• 15852
    yarın alınacak güzel bir galibiyet, basın ve medyadaki çoğunluğun (galatasaray düşmanlarının) sesini kesecektir. her türlü övgüye layık gördükleri şenol ve advocaat'a kıyasla her fırsatta yetersizliğini tartıştıkları riekerink için belki de sezonun en kritik maçı. her şey şu andan itibaren kendi elimizde; umarım yarın zorlu bir deplasmanda olmaktan çekinen bir takım olarak değil de türkiye'nin en büyük kulübü olduğunun bilincindeki bir ekip olarak sahaya çıkarız.
  • 15854
    2016-2017 sezonunda oynadığı (ki avrupa'da yokuz) bütün maçlarda oyun üstünlüğü rakipteyse, eleştirilecek adam teknik direktördür. oyuncuları dünya yıldızı değiller farkındayız merak etmeyin ama fenerbahçe ve beşiktaş hariç süper ligdeki her takımdan iyi kadromuz. başında jor olduğu sürece aldığı, alacağı her puan şanstan ibaret olacak takımımdır.
  • 15858
    allah'a emanet bir takım.

    adı, galatasaray. yan, yansın. memleketi istanbul. çalışır süper ligde. *

    son zamanlarda hiç iyi oyunumuz yok. buna rağmen aynı kadrolarla oynamaya devam ediyoruz ve iyi oynamayı umuyoruz. orta saha ibretlik, defans ibretlik. bir kımıldanma da yok. yavaş yavaş yaptığımız şeyleri de yapamaz hale geldiğimizi görmek, iyisiyle kötüsüyle az buçuk oynadığımız oyunun da gerilediğini görmek kahrediyor.

    (bkz: 18 aralık 2016 osmanlıspor galatasaray maçı) özelinde üçlük, dörtlük olmadığına şükretsek yeri.

    ve takım bu haldeyken bir şeyler de denemiyoruz. farazi konuşuyorum, illaki yapalım diye söylemiyorum. ne bileyim üçlü defans oynayalım. alışmak zor desen -evet, alışmak zor da-, bu oyunumuzdan daha ne kadar kötü olabilir. en azından sabri'yi görmeyiz. farzı misal, üçlü orta saha oynayalım. icabında, belki orta sahada kalabalık olunca o koskoca boşluk dolar. yeter ki, bir şeyler deneyelim. iyi giden bir şey yok. daha kötüye gidecek bir şey yok. roberto mancini'nin bir yenilgi veya tek bir aksayan şey gördüğünde takım ayarlarıyla oynamasına da benzemiyor durumumuz. dediğim gibi, takım zaten tırt.

    hiçbir şey yapmadan, takımın iyiye gitmesini umuyoruz.

    metin ağabey, evliya ol gel: suretin takıma sirayet etsin. bir sihir bekliyoruz. bu ortamda senden aşağısı kurtarmaz.
  • 15860
    bir takım şampiyon olacaksa ya iyi hücum yapar, ya iyi savunma.. ya çok koşup mücadele eder, çok yardımlaşır; ya iyi kontraya çıkar. oyunu iyi tutar ya da ha babam yüklenir gerets'in galatasaray'ı gibi. ne bileyim bir şeyleri olumlu yapar işte. ama bu galatasaray takımı'nın tek bir doğrusu yok saha içinde. kağıt üstünde en önemli özelliği topa sahip olmak gibi gözüküyor. onun da topla oynama yüzdesini yükseltmekten başka bir halta yaramadığını rahatlıkla görüyoruz. hala yarıştan kopmamasını da bruma'nın özel performansıyla, arada bir büyük takım hüviyetine bürünmemizle açıklayabiliriz. en ufak bir riekerink etkisi yok yani. e aylardır bu takımın başında ne yapıyorsun sen be adam? neyi hedefliyorsun, neyi doğru yaptığını düşünüyorsun da her maç aynı anlayışla sahadasın. galatasaray'ın başında çok teknik direktör gördüm ama bu kadar vasıfsızını sanırım daha önce görmedim.

    şu şartlarda, bu kadro yapısıyla, bu oyunla ve özellikle bu hocayla galatasaray'ın şampiyon olmasının mümkünatı yok. izleyelim, destekleyelim ama başarılı olacak çok ümitlenip bel bağlamayalım derim ben.
  • 15861
    devre arasında sağlam bir teknik direktör ile çöpleri gönderip yerine 6-7 oyuncu alırsa şampiyon olacak takım. şöyle anlatmaya çalışayım.

    semih kaya 1.750.000
    selçuk inan 2.850.000
    chedjou 2.200.000
    sabri sarıoğlu 1.250.000
    sigthorsson 1.200.000
    hamit altıntop 1.650.000
    umut gündoğan 450.000
    salih dursun 450.000
    jem karacan 600.000
    josue 700.000
    eray işcan 270.000
    cavanda 875.000

    bu oyuncular gönderilirse toplam 14.245.000 euro tasarruf yapılıyor. yarısını ödeyeceğimize göre yarım dönem için yaklaşık 7.000.000 euro gibi bir maaş bütçemiz oluyor. evet bu oyuncuların hepsini gönderemeyeceğimizi bende biliyorum. olur da gönderebilirsek böyle bir tablo çıkıyor ortaya. gelecek oyuncular bu oyunculardan ne kadar kötü, verimsiz olabilirki?
  • 15863
    şu takım şu futbolla nasıl şampiyonluk yarışında kalabiliyor aklım almıyor. deplasman maçlarının büyük çoğunluğunda rakipten kötü oynayıp bruma'nın ekstra işleri sayesinde puan koparabildi. evinde de bariz üstün olduğu birkaç maç hatırlıyorum. onun dışında evinde oynarken bile erken gol bulup 80-90 dk yatma gayeli futbol oynuyor.

    arada çıkıp yasin ekstra işler yapıyor, bruma keza. onun dışında bir cacık yok takımda. muslera'dan bahsetmeye gerek duymuyorum.
  • 15864
    geçtiğimiz senelerde bu yaşlı kadroyu çekilebilir kılan bir özellik vardı: tecrübe. oyunu tutarak çok maç kazandık öyle.

    bu yıl ise skoru koruyamamak en büyük sorunumuz.

    kayseri maçı 1-0dan 1-1
    beşiktaş maçı 2-0dan 2-2
    başakşehir 1-0dan 2-1 yenildik
    kasımpaşa 1-0dan 1-1 neyse ki kazandık
    osmanlı maçı 1-0dan 2-2

    skoru tutabilsek her şey farklı olabilirdi ama onu da beceremiyoruz.
  • 15865
    devre arası için fellik fellik kanat oyuncusu aranan takım. şu an kanata acil bir ihtiyaç göremiyorum ben. ha yasin ha vargas, takıma seviye atlatmaz. muhtemelen bruma'nın gidişine yol yapıyorlar da aciliyeti hiç yok.

    doğru dürüst stoper ve orta saha alınacaksa alınsın ki serdar ve tolga'ya da çok ihtiyacımız varken paso sakatlar. mümkünse müzmin sakat herif almayın, oynamayınca katkıları olmuyor.

    kaldı ki oyuncu alıp şampiyon olalım kafasında değilim, takımın daha iyi bir futbol anlayışına ihtiyacı var ama bu iki mevki sürekli sallantıda. selçuk bitti gitti, de jong ise sneijder'den az koşuyor. şaka gibi resmen. atak üzerine atak yiyoruz geçen seneki gibi. semih ise