• 10006
    herkesi, her şeyi eleştirebilirsiniz, hatta en eleştirilmez görünen şeyleri bile. ama eleştirirken de başta bunun amacının iyiye yönelik olması gerektiğini unutmamak gerek. ve sebebinin de gerekçeleri ile beraber sıralaması da önemli. kaybedilen maçlarda duygu patlaması yaşıyoruz hepimiz, böyle anlarda insanın kendisine hakim olması lazım. aynısı aslında kazanılan maçlarda da geçerlidir. maç izlerken ben de abartılı tepki veriyorum ama 15 saniye falan sürüyor. en azından maç bittikten sonra buraya da duygu ve düşünceleri aktarırken açık olmakta fayda var. hocayı da, futbolcuyu da, yönetimi de, taraftarı da; kısacası herkesi ve her şeyi eleştirebilirsiniz, eleştirin de. hatta yerin dibine de gömülecek şeyler olabilir. ama bunun mantıklı bir nedene bağlanarak yapılması doğru olanıdır. bu şekilde, sizin en eleştirilemez kabul ettiğiniz şeylere bile bakış perspektifinizi geliştirir. unutmayalım, birinin göremediği bir detayı, bir başkası görebilir. böylece bunun da farkına varabiliriz.

    sonuçta hepimiz galatasaray'ın iyiliğini, bekasını düşünüyoruz. aksini düşünen zaten siktir olup gider.

    bunu da kimseyi hedef alarak yazmadığımı, genel olarak bir tavsiye, akıl verme gibi düşünün lütfen. iyi akşamlar.
  • 10007
    dün özel bir durumdan dolayı maçı * izleyemedim, böyle durumlarda yaptığım yegane şey maçkolik canlıskor gibi siteler yerine skoru sözlükten takip etmek. böylece taraftar ruhunu da hissederek maçı canlı izliyormuş gibi olurdum.

    ne yazık ki dünkü maçı sözlükten takip ederken utandım ve ilk defa sözlüğü okumak istemedim.

    daha 10.dakikadan itibaren takıma sallayanlar mı dersin, hocanın başlığına giren akbabalar mı dersin, ideal kadromuza yakın olan bu kadronun ilk kez bir arada oynadığının farkında olmayıp direk toprağa gömenler mi dersin herşey vardı.

    arkadaşlar burası galatasaray sözlük, hepiniz yazar olduğunuzda 3 senedir 5 senedir takip ediyorum diyorsunuz ama başka bir sözlükte karıştırdınız sanıyorum.

    biz burada sadece inanarak nasıl mutluluklar yaşadık, arada sırada 10 numara ikonunu kullanarak geçmişten örnekleri takip edin bence.

    ulan sadece galatasaray sözlük yazarlarının anlayacağı totem metodu geliştirildi burada.

    biz deplasmanda 3-0 yenildiğimiz real madrid'e, ikinci maçta bişeyler yapacağımıza inanarak yazdık burada...

    biz beraberlik yetmeyen juventus maçında bişeyler yapacağımıza inanarak yazdık burada...

    biz yıllardır kazanamadığımız kadıköy deplasmanında kupayı kaldıracağımıza inanarak yazdık burada...

    ya bunları bilmiyorsunuz, ya da metinleri gündüzleri tanımıyorsunuz.

    galatasaray bir his takımıdır, bir inançtır.

    önce siz taraftar olarak dersinize iyi çalışın, ondan sonra sahadaki oyuncunun sizin hissettiklerinizi hissetmesini bekleyin.
  • 10008
    erkek basketbol takımımızın her mağlubiyeti sonrası farklı takım antrenörlerinin başlıklarını hortlatan akbabaların yazarlık yaptığı sözlük.

    hiç bir açıklama bana bunun kötü niyetle yapılmadığını kanıtlayamaz.

    çok değil daha üç ay önce bizi avrupa şampiyonu yapan hocaya * yaptığınız bu ihaneti tarih affetmez.

    ulan hamza hamzaoğlu bile daha çok savunuldu burada.

    yazıklar olsun.
  • 10012
    her geçen gün biraz daha antuya benzetilmeye çalışılan sözlük.

    biri çıkar bruma'dan geri kalan kanatlarımızın toplamından bile iyi olan bruma'ya göre + ve - yönleri olan jeremain lens'e luke shaw'ın içinden geçtiği de gea'ya taksi tutsan 20 lira yazacak yerden frikik golü attığı maçtan sonra sırf ezeli rakibimizde oynuyor diye anadolu topçusu der. çünkü sunderland gibi 1.68 lik forvet ile oynayan ve ne oynadığı da belli olmayan bir takımda tutunamamış. bizim takımın yıldızları tolga, eren, podolski hangi takımlarda tutundu? onlar da mı anadolu topçusu oluyor?

    başka biri çıkar kasım ayına kadar hem ligde hem şampiyonlar liginde namağlup gelmiş ezeli rakibinin başarısını küçümser. eskisi gibi oynamıyorlar yea, napoli pozisyon buldu* ballıydılar ver. (bizim şampiyonlar liginde pozisyon vermeden kazandığımız maç varsa biri yazabilir mi? şampiyonlar ligi lan bu tabi pozisyon vercek)

    başka biri fenerbahçe'nin tarihinin en kötü başladığı sezonunda sahaya as takımıyla çıkan manchester united'a karşı üstelik emenike biraz özürlü olmasa farka gideceği zaferini küçümser.

    bizim de kötü futbol oynadığımız gerçeği hep göz ardı edilir iken rakiplerimiz her kazandığında bal yazılıp durulur.

    ligin en sistemli futbol oynayan, en çok gol atıp en az gol yiyen takımı olan başakşehir'in sinsi sinsi puan topladığı iddia edilir.

    galatasaray'daki son sezonu rakipleri biçmek dışında pek bişey yapmayan melo'ya şiirler yazılırken rakip takımda tosic top kaptığı bir pozisyondan sonra ağır kasap ilan edilir. işin ilginci topu kaptığı pozisyonda faul olmadığını hemen hemen bütün hakem eskileri dile getirdi.

    bizde düşen yada kendini yere atan futbolcu fazla ayıplanmazken hava topu inişi 2 ayağına birden temas aldığı için düşen rakip takım topçusunun başlığına girip linç başlatılır. bumu lan adam dediğiniz futbolcu yazılır. bumu lan adam dediğiniz futbolcu dediği adamın sürekli yardım organizasyonları yaptığından eşi ile bilrikte darülaceze'yi falan ziyaret edip ordaki yaşlılara falan moral verdiğinden bir haber. zaten haberi olsa da fark etmezdi. galatasaray'da oynamıyorsa adam değildir. konu kapanmıştır.

    bir de takımda istenmeyen bazı futbolcular hakkında gerçekler çarpıtılarak yazılarak dezenformasyon yapma modası türedi şimdi.
    selçuk formayı yere fırlatmıştı.
    salih dursun trabzpnspor kazanınca sevindi.
    semih kaya mustafa kapı'yı ünlü oldu diye yemeğe götürdü. (u: oysa adam alt yapıdaki çocukları sürekli bir yerlere götürüyor. gökay güney bile röpörtajında buna değinmiş.)

    bir de bazı yorumlar var akıllara zarar. hani gördüğünde dersin ki bu adam sadece galatasaray maçlarının özetlerini izliyor. diğer ligleri hatta tvde şifresiz yayınlanan diğer maçları hiç bir şekilde takip etmiyor. (u: tarık çamdal'dan daha kötü bu adam manchester nerden bulmuş? e italya milli takımıyla dünya kupası oynadı adam. izlemedin mi? dünya kupası maçları şifresiz) (u: talisca kim adını ilk defa duyuyorum? pes. geçen sene galatasaray'a karşı oynadı, spikerin en çok dikkat çektiği oyuncuydu. galatasaray maçlarını da izlemiyorsun?)

    hepimiz galatasaray'lıyız. hepimizin ortak paydası galatasaray. ama özellikle rakip takımlar yada oyuncuları hakkında yapılan objektiflikten çok ama çok uzak olan bu yorumlar sözlüğü her geçen gün antu'ya yada ne bileyim ergenliğimizde takıldığımız manyakfener tarzı taraftar forumlarına çeviriyor. belki de artık bi silkenelip kendimize gelmeliyiz.
  • 10016
    son 1 buçuk yıldır falan gerçekten iyiden iyiye soğuduğum sözlük. 1 hafta boyunca x bir oyuncuya sövülür, hafta sonu o oyuncu kadroda yoksa hocaya sövülür. maçta olumsuz sonuç alındıysa oyuncu, teknik ekip, yönetim ne kadar adam varsa hepsine sövülür. evet 1 haflık rutin artık bu şekilde işliyor bu sözlükte ve ben artık hem futboldan hem de sözlüğün bu halinden soğudum. oturup 2 satır yazı okuyasım gelmiyor. sözlüğe üye olup çaylaklık döneminin bitmesini heyecanla beklediğim o güzel günleri mumla aramaktayım. yazık...
  • 10017
    gelecek vaadeden her futbola ve teknik direktöre gereken sabrı gösterecek bireylere sahip oluşumdur lakin her zaman söylüyorum, sabrı hak etmen için ya başarılı sonuçlar almalısın ya da geleceğe dönük ümit vermelisin. buradaki insanlar bu ayrımın çok net farkındalar.

    galatasaray zerre ümit vermiyor, gün geçtikçe oyunumuz kötüleşiyor. burası deneme tahtası veya teknik direktör yetiştirme tarlası değil. kimseye iltimas geçilecek bir camia da değil galatasaray, hak edenin hak ettiğini aldığı camia...

    gelecek vaadetmezsen mourinho dahi olsan 10 haftada kovalanırsın, ne riekerink bey'i babacım. seviyoruz, çok seviyoruz riekerink hocamı, güldük eğlendik, şakalaştık falan da yeter abi, yeter ya! gına geldi uyuz futboldan.

    gayet tabii bırakın da eleştirsin insanlar, eleştirenlerin ne sinsilikleri kaldı ne art niyetlilikleri ne köpeklikleri vs. pardon da şimdi eleştirmeyeceksek ne zaman eleştireceğiz? takım gelecek vaadetse istersen 10 sene şampiyon olamayalım ben yine riekerink bey diye sesim kısılıncaya kadar bağırırım her maç. ama yok abicim yok, kendi kendine tükendi aslan gibi dağ gibi adam.

    galatasaray sözlük üyeleri aklı başında ve galatasaray menfaatlerini iyi bilecek düzeydedir, fikren bazen uyuşmasak da bu dediklerimde oldukça samimiyim.

    mesele isimler değil, on sene riekerink hocamın başarılı olmasına sabredemeyiz, burası galatasaray. hakeden kalır hak etmeyen gider!
  • 10019
    şunu anlamayanlar var. sabır küçük kulüplerin veya çok büyüğü hedefleyenlerin işidir.

    misal veriyorum: kayserispor'un başına geçersin. güzel bir 5 senelik plan yaparsın. dersin ki ilk sezon kümede kalacağım. ikinci sezon ilk 10'a gireceğim. üçüncü sezon uefa için çalışacağım. dördüncü sezon ilk 3 için uğraşacağım. beşinci sezonki hedefim şampiyonluk yapacak. bu esnada da bol bol genç oyuncu yetiştireceğim. zamanla onları kadroya monte edeceğim vs. vs. vs...

    ama sen galatasaray'daysan ve bu sene yavaştan alalım da seneye süper olacağız dersen kusura bakmayacaksın. real madrid geçen sezon ilk fırsatta benitez'i sepetledi, gelen zidane gidip şl kupasını aldırdı. hiç de öyle bu sene benitez'e sabredelim diyen olmadı. çünkü orası real.

    kısacası büyük kulüplerde sabır mabır olmaz. hep başarı hep başarı istenir.
  • 10020
    maç olmadığı zamanlarda çok iyi sözlüğümüz.

    çok iyi yazarlar var. kalemleri kuvvetli. okumaktan keyif aldığım...

    hafta aralarında bazen akşam eve gelip kahvemi yapıp tek tek hepsini okuyorum. çok büyük keyif gerçekten.

    yazıları hep nicklere bakarak takip ederim. çok net gördüm ki, maç anları dışında hiçbir yazı yazmayan/yazamayan "yazarlar" maç anında gelip ne kadar nefret varsa kusup gidiyorlar.

    çağımızın hastalığı. "internet hater"lığı. her şeyden nefret ediyorlar.

    maç zamanları sözlüğün en yoğun olduğu anlar. belki de dışarıdan okuyucunun da en fazla olduğu zamanlar. bunlara prim verdikçe, "hafta arası yazarları" dışında foruma/kıraathaneye dönüşen bir yer olarak gözüküyor.

    sen bütün hafta tek kelime edemeyeceksin, -kalemin yetmez çünkü- maç sonu gelip sıvayıp gideceksin. öyle yağma yok!

    şu maç sonlarında ne bir analiz okuyabiliyorum, ne bir tespit... bir sürü nefret eden adam doluşuyor, sözlüğü katledip inlerine dönüyorlar.

    hoş değil, gerçekten değil.
  • 10024
    yakında şutlanacağına adım gibi emin olduğum üç beş tip var ama her zamanki gibi bunların şutlanmadan at koşturmalarına izin veriliyor. ha şutlanınca bir şey değişmiyor. nedense bir troll gidiyor hemen ardından yeni bir troll peydah oluyor. sanırım belli bir troll kotası var sözlüğün. maç sırasında takip etmenin de maç ertesinde okumanın da adamı germekten başka bir işe yaramadığı bir yer oldu çıktı. ergenler okullarına dönünce daha okunası bir yer oluyor hafta içi mesai saatlerinde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın