• 16631
    son şampiyon olduğumuz sezon kendimi yırtmıştım bu sezon mutlaka şampiyon olmalıyız çünkü bu sene olduk olduk kadro o kadar kötü ki bundan sonra en az 4 sene şampiyon olamayız diye.

    bunu benim gibi ortalama bir futbol izleyicisi bile görüyordu ama asıl görmesi gerekenler görmedi, şimdi o durumdan daha kötü haldeyiz o kötü kadronun üzerine o kadar kötü hamleler yapıldı ki toparlanması daha uzun sürecek.
    oyuncu transfer etmekle düzelecek bir hali de yok.

    sorun ne hamza, ne riejkerink ne igor tudor'du (kendisini de gitmiş olarak görüyorum) sorunu tepede bir futbol aklı olmamasıdır,
    o nedenle futbolcunun esiri olmaya devam edecektir, istedikleri zaman oynayacaklar istemedikleri zaman durup teknik direktör gönderecekler, istemedikleri oyuncuları kızağa çektirecekler vs. vs. vs.
  • 16632
    8-9 ilk 11 oyuncusuna, 2 yada 3 tane de yedekte duracak oyuncuya ihtiyaç duyan takım. kadroya girememesi gereken adamlar ilk 11 çünkü bu sezon. bunlar ahmet, semih, sabri, selçuk, tolga. kalanları iyi birer yedek olur. kaba hesap 15 transferle bu takım ancak düzelir. bunlar nasıl yapılmalı peki ?

    genç ve uzun vadede verim alabileceğimiz isimlerle yaklaşık 3 sene boyunca atılmalı bu temel. her sene 4-5 tane potansiyel, yanlarına bir iki abilik yapabilecek profesyonellerle kurulabilir bu yapı. ama bunu kulübün anahtalarını ahmet bulut'a teslim ederek yapamayız. sırf sözlükten 5-6 kişi toplansak 25-30 oyunculuk bir havuz çıkarırız her mevkiden iki oyunculu. geçtiğimiz transfer sezonunda harcadığımız parayla taş gibi geleceğin takımı kurulurdu.
  • 16636
    anlaşılamayan şu. eğer ki doğru bir yapılanma olacağına inansan kimsenin gitmesine karşı çıkılmaz.

    misal sneijder. gidebilir. sen sneijder'i 7 milyon €'ya satıp yıllık 4 milyon €'ya sözleşmesi biten taison'u getirebileceksen gönder sneijder'i. hiç sorun değil.

    bruma mı? tamam. sat 15 milyon € üstüne. getir sözleşmesi biten ghezzal'ı. tut elinde rodrigues'i. al başakşehir'dencengiz ünder'i. şutla yasin denen adamı. yapma diyen mi var?

    tolga ciğerci. tamam kazma. tamam topla iyi değil. de jong. yaşlı, hareketsiz, kafasında bitirmiş. josue, sınırlı yetenekleri var, kadroda ancak yedek olur. yolla bunları, eyvallah. yerine alacaksan leiva, ferri, guarin gibi oyuncuları; gönder hepsini. sesim çıkmaz.

    poldi. yaşlandı. evet koşamıyor. ayağına top gelmedikçe iş yapmıyor. rakibini kovalamıyor. yerine balotelli ya da benzeri bir oyuncu; hayır mı dedik?

    carole ve linnes. yeterli değiller. defansif olarak çok hata yapıyorlar. eyvallah. gönder. tuttun takıma clichy ve zabaleta gibi en azından 1 oyuncu aldın, biz "olmaz, illa bunlar kalsın" mı dedik?

    chedjou. aman savruk, aman isteksiz, aman beceriksiz. yahu sen daha kracheridi gibi bir adam bile alamadın. aldın da "yollanmasın chedjou" mu dedik?

    ama siz diyorsunuz ki "bunlar gitsin". gitsin tamam. kim gelecek? ndiaye, abuzike, adem büyük, emre akbaba, deniz türüç vb. bir de "ama satamayız ki" diye selçuk, semih, yasin, sabri gibi adamlar kalacak. bu mu derdiniz? bu mu isteğiniz? çünkü siz yukarıda bahsettiğim adamlar "gitsin" dediğinizde kalacak ve alınacak adamlar bunlar. oturun buna göre düşünün bence.
  • 16637
    cenk ergün, mert çetin, cenk, eray sabri, cavanda, semih, hakan, chedjou, de jong, selçuk, yasin, sinan, wes ile yollar ayrılmalıdır.. poldi zaten gitti. burda detayını yazamayacağım bize önerilen takas ile tottenham'ın teklifi kabul edilip bruma da yollanabilir. koray kiraya verilmeli, onun yerine ozan kabak 4. stoper olarak kadroya alınmalıdır. yunus akgün ve recep gül kanat rotasyonu için kadroda olmalıdır. bu temizlik yapılmadığı müddetçe sorunlar hiç bitmeyecektir. ben bu temizliğin 4. yıldız alındığında yapılması gerektiğini söylemiştim ama yapılmadı ve sonuç ortada..
  • 16638
    bu kadro artık dikiş tutmaz. büyükbaşlar dahil en az yarısının gönderilmesi lazım. yerine maliyeti 1-1,5 milyonu aşmayacak ucuz, bilinmeyen ama yüreği ve ciğeri büyük aç futbolcular alınmalı. öyle premier lig izleyip liste yapmak saçma. başlarına da ucuz malzemeden lezzetli yemek yapmayı bilen bir hoca. artık tudor mu olur, alman mı olur türk mü olur bilemem.
  • 16639
    takımın yüzde 85'inin gönderilmesi gerekiyor ancak 07.05.2017 itibariyle tudor-özbek arasında gerçekleştiği rivayet edilen toplantıdan selçuk-sabri-sneijder-semih dörtlüsünün kadro dışı bırakılması çok iyi bir karar olabilir galatasaray adına.

    neden bu dörtlü biliyor musunuz?

    1) semih kaya: özellikle a takımdaki gençlerle ve altyapı oyuncularıyla kuvvetli bir bağı var. kafasına esse alt yaş kategorilerin hocalarını sabote ettirme durumu var.
    hal böyle olunca da çok kilit ve tehlikeli bir isim oluyor düşük zekasına rağmen. ayrıca ''1 yabancı isterük'' diyecek kadar cahil ve terbiyesiz biri
    olduğu için de metin oktay ilkelerine yakışmamakta başlı başına bunun için bile ibret-i alem olması adına kadro dışı bırakılmalıdır.
    düşünsenize sizin takımınızın gençlerle en çok iletişim halinde olan ismi ''1 yabancı olmalı'' diyen bir ahlaksız.
    örnek olacak adama bakın!

    2) sabri sarıoğlu: ayhan akman ile dostluk bağı, yönetimlerle ilişkisi ve her an bir iş çevirebilirmiş gibi duran yapısı ile benim 2. sıraya koyduğum kişi. futbolculuk konusunu sabaha kadar tartışırsın o ayrı konu. tartışılamayacak olan sabri'ye geçilen iltimaslar ve bağlantıları. tez vakitte kadro dışı bırakılması hayrımızadır.

    3) wesley sneijder: bilhassa alman menşei dışındaki yabancı futbolcu grubunda büyük etkisi var. bruma ile yakın bir ilişkisi, teknik heyetlerle ve yöentimlerle kadim bir bağı var. dilediğinde riekerink'i getirtebilecek kadar güçlü bir isim takım içinde. son gün bonusu de jong ve önceki kazık donk gibi örnekleri de var bu konuda. ayrıca terim, prandelli, hamzaoğlu, mustafa denizli ve tudor'la sorun yaşaması da cabası. hep mi bu adamlar suçlu? bilemiyorum. kısacası hep dediğim dedik astığım astık bir yapısı olduğu gerçek. severiz ayrı konu, futbolculuğu ayrı konu. o konular entry amacı dışında. kitleleri harekete geçirebilme durumu kendisinde fazlasıyla var ve bu onu tehlikeli kılar. dediğim gibi olayları net bilmiyoruz ama ateş olmayan yerden de duman çıktığını görmedim hiç.

    4) selçuk inan:4. sıraya koydum ama wesley ile eşit tehlikedeler. ikisi de güçlü otoriteler. selçuk'un da yasin, poldi, ahmet, hakan tayfası üzerinde bir dominantlığı olduğunu düşünüyorum. yine teknik-taktik konulara maydonoz oluşu, taraftarın eleştirilerine kulak tıkayışı, yeri geldiğinde kazan kaldırabilme potansiyeli nedeniyle potansiyel tehlike. takımı başsız hale getirip hizaya sokabilmek için otorite kaynaklarını yok etmek gerekiyor ve bu da 4lünün saf dışı bırakılmasıyla olacak bir iş. zaten tolga, sinan, garry, carole, serdar gibiler tek başlarına tuvalete gitmeye bile karar kılamazlar bırakın takımı sabote etmeyi. ha bir lider başlarında olduğunda en korkusuz asker olacaklarına da şüphem yok.

    neyse efendim, buyrunuz işte:

    http://gss.gs/7We

    http://gss.gs/9hM

    http://gss.gs/Hfn
  • 16641
    kalecisi muslera hariç her mevkide beşiktaş, fenerbahçe ve trabzon'dan kötü olan takım. ufak birkaç değişiklik veya ufak çaplı revizyon vs bu takımı paklamaz. bu takımın tıpkı 2011-2012 sezonunda olduğu gibi baştan aşağı değişmesi lazım(muslera ve bruma hariç) tabii en başta yine mezkur sezonda olduğu gibi yönetim ve hoca değişikliği gerekiyor. yoksa bu kadroda birkaç değişiklik yapılıp aynı başkan ve hoca ile yeni sezona girilirse yine mart ayı ortası gibi sezon bizim için biter. fenası diğer branşlarda da futbol takımında olan halden farklı bir hal yok.
  • 16647
    içinde bulunan bütün beyin fakirlerinden* kesinlikle kurtulması gereken göz bebeğimiz. yoksa her geçen gün yeni sezona* hazırlanmakta geç kalıyoruz.. geleceğimizi tehlikeye atıyoruz..

    ünal aysal'ın ilk döneminde* yaptığı gerek takım içi gerekse teknik ekip değişikliği hamlelerine göre çok daha büyük ve detaylı bir yenilenmeye gitmeliyiz.

    tabi bu söylediklerim ne bu yönetimle olur ne de bu zihniyetle..
    bu yönetim ve zihniyet değişir mi? eğer galatasaray taraftarları olarak bunlara göz açtırmaz, her ortamda düşüncelerimizi dile getirir, protestolarımızı yapar, yerin dibine sokarsak, olan bütün desteklerimizi üzerlerinden çekersek olur. bunun için yapılması gereken ilk şey; taraftar arası birlik! birlik olursa dirlik olur. birlik olmazsa bunlar kendini seven, yaptıkları hainliklere susanlarla yollarına devam ederler. zaman aklımızı başımıza alma zamanı dostlar. bütün platformlarda, florya'da, sokaklarda gözlerinin içine soka soka bunları istemediğimizi göstermeliyiz. takımdan maddi manevi desteğimizi çekmeliyiz. stada gitmemeliyiz. hatta gerekirse gs tv'yi bile açmamalıyız..

    işimiz çok zor dostlar..
    allah yardımcımız olsun galatasaray'a gönül verenler!

    (bkz: sil baştan başlamak gerek bazen)
  • 16648
    6 mayıs 2017 galatasaray kasımpaşa maçı sırasında ve sonrasında yaşananlar ile ne yazık ki rezilliğin dibine vurmuştur.
    öncelikle gelinen noktayı ortaya koymak adına takımın genel röntgenini çekmek şart. takım içinde gruplaşmalar var ve bu herkesin malumu. ancak tek sorun bu değil. takımdaki bazı isimlerin igor tudor ile sorunları var. ne yazık ki bundan ötürü takımı sabote eden futbolcular da var. takımın puan kaybı durumunda hocanın gönderileceğini umanlar dahi var.

    bu noktada tudor’un neden istenmediğini de ortaya koymak gerekiyor. tudor geldiğinden beri çok sert ve tempolu idmanlar yaptırıyor. bu baştan beri bazı futbolcuların keyfini kaçırmaya yetti. antrenmanlar ağır askeri eğitimleri andırıyor. bunun nedeni takımın bitik olan kondisyonunu yükseltmek. fakat bu tempo 2 senedir doğru düzgün antrenman görmemiş oyuncuların sakatlanmasına neden oldu. takımda yakın zamana kadar sevgiye dayalı ancak disiplinsizlik sınırına yakın bir hava vardı. bu durum tudor ile disiplinli ancak gergin bir ortama dönüştü.

    6 mayıs akşamına döndüğümüzde bruma konusu ile başlayan saha içi krize şahit olduk. gördüğüm ve hocanın aktardığı kadarıyla tudor bruma’yı çağırıp bir şeyler anlatmak istedi. ancak bruma hocanın yanına dahi gelmedi. sonrasında oyundan alındı zaten. bu noktada oyundan almayıp devam edilebilir miydi sorusunu sorabiliriz. fakat hocanın disiplinden tavizi yok. bruma da bu hareketi yaparken çıkacağını tahmin etmiştir.
    maç sonunda başkanın soyunma odasına inmesi çok konuşuldu. aslında normal şartlarda galatasaray başkanlarının yapacağı bir durum değil. futbolcusuna borçlu olursan doğal olarak inip konuşamazsın. ki genelde şartlar hep böyleydi. ancak galatasaray futbolcuları emlak konuttan paralar gelmeye başladığından beri düzenli ödeme alıyor. yani parayı veren başkan düdüğü çalabilecek durumda.

    soyunma odasına inmek ile ilgili yalanlar ;
    - tudor istifa ettiği için inildi.
    - başkan bağırıp çağırdı hatta ağladı.

    başkanı seversiniz sevmezsiniz. (sevmemekte sonuna kadar haklısınız, ben de aynı şeyleri hissediyorum) ama teknik direktörünün yanında durması tüm bu toplam karamsar tablodaki en doğru nokta idi. (bu arada hagi konusuna fırsat bulursam değineceğim.) bu duruşunu korursa galatasaray’ın önümüzdeki sezonunu tudor ile birlikte tudor’un istediği transferler olursa. doğru bir şekilde kurabilirler.

    bugün gelinen noktada futbolcuların nazlanırcasına oynadığı ve istemedikleri teknik direktörleri gönderecekleri gücüne sahip olduklarını hissettikleri bir ortam mevcut. bu tablo değişmez ise galatasaray’ın gelecek sezonu da heba olacaktır. unutmayın galatasaray’ın en başarılı olduğu zamanlar takım maça gitmek için hareket ederken takım otobüsü ardından su döken, dualar eden florya personelinin olduğu zamanlardı. galatasaray bir his takımıdır. maneviyatımızı kaybetmemiz gerekiyor.

    sadece tabloyu yazayım istedim. taraftarın ne hissettiğinin farkındayım. gelen mesajlardaki karamsarlık da can sıkıcı boyutta.
    haber yok mu? var evet. transfer çalışmaları başladı. onları bir başka gün toplu olarak yazacağım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın