• 17201
    lisecilerden, rantçılardan, divan kuruluna kurulmuş adamlardan, komisyonculardan, takımını satan futbolculardan yani komple şu anda içinde bulunan kişilerden kurtulmadığı sürece çok daha kötüye gidecek takımdır. amacınız kulübü satmaksa çinlilere mi satiyorsunuz, araplara mı satiyorsunuz, satın da madem hiç olmazsa profesyonelce yönetilir biz de sinir krizleri geçirmekten kurtuluruz.
  • 17204
    real madrid'e karşı "dört, dört, dört" diye haykırdığımız takım. şu anki takım bizim galatasaray futbol takımımız değil. milyonluk eşeklerden oluşan, galatasaray spor kulübünü atm olarak gören futbolculardan kurulu takım. bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür. bu takım da yasin öztekin, selçuk inan, ahmet çalık, lionel carole kadar güçlü...

    kimlerin ahını aldık biz?...
  • 17206
    aklı başında hiçbir teknik adamın çalıştırmayacağı takım. 2013-14 sezonu da dahil, bu süreçte teknik direktör değiştirilmemiş-kovulmamış bir sezon yok. ismin mancini de olsa şutlandın, prandelli de olsan şutlandın, 3 kupa alsan da şutlandın, pragmatik denizli de olsan şutlandın, sadece 1 sezonluğuna takımı-geçiş sürecini idare etmek için gelmiş riekerink de olsan şutlandın.

    kulüp ve yöneticilerin 3-4 yıldır aldığı doğru bir karar bile yok belki de. geçen seneden periera-advocaat örneği mevcutken temmuz ortasında kelle isteyen taraftar topluluğu var.

    hangi deli niye gelsin böyle bir yapıya? hani belki, çıkarlarıyla örtüşürse, işine gelirse fatih terim olabilir. onun dışında gelecek kişi sadece emeklilik ikramiyesini almaya gelir.
  • 17208
    ben de sorunun oyun kuramama ve orta saha üstünlüğünü ele alıp topu ileriye taşıyamama olduğunu düşünüyorum. ilk soruna gelecek olursak; bir futbol takımı oyunu beklerden bile kurabilir. hatırlayın riera'nın sol bek oynadığı dönemde topu ne kadar kolay 2. ve 3.bölgeye taşıyabiliyorduk, şimdi ise yaklaşık 2 senedir olduğu gibi oyunu orta sahayı geçtim beklerden bile kuracak adam yok. inanın çok sinirleniyorum, bizim bile bu kadar basit gördüğümüz olayları bu basiretsizler nasıl göremiyor? yahu selçuk zaten götünü dönüp topu önüne alana kadar 8-10 saniye geçiyor karşı takım yerleşiyor. modern futbolda oyunu hızlı kurmak şart ve biz 2 senedir bu sebepten kanser oluyoruz. allah aşkına şu orta sahaya 2 tane dinamik ve box to box adamları alın artık. diğer soruna geldiğimizde orta saha üstünlüğü ki bunu açıklamaya bile gerek yok çünkü oyun bile kuramayan bir orta saha üstünlüğü nasıl ele alsın? sadece ek olarak şunlar söylenebilir. o kadar kırılgan ve mücadeleden yoksunuz ki orta sahada inanın 5. lig takımlarına bile bu üstünlüğü kuramayız. sonuç olarak futbolda bana göre en önemli bölge orta sahanın ortası, onun için önce bu iki transfer lazım; fernando-imbula olur veya vainqeur-imbula olur bunları bi alalım. daha sonra sağ kanat ve sol beke bakılır. dolayısıyla şu an için belhanda ve gomisi eleştirmek de yersiz olur çünkü oyunu 3.bölgeye yıkamadık.
  • 17214
    (bkz: #2206273)

    daha önce de söylediğim gibi, yerli rotasyonu benim hayal mayallerle birlikte 30 yıldır hatırladığım en kötü döneminde olan takım. işin kötüsü bunu düzeltebilecek hiçbir reçete de yok. tek çare kayıtsız şartsız altyapıya dönüştür. herhangi bir transfere menajer komisyonlarıyla birlikte vereceğim 10 milyon euro'yu 1 kuruşuna dahi dokunmadan altyapıya harcamamız lazım. ve bunu bıkmadan, usanmadan her sene yapmamız lazım. belki bugün çok üzgünüz, çok ümitsiziz ama inanın 4-5 sene içinde çok sevinir çok mutlu olur, hepsinden önemlisi de geleceğe sonsuz bir güvenle bakarız. ama yazık ki şu ana kadar sportif anlamda hiçbir başarısı olmayan ve olamayacak gibi duran bir yönetimin bu futbol aklını göstermesi mümkün gözükmüyor. bize cesur adamlar lazım. taraftarın baskısına inandığı evrensel doğrular için karşı koyacak yönetimler lazım. futbol aklı lazım. ayrıca başka bir tarafta da ekonomi aklı lazım. bunların arasında köprü olacak adamlar lazım. oooof of. allah'ım çok şey lazım.
  • 17215
    sorunu ruh ya da hırs eksikliği olmayan takımdır. bu takımın eksikliği kalite. çok net bu durum.

    östersunds denilen takıma hasbelkader 1 gol atabildik. net pozisyon deseniz 1,5 ya var ya da yok.

    girilemeyen pozisyonların ve yenilen gollerin sorumlusu kalitesizliktir. hem tudor'un hem de takımın kalitesizliği.

    bir de bu kalitesizliğin tersi şişmiş egolar var. o da sorunu katlıyor işte.

    elimizde çürümekte olan bir ceket var. biz buna yapma yapmaya çalışıyoruz. ama düğmelerini, yakasını ve kollarını yani onu cekete benzeten her şeyi söküp yapmaya çalışıyoruz bunu. yama için kullandığımız kumaş ne kadar kaliteli olursa olsun, tutmuyor. çünkü ceketi tuttuğumuzda elimizde parçalara ayrılıyor.
  • 17218
    artık avrupa'da yokuz ve takımda yapılması gerekenler var. madde madde sıralarsak.

    1) yönetim istifa edip, bu tarihi rezaletin faturasını kendi üstüne alıyor.

    2) yeni tecrübeli bir yönetim kurulup, başarılı galatasaraylılardan artık ellerini taşın altına koymaları isteniyor. ali dürüst, abdurrahim albayrak, adnan öztürk, haldun üstünel..

    3) yeni yönetim tudoru gönderip, ya tuchel gibi bir proje hocası ya da lucescu gibi taraftarı bütünleştirecek bir hoca getiriyor.

    4) floryanın hava değişiminden sonra, sinan, carole, donk gibi isteksiz futbolcular gönderiliyor. ( selçuk, yasin de olabilir fakat ekonomimiz buna müsade etmez.)

    5) eksik bölgelere ( 2 orta saha, 1 sol bek, 1 kanat, 1 yedek forvet ) yarısı genç transferler olacak şekilde transferler yapılıp sezona girilmeye çalışılıyor.

    evet zor evet fm oynar gibi bir durum ama yapılması gereken, galatasarayı düzlüğe çıkaracak olan budur.
  • 17219
    tek ihtiyaci olan sey biraz sabir. hala beklenen ortasaha ve kanat oyuncu transferleri takima katilinca, yeni sag ve sol bekler forma giymeye baslayinca ve diger yenilenen bolgelerle birlikte butun takim beraber oynama aliskanligini kazaninca bambaska bir galatasaray izleyecegiz. henuz izledigimiz takim bir iki ay icerisinde ortaya cikacak takimin fragmani bile degil. bu yuzden taraftarin sabirsizligini anlayamiyorum. gitmesini istedigimiz futbolcularin bir kismi gitti ve diger kismi da ya kadroya giremiyor ya da gecici bir sure yerlerine gelecek transferler takima katilana kadar idare ediliyor. takimin butun olarak yeterli antreman yapmadigi, bir kisim futbolcunun ciddi olmamakla beraber sakatlik problemi yasadigi da hepimizin malumu. ben bir-iki ay icinde cok iyi bir galatasaray izleyecegimizi dusunuyorum. umarim yanilmam.
  • 17222
    şu saatten sonra, bu yönetimin yapacağı teknik direktör değişikliği günü kurtarmak amacıyla yapılacaktır. zaten bu yönetimin yaptığı her şey şu zamana kadar günü kurtarmak üzerine oldu ve günü de kurtaramazken yarınlarımıza da ipotek koyuldu.

    onun için, önce #yönetimistifa

    bunu da yaparken yumuşak bir geçişle yapılması daha bir elzem. çünkü günümüzü de kurtaramayabiliriz. eğer biraz insafları varsa, şunu diyecekler: "biz bir halt yedik şu zamana kadar, bu işi de beceremiyoruz. gelecek seçimde aday olmayacağız. gelecek seçimde aday olacak arkadaşları geçici olarak göreve davet ediyoruz. galatasaray'a daha fazla zaman kaybettirmeyelim. transferler gecikmesin, yapılacak transferler ve eğer gelecekse yeni hoca da, yeni gelen yönetimin onayından geçsin!"

    yoksa, şu zamanda gelecek yönetim değişikliği orta ve uzun vadede bizim yararımıza olacakken, kısa vadede yarardan çok zararı dokunabilecek potansiyele sahip. gerçi, benim görüşüm galatasaray'ın planları artık uzun döneme yayılmalı ve kesinlikle şampiyonluk üzerine değil, şampiyonlukla gelecek avrupa başarısına göre kurgulanmalı. yani bir zamanlar dediğimiz gibi, şampiyonluk bir amaç değil, bir araç olmalı.

    galatasaray spor kulübünün dinamo branşı futboldan bahsediyorum ama aslında, şimdinin veya yarının yönetiminin yapması gereken, kamuoyunun teveccühüne nail olmuş, ehil, becerikli, iş bilir ve iş bitiren spor akıllarına ihtiyacını gidermek. bu kişilere ne derseniz deyin, ister şube sorumlusu, ister sportif direktör. her spor dalına bunlardan birer tane ihtiyaç var. hakan üstünberk gibi adamlara ihtiyaç var falan filan.

    gelelim, teknik direktör konusuna. yeni veya şimdinin yönetiminin tercihine. şu çok net, nasıl ki östersunds gibi bir takıma eleniyorsanız, elenmeyi bırakın yenemiyorsanız, zar zor gol atabiliyorsanız vesaire teknik direktörün blleti kesilir.

    diyelim ki kesildi, kim gelecek? mircea lucescu şu saatte geliyorsa, günü kurtarmak için geliyor demektir. yoksa, yarınları teminat altına alabilecek bir teknik direktör olduğunu shakhtar donetsk günlerinde gösterdi.

    mircea lucescu ismine karşı çıkacak pek kimse çıkacağını da zannetmiyorum. bu adam mustafa denizli değil, kabul edelim. yoksa öyle mi? birisi bunu teyit etsin! istiareye falan yatsın ne bileyim.

    benim görüşüm, mircea lucescu gelecekse, yanına gençten ama eğitilmek üzere değil de büyük takım teknik direktörlüğünü öğrenmek üzere bir ismi de getirmemiz. öyle hasan şaş, ümit davala, ayhan akman, tugay kerimoğlu gibi isimler değil. halihazırda teknik direktörlük yapan, başarılı da olan biri. mesela, mircea lucescu'yu teknik direktörlüğe getirip, yanına da igor tudor'u 1 veya 2 sene sonra baş teknik sorumlu olmak üzere yardımcı teknik direktörlüğe getirilmesine fit olurdum. ama o iş geçti. nasıl ki, altyapı koordinatörü olarak getirdiğimiz riekerink'ten, artık altyapıda yararlanamıyoruz, aynı durum geçerli.

    aslında, bence sistemimiz bir şekilde böylece oturtulabilse, çok güzel bir iş başarmış oluruz. ha yeri gelmişken, mircea lucescu'nun da böyle bir formül üzerinde direttiği konuşuluyor çoğunlukla. dedikodulara göre şöyle bir isteği oluyormuş, "ben 1 yıllığına geleyim, 1 yıl sonra oğlum teknik direktör olsun" vesaire vesaire. sıkıntı, adamın oğlu üzerinde diretmesi.

    şimdi biraz daha hayalperestlik taslayacağım. gönlümden geçen şöyle bir formül. şimdi 1 yıllığına mircea lucescu'yu getireceğiz, yanında da marcelo gallardo'yu 1 yıl sonra teknik direktör olmak üzere yardımcı teknik direktörlüğe getirmek.

    marcelo gallardo hakkında çok olumlu görüşlere sahibim. zaten, şu girimde de (bkz: #2112480) bayağı cilalamıştım kendisini. * ama git gide futbol aklımın yeterli olmadığını düşünmeye başladığımdan, bir geçiş dönemi için staj yapması taraftarıyım. ha, bu işe yanaşır mı? bence yanaşmaz. kariyerinde, 1 copa sudamericana (avrupa muadili: uefa avrupa ligi), 1 copa libertadores (avrupa muadili: şampiyonlar ligi), 1 recopa sudamericana (avrupa muadlili: avrupa süper kupa), 1 uruguay süper lig şampiyonluğu olan adamdan bahsediyoruz. ve river plate gibi arjentin'in büyük bir kulübünün teknik direktöründen bahsediyoruz.

    ama işte insan hayal ediyor. gelsin, bir alışsın, kulübü, istanbul'u, avrupa'yı tanısın. ve bunu da mircea lucescu gibi bir futbol aklının yanında cilalasın. içimiz rahat etsin, bir planımız olsun. her şey de paldır küldür olmasın şu kulüpte.

    hayaller bitince, bir de şunu söylemek istiyorum. geçmişimizde 59 tane teknik direktörümüz olmuş. bazısıyla kısa süreli, bazısıyla uzun uzun ilişkiler kurmuşuz. bazısıyla sürekli flörtleşmişiz. gelgelelim, kulübümüz hakkında yüksek fransız kültürüne(!) yakın olduğu söylentilere dolanadururken, hiç fransız teknik direktörümüz olmamış. belki de tam sırasıdır. lucien favre gibi ya da laurent blanc gibi bir adama da kimse gıkını çıkarmaz sanırım. yine dediğim gibi, bu adamlarla daha uzun süreli düşünebilirsiniz ama olmazsa olmaz şart, yanındaki yardımcıyı, teknik direktör olabilecek kapasitede, halihazırda teknik direktörlük yapanlardan seçmeliyiz.

    hayalin sonu.

    hayaller ise, şuradan başlıyor (bkz: #yönetimistifa)
  • 17223
    28 yaşındaki hankmoody 95 yılından itibaren takımımızı hep takip eden bir taraftar oldu. efsane maçlar efsane sezonlar efsane goller izledi.

    ulan şu ömrümde deprem zamanı felaketi unutup galatasaray ile mutlu olan maç izlerken deprem olur diye kapıya yakın maç izleyip bir gol ile her şeyi unutan bir çocuktum ben.

    jardel 3. golü attığında babam beni havaya kaldırdığında gözleri ışıldayan bir çocuktum.

    zaman geldi şampiyon olmadık zaman geldi yenildik zaman geldi haksızlığa uğradık. ama ya başkan vardı başkan gibi ya hoca vardı hoca gibi ya da yürekli futbolcular vardı.

    bu takım sneijder drogba ile de şampiyon oldu. florquin ve perez ile yine şampiyon oldu. ruhumuzu çaldınız aşkımızı çaldınız hayattaki tek mutluluğumuzu çaldınız. boyun eğen sessiz kalan bir camia olduk sizin yüzünüzden! biz ne yıldız ne de başka bir şey istiyoruz. biz başkan istiyoruz biz ruh istiyoruz! iki kelimeyi bir araya getiremeyen bilerek top oynamayan rezilleri istemiyoruz! allahım sen konuyu biliyorsun tez zamanda bize o ruhu tekrar yaşatacak gelişmeleri nasip eyle. biz takımımızı özledik. günahıyla sevabıyla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın