• 18026
    2017-2018 sezonunda 9 hafta geride kaldı ve sadece 6 gol yedik. bu gollerin 3 tanesi duran top, 1 tanesi penaltı ve 2 tanesi de akan oyunda geldi. akan oyunda yediğimiz 2 golde de bizim oyuncularımızın kaptırdığı toplar ön plandaydı. son oynadığımız 22 ekim 2017 galatasaray maçında verdiğimiz 2 pozisyonda bizim kaptırdığımız toplar yüzündendi. çok konuşulmuyor belki ama set oyununda neredeyse hiç pozisyon vermiyoruz. yani takım belli ki savunma anlamında çok iyi çalışıyor. açıkcası benim futbol anlayışıma göre büyük takımlar az pozisyon vermeli ve az gol yemeliler. ben italyan futbolunu sevdiğim için beni mutlu eden bu durumdur. hücum kısmına gelince şunu söyleyebilirim. takım hızlı hücum etmek ile acele etmeyi karıştırıyor. zaten ecele ettiğimiz için o kontra pozisyonları veriyoruz. savunmada iyi yerleşiyoruz ama hücumda aynı şekilde açılamıyoruz. genellikle futbolcularımız iç içe oluyor. bide top kenarlara açılınca belhanda, feghouli ndiaye ve hatta ortanın yapıldığı kanata göre bek oyuncumuz ceza sahasında olmalı. sadece tolga ve gomis ile bir yere kadar gideriz.
  • 18028
    geride bıraktığımız 9 haftada bizleri ortaya koyduğu futbol ve aldığı sonuçlarla mest etmiş takımımız. beni mutlu eden bir diğer şey ise bu maçların tamamında parçalı formayı tercih edişimiz oldu. dünya'da ekol takımların birinci formalarının dışında forma giydiklerini çok çok az görürüz.
    * * * * * *

    14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı: http://gss.gs/KO0.jpg
    19 ağustos 2017 osmanlıspor galatasaray maçı: http://gss.gs/Xo4.jpg
    25 ağustos 2017 galatasaray sivasspor maçı: http://gss.gs/TS6.jpeg
    10 eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçı: http://gss.gs/a7C.jpg
    16 eylül 2017 galatasaray kasımpaşa maçı: http://gss.gs/5NT.jpg
    24 eylül 2017 bursaspor galatasaray maçı: http://gss.gs/6AX.jpg
    30 eylül 2017 galatasaray kardemir karabükspor maçı: http://gss.gs/zTb.jpg
    14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçı: http://gss.gs/rUn.jpg
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı: http://gss.gs/g4W.jpg

    not: yalnızca son maçta beyaz şortu tercih etmişiz, ki derbinin olması gerekinidir bence, diğer maçlarımızda hep ana kombinimizle sahada olmuşuz. http://gss.gs/MFc.jpg

    emeği geçenlere tebrikler, sevgiler. umarım hem bu sezon hem de gelecek sezonlarımızda bu yoldan ayrılmayız.

    edit: capone35 uyardı, ana kombinimiz zaten beyaz şortlu olanmış lakin şu ana kadar oynadığımız anadolu takımlarının kafasına göre forma seçmesi yüzünden beyaz şortu tercih edememişiz. hepsi beyaz ağırlıklı formayla oynamış.
  • 18031
    bana göre oynayabileceği en güzel diziliş, nedenleriyle birlikte şudur: https://www.buildlineup.com/...a1f88dd5dd25d4d25f44

    kale, sanırım en rahat olduğumuz mevki. as kalecimiz mükemmel, yedek kalecimiz fransa'nın kalburüstü kalecilerinden biri. en sorunsuz, en kaliteli bölgemiz kale. cedric, avrupa liglerinde de oynamış, çok kaliteli bir kaleci. umarım kupa boyunca kullanırız. ligi de 2-3 hafta önceden garantilersek, son maç hariç kullanmamızı isterim. iyi bir kaleci çünkü kendisi.

