her ne kadar futbolu seven birisi olsam da sayesinde daha da futbola sevgi beslememe neden olan sözlüktür. sayesinde futbolu daha çok takip edip, tvden maçları kaçırmaz oldum. özellikle
tarihte bugün olayına girdiğimden beri çok şey öğrendim, her ne kadar okumayı sevmesem de okur oldum, hatırlamadığım şeyleri hatırlar oldum. şimdilerde futbola olan bakış açım daha da bir genişledi. okudukça, öğrendikçe ve hatırladıkça kendimi 31 çeken ergen gibi mutlu hissettim. her ne kadar ondan sonra yaşanan pişmanlık olsa da, bunda bir pişmanlık yaşamadım. daha çok öğrenmek ve hatırlamak istiyorum. kütüphaneye ayda yılda bir girene birisi olarak futbol hakkındaki tüm kitapları araştırmak ve okumak istiyorum
*.
önceden babam nereden boktan püsürden lig varsa izlerdi hatta o zamanlar oturduğumuz evin arka tarafında libadiye spor kulübü vardı ve pazar günleri çekişmeli maçlar olurdu onları bile izlerdi. bende annem gibi homurdanırdım “ya baba çizgi film var”, “baba bu sıcakta maç mı izlenir” diye. ama şimdi kendisine hak veriyorum ve artık bende izliyorum o boktan püsür ligleri
*.
mesleğim gereği sürekli kağıt, kalem taşımam gerektiği halde taşımam. ama aklıma anı, futbolcu ve maçlarla ilgili bilgi gelebilir diye kağıt kalem taşır oldum. otobüste, vapurda kağıt kalem elimde notlar tuttum. geceleri rüyalarıma bile girdin lan. ki genç birisi olarak rüyama başka şeyler girmesi gerekiyordu. rüyalarımı bile meşgul eder oldu.
hatta geçenlerde rüyalarıma güzel bir “karı” girdi. millet “pul koleksiyonunu” göstermek bahanesiyle “karı”yı eve atar ben “maç bileti koleksiyonumu” göstereceğim bahanesiyle eve atıyorum
*. neyse eve girdiğimizde soğuk bir içecek açıyorum ve “karı” ile futbol konuşuyorum. 3-5-2, 4-4-2 gibi taktiklerden bahsediyorum. arkadaş ne taktiği yumulsana. ama yok yumulmuyorum, yumulamıyorum. varsa yoksa elano, arda, servetten bahsediyorum. sözlükten bahsediyorum referansın olayım yaz diyorum. işin garibi de “karı” da bana ses etmiyor. o da bana rijkaard dan bahsediyor, harry kewell ın yakışıklılığından, karizmasından bahsediyor. ee tabi sonuçta kadın, futbolda bile ilgi çeken yerleri benim gibi olmuyor. neyse rüya bitiyor ve sabah kalkıp işe gidiyorum.
*sadece şu
pes,
fm ve
cm olayını çözemiyorum. oynamıyorum ve dilinden de anlamıyorum. ama sözlük sağolsun bunu da yakında halledecek diye umut ediyorum. zaten bu gidişle bende
play station alıp sabahlara kadar oynayacağım. işte siz o zaman görün bu dil nasıl konuşulur, ele nasıl verilir, yetenek nasıl keşfedilir. hatta iddia ediyorum o zaman 20.000 entrynin dibine vurmazsam adam değilim.
şimdilik sadece ilgimi futbol çekiyor. zaten diğer branşlardan anlamıyorum hem de sevmiyorum. aslında iyi ki de sadece futbol çekiyor. düşünsenize diğer branşlardan da yazmaya başladığımı. buradan sözlük modlarına sesleniyorum engelleyin lan beni futboldan başka bir şey yazmayayım.
bana göre tek eksi yanı ekonomiktir. şöyle ki; futbola aç ve doymak bilmeyen birisine döndüğüm için, paramı kombinelere, maç biletlerine, dolaylı olarak yol, yemek, sigara ve biraya, belki ileride digitürk e, d-smart a, store lara bırakmama neden olacaktır. hatta olmaya da başlamıştır. bu sene kombine almak istiyrodum ama sözlükteki kardeşlerim ve ağabeylerim sayesinde bu konuda kendi kendime net bir tavır alarak “alacaksın lan” diyerek kombine aldım. a.q. ben parayı seven birisiyim lan. sözlüğün bana atmış olduğu en büyük kazık ta budur.
ayrıca aile bağlarına olan etkisi de bana göre olumsuzdur. kendimden biçiyorum, hanım bu işe iyice bozulmaya başladı. halbuki beni centilmen, fair play ruhlu, duygusal birisi zannediyordu. şimdilerde “sen böyle değildin” diyor. nasıl demesin lan. bana “sinemaya, tiyatroya gidelim” diyor, ben “öküz alırız o paraya” der gibi “maça gideriz” diyorum. ve sürekli galatasaray ile ilgili bir t-shirt le dolaşmama iyice ayar oldu. “çocuk musun” diye azarlıyor beni. neyse bunlar böyle devam eder.
işin özü şu; seviyorum lan ben burayı. beni araştırmaya, miskinlikten kurtarıp bir şeyler öğrenmeye teşvik ettiği için. en basitinden leblebi gibi beynimde meğer neler varmış da bana onları hatırlattığı için.
(bkz:
şimdi hanım düşünsün)