• 726
    bu sene kiraladığımız futbolcular seneye yedeklerde yer bulursa ve sırf yedek almak için para saçmamıza gerek kalmazsa bence bu altyapı misyonunu bende tamamlamış olur. harbiden sadece 3 farklı bölgeye ömer bayram bile yetiştirsek içimizden yeter.
    bu şekilde seneye gerek bonservis, gerek maaş olarak boşa para harcanmaz.
    5-10 yılda bir arda bir ozan cikarsalar da iyi işte...
  • 727
    son 10 yıldır başarısı düşük alt yapı. tüm oyuncularda problem olmadığı çok açık. yıllardır alt yapıdan a takım rotasyonuna giren çok az oyuncu var. alt yapıdan bir oyuncuyu a takım kadrosuna alındığında anında performans vermesi bekleniyor. çok özel bir oyuncu değilse dünyanın hiçbir yerinden böyle bir şey mümkün değil. bir maç oynuyor çocuk hemen ya çöp ya wonderkid damgası vuruluyor. türk insanında zaman tanıma diye bir şey yok, her şeye anında karar verebiliyor. alt yapıdan çıkan her oyuncu wonderkid olması bekleniyor ama öyle bir şey yok maalesef. zamanında aldığımız ahmet çalık, ömer bayram, şener, emre taşdemir, halil dervişoğlu, fatih öztürk bu örnekler arttırılabilir, bu arkadaşların yaptığı işi yapacak oyuncu bile çıkmadı. bunları bile öz kaynağımızdan halledemiyorsak burada bir problem var demektir. ya seçici kişilerde problem var ya da oyuncuların gelişim sürecinde sorun var. zaten alt yapıdan çıkıp fiziksel olarak iyi durumda olan oyuncu görmedim ben. bu işler zor değil avrupada birçok kulüp bu işi nasıl yapıyor birkaç görevli, çalışan gönderip rapor tutulabilir veya destek alınabilir. hele türkiye'nin revaçta olduğu bir dönemde bunu değerlendirmek gerekiyor. her sene alt yapıdan 2-3 oyuncu a takım kadrosuna alınmalı. bu sene 20 küsür tane kiralık oyuncumuz var alt yapıdan. bunların içerisinde değerli, potansiyelli oyuncular var. sene sonu bunlar dönecek yine hemen hemen hiçbiri a takımda kadrosunda yer almayacak. hep böyle oldu bu. fatih hocanın söylediği gibi futbolcuların geçmişine değil geleceğine yatırım dönemi umarım başlar. ekonomik dar boğazdan çıkıp avrupadaki takımlarla yarışabilecek seviyelere gelebilmemiz için önce ekonomik olarak düzlüğe çıkmamız lazım.
  • 728
    u-17 ve u-19 takımlarında oyuncuyu üste hazırlama konusunda uzman, üst düzey hocalar bulundurmamız ve gençlere şans verme konusunda cesur olmamız gerekir.
    misal selçuk inan'ın son sezonunda aldığı süreleri atalay babacan alsaydı, futbol adına hiç bir kaybımız olmazdı. zaten selçuk'un girdiği bütün maçlarda puan kaybettik neredeyse.
    bizde temel sıkıntılardan birisi de genç oyuncuların kupa maçlarında takımın kötüleriyle beraber şans bulması. takım etkili olamıyor ki genç oyuncu etkili olsun. bir lig maçında 10 as oyuncunun yanında onbirinci oynasa belki farklı bir hikaye olacak.
  • 730
    bana göre üzerinde olmayan bir misyon yüklediğimiz alt yapı, şu an her sene alt yapıdan 3-5 oyuncu çıkaralım, monte edelim dönemini çoktan geçtik.

    yapabilir miyiz? yaparız. ama nasıl yaparız, başarısız olmaya tamam dememiz lazım. galatasaray bu olayı uefa kupası sonrası kaybetti. hata mı, bence ekonomik olarak hata. fakat şu anki taraftar - kulüp psikolojisi ile alt yapıdan oyuncu yetiştirelim demek biraz hayal.

    bizim bu işi çok iyi yaptığımız sadece bir dönem var: jupp derwall dönemi. ki zaten bu işi başarıyla yaptığınızda, önce iyi bir nesil, 14 yıl şampiyon olamadıktan sonra gelen şampiyonluk, ardı ardına gelen avrupa başarıları, ama daha önemlisi, alp yalman'ın 1996'da borçsuz devrettiği bir kulüp var. fakat bakın, çok net görünüyor aslında. 14 yıl, karanlık, kupasız bir dönem. başarısızlığa alışmış bir taraftar. haliyle sıfır baskı, alt yapıya yatırım yaptığında, yenildiğinde tepki görmediğin bir yapı.

    işin sırrı bu. bugün ağzımızın suyu akarak bakıyoruz atalanta'ya, ama atalanta'nın alt yapı yatırımı 3-5 senelik iş değil. bu adamlar 1950'lerden beri alt yapı menşeili oyuncularla oynarlar, ama şu son iki sezon hariç sportif olarak çok çok başarılı olduğu bir dönem var mı? tarihini çok iyi bilmiyorum açıkçası, belki vardır ama 20 senede bir görüyor buraları atalanta en iyi ihtimalle. sen buna var mısın? yarışmacı kulüp olmayalım, alt yapı yatırımlarıyla ilerleyelim, şampiyon olmasak da olur diyebilir misin?

    2000'deki galatasaray uefa kupası başarısına kadar, galatasaray gibi beşiktaş ve fenerbahçe'nin de çok büyük ekonomik sıkıntıları yoktu. neden? çünkü kendi yağımızda kavrulan kulüplerdik. bir avrupa galibiyeti, bir küçük başarı hepimizi sarhoş ediyordu. ama uefa kupası bir çağın kapanışı oldu, o noktadan sonra büyük kulüpler hedef yükseltti, avrupa'da ileriki turlar, ve mümkünse bir kupa dedi ve sürekli borçlandı, borçlandı, borçlandı.

    doğrusu bu mu? elbette değil. ama doğrusu sadece alt yapı yatırımı da değil. bi kere senin gelir-gider dengeni kurman gerekiyor. en temel şey bu. sürdürülebilir olması için en temel şey bu. açık söylüyorum, bizim kulüplerin şu anki mantalitesinde, alt yapıdan bi tane messi çıkarıp 150 milyon euro'ya satsak, gideriz o 150 milyon euro'yu faydasız faydasız adamlara bağlar, yok ederiz. örnek mi istiyorsun? ozan kabak. 11 milyon euro. naptık? borç mu ödedik? hayır, gidip diagne'yi aldık o parayla. kurtardı mı bizim 1-2 yıllık ekonomimizi o para? hayır. 30 gün içinde yok ettik parayı.

    o zaman napıcaz? alt yapı yatırımı yapıcaz elbette, eyvallah. ama yapmamız gereken şey önce gelir gider dengesini bulmak. galatasaray'ın yıllık gelirine bakıcaz, maaş bütçemizi, takımımızı ona göre oluşturup, ona göre transfer yapıcaz. ama bunu yaparken de yarışmacı kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz. futbolcu satacağız en önemlisi. belhanda'yı son senesine kadar oynatmayacağız, ticari zeka göstereceğiz. gerekirse belhanda'nın son sene maaşını cebimizden ödeyeceğiz, ama bir miktar karımız olacak şekilde bonservis katkısı alacağız. örnek olsun diye söyledim belhanda'yı.

    bir de sabırsızız, oynatmıyoruz tezi var. bence öyle değil. atalay babacan 1. ligde oynuyor şu an, takımın yıldızı diyebiliyor musun? emin bayram'a dilendik yıllardır, boluspor'da 3 maça çıkabilmiş şu ana dek. daha 1. lig seviyesinde oynayamayan adamı ben nasıl yazayım galatasaray kadrosuna? bunu yapacaksan pilot kulübün olacak. orda oynat, parlayanı çıkar.

    neyse, fazla uzatmayayım. alt yapı güzel rüyadır, ama tek çare alt yapı gibi davranmaya gerek yok. iyi bir alt yapı sana güzel destek olur. ama önce mantaliteni, ayağını yorganına göre uzatmayı öğrenmen lazım. son transfer döneminde biraz öğrenmiş gözüktük. umarım bu şekilde devam eder.
  • 731
    basarili olabilmesi icin "o oyle olmaz", "bu boyle olmaz", "otekiler zaten boyleydi", "gelismesi lazim", "yasi daha genc" vb. gibi eski kafali hezeyanların toplumca birakilmasi gerekmektedir. kafa yapisinin degismesi lazim.

    defalarca bu baslikta, genc futbolcu basliklarinda, farkli futbol temelli basliklarda yazdim. yukarilarda da yazilmis.

    altyapi oyuncularinin cokca sure almasi gerekiyor. kafa yapimizin bu cocuklara karpuz muamelesi cekmesinden oteye gecmesi gerekiyor. yata yata buyuyen tek sey zannediyorum. sahada 11 as takim futbolcusu varken, son 15-20 dakika bu adamlarin 1'er 2'şer oyuna girmesi gerekiyor. ahmet, mehmet, ali, osman, kemal farketmez. girecek, bakacaksin, 3-5 mac gozlemleyeceksin. zaten gelecek vaadeden genc oyuncularin tamamini buna hazirlasan, hepi topu her biri 3-5 mac oynar. e haliyle de olacak mi olmayacak mi görürsün. olmayacaksa yillarca altyapida, sagda solda kiralik surundurup, mental olarak da baltalamazsin. yol verirsin, belki baska bir hikaye yazar hazir azim de varken. futbolu birakamayan ama futbolun onlari coktan birakmis oldugu asikar dedegillere sirf macbasi alsin diye sure verirsen kusura bakma da kimse seni samimi bulmaz.

    ha bir de, bu ulkede siyasilerden gelen 2 telefonla altyapı oyuncusunu banko 11 oynattirma islerinden de vazgecilmesi lazim. yani her halukarda kafa yapisinin degismesi lazim. o sebeple ben hic umutlu değilim. her genc oyuncuya gidin gerekirse almanya 3. liginde oynayin, olacaksaniz zaten olursunuz. en azindan burada olacakken oldurulmayanlardan olmayin tavsiyesini siddetle veriyorum.

    edit: imla
  • 732
    dünyada 4-5 ve üzeri oyuncuyu ilk 11'ine monte edebilen sınırlı sayıda kalbur üstü takım olduğu unutularak omuzlarına haksız bir yük bindirilen kurumumuz.

    ancak yeterli olduğumuzu da düşünmüyorum. etkinliğinin arttırılması için uygulanabilecek bazı adımlar;

    -scout ekibinin kaliteden ödün vermeyerek büyütülüp yetenekli gençleri ufak yaşlarda nüfusuna bakılmadan alt yapıya kazandırılması gerekiyor
    - 20 yaşını geçmiş bir oyuncunun alt yapıda bulundurulmaması gerekiyor. umut vaadediyor ancak as takıma giremiyorsa bir süper lig takımına kiralanması gerekiyor
    - talent spot kapsamında sadece yetenekli gençler değil cv'si belli, uzman antrenörler de bulunmalı
    - ve en önemlisi as takım teknik kadrosunun bir gözü her zaman alt yapıya bakmalı, aradaki iletişim her daim canlı tutulmalı
  • 733
    2020-2021 sezonunda kiralık gönderdiğimiz futbolcularla ilgili güzel bir flood yapılmış.
    burada beni mutlu eden şey eskiye göre oyuncularımızın daha erken kiralık gidişi oldu.
    neredeyse tamamı gayet yeterli süreler alıyor. evet bazılarının takımı pek iyi olmasa da süre bulmaları da değerli.
    bence bu bizim açımızdan çok çok güzel bir durum.

    https://twitter.com/...872188658319361?s=21
  • 734
    bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur. sonra da özgürcan, cafercan vb. "dağ" örneklerinde olduğu gibi dağa dönüşenin kendisi tek suçlu ilan edilir.

    muhtemel yeni "dağ" adaylarımız için;

    (bkz: atalay babacan)
    (bkz: ali yavuz kol)
    (bkz: recep gül)
    (bkz: süleyman luş)
    (bkz: ışık kaan arslan)
    (bkz: erkan süer)

    eğer akademimiz atıl durumda kalmaya devam edecekse kapatalım gitsin, amatör şubelerde olduğu gibi burada da kâr edemiyoruz nasıl olsa(!)
  • 735
    galatasaray alt yapı idarecilerinin derhal gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum. ali yavaş gibi yaşlı insanlardan ne bekleniyor anlamıyorum. adamın yürümeye mecali yok, enerjisi tükenmiş hala alt yapıda içkisini yudumluyor. (mecazi olarak)

    alt yapı maçlarını genellikle izliyorum. çocuklar yavaş-yavaş futbol oynuyor. hızlı tek pas alışkanlığını alt yapıda kazanmaları gerekirken onlara el atan kimse yok. galatasaray alt yapısına en yetenekli çocuklar gelmesine rağmen hepsi harcanıp gidiyor. çünkü dediğim gibi enerjisi bitmiş idarecilerden başka ne beklenebilir ki.

    o kadar jübile yapmış genç futbolcumuz var ama biz gidip ali yavaş’ı alt yapının başına koyuyoruz ki bu günah da fatih terim’e aittir.

    iyi bir idareci ile alt yapıya bir şok verilse çok yıldızlar çıkacağından eminim.

    allah rızası için şu çocuklara hızlı ve tek pas oynamayı öğretin ne olur. çok mu zor? inanın sadece bu özelliği kazansınlar her sezon bir-iki çocuğumuz a takım kadrosuna girer. sadece hızlı tek pas oyunu ya.
  • 736
    düzenlenen u14, u16, u17, u19 klasman turnuvalarında genellikle şampiyon olan, şampiyon olamadığında ise en kötü ikincilik veya üçüncülük kupasını alan ancak ne hikmetse sonrasında burada kendi yaşıtlarından çok önde olan sporcuları üst kademeye atma oranı çok düşük olan altyapımız.

    fatih terim'in 2011 sezonu sonrası özenli çalışması alt yapıya hem hoca hem de scout ekibini görevlendirmesi sonucu kaliteli bir akademi eğitimi gelecek vaadeden çocuklara yapılmaya başlandı. özellikle taraftarlarımızın çok sevmesi 2000 ruhuyla benzeşmesine dayandığını düşündüğüm 2000 jenerasyonu altın jenerasyon olarak görüldü çok beklenti altına girildi. ancak ne yazık ki bu jenerasyon arasından yalnızca ozan kabak önce a takımda önemli işler yaptı sonra para kazandırarak avrupa'ya gitti. böylesine umutla beklenen jenerasyondan sadece bir ozan kabak çıkmasının en önemli etkeni fatih terim sonrası alt yapının bir sonra ki terim dönemine kadar unutulması o süreçte sürekli olarak başkan değişiklikleri teknik direktör değişiklikleri hatta öyle ki pek sık rastlanmadığı üzere alt yapıdan jor 'in a takıma teknik direktör olması vs. çok neden sayılabilir. 2000 jenerasyonu için ozan kabak ve mustafa kapı dışında kendini üst seviyeye taşıyabilen bir oyuncu şimdilik çıkmadı belki ama ülkemizde potansiyelli oyuncuların patlamalarını ne kadar geç yaptıkları göz önüne alındığında (örn: salih uçan, ozan tufan, efecan karaca) bazılarından halen ümitliyim ancak önceliğimizin de 2002-2003 doğumlu hamza akman, eren aydın, metehan baltacı, emin bayram gibi isimlerin olması gerektiği yönünde. bu çocuklara işin teknik taktik kısmının iyi verildiği yönünde şüphem yok ancak mental kısmında kulübe aidiyet duyguları arttırılarak kariyer planlamaları doğru yapılıyor mu veyahut yapılıyor mu herhangi bir bilgim yok.

    bu nedenle öncelikle yaşanılan tüm olaylardan bağımsız alt yapıdan oyuncu kazanımımız için fatih terim'in mevcut durumda kesinlikle kalması gerektiği ve eğer alt yapıda bir düzen kurulacaksa onunla ve onun belirlediği ekiple mümkün olacağına inanıyorum. ancak oldu da seçim sonrası terimle devam olunamaz ise bu kez çözümün jor modeline dönüş olduğunu hemen işin yabancı profesyonellere bırakılmalıdır. futbolun ülkemizde geldiği durum ve ekonomik gidişat göz önüne alındığında olası bir fatih terim ayrılığında o keşmekeş içerisinde bir kez daha alt yapıya sırtımızı dönme lüksümüz yoktur.
  • 737
    fatih hoca ilk dönemdeki altyapı çalışmaları tesadüf eseri mi meyvelerini verip, bizi tarihimizin en başarılı dönemini yaşattı? minik takım, yıldız takım, 14-16, defalarca antrenmanlarını izlediğine şahit oldum. bu saydığım alt yaş grupları kalecilerinin, 10 yaşından 17 yaşına kadar hepsi o zaman fatih hocanın isteğiyle bizzat eser özaltındere tarafından antrene edilirdi. aynı zamanda a takım kaleci antrenörüydü. he nereden mi biliyorum talimat olduğunu, bende o kalecilerden biriydim ve eser hoca pek memnun değildi bu durumdan..

    hoca gerçekten altyapılara çok önem veriyor ancak bu bir yatırım meselesi. eğer yetenekli bir genç varsa mutlaka onu çıkartıp parlatır. bu çok sık olacak bir şey değil ülkemiz şartlarında.
  • 738
    taraftarımızda altyapımızın bir "yıldız oyuncu üretme merkezi" olması isteği var. ben de isterim altyapıdan çıkan her oyuncu arda ya da ozan kabak gibi para kazandırsın ancak o iş maalesef öyle olmuyor. altyapımız için bana kalırsa en gerçekçi hedef takımda zaman zaman ilk 11 oynayabilecek, iyi rotasyon oyuncuları yetiştirmektir. örneğin emin bayram. emin bize ahmet çalık gibi birine 2.5 milyon euro vermeyi engelletirse bile yeter. emin mükemmel bir oyuncu olmak zorunda değil. ilk 11'e girip formayı 15 yıl bırakmadan giymek ya da yüklü bonservis getirmek zorunda da değil. emin bizim paramızı kasada tutsa bile başarıdır. bu tabii ki emin ilk 11 oynamasın demek değil. emin, atalay, yunus, ali yavuz... liste uzar gider. bu çocukların hepsi yıldız olmak zorunda değil. bu çocuklar bize etebo, sinan gümüş, cris vs transfer ettirmesin yeter. fazlası zaten ekstra olur.

    gönül ister ki öz kaynak kullanımı ile çok iyi noktalara gelelim ancak her zaman iyi ya da yıldız oyuncu çıkmıyor ne yazık ki altyapıdan. barcelona bile bugün altyapısından çıkardığı oyuncuları rotasyonda kullanıyor ya da işine yaramayanı gönderiyor. çünkü her defans puyol, her orta saha iniesta, her hücumcu messi olamıyor. olmak zorunda da değil.

    umarım bu yolu izleyerek, oyuncular üzerinde de gereksiz baskı oluşturmadan galatasaray altyapısını galatasaray için kullanışlı bir hale getirebilir ve a takım için oyuncu yetiştiren bir merkeze dönüştürebiliriz.
  • 739
    uyudun mu?

    gelen yabancı sınırı sonrası herkes onu alalım bunu alalım derken gene paraları yeni tarık'lara salih'lere gömecek.
    allah aşkına millete para dökmeyi bırakıp şu çocukları biraz kullanalım.
    ben artık şu kural yüzünden millete para saçılmasından bıktım. şampiyon olmak için geleceği tekrar satmaya, gene saçma sapan adamlara sırf türk diye para dökmeye gerek yok.
  • 740
    gelmekte olan yabancı sınırı saçmalığını ve döviz kurunu düşününce verim almamızın şart olduğu yer. ama hem teknik heyet, hem taraftar, hem de camia olarak önce bakış açımızı ve kafa yapımızı değiştirmemiz gerekiyor. alt yapıdan çıkan her oyuncumuza kendi mevkisinde 'avrupanın sayılı oyuncuları arasında olacak!' gözüyle baktıkça biz daha çok gencimizi sakız gibi çiğneyip bir kenara atarız. oysa ki beklentiyi ve çıtayı biraz düşük tuttuğumuzda oyuncular yüksek çıtayı aşmak için heba olmayacak.
    biraz bakkal hesabı tarzıyla anlatmak istediğimi şöyle örneklendireyim;
    20/21 sezonunda ;
    3. kalecimiz fatih öztürk : 4.000.000 tl
    3. sol bekimiz e. taşdemir: 2.000.000 tl
    merkez orta sahaya sırf transfer yapmış olmak için alınan etebo: 20.000.000 tl
    ---- 3 oyuncunun toplam maaşı 26.000.000 tl ---------------
    şimdi biz bu 3 oyuncu yerine
    3. kaleci olarak batuhan şen' e
    3. sol bek olarak süleyman luş' a
    merkez orta sahada da etebo yerine atalay babacan veya celil yüksel' e güvenseydik;
    ----- 3 oyuncunun toplam maaşı 1.500.000 tl ---------------
    sadece şu 3 mevkide alt yapıdan çıkan oyuncularımıza geniş kadroda yer vermeye cesaret edebilseydik 24.500.000 tl kulübün kasasında kalacaktı. peki bu basit bakkal hesabını niye pratikte uygulayamıyoruz?
    iki ihtimal var;
    1. hem teknik heyetimiz hem biz taraftarlar transfer konusunda tüketim delisiyiz.
    2. çocuk yaşlardan itibaren yıllarca emek verdiğimiz alt yapı oyuncularımız 18-19 yaşlarına geldiğinde aldıkları eğitime rağmen o kadar yetersizler ki bu oyuncular kendi mevkilerinde as takımın 3. alternatifi olabilecek seviyede bile değiller. bu yüzden teknik heyetimiz bu futbolcuları geniş kadroda düşünmüyor. bu ihtimal tüyler ürpertici ve korkunç! ve eğer sebep buysa bizim altyapımız ölmüş; ağlayanı yok!
    benim şahsi fikrim ise 1. ihtimal.
    uzun lafın kısası dar kafalı ebeveynlerin evlatlarına 'benim çocuğum boğaziçi'nde okuyacak! benim çocuğum doktor olacak!' dayatmalarını biz de altyapı futbolcularına yapıyoruz malesef. bırakalım süleyman luş avrupanın sayılı beklerinden biri olmasın. görev verildiğinde 6/10 luk oynayan yedek bek olsun. bırakalım yunus akgün bir sezonda 10 gol+ 10 asist yapmasın. sonradan oyuna girdiğinde oyunu hareketlendiren yedek silah olsun. bu bile bizi her yıl milyonlarca lira masraftan kurtaracak, anadolu kulüplerinin vasat oyuncularına dilenmek zorunda bırakmayacaktır.
  • 741
    1.70-1.75 boylarında, cılız fizikli, pasör, mücadele gücü düşük orta saha fetişizmine son vermesi gereken alt yapı. bizim alt yapıya oyuncu seçen insanlarda nedense ille geleceğin xavi, pirlosunu bulma eğilimi var. istisnasız tüm orta sahalar aynı tiplemede... mesela niye hiç 1.83 boyunda, köpek gibi sağa sola saldıran bir asker tipli çocuk çıkmıyor? ya da 1.92 boyunda al-ver yapmak ve yer tutmak üzerine pozisyon oyunu oynayan bir çocuk? her sene tüm alt yaş grupları aynı... 1.73 boy, cılız fizik, çıtkırıldım yapı, pasör ve top ayağına yakışan ancak ikili mücadeleyi geçtim omuz omuza girmekten bile sakınan oyuncu tiplemesi. yemin ediyorum yüz tipleri bile aynı baby face, yakışıklı çocuklar. hiç kara kuru, ciğersiz oğlan yok mu oğlum??
  • 744
    beklerden tut hücumculara kadar hepsi kısa boylu, hepsi teknik adamlar. adam yiyen orta saha diye tabir edilen iri yarı, topa sert, yeri geldiğinde çirkef bir oyuncu yok. en basitinden bir aytaç kara yok mesela.
    kendimi bildim bileli altyapı böyle. irfan başaran'lardan tut emre çolak'lara kadar. kardeşim bir adam da kısa boylu, teknik olmasın.
    bir de bu kısa boylu, teknik adamları orta saha ve forvetten beke devşirme modası var. bu oyuncu hele bir de sol ayaklıysa kesin sol bek yapılır. boyu uzunsa stoper yapılır. yussuf poulsen galatasaray altyapısında yetişseydi kesinlikle stoper olurdu.
    bu oyuncuları kim seçiyorsa tebrik ediyorum. müthiş bir başarısızlık ama istiktarlı. oyuncuların hepsi aynı tornadan çıkmış gibi.
    sanki en başında oyuncu seçerken yanlış yapıyoruz gibi.
  • 745
    ceyhun müderrisoğlu başlığında yazılanlardan sonra altyapımız hakkında bir şeyler yazmak, fikrimi belirtmek istedim.
    öncelikle ceyhun hocanın türkiye'nin en gözde akademisinde çalıştığını düşünmüyorum. türkiye'nin en gözde akademisinin sadece 3 sahası varsa vay halimize... tesisler berbat, altyapı oyuncularının kendine ait doğru düzgün sahası yok, alt yaş kategorilerindeki oyunculara saha dışı destek verecek imkanlar yok (avrupa standartlarında beslenemeyen çok oyuncu var) ama ne hikmetse galatasaray taraftarı bu akademiden sürekli yıldız çıksın istiyor ve bu olmayınca da sorunu hocalarda arıyor. 1. lig takımı olan altınordu'nun galatasaray'dan 2 kat fazla sahası var. avrupa'da bile nerede görülmüş her yıl yıldız çıktığını ? her yıl yıldız çıkmasını geçtim kaç tane takım sayabilirsiniz "rotasyon" olarak düzenli oyuncu çıkartan ? galatasaray taraftarının büyük çoğunluğu football manager kafasıyla yorum yapıyor ya da saçma sapan bir ütopya da yaşıyor. avrupa'nın inanılmaz tesisleşen gözde kulüplerinin bile her yıl yapamadığını, türkiye'nin kıytırık tesisli kulüplerinden yapmasını bekliyor taraftarımız.

    yakın geçmişte atalay babacan, gökay güney, yunus akgün, süleyman luş, mustafa kapı; şuanda ise bartuğ elmaz, mahmut keskin... biraz göze çarpan her oyuncuya istisnasız yıldız olacak, arda turan, ozan kabak gibi olacak muamelesi yapıldı. bu oyuncuların başarısız olmasından ve kendilerini hem ülke şartları hem bireysel olarak hem de altyapı yetersizliğinden dolayı geliştirememesi halinde ise bunun sorumlusu olarak altyapı hocalarını ya da fatih terimi sorumlu olarak gösteriyorlar.

    galatasaray taraftarının kendisini çok büyük görüp gözünün önüne perde çekmekten vazgeçmesi gerekiyor. türkiye ligi çok kötü bir lig, türkiye futbol altyapısı berbat bir altyapı. galatasaray'ın 10-15 yıllık avrupa başarıları olmasa türkiye liginin bu kadarcık itibarı bile olmazdı ki bu başarı bizi dünyanın en iyi kulüplerinden birisi yapmıyor ya da altyapımız dünya çapında olmuyor.

    türkiye ve galatasaray bu berbat tesisleşmeden kurtulmadığı ve gerçekten altyapıya yatırım yapmadığı sürece hiç bir şey değişmez. sorun hocalarda değil, u19 hocalarını çok başarılı buluyorum ve u19 seviyesine göre yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar ancak o oyuncunun u19 seviyesinin üstüne çıkabilmesi için çok farklı şeyler gerekiyor.
  • 746
    3 isimle yollarını şimdiden ayıran takımımız.

    2018 yılında bucaspor'dan transfer ettiğimiz murat şenel, yine 2018 yılında kasımpaşaspor'dan transfer ettiğimiz ata öztürk ve 2020 yılında altınordu'dan transfer ettiğimiz efe mustafa çetin ile yollarını ayırdı.

    murat şenel bizde oynadığı ilk seneye kadar çok iyi gidiyordu fakat geçen sene biraz gerilemişti. bu sene ise dördüncü sağ bek konumuna geriledi.

    ata öztürk iki senedir düzenli forma giyemedi, sakat oyuncuların olduğu zamanlarda dahi formayı alamadı. yolların ayrılması şaşırtmadı o yüzden.

    efe mustafa çetin ise altınordu'dan transfer edip getirmeye gerek duyulacak bir isim değildi, elimizde bu tarz çok oyuncu var. ben bir sene daha kadroda tutar sonra yolları ayırırız diye düşünüyordum. bu sene biraz erken geldi. sanırım orta alandaki kalabalıklık yüzünden böyle bir karar alındı.
  • 747
    bu sene yayını olan hiçbir maçı kaçırmadım. bu ekibin çoğu alt yaş gruplarında da birlikte oynadiği için çocukların oyun pratiği var,bunu izlerkende farkedebiliyoruz. isimlerden bağimsiz oldukça iyi bi takimiz o yüzden. oyuncu profilleri de birbirlerine oldukça uyumlu. orta sahada baran bartuğ gibi top atıcı oyuncularımız varken eren sarper gibi atletizmi yüksek oyuncularımızda var. ya da sağ bekimiz mahmut temposuyla öne çıkarken sol bekimiz yiğit riera tarzı daha tekniğiyle öne çıkıyor. bu açıdan da kadro oldukça iyi harmanlanmış ya da iyi denk gelmiş. sonu kupayla biter umarım.
  • 749
    fatih terim altyapıya bütçe ayrılacağından bahsetti. altyapı konusunda mutlaka gheorghe hagi'den yararlanılmalı. academia hagi, florin tanase, florinel coman, ianis hagi, alexandru cicaldau ve razvan marin gibi oyuncuları yetiştirdi. oyuncuların güncel piyasa değeri 38 milyon euro. bunu toplam 19 milyon nüfusu olan romanya'da yaptıklarını da unutmamak gerekir. romanya'nın genç nüfusu 2 milyon iken, türkiye'nin genç nüfusu 13 milyon civarında.
App Store'dan indirin Google Play'den alın