    sağ stoperde maicon'un yedeğine koray'ı yazmamın nedeni, koray'ın da tıpkı maicon gibi uzun topları güzel atabilmesi. çok genç bir takımımız yok. dolayısıyla maicon'un yedeği olarak koray'ı yazmak, kadronun yaş ortalamasını bir nebze düşürür. kupada koray'ı unutmamalıyız.
    sol stoperde serdar'ı önde görsem de, çok sakatlanıyor. aslan, biraz sakatlanmasan ya? bazı pozisyonlara atlamasan hemen? bırak rakibin 5 pozisyonda bir indirsin. sen yerdeyken de iyi savunuyorsun. işin güzeli, bu sene güzel kısa paslar yapıyorsun. fernando veya maicon topu aldığında iyice çizgiye yaklaşıp pas opsiyonu da oluyorsun. ayakların kötüydü ama bu sene hem güzel kısa paslar atıyorsun, hem boş alanlara iyi gidiyorsun. yerine yazılan denayer'e gelirsek, acayip çabuk biri. ara ara maicon'u iyice göbeğe yaklaştırıp, fernando'yu da göndersen, bu adam o hızı ve kuvveti, dengesiyle süper lig'deki çoğu stoperi süpürür. topla savunmadan top sürerek çıkabilmesi de büyük avantaj, üzerine çok mevkide oynayabiliyor. değerli bir parça. satın alabiliriz umarım.

    sağ bekimiz tartışmasız, mariano. kendisini biraz daha iyi kullanabiliriz bence. riera formülüyle. hatırlarsınız, riera'yı adeta oyun kurucu gibi kullanıyorduk. mariano da güzel kısa paslar yapabilen biri. 31 yaşında olmasına rağmen kondisyonu da gayet iyi. belki riera gibi kendisini kısa paslarla, üçgenlerle daha verimli kullanabiliriz. kendisi eğer bu organizasyonlarda daha çok bulunur, ortaları da çizgiden değil biraz daha geriden yaparsa, yani latovlevici gibi ama daha dikkatli ve daha yerinde, çok daha iyi olabilir. çünkü diğer tarafta elimizde linnes ve belhanda olacak, içeri kat eden adamlar. linnes'e de geleceğim. mariano böyle daha faydalı olabilir. yedeği denayer ve linnes de orada sırıtmadan oynayabilecek adamlar.

    sol bekte linnes oynamalı bence. şimdi, sağ bekimiz ve sağ kanadımız kanat oyuncuları gibi. feghouli bu ligde içeri de kat eder, şut da atar. fransa'da oynadığı dönemdeki gibi 10 numara pozisyonu da oynar. ama daha çok sağ kanattır kendisi. sanırım süper lig'de beki şut atabilen ve içeri kat edebilen tek takım bizim. bu müthiş bir avantaj. rakip takım senin 10 numaranı tutabilir. sol kanadını tutabilir. sağ kanadını tutabilir. ama ters ayaklı, içe kat eden bekini de tutamaz. linnes'in şutu var. içeri kat edip şut atabilen bir adam. sağ bekimiz, kanadımız, sağ stoperimiz, hatta belhanda da, uzun pas ve top atabilen adamlar. dolayısıyla solda beki bu açıdan feda edip, içeri kat eden adam olarak kullanabiliriz. belhanda'nın topu ezerek rakibi uyuttuğu anlarda linnes kat ederse, belhanda o pasları dener. ve o top buluşursa, biliyorsunuz, linnes içeri iyi top çeviriyor. + şut tehdidi olacak. bu beni heyecanlandıran bir organizasyon ya, ligde görmediğimiz bir organizasyon biçimi. bek boşa kaçar, ama ters ayaklı kaç bek var şut atabilecek? "unique" bir oyun olur bu, yapabilirsek.

    fernando'ya diyecek söz yok. yedeği için de yeterli görmesem de çok para alıyor, selçuk'u kullanmamız gerek sanırım. fernando'nun sakatlık problemi yaşamayacağına inandığım için, umarım selçuk'u çok fazla görmeyeceğiz. bu arada orada tolga da kullanılabilir, farklı bir rolde olmak kaydıyla.

    tolga ve n'diaye, göbekte iyi tempo yapacak adamlar. birinin sakatlığında buraya belhanda'yı atabilme lüksümüz olacak. tolga, n'diaye tempolu adamlar. tolga'nın bu sezon sürpriz skorerliği var. tolga'ya duran toplarda top da atabiliriz. tudor fena analiz yapmıyor. maç öncesi analizde maicon'u 190'lık birinin tutacağını görürse, bir-iki duran topu yalandan serdar-maicon'a kesip, asıl duran top organizasyonunda tolga'yı kullandırtabilir. yine heyecan verici. uzun çok oyuncumuz var. ndiaye-tolga ikilisinden sene sonu 20-25 gole doğrudan katkı bekliyorum bu arada. bu beklenti. emin olduğum ise, tempolarının asla düşmeyeceği.

    belhanda... belhanda'yı "iç koridor" denen kısımda kanatlara deplase olan, arka direklere de ortalar için hamle yapan oyuncu olarak kullanabiliriz. belhanda çok güzel çalım atan, ileride oynasa da savunmaya hem presle, hem alan kapatarak yardıma gelen, rakibin 175-180cm boyundaki oyuncularını duran toplarda iyi tutabilecek bir adam. skor katkısı da sene sonu doğrudan 10-15 gole katkı şeklinde olacaktır büyük ihtimalle. sol kanada, arka direğe de gidecek bir belhanda, rakibi de kovalamayı sevdiğinden çok faydalı olacaktır. yedeği yasin de 2-3 farkla öndeysek oyuna girip koşar, 3-5 şut atar. yasin bu sene üzerine plan yapacağımız adam değil. kesinlikle değil. gönül oraya sinan yazmak isterdi ama, o kendisini bitirdi. şu takımda eren yerine kendisini yazabilirdik. yasin yerine de.

    feghouli bizde adeta fransa'daki dönemleri gibi, hatta valencia'daki ilk dönemleri gibi de oynuyor. akıllı, gerektiği zaman çalımla, gerektiği zaman şutla, gerektiği zaman pasla. kendisinin oyun tarzı çok özel. skor üretiminde yer alırken, takım oyununa da katkı veren bir isim. yedeği garry'nin değerini ise seneye umarım şampiyonlar liginde iyice fark ederiz. ha garry bu yaz 6-7 milyon euro'ya satılırsa da hayır demem. garry feghouli kadar pas oyununa yatkın değil. ama fena şut atmıyor, çizgiye de çok güzel gidiyor. hayran da bırakacaktır, saç baş da yolduracaktır.

    gomis şu an alternatifsiz tek adamımız gibi. eren çok kısa sürelerde forma giyse de, çok eleştirilmeyi başardı. halbuki spesifik goller atabilen bir adam. şu an eren, orada olmuyor gibi. değerini çok da kaybettirmeden devre arası satıp, yerine daha iyi koşan, boş alanlara giden bir forvet alırsak faydalı olur.

    bu takım tempolu, üçgenleri seven, rakibi presle boğan, hücumdayken stoperlerini beke doğru kaydırıp, beklerini de kanat gibi kullanan bir takım olabilir. buna benzer bir takım da zaten. ümit vadeden, heyecan veren, güzel bir takım.
  • 18032
    bu yıl kadromuzda avrupa ligi kupasını kaldırmış 3 futbolcu var: maicon, fernando ve mariano

    fernando muslera:
    2009-2010 (lazio) avrupa ligi grupları
    2012-2013 (galatasaray) şampiyonlar ligi çeyrek final
    2013-2014 (galatasaray) şampiyonlar ligi 2. tur
    2015-2016 (galatasaray) avrupa ligi 2. tur

    cedric carrasso:
    2009-2010 (bordeaux) şampiyonlar ligi çeyrek final
    2012-2013 (bordeaux) avrupa ligi 3. tur
    2013-2014 (bordeaux) avrupa ligi grupları
    2015-2016 (bordeaux) avrupa ligi grupları

    jason denayer:
    2014-2015 (celtic) avrupa ligi 2. tur
    2015-2016 (galatasaray) avrupa ligi 2. tur

    maicon pereira roque:
    2010-2011 (porto) avrupa ligi şampiyonu
    2011-2012 (porto) avrupa ligi 2. tur
    2012-2013 (porto) şampiyonlar ligi 2. tur
    2013-2014 (porto) avrupa ligi çeyrek final
    2014-2015 (porto) şampiyonlar ligi çeyrek final
    2015-2016 (porto) avrupa ligi 2. tur

    fernando francisco reges:
    2008-2009 (porto) şampiyonlar ligi çeyrek final
    2009-2010 (porto) şampiyonlar ligi 2. tur
    2010-2011 (porto) avrupa ligi şampiyonu
    2011-2012 (porto) avrupa ligi 2. tur
    2012-2013 (porto) şampiyonlar ligi 2. tur
    2013-2014 (porto) avrupa ligi çeyrek final

    mariano ferreira filho:
    2012-2013 (bordeaux) avrupa ligi 3. tur
    2015-2016 (sevilla) süper kupa finali ve avrupa ligi şampiyonu
    2016-2017 (sevilla) süper kupa finali ve şampiyonlar ligi 2. tur

    iasmin latovlevici:
    2010-2011 (steaua) avrupa ligi grupları
    2011-2012 (steaua) avrupa ligi 2. tur
    2012-2013 (steaua) avrupa ligi 3. tur
    2013-2014 (steaua) şampiyonlar ligi grupları
    2014-2015 (steaua) avrupa ligi grupları

    papa alioune ndiaye:
    2015-2016 (osmanlıspor) avrupa ligi 2. tur

    sofiane feghouli:
    2011-2012 (valencia) avrupa ligi yarı final
    2012-2013 (valencia) şampiyonlar ligi 2. tur
    2013-2014 (valencia) avrupa ligi yarı final
    2015-2016 (valencia) avrupa ligi 3. tur

    martin linnes:
    2012-2013 (molde) avrupa ligi grupları
    2015-2016 (molde) avrupa ligi 2. tur

    garry rodrigues:
    2015-2016 (paok) avrupa ligi grupları
    2016-2017 (paok) avrupa ligi 2. tur

    younes belhanda:
    2012-2013 (montpeiller) şampiyonlar ligi grupları
    2013-2014 (dinamo kiev) avrupa ligi 2. tur
    2015-2016 (schalke 04) avrupa ligi 2. tur
    2016-2017 (nice) avrupa ligi grupları

    bafetimbi gomis:
    2008-2009 (saint-etienne) avrupa ligi 4. tur
    2009-2010 (lyon) şampiyonlar ligi yarı finali
    2010-2011 (lyon) şampiyonlar ligi 2. tur
    2011-2012 (lyon) şampiyonlar ligi 2. tur
    2012-2013 (lyon) avrupa ligi 2. tur
    2013-2014 (lyon) avrupa ligi çeyrek final
  • 18034
    1 tane bile büyük maç alacak futbolcusu olmayan takım. ne yazık ki durum böyle. belhanda'yı hep savundum. feghouli'yi de dört gözle bekledim.

    ama olmadı. büyük maçta sahaya karakter koyacak, takımı taşıyacak, oyunu kontrol edecek futbolcumuz yok. kenarda duran teknik direktör (!) de bu işleri beceremeyince büyük maç alamıyoruz. bunlar daha iyi günlerimiz. benim başlık altı dolar şimdi ama bu şekilde gidilirse devre arasına liderin en az 3-4 puan arkasında gireriz. zaten ondan sonra da kolayına alamayız liderliği. alsak da veririz yine.
  • 18035
    rahat oyunculardan kurulu takım. böyle sanki norveç ligi altıncısı gibi bir takım. sakin, huzurlu. herkes yense de yenilse de biz işimizi yapıyoruz havasında. kazanma hırsı yok. futbol böyle bir oyun değil.
    mesela bazen bir futbolcu basit bir topu tutamaz kendine kızar gider sert bir şekilde topu reklam panolarına falan vurur. yok arkadaş bizim takımda öyle oyuncu yok. topu tutmadı mı hemen koşarak görev yerine dönüyor. ben sevmiyorum böyle takımları kusura bakmayın. türkiyede böyle takımların başarılı olması bence imkansız.
  • 18036
    kritik maçlarda kasıntı futbolla götü başı dağıtan takım. ayrıca feghouli geldikten sonra o ilk haftalardaki baskıdan iz yok. feghouli-mariano üzerinden çok tahmin edilebilir oynuyoruz, kaldı ki bu iki oyuncu anlaşamıyor. özellikle feghouli forvetin arkasında kullanıldığında tam bir kabus. böyle kaliteleri daha efektif kullanmak gerek.
    adeta 'feghouli, mariano siz kafanıza göre takılın, tolga sen de kaptıklarınla çıkarsın.' şeklinde bir özeti var hücumumuzun.

    ligin kapalı savunmalara karşı en kötü hücum eden takımlarından biriyiz. hala çözüm bulamadık. kapılan toplarla gitmekten başka bok yok. şampiyon olacak takım büyük maçların en azından 15 dakikasını baskılı oynar. oynadığımız anlayış buna izin vermiyor.
    anadolu'ya koya koya şampiyon olmamız gerek, yoksa kritik hiçbir maçı alamayacağımız çok açık.
  • 18040
    takımların belli periyotlarda sıkıntıya girmeleri normaldir. takımımız da şu an bunu yaşamaktadır. futbolcuların sahadaki vücut dillerinden de bu net anlaşılmaktadır.

    son 2 sezonun şampiyonu takım 4 hafta üst üste kazanamadı; 5. maçta son dakikada kazandı.

    takım toparlanacaktır merak etmeyin. bu mağlubiyet takımın üstündeki olumsuz psikolojiyi de değiştirecektir.

    takımın en büyük sıkıntısı yedek kulübesinin ilk 11 oyuncularıyla rekabet edecek seviyede olmamasıdır. ara dönemde mutlaka transfer lazım.
  • 18044
    ihtiyacı olan tek şey frenlenmemek olan takım. 'kontrol' kelimesi bu takımın en büyük düşmanı. kontrol falan yok, 8 hafta kontrol oyunu oynayarak ligi sallamadı bu takım.

    deplasmana da gitse, evinde de oynasa, derbiye de çıksa, zor maça da çıksa saldırmak zorunda bu takım. karakteri bu. topu rakibe verip oynayabilecek bir takım değil. o top ya bir o kalede bir bu kalede olacak, ya da bizde olacak.

    bu seneki en büyük olayımız ne? tempomuz ve presimiz. peki biz kontrollü oyun adı altında ne yapıyoruz? bu 2 şeyi de yapmıyoruz. rakip o zaman ne diyor? ''e bunlar top oynamıyor.'' umarım 22 ekim fener ve 29 ekim trabzon maçları ders olur bize.
  • 18048
    son 2 haftadaki performans ile, kamuoyunda oluşan 'kolay fikstür' dalgasını haklı çıkarmış görünen takımımız. açıkçası ligimizde uefa sebebiyle sezonu erken açan takımların, eylül ekim aylarında ligde iyi sıralarda olması sık rastlanan bir durum. aklıma son yıllarda karabükspor ve osmanlıspor örnekleri geliyor, herkes imrenmişti bu takımlara. lakin bu 2 takım da ilerleyen haftalarda ve özellikle sezon sonunda düşüş yaşamıştı. sanıyorum benzer etkiyi yaşıyoruz ve ligde her takımın adaptasyon sürecini tamamlaması sebebiyle de sıkıntılarımız başlamış oldu. açıkçası bu haftaki gençler maçı da belirleyici olacak, yani bu 2 maçta fener ve trabzon yerine anadolu takımlarıyla da oynasak puan kayıpları gelebilirdi gibi duruyor. zaten 34 haftayı kimse yüksek götüremez, hakikaten zor bir ligimiz var, nice büyük topçular bile yapamıyor burada, dinamikler yüzünden. biz o düşüş periyoduna girmiş de olabiliriz, kolay fikstür bitmiş de olabilir.

    ama net olan bir şey var malesef ve o da benim kişisel beklentilerimin boşa çıkması. 28 yaşındayım, ilk defa ''evlat, adam gibi adam, gs'nin çocuğu'' olmadan bir kadro kurabildik. bu kadronun herhangi bir hakemden, rakipten, deplasmandan etkilenmeden, pısmadan işini yapacağını umuyordum. evet, bu galatasaray'ın his takımı olma özelliğinden uzak, ama futbol bu kadar değişmişken artık yeri kalmadı bu tarz duygusallığın diye düşünüyordum. zira getirisinden fazla götürüsü olmaya başlamıştı bizim için. malesef beklediğim takım bu takım da değil, bunu gösterdiler son 2 hafta performansıyla. yine de şampiyonluk mücadelesi verecektir bu takım. sakin kalmakta fayda olacak yani bu bakımdan da. sadece burada yine kişisel bi beklentim var, ''üzerimize oynanıyor, hakemler bizi doğruyor, operasyon'' geyiklerini ne takımın ne taraftarın yapmasını istemiyorum. yanlış anlaşılmasın, ülkemizde iğrençlikler çok dallı budaklı bunu yalanlıyor değilim, sadece bunun mücadelesini sahada bir tık daha mücadele ederek, işimizi yaparak vermeye çalışalım. aksi takdirde biz o kaostan zarar görüyoruz hep, enejimizi federasyona, cüneyte halise falan harcamayalım allah aşkına. oyuncularımız örneğin sosyal medyadan hakeme yükleniyorlarmış şimdi, yapmayın etmeyin kardeşler, haklısınız eyvallah ama sahada bir bok top oynamadınız, bir baş kaldırmadınız be. madem dokundu kanınıza hakemin rakibin yaptıkları, oyununuza yansıtabilseydiniz bunu keşke...
  • 18049
    yabancı sınırı, lucescu'ya verilen sufleler, hakem hataları, rıdvan'ın cikciklemeleri, pankart meselesi ile operasyon çekildiği bariz olsa da takım oyunu anlamında son haftalarda geriye gittiği aşikar. garry-belhanda-tolga 'lı oyuna feghouli doğru şekilde eklenemedi. ön alanda oyunu daraltan takım boyunu kısaltan rakip takımı hataya zorlayan oyun anlayışı kayboldu. fenerbahçe maçında 15-20 dakika oynanabildi, trabzonspor maçında ise hiç. tudor'un bu duruma bir çözüm üretmesi elzem.
  • 18050
    ne yazık ki her geçen hafta daha da kötü oynuyor. ilk haftalarda müthiş pres yapardı kaptırdığı topu hemen geri alırdı. şu an presin p’sini bile yapmıyor sadece izliyor. topluca hücuma çıkardı. bugün ki maçta dikkat ettim. sadece gomis ve feghouli vardı. ileride çoğalamıyoruz.

    feghouli kanat oynamıyor böyle bir mantık yok. gomis 55. dakika da çıkıyor eren giriyor. böyle bir şey olamaz ya. garry var elimizde kanat tolga oynuyor kanatta. velhasıl bu gidişle şampiyon olamayacak. her hafta geriye gidiyor çünkü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın