• 18051
    yıllar sonra takım arkadaşlarına yapılan bir müdahele sonrası ortalığı taarrumar etmiş, rakip oyuncuları kendi evinde pıstırmış bir oyuncu topluluğu gördüm ya 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçındaki kötü oyundan sonra işlerin düzelebileceğine dair tutunacak bir dalım oldu.

    takım arkadaşlarının hakkını arayan, başarıyı arayan, tepki veren takımdır.

    artık ülkede futbolun nasıl oynandığını (oynatılmadığını da) da gördü bu takım. hoca da hepimizin eleştirdiği bazı yanlışları acilen düzeltti mi:

    (bkz: olacak)
  • 18052
    maçlara artık sakat ve cezalı olmadığında sezon başında kağıt üstünde planlandığı gibi çıkmalıdır:
    ---------------gomis---------
    rodrigues belhanda feghouli
    --------ndiaye fernando---------
    bu hat artık insanların ezbere sayabileceği bir hat haline gelmeli. tolga top kazanıyor tempo yapıyor orta sahayı üçleyip kanadı 2liyor gibi blogger geyiklerinden de gına geldi artık. doğru pozisyon alırsan ileride her türlü baskı yaparsın. onu geçtim fernando ndiaye gibi lig için biçilmiş kaftan bir ikilin varken ne gerek var böyle bir hamleye.

    şapkadan tavşan çıkarmaya 3lülere 5lilere gerek yok. takımın ideal kadrosu bir iki eksiği de olsa gayet herkesten her yerde 3 puan alabilecek seviyede. unutmayalım ki bu ligte bekinde ismail köybaşı olan da stoperinde semih kaya oynayan da şampiyon oldu. bu kadronun gücü tek kulvarda şampiyon olmaya hayli hayli yeter.
  • 18053
    duzgun pres yapmayi, set hucumunu, akilci enerji kullanmayi, pas yapmayi ogrenmesi gereken takim. bunlari yapamadiktan sonra isterse 50 farkli taktik denesin basarili olmaz. 2017-18 sezonunda nispeten iyi kadrosu ve iyi pas yapabilen oyunculari olan 3 takimi yenememis ve 2 puan alabilmistir. fb antalya ts. sorunlarinin neler oldugu acik ilk gunden belli ama onlem alinmiyor. hala hatli degisiklikler ve tek plan uzerinden gidiliyor.
  • 18054
    türkiye'de şampiyon olmak çok çeşitli faktörlere bağlı olabilir. işte ben bir oyun bilirim, onu da hep oynayacağım, böylelikle herkesi ezer geçerim demek türkiye'de mümkün değil. yok öyle bir dünya! bazen pislik yapan rakip, bazen federasyon ve hakemler, bazen de takım içindeki rehavet böylesi bir istikrara engel olur. bazen de kişisel hatalarınızın kurbanı olursunuz. türkiye'de psikolojik etmenler yeri gelir teknik taktikten daha önemli olur. bu belki her yerde böyledir ama türkiye'de daha çok böyledir. burada futbol asla futboldan ibaret değildir.

    işte böyle aksiliklerin üstesinden gelmenin yolu da pratik zekaya sahip bir teknik direktör ve tek başına maç alabilen yıldıza-yıldızlara sahip olmaktır. bunlar elinde olduğunda bir sihirbaz olursun. sorunlarını ve zaaflarını rakibe göstermezsin. tehdit edilmezsin, tam tersine tehdit edersin. mükemmel değilsindir ama rakiplerin bunu görmekten acizdir. hagi gibisi 100 yılda bir gelir, sneijder gibisi 10 yılda bir, lincoln gibisini aslında her sene bulabilirsin. ama herhalükarda bu takımın özel yeteneği olacak arkadaş. ve dolayısıyla yıldızdan korkmayan bir teknik direktörün de olacak.

    dere geçerken at değiştirilmez. tudor artık bu sezon galatasaray'ın teknik direktörüdür. şimdilik beklentileri aşmış bir teknik direktördür. bu yüzden geleceğinin tartışılması yersizdir. ama iş öyle bir noktaya geldi ki şampiyon olamazsa kelleyi kaptırır. bu bir realitedir, temenni değil. burası galatasaray, galatasaray 8 puan geriden gelen rakibine şampiyonluk veremez.

    bu takımın muazzam büyük sorunları yok. sadece takım planlamamızda ufak sıkıntılar var. tudor'un futbola çok düz bakması sonucu yıldızı olmayan bir takıma sahibiz. bunu tudor tercih etti. avantajları da var dezevantajları da var. ilk 10 haftada avantajları ve dezevantajları birlikte gördük. yıldızımız yok derken özel yeteneği kast ettiğimi bir kez daha belirteyim. ille de 10 numarayı kast etmiyorum. sneijder-podolski-bruma'dan biri bile kalsaydı işimiz görülürdü. galatasaray şimdilik iyi bir takım ama durdurulamaz değil. rakiplerimiz artık bizi çözüyor. çünkü çok korkutucu değildik. şimdi göreceğiz işte tudor'un maharetini. eğer ezber bozmazsa kaybeden taraf biz olacağız. futbolda dün yok, yarın var. derslerimizi ve tedbirlerimizi alalım. yani top tamamen tudor'da... bu takımı daha esnek, daha özgür oynatmalı. korkularını, endişelerini takıma yansıtmamalı. ve futbolda yıldız faktörünün ve bireyselliğin de çok önemli olduğunu artık anlamalı. zaman şimdilik onun lehine ama vakit daralıyor. umarım müspet gelişmeler olur tudor'dan yana.
  • 18058
    devre arasına kadar garry rodrigues belhanda feghouli gomis dörtlüsünü bozmaması gereken takım. herhangi bir koşulda bu dörtlünün çıkamaz, çıkması teklif dahi edilemez maddesini tüzüğe eklememiz gerekiyor. bu dörtlüden biri bile olmadı mı hücumda çılgın bir saçmalama sürecine giriyor takım. bir de son ricam ceza sahasına girince keseceğimiz topları penaltı noktası civarına keselim. kaleciyi vurma çabamızdan gına geldi artık.
  • 18059
    başını öne eğmemesi gereken takım, 2017-2018 sezonunun hala en büyük şampiyonluk favorisidir. fakat tek bir şartla..

    2 haftadır doğru düzgün bir oyun sergileyemiyoruz. cepteki puanlardan bir miktar yedik, uzun maratonda makul sayılabilir bunlar. ama takımda gördüğüm esas problem bu 2 puan kaybını hakeme bağlamaları.

    bunu yaparsak çok yanlış yere gitmiş oluruz. evet hakemler kötü, art niyet hepimiz sezdik ona da tamam. ama bu teşhisi yanlış koymak demektir çünkü takım 2 haftadır gerçekten iyi sinyaller vermedi.

    sonuç olarak hakemler yerine eksiklerimize yoğunlaşsak bizim için daha hayırlı olur görüşündeyim. takımdaki inanç güzel ama eksikler de var yavaş yavaş göze çarpan. başakşehir maçına kadar ivedilikle halletmeliyiz bunları.
  • 18061
    son iki hafta değil aslında şu ana kadar oynadığı futbolla tek oyun planının sağ kanat olduğu takımdır. ya maicon sağ dipten sert ve isabetli yerden pas atıp orta sahayı geçmemizi sağlıyor ya da mariano bunun 3-4 kademe üstünü yaparak takımı pozisyona sokmaya çalışıyor. bunun dışında olan biten bas-kap-at ki bu taktik %80 ağırlıklı uygulanmaya çalışılıyor. biraz kafaya oynayan, pasla çıkabilen (başakşehir bu taktiğe içerde dışarda fark atar) her takım bizi zorlar ancak herhangi bir anadolu takımına da puan bırakmayacağımızı düşünüyorum. sonuçta şampiyonluk büyük maç kazanmakla değil puan toplayarak geliyor. çekilecek çilemiz de buysa, şampiyonluk için çekilir.

    ha gönül ister ki tudor gönderilsin, yerine taktik bilgisi yüksek bir td gelsin ancak bunun ucunda da defalarca basiretsizliği kanıtlanmış bir yönetim var. hiç o riske girmemeli...
  • 18063
    2017-2018 sezonunda insanların abarttıgı kadar kaliteli bir kadroya sahip olmayan takım.

    şaşalı galibiyetler aldık diye herkese öyle geldi ama degildi.

    yani senin sol bekinde linnes oynuyor, o olmazsa lato, sol acıgında tolga oynuyor, o olmazsa garry, bircok bölgede alternatifin yok. bu kadro cok matah degil arkadaslar, iyi oyuncularımız var sadece ama eksik yanı da cok bu kadronun. gomis dısında gol ozelligi olan adam yok takımda.

    bir sekilde devre arasına kendimizi lider atar isek bu is olur. zira ikinci yarı icin fikstur avantajımız da olacak.

    devre arasında asamoah + kanat forvetimsi bir adam alırsak götürürüz. alamazsak isimiz zor olabilir.
  • 18068
    dün gece yenildiniz*, canınız sağ olsun. daha önceki sezonlarda maçı izlerken çok strese giriyordum. ama bu sene strese girmiyorum ve daha dikkatli izleyebiliyorum. maçlarda gol olsun diye, yenelim diye dua da etmiyorum. sizin buna ihtiyaçınız yok, bunu başarabilirsiniz ,başarmalısınız diyorum. size güveniyorum-uz-, bizi sonuca götürüp bu sezon o şampiyonluk kupasını alacaksınız. bugün üzgünüm. çünkü kaybedilenin sadece 3 puan olmadığını biliyorum. konuşulacak olan şeyinde bu olmadığının farkındayım. aşacağız bunları hep beraber. belki size yenin diye dua etmiyorum ama bu duaları mı başkalarına saklıyorum , merak etme. sonucunu da görüyorum. maşallah dediğimizde yaşasın demi..
  • 18070
    santim santim, jilet kesikleriyle doğranan takımım.
    herkesi paramparça ettik dediler ki; "fikstür avantajı, zor takımla oynamadılar."
    bursa maçı geldi, geri düştük, "dönemezler" dediler. herkesin ağzını açık bırakan oyuncu değişiklikleriyle geri döndük.
    fener maçı geldi, olanları konuşmaya gerek yok sanırım? hakem bile konuşulmasın diye koreografi, fetö vs.
    trabzon maçı, aynı hakem terörü.

    neden mi? durumun ne fikstür avantajıyla, ne zayıf rakiple, ne taktiksel fakirlikle alakası olmadığını anladılar. bu ülkenin en önemli markasının hem kadro olarak, hem istek olarak, hem teknik-taktik olarak gerçekten bileğinin hakkıyla lider olduğunu anladılar. tabi ki bükemedikleri bileği öpmelerini beklemiyoduk değil mi? gelin tüm kahpeliğinizle, tüm eyyamınızla! mayıs ayında o ekşimiş suratlarınızın ortasına ortasına vuracağız kupamızı!

    #hedef21 #konsantrasyon #ayaktakalacaksıngalatasaray
  • 18071
    içinde büyük maç alabilecek 1 tane bile oyuncusu olmayan takım. isimler ve ödenen bonservisler bizi baştan çıkardı sanırım.

    takım içinde "lider" özelliği olan oyuncularımız hep defansif oyuncular. muslera, maicon, mariano ve fernando. eğer ki belhanda, feghouli, gomis gibi oyuncuların "lider" olduğu gibi bir yanılgıya sahipsek mutlaka bu rüyadan uyanmamız lazım. zira 2 maçta** lider oyuncunun neler yapmaması gerektiğini belhanda ve feghouli'den gördük.

    bu takıma gerçekten bir hücum lideri lazım. yoksa daha çok puan kaybederiz kritik maçlarda.
  • 18073
    10 haftalık periyotta 2 belki 3 maç hariç, yeni kurulan bir takıma göre gayet iyi maçlar çıkarmış, en yakın rakibinin 3 puan önünde olan takım. sadece ilk yenilgisini aldı ki artık oyuncular hakem faktörünün de farkına vardı. hiçbir hakem doğraması yaşamayan beşiktaş 4 haftadır kazanamıyordu ki son dakika golüyle galip geldi. fb şu an ligde 9. sırada. bu iki takım da hem de kendi evlerinde ts'ye puan kaybettiler. bu kadar yaygara mı koptu? camiası gs maçından sonra mutlu gözüken ts 11. ligde. onlarda bu umutsuz hava yokken bizdeki bu veryansın neden? rakiplerin istediğini yapmayalım. sabır gösterilmesi gereken takımımız.
  • 18074
    yine soyluyorum zeka problemi olan takim. kondisyon, kosma, alan kapatma, parselleme, disiplin falan bir yere kadar. zeka pariltisi olan oyuncun yoksa ne yaparsan yap zamani gelince durdurulursun. oyun tikandiginda doksana gonderip seni ipten alacak adamlar yerine 2 haftadir salak salak seylerden kart goren bir ortasaha grubuna sahibiz. yok arkadasini yedirtmiyormus, yok hirsliymis falan geciniz. akilli oyuncu en ihtiyac olan yerde takimini eksik birakmaz. hatirlayin meloyu, gerektiginde rakibin kuyruguna basar, kirmiziyi karsiya aldirtirdi. bugunku topcularin hepsinden hirsliydi ama hepsinde akilliydi da. hic bizi sabote etmedi. ama masallah bizim zeka kupu topcularimiz 2 haftadir hirsliyiz ayagina takimin icine sictilar.

    uyanin beyler tren kacmak uzere.
  • 18075
    sampiyon olmasi istenen takimdan 34 lig maci icin beklenti nedir? her sampiyonlugun yenilgisiz, rekor kira kira gelmesi gibi bir hayalimiz yoksa, fiksturu onumuze koyup realistik bir puan hesabi yapilarak desteklenmesi gereken takim.

    ligde yenilgi alacagimizi bastan secebiliyor olsak, kotu futbol ve kotu hakem performansi denk gelmis bir trabzon deplasmani mantikli bir tercih olurdu.

    tudor'a kendi kurdugu takimla aldigi ilk lig yenilgisinden bir seyler ogrenmesi icin bir izin verelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın