bitmiş gitsin artık.'' sneijder eskisi gibi oynamadığında ''abi takım kötü adam napsın.'' deriz.

    muslera'nın 1 tane top kurtardığı maçta muslera 1 - lazio 0 diyebiliriz mesela.

    sneijder bi kere defansa koşup top çaldığında zevkten çılgına döneriz.''abi sneijder defansa kadar geliyo ya helal olsun bi tek o oynuyo.''demeyi de alışkanlık haline getirdik zaten.

    yavaş yavaş takımı değilde oyuncuyu destekleyen taraftar olmaya başladık.sneijder spor ve muslera spor taraftarı oluyoruz artık.
  • 5055
    herşeyin abartısını yapan güruhtur. mesela bir futbolcu kötüyse yerden yere vururlar, anası avradı kalmaz dümdüz giderler. ama mesela bir futbolu da iyiyse dünyanın en iyisi ilan ederler onu. mesela sneijder'ı peygamber ilan eder, ki etti de. şino iyi futbolcudur, severiz. hırslıdır, ara sıra araya oynar. oyun kurucu görevini iyi yapar. tek topu iyi oynar. ama asla galatasaray'dan üstü değildir. sneijdersporlu'dur çoğu.
  • 5056
    iki buçuk yıl sonra tribünde kendileriyleydim.

    taraftar maça koreografinin verdiği gazı da alarak çok iyi başladı ki benim de dahil olduğum çoğu kişi bağırmaktan golü kimin attığını bile gol sevincine kadar anlamadı. 17. dakikada golün yenmesiyle herkes enteresan bir şekilde koltuğa gömüldü. ondan sonra şikayetçi olunan nokta takımın bir oyun planının olmaması ve sürekli geri pas yapmasıydı. ultraslan ve kuzey üst stadı kenetlendirecek bir iş yapamasalar da maçın sonuna kadar susmadılar. maçın sonuna kadar rakip ataklarında yapılan yuhalama ve sneijder değişikliği hariç dikkate değer bir taraftar tepkisi olmadı. sözlükte donk'un yuhalandığı falan yazılmış ama böyle bir şey olmadı, sadece rakibi ciddi pozisyona sokacak şekilde top kaybettiği zaman bir homurdanma oldu ama orada yuhalanan donk değil rakip atağıydı.

    ayrıca doğu üstte de güzel bir tribün kültürü oluşuyor gibi. dün etkili değillerdi ama her maç aynı kitle varsa mutlaka bir ivme kazanacaklardır.
  • 5057
    şu döneme çok hassastır, kendimi de dahil ediyorum. kötü neticeden daha çok kötü performans'a karşı tepki koyuyoruz ve bu konuda kesinlikle doğru davrandığımızı düşünüyorum. yine öyle bir duruma geldik ki gol pozisyonuna girmeden maç bitirmişliğimiz oluyor.

    iyi oynayıp yenilmeye hiç bir zaman lafım olmaz. takımımı alkışlarım, sonuçta her maç kazanılmaz. ama kendi evimizde oynanan maçlarda takımımız anadolu takımlarının oyuncuların peşinden kovalayıp beraberlik golü için dahi gücü yetmezse sinirlenmem gayet normaldır.
  • 5061
    21 şubat 2016 galatasaray trabzonspor maçı'ında trabzonspor baskı yapmayı bırakmışken, haklı haksız bilemiyorum; trabzonspor'a hakem tarafından katledilirken ve trabzonspor aklını yitirmeye yakınken; basmayan takım'a oley çeken bir tribün oluşturmuş taraftar.

    ben bir galatasaraylı olarak, o durumda oley çekilmesinden çok utandım, çok rahatsız oldum...
  • 5062
    yazıklar olsun sözlük yazarlarına. geçen sene hiçbirşey yokken ortada takıma küfreden trabzon taraftarını ne çabuk unuttunuz. üstelik biz onları hep 2010-2011 şampiyonu diye karşılarken. neymiş 3 demeyecekmiş. hadi ordan! 3te demeli 5te demeli, fair play karşılıklı olursa anlamlıdır hep tek taraflı olmaz bu işler.

    hafızaları canlandıralım editi: https://twitter.com/...s/701484405525716992
  • 5064
    trabzonspor'a özellikle şike davasını müteakip on kere dost eli uzatmasına rağmen bir kere karşılığını alamamış taraftardır. trabzon'a yaptığı her şey de gayet mübahtır.

    bu ligde şikeli şampiyonluğa sevinen, isviçre'de mahkeme kapısında bayrak sallayan, metris önünde nöbet tutan, siyahi futbolculara ırkçılık yapan, "şehrinde" rakip takım forması yakan taraftarlar varken kimseye haksız bir penaltıyla kazandığı maçtan sonra oley çektiği için ahlakıyla malzeme olmaz.

    içim gayet rahat: koyduk mu?
  • 5065
    ligin ilk yarısındaki maçta avni aker'deydim. takımın stada girişinden itibaren edilen yoğun küfürlere şahit oldum. geçen sene muslera'ya yapılanlar ortada. 2010-2011 sezonu şampiyonu diye ağırladığımız takım, oluşturmaya çalıştığımız dostluğun kıymetini bilemedi. galatasaray taraftarı kimseye ayıp falan etmemiştir. uzattığımız ele küfürle karşılık veren trabzonlulara ham ettiği değeri göstermiştir.
  • 5066
    ne olduğunu,neler yapılmaya çalışıldığını 5-6 hafta sonra anlayacak taraftardır.mesele trabzonspor değil.21 şubat 2016 galatasaray-trabzonspor maçında yaşanan hakem rezaleti başkaları için bir çıkış yolu olarak kullanılacak.bundan sonra malum takımın maçlarındaki hakem hatalarına dikkat edin.oyun içinde oyun var.yaşanan hakem rezaleti başka hakem rezaletlerinin önüne perde çekmek için müthiş bir fırsat.bu kadar fazla hakem hatasının olacağı başka bir maç beklemiyorum ama uyduruk bir penaltı üç puan demek.üç puan aldık sadece ama çok şey kaybettik gibime geliyor.inşallah yanılırım.
  • 5067
    21 şubat 2016 galatasaray trabzon maçında sneijder'e oley çektirebilirler , çünkü sneijder maça yedek başladı. 3, 3 diye bağırmasalardı iyi olurdu ama ne kadar maçın içindelerdi o da meçhul. büyük ihtimal pegasus trübündekiler bağırmıştır ama bu trübün maçtan ziyade tezahüratlarla uğraşmaktadır. ayrıca trabzonspor futbolcuları bu sezon kendilerine yapılan hakem hatalarından dolayı cinneti bu maçta geçirmişlerdir. galatasaray futbolcularının yaptığı bir şey yoktur. hakem ve trabzonspor arasındaki gerginlikle maç bu noktalara gelmiştir. bizim utanmamız gereken bir şey yoktur. ama bu maçta aleyhimize algı operasyonu olarak kullanılacaktır, hatta kullanılmaya başlanmıştır.
  • 5068
    21 şubat 2016 galatasaray trabzon maçı tribün refleksi nedir görmemiş ergenler ve bel atlı vurmak için sırada bekleyen çakalların irinlerini ortaya çıkaran bir maçtı. şimdi bu şikeci düşmanlar, daha sonra bir birine düşmüş tekrar can ciğer kuzu sarması olmuş yavşak bir kitle var. galatasaray taraftarını ağlarken az görürler şikeci kumpasçıların ağlaklığı hakemi bedava penaltısı bitmez sürekli isyan hayali düşmanlar. ağlamıyoruz ulan kudurun. utanmıyorum da millete duyar kasacağım diye hiç görmedikleri tribüne oynamayacağım. şerefli ulu basın haftalardır bedava penaltılara şikeye açmadığı ağzı bize salya kusmuk dolmuş. ağlamayı sevmiyoruz futbol sahada kalır güçsüz olan silinir. şerefli üçüncüler! ezik yürekler bunu anlamaz yaptığın sinerji koreografi his takımı algın bozuyor sinirleri. biz de çıta yüksek kanatlı gevşek tatmin olmayız menemen duyarı, gündem mesaji kasmayiz işimiz sahada. yıllardir siliyoruz zorunuza gidiyor biliyoruz. götümüz sıkısınca cumhuriyte atatürk gibi yüce değerleri pisligimize çekmeyiz. aç ozeti izle ulan gevşek yaygara kopardığın sürü pskilojisinden başka birsey degil.
    bir de utananan renkdaşlarımız varmış. utanin!
    senin o tv'den göremediğin şey şu 50 kez izleyip tekrarda verilmese de olur dediğin penaltı popülizmi tribünde sökmez. tribün ani tepki yeridir. o ışıd'ci tipe. at kuyruklu provakatöre tepki koyar sevgi pıtırcığı olmadan önce öyle göte böyle der 3 de ister 5 de ister . oley de ceker er meydanı orası adalet duyar kasmadan önce penaltıyı gol yapmak için takım arkadaşını dövecek gevşekler olay yaratacağım derse zoruna gitmesin oley de yer taşak da geçilir. tribün serttir . tesiste oyuncu dövüp hatalı çıkışta ölmüş anne sövücülerinin gazına gelmeyin. taraftar serttir. tv den gördügün gibi değil çakala sinsiye popüliste tokadı vurur.

    hindi sevici stad yakıcılar ve gözü yaşlı demagoji ustası kafasi tinerli kolpalardan öğrenecek bir şeyi olmayan taraftar.
  • 5070
    bir kısmından tiksindiğim taraftardır. evet bildiğin o formayı çıkarmaları için para bile verebilirim. siz vurmadan önce hemen bir örnek ile açıklayayım.

    bazıları vardır dürüstlük namına ne yapacağını bilmez. sadece medyanın gazıyla hareket etmeye bayılır. örneğin benim bir müdürüm vardı adam galatasaraylıydı ama adnan polatçıydı. etrafımızdaki herkes fanatik fenerbahçeliydi. bildiğin kör fenerliler olur ya 800 sayfa kanıt ver fener tertemizdir galatasaray için kanıt verme galatasaray suçludur. ha işte onlardan. bir gün muhabbet esnasında ki o zaman aziz yıldırım hapisteydi ya da yeni çıkmıştı. aziz yıldırımın birkaç kere atatürkü ağzına alması o kadar hoşuna gitmişti ki aziz yıldırımcı olmuştu. fenerliler de tabi gazlıyor şöyle de böyle de. ben se diyorum bak yarın pişman olacaksın ben bunların kemiğini biliyorum. tabi ki iplemedi. sermaye arttırımında tüyü bitmemiş yetim hakkı diye ağlayan fenerlilerle aynı taraftaydı. unuttuğu bir şey vardı tabi fenerliler öyle bir şey yapsaydı o muhalefet ilk sıradan arkalarına geçeceğini kestiremiyordu tabi.

    sonra ne mi oldu. boy boy sayfalarca recep tayyip erdoğan'a siyasi partilere belediye başkanlarına teşekkür metinleri süsledi gazeteleri. ben tabi çıktı aldım götürdüm masasına işte dedim bu senin savunduğun adalet istediğin insanlar. adaleti bildiğin adamlara peşkeş çektiler.

    bir diğeri de gezi olaylarından dolayı beşiktaş sempatizanı olan taraftarlar. geziyi desteklersin ya da desteklemezsin benim umrumda değil. ben bile hala spora siyaset bulaşmasaydı * şu an bambaşka bir türkiye futbolu olacağını düşünenlerdenim. ama sırf geziye destek verdi diye bir çok taraftarımız bildiğin beşiktaş sempatizanı oldu . sonra ne mi oldu açtılar beşiktaş maçlarını izlerken kendi takımlarına ana avrat her maç küfürlerin düz gittiğini gördüler. kendi takımları o stadyumdayken ırkçı saldırıya mı uğramadı sahaya taraftarlar mı girmedi falan. ama evet çarşı geziye destek verdi ve benim takımıma benim efsaneme * ana avrat sövme hakkı var. siz böyle olun ya. süpersiniz ama biz siyasi görüşümüzden dolayı sevdiğimiz kulüpten uzaklaşmadık. senin ana taraftar grubun senin karşıt görüşün olabilir. ben onlarla kendimi aynı taraftan görmüyorum aynı şeyleri düşünmüyorum. ama ne yapayım gidip de takımıma her maç ana avrat söven işi gücü benim takımım olan taraftara da siz süpersiniz übersiniz çekmem.

    inşallah gün gelir de 25 milyon karma taraftar yerine 10 milyon kemik taraftarımız olur ama iyi günde kötü günde yönetimi de taraftar grubu da ne olursa olsun kendi çizgisinden ayrılmadan desteklemeye devam eder.
  • 5071
    bakın medya günümüzde önemli bir algı mekanizması. hatta en önemli algı mekanizması konumunda şuan. bazı tipler vardır bireysel eğlenceleri adına trollük yapar. bireyseldir, herhangi kişi ve kurumlarla bağlantısı yoktur.

    ancak günümüzde şu çok iyi bilinmektedir ki sanal ortamda suni olarak üretilmiş milyonlarca kullanıcı var. mevcut iktidarın, twitter'da ve facebook'ta kendileri adına propaganda yapan kullanıcılara para dağıttığı gerçeği var örneğin.

    artık önlenemez bir yoldayız. düşünün ki türk futbolunda yapmadığı pislik kalmamış olan aziz yıldırım, bu sözlüğe adam sokmayı mı akıl edemeyecek? bireysel kişiler tehlikesizdir, kendini belli eder ancak böyleleri çok ama çok tehlike arz ediyor. benim tahminimce birileri tarafından galatasaray forumlarına, sözlüğe kulüplerin talimatı ile '' kullanıcı '' sokuluyor. ve çaktırmadan, belli etmeden algı operasyonu yürütülüyor.

    bu kanıya nereden vardım:

    çünkü galatasaray neyi yaparsa eleştiriyorlar; neyi yapmıyorsa, o yapılmayan şeyi öve öve bitiremiyorlar. bu her dönem için geçerli. adam ünal aysal döneminde yapılan her şeyi eleştiriyor, yönetim değişince yeni yönetimin her icraatını topa tutup eski yönetimi övüyor. bu nedir?

    çok basit tutarsızlıklar üzerine kurulu kastettiğim durum:

    örnek1: emre çolak...

    bu adam ne zaman oynasa sol taraf pert oluyor ve onu oynatan hoca yerden yere vuruluyor. emre galatasaray seviyesinde değil, deniyor. lakin oynamadığı dönemde ise sanki bir messi sanki bir neymar'mış gibi ballandırılarak bahsediliyor kendisinden. arda'dan yetenekli dendi yahu bu adam için. ne desek boş.

    örnek2 rodriguez...

    bir ara umut gündoğan, bir dönem de oğuzhan kayar selçuk inan ile kıyaslanmıştı bu sözlükte. denirdi ki '' selçuk yerine umut gündoğan oynasın, oğuzhan oynasın.''
    rodriguez kötü oynasa; yanındaki adam çok kötü, o yüzden oynayamıyor denir. selçuk kötü oynasa, '' hain, çete başı, yeniçeri'' denir. rodriguez'in 10 pasından 6'sı rakibe gidiyor. ama sorsan mükemmel futbolcu. 4. yıldız şampiyonluk kutlamasını birdaha seyredin. selçuk inan sahneye gelirken tüm futbolcular basamakların aşağısına inip onu karşıladı ve herkes sarıldı selçuk'a. bir tek selçuk inan'a yapıldı bu.

    ayrıca 2011'de fenerbahçe daha çok para vermesine rağmen ve fenerbahçe cl'de oynayacak olmasına rağmen galatasaray'ı seçen bir futbolcudur selçuk.

    burak yüzünden değersizleştirilmesi anlamsızdır.

    örnek3:bazen taraftar şaşırıp muslera ve sneijder'i de topa tutuyor. ancak dikkat ettiğim bir husus var. bu eleştirileri yapan yazarların önceki yazdıklarına bakıyorum ve ne umut ne burak ne sabri ne selçuk ne rodriguez ne de bir başkası adına bir şey yazmamış. sadece muslera ve sneijder. haaa orada duracaksın.

    bir yazar, takımdaki faydasızları eleştirdikten sonra sneijder'i de muslera'yı da yerden yere vursa ses etmem. ancak diğerlerine yazacak sonra sıra bu ikiliye gelecek.

    örnek4: mario gomez konusu...

    bu adam bizim gündemimizdeyken söylenmedik laf kalmadı. yok sakatmış, yok çok ağırmış, bitikmiş falan. o entryler ne yazık ki yerinde duramadı, çünkü sahipleri tarafından silindiler. biz hangi oyuncuyu gündemimize alsak, ya bu adam alınır mı, deniyor. başkası alınca '' vayy be helal olsun, bizim yönetime de yazıklar olsun'' deniyor.

    tutarsızlık...

    diyorlar ki selçuk 3,5 milyon euro maaş alıyor. yine diyorlar ki futbolculara şu şu şu paralar verildi ben bileklik falan almam. ve üstüne de kaymak ekliyorlar:'' dursun özbek takımı batırdı, ünal aysal geri dönsün.''

    şimdi güler misin ağlar mısın?

    ben diyorum ki herkes her konuda fikir belirtebilsin. belirtebilsin de tek şartla. tutarlı olmak kaydıyla...

    adam kulüpte yapılan soygunlardan, hırsızlıklardan dem vuruyor, sonra '' yetiş, ya ünal aysal!!!!'' diyor. acayip bir durum cidden.

    veyahut forvet istemeyen hamza hamzaoğlu'na değil de emre utkucan'a kızılıyor. ne yapsın kardeşim bu adam? oyuncuyla, kulübüyle, menajeriyle bireysel temas kurup; anlaşıp, tesislere mi getirsin, ''al hocam sana doğum günü hediyesi'' diye.

    birileri hata yapıyor. ortada bir hata olduğu çok güzel tespit ediliyor ama fatura hep yanlış kişilere çıkartılıyor.

    mesela doğru tespit: galatasaray ekonomik olarak zor durumda. fatura: dursun özbek. yazık vallahi.
  • 5074
    en sevdiği hobisi, işler yolunda gitmediği zaman takımın yıldız futbolcusuna sataşmaktır.

    bak yavrum; geçen sene muslera 3 kupa alırken kalesinde 60 gol gördü, ama sezonun da futbolcusu seçildi. iyi-kötü-vasat öyle istatistikle belli olmaz. madem sneijder'e yükleniyorsun, onu çevresiyle değerlendireceksin. her futbolcunun başlığına gelip kötü, aldığı parayı hak etmiyor diyeceksin. yoksa o hastalıklı kafana kimse tahammül etmek zorunda değil. bu kafayla yemin ediyorum gram mesafe alamaz galatasaray taraftarı.
  • 5075
    hayatta her şeyde olduğu gibi burada, aynı renkli çatı altında bulunan, çok zıt ve ortada buluşması sadece ama sadece başarı geldiği sürece mümkün olan insanlarin tümüdür. ama tümü galatasaray taraftarı mıdır? benim gözümde değildir. dibe vurmuşluğun bir üst seviyesi olan vasatlığı savunan ve bunu yaparken dibi, yani yanlışı emsal gösterip kendini haklı çıkarmaya çalışan her kimse, bunu çok sevdiğini iddia ettiği galatasaray'a yakıştırıyor olabilir. ben yakıştıramıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın