• 702
    altyapimizda yapilan yanlislar illaki var, alt yapidakiler yeterince maddi manevi destek alamiyorlar, hocalarin da calisma sartlari iyi degildir. ancak ulkemizdeki herkes gibi cok bilenlerden olan bu arkadasin soyledigi gibi de bir sey yoktur, olamaz, olmamali. ne yani milyon eurolarin kazanilip harcandigi koskoca futbol klubunde, adamlara a takim idmanindan sonra diger futbolcular etleri gotururken hadi git ayri bi yerde peynirini ye mi diyorlar. yorumlari okurlen bu kadar da sacmalanmaz demistim ama videoyu izleyimce adam ciddi ciddi bunu iddia ediyor.
  • 703
    https://www.youtube.com/...mp;feature=emb_title

    kendisine katılmıyorum içeriden bu bilgiyi veren kişi yüksek ihtimal yönetimi kötü göstermek için bunu söylemiştir. her şeyi geçtim fatih hocanın olduğu yerde böyle bir şeye izin olabilir mi ? o zaman ozan kabak, ali yavuz, emin bayram gibi oyuncular peynir ekmek yiyorlarsa bu fiziği nasıl yaptılar. tesislerde a takıma belirli bir menü çıkar oyuncular onları yer a takımla idmana çıkan oyuncu nasıl peynir ekmek yiyormuş bu söylediklerine cidden aklım almadı. florya fitness salonuda açık isteyen oyuncu gider orada çalışır fiziğini geliştirir. mustafa kapı, atalay gibi oyuncular gidip fitness salonunda çalışmayıp sadece tek idman ile günü geçiriyorsa onların problemi olduğunu düşünüyorum. tabi ki herşey güllük gülistanlık değildir belli başlı noktalarda sıkıntılar vardır kulüp altyapı a takım bütün organizasyonu içerisinde ama bu kadar alçaltmalık şeyler değildir.

    yüksek ihtimal lille kulübünde de peynir ekmek yedirmiyolardır! bakalım 1 yıl sonra mustafa kapı nasıl bir fizik gelişimi geçirmiş olacak.
  • 705
    bundan 32 yıl önce gittiğim devlete ait yatılı okulda peynir ekmekle öğün geçirmiyorduk. sebze, et, tavuk, bakliyat vs. dengeli şekilde veriliyordu yaklaşık olarak. profesyonel sporcu yetiştiren galatasaray altyapısında peynir ekmek yiyorlarmış. yalanın da şerefi var amk. hem peynirin kilosu 40-45 lira tavuğun 15 lira. sardalya balığı 15 liraydı bugün pazarda. niye her öğün peynir versinler.
  • 706
    uğur karakullukçu'nun iddiasına göre aç bırakılan "peynir/ekmek bile" verilmeyen, kulübümüzün altyapısı. uğur karakullukçu bu haberi de "teyit ettiğini" söylüyor. kusura bakmasın bu haberi ancak fatih terim'den teyit ettirebilir. fatih hoca'yı yanlışıyla doğrusuyla hepimiz tanırız. onun tek yetkili olduğu, ondan habersiz kuşun uçamayacağı florya'dan bahsediyoruz ve o florya'da altyapıdaki çocuklara peynir ekmek bile verilmiyor diyoruz. bırakın peynir/ekmeği kulüpte tek kuruş kalmasa, o çocuklara 3 öğün yemeği kendi cebinden ısmarlar bildiğimiz fatih terim. bunu da en azılı fatih terim düşmanları bile söyler.

    "teyit" makamını bilemediğimiz bu haberin sonuçlarını gerçekten merak ediyorum. benim bildiğim fatih terim birçok haberi yalanlamaya tenezzül bile etmez ama bu konuyu es geçeceğini hiç sanmıyorum.
  • 709
    "altyapımız değil, altyapıya olan güvenimiz zayıf" diyerek bakış açımı ifade etmek istediğim yapıdır.

    hiç bir futbol altyapısından hazır ve messi gibi futbolcu çıkmıyor zaten. bir kaç yıl zayıf halka olarak kalıyorlar. ardından, altyapının en iyi isimleri kademeli olarak dakikayı arttırıyorlar. o zayıf halka zamanla güçleniyor ve sağlamlaşıyor. biz ise direkt ilk maçtan gark yaratmasını bekliyoruz.

    pişmemiş patates de almayalım o zaman, direkt bize pişirip versinler oh ne güzel. pişirmeyle uğraşmak zor geliyor çünkü. hem pişirme, hem de aman tadı neden yavan de. mantığa/şımarıklığa bak!
  • 710
    çıkardığı oyuncuların çoğu inceci denebilecek kısa boylu, kısa mesafede çabuk, bileklerine hakim, fiziken zayıf oyuncular olmaktadır. bu profili değiştirmezse başarı şansı düşük altyapıdır. farklı olan nadir oyuncularımızı zaten elimizden alıyorlar hemen bize de yukarıda özelliklerini saydığım oyuncular kalıyor. fizik ve boy olayına eğilmesi gereken altyapıdır.
  • 711
    kendimi bildim bileli sürekli kısa boylu, fiziki açıdan yetersiz ama yetenekli topçular çıkartan altyapı. türk halkının spora yatkın olmayan fiziğinden midir bilemem ama çıkarttığımız fizikli oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmez.

    arda turan, emre belözoğlu, okan buruk, tugay kerimoğlu, sabri sarıoğlu, aydın yılmaz, uğur uçar, emre çolak, yunus akgün, atalay babacan, mustafa kapı, bartuğ elmaz ve aklıma gelmeyen birçok isim genellikle 1.70 boylarında tıknaz yetenekli oyuncular.

    çıkarttığımız ve avrupa kapasitesinde ki stoperlerimiz bile(bülent korkmaz, ozan kabak, semih kaya) 1.80 boy civarında.

    özellikle 9-10 yaşlarında sadece yetenekli diye topçuları mı topluyoruz yoksa gerçekten fizikli oyuncu bulamıyor muyuz bunu bir türlü çözemedim.
  • 712
    memleketin boy ortalaması 1.73 falan olunca haliyle altyapılardaki çocuklar da kısa oluyor genel itibariyle.

    ancak şöyle de bir durum var, kısa boylu demek çelimsiz demek değildir. arda*, tugay*, emre belözoğlu*, ali yavuz kol* vs kısa boylu isimler fakat kolay yıkılacak adamlar değiller.

    hakedene hakkını vermeleri yeterli. kısaymış uzunmuş önemi yok.

    ara ara iyi oyuncular çıkaran fakat son yıllarda hücum açısından epey durgun olan altyapı. tabii bu bahsettiğim u14 takımı için geçerli değil. keza onların maçlarını izlerken u21 oyuncuları yoruluyordur. ben 15 yaş altı oyunculardan daha ümitliyim.
  • 713
    türkiye'nin altyapıda yüz akı, bursa-trabzon ile birlikte en iyisi. şimdi altınordu filan diyoruz ama altınordunun kendini bir süre daha kanıtlaması lazım. galatasaray altyapısı ya da yeni ismiyle galatasaray futbol akademisi 80 lerin ortasında günümüze kadar bir çok önemli yıldızın çıktığı bir yerdir. yıldız çıkarmanın yanı sıra anadolu takımlarına bir sürü oyuncu vermiş türk futbolunu da beslemiştir. muhtemelen yazının bu kısmına kadar bölümünü okusa birisi der ki "ne o barcelona altyapısını mı yazıyorsun kardeşim". evet kimisine göre abartıyor olabilirim ama ben galatasaray altyapısının kendi üstüne düşen görevi yeterince yaptığına inanıyorum ve bizim altyapı problemi olarak gördüğümüz şeyin aslında başka bir şey olduğuna inanıyorum. öncelikle altyapı veya akademi nedir? bir futbolcuyu eğitebilmek, ona futbolun gerçeklerini öğretebilmektir bence. o çok övdüğümüz altınordunun yetiştirdiği en iyi futbolcu olan çağlar söyüncü'ye bakalım. çağlar ilk çıktığı dönemden beridir hem kesicilik hem oyun kurma hemde fiziksel yeterlilik olarak iyi bir potansiyeldi ama savruktu, pozisyon hatası yapıyor yeri geldi mi oyun içinde kopmalar yaşıyordu. kendisini çok sevmeme rağmen ben bile bi ara olmayacak ya bu çocuktan dedim. ama çağlar hem freiburg' ta gösterdiği öğrenim ile hem leicester' da gösterdiği gelişim ile bugün gördüğümüz avrupa'nın en komple savunmacılarından biri olduğu haline dönüştü. kendi içimizden bir örnek ile devam edelim. ozan kabak... ozan ilk çıktığı dönem hızı, cesareti ve soğukkanlılığı ile dikkat çekiyordu ama aynı zamanda konsantrasyon hataları, hava topu eksikliği ve yüksek penaltı yaptırma tehlikesi ile gerçekten fazlasıyla eksikleri olan bir futbolcuydu. ama geçen süreçle beraber biraz önce saydığım hava topu eksikliği yerini hava toplarındaki yüksek etkinliğe konsantrasyon hataları oyun içinde daha fazla kalmaya bıraktı. maalesef penaltı sıkıntısı devam ediyor ama onu da ilerleyen yıllarda düzelteceğine inanıyorum. o zaman işin özüne gelecek olursak bir altyapının işlevi nedir. bence potansiyel çikarmak. bizim altyapımızda bence potansiyel çıkarma konusunda çook iyi. sıkıntı altyapı ile üstyapı arasında bir köprü vaziyeti kuracağımız 17 ile 21 yaş arasında genç futbolcularımıza profesyonel düzeyde futbolculuğu öğretip onları geliştireceğimiz bir düzen kurmamız. aslında ülkedeki en büyük sorun bu. altyapısı ile takdir ettiğim bursaspor dan çıkan futbolculara bakarsak aslında hayal ettirdikleri ile gerçekler arasında oluşan uçurumun sebebi de hep bu olmuştur. (sercan, volkan, serdar aziz,harun) bizim alt liglerde oyuncuları geliştirip pişirip a takıma atma konusunda biraz daha başarılı olmamız lazım. bu sene atalay, celil, yunus'la bu sürecin başındayız. umuyorum onlar efecan gibi 30'una kalmadan galatasaray seviyesi futbolculuğa ulaşırlar ve bize uzun süre hizmet ederler. bizim kuracağımız altyapı-gelişim için ara kulüp-galatasaray a takımı üçgenimizinde mihenk taşlarından olurlar.
  • 716
    17 kasım 2020 tarihinde cumhurbaşkanı tarafından açıklanan kararlara göre takımın teknik direktörü fatih terim gibi özel izin ile dışarı çıkabilecek oyunculara sahip platform.
    bundan sonraki süreçte sadece galatasaray degil pek cok kulübün altyapı oyuncuları sans bulacaktır, tabii onlar da covide yakalanmazsa.
    ne diyelim hayaat boyu çalışkan olsunlar ve şans yanlarında olsun.
  • 719
    bence bütün altyapı oyuncuları sözlük yazarı, zira bu kadar reklam, bu kadar algı, bu kadar dayatma başka türlü mümkün değil. altyapıdan 11 yapıp kupa maçına bu kadro çıksın diyen de var,
    keşke altyapı ile oynayıp, şampiyon olamayalım diyen de var. alt liglere yollanıp, orada süre bile alamayanlardan bir 11 yapan gördünüz mü? olmayınca olmuyor işte.
    22 yaşında altyapı oyuncusuna hala genç demeyin, ayıp oluyor. bülent korkmaz, ayhan akman, tugay, ünal karaman, emre b., hakan şükür, sergen, okan, arda turan 18 yaşında 11' de sahaya çıkıyorlardı. hatta şampiyonlar ligine çıkıyorlardı. yapmayın artık şu beyhude altyapı güzellemesini, ozan kabak' a ayıp oluyor çünkü. ya hepsi ozan gibi olacak, ya da yok olacaklar şimdi olduğu gibi maalesef.
  • 720
    ralf rangrick son ropörtajında genç oyuncular hakkında aşağıdaki açıklamayı yapmış;

    --- alıntı ---

    oyuncu arama modelinizdeki en etkin yaş aralığı nedir?

    leipzig'deki gözlemcilerimiz, şimdinin birinci sınıf oyuncularının 16 yaşındaki hâllerini izleyerek günlerini geçiriyorlar. o oyuncuların gelişimlerinde hangi süreci izlediklerini görmeye çalışıyorlar. iki yıl önce, şampiyonlar ligi çeyrek finaline ulaşan kulüpler arasında bir analiz yaptık: bu aşamaya ulaşan takımlardaki toplam 200 oyuncunun yüzde 80'inin, 17 yaşındayken a takım seviyesinde yer aldığını tespit ettik. bu verinin anlamı şu; üst düzeydeki bir yetenek, 17 yaşına geldiğinde 19 yaşın altındaki oyuncularla oynamıyor. bu yüzden, eğer yetiştirdiğiniz genç oyuncuların gücü kendi a takımınızdaki oyuncularla rekabet etmeye yetmiyorsa, onları başka bir kulübün a takımına ödünç olarak vermelisiniz. salzburg'un başarısının sırrı bu. portekiz'de de aynı şey oluyor: kulüplerin rezerv takımları, ikinci lig'de oynayabiliyor. porto, sporting ve benfica'nın bu kadar çok sayıda üst düzey yetenek üretmesinin nedeni bu.

    --- alıntı ---

    bu sözlerden hareketle sanırım şöyle bir çıkarım yapılabilir; 17 yaşına gelen altyapı oyuncumuz üst seviyede futbol oynayacaksa ya a takımda ya da kendine yer bulabileceği bir süperlig veya alt lig takımlarında forma giymeli. hadi bizim şartlarımızda bunu bir yıl daha esnettiğimizi varsayalım ve kriter 17 değil 18 yaş olsun. 18 yaşında olup profesyonel seviyedeki futbolcularla fiziki veya başka sebeplerle rekabet edemeyen oyuncudan uluslararası arenada üst seviye futbolcu olması beklemek tatlı bir hayalden ibaret. belki de düzeyini o seviyeye getirecek ancak bu olması gerekenden veya beklenenden çok daha geç olacaktır. bunu belirtme nedenim ise burak yılmaz gibi istisnalar.

    gecen sene charles de ketelaere icin bir entry girmistim (bkz: #2810203) ve bir kiyaslama yapmistim. 18 eylül 2019 club brugge galatasaray u19 maçında erencan yardımcı ile karsilikli oynarlarken charles su anda takiminin ana parcalarindan biri. biz diagne ile ugrasirken brugge diagneyi sepetleyip kendi oyuncusuna sure vermeye basladi. erencan'in su anda ne yaptigi hakkinda ise hicbir fikrim yok açıkçası.
  • 721
    çare altyapı ya da scouting diye romantizm çığırtkanlığı yapmayacağım ama oyuncu seçiminin nasıl yapıldığını merak ediyorum doğrusu. safi yetenek odaklı bir eleme uygulanıyor ise büyük hata yapıyoruz demektir. burada sıralamanın mental-fiziksel-teknik (veya fiziksel-mental-teknik buna da itirazım yok) yeterlilik şeklinde olması gerekiyor. aksi takdirde yetenekli ama çalışmayı sevmeyen, futbolun gereklerini kavramakta güçlük çeken, oyuna futbol aklı koyamayan ya da futbolun fiziksel mücadelesi içinde kaybolan gençlere yatırım yapmaktan öteye geçemeyeceğiz. dahası asla olamayacakları kişiler olmasını bekleyeceğiz bu gencecik çocuklardan. arda turan'ı ön plana çıkaran fiziksel ya da teknik özellikleri değildi. ali sami yen’de daha ilk çıktığı maçta yaşından büyük oynuyor demiştik. son oynadığı maçta da sahaya akıl koyuyor diyoruz. mesela aynı yaş grubundaki cafercan aksu’nun arda turan’dan çok daha yetenekli olduğu söylenir. aynı şekilde ozan kabak da zihinsel olarak bir kaç adım önde yaşıtlarından. büyük beklenti içinde olduğumuz yunus akgün istenen patlamayı yapamamışken ozan kabak gibi atletik diyemeyeceğimiz ve teknik becerisi en azından şimdilik çok da üst düzey olmayan bir oyuncunun üst üste iki bundesliga takımına transfer yapması asla tesadüf olamaz. belki sosyolojik belki genetik temelli sebepler nedeniyle atletik bir oyuncu grubuna sahip olamayacağız ama futbol piyasasında oyuna akıl ve yaratıcılık katan, oyunun doğrularını yapan gençlerle kendimize bir nebze de olsa yer bulabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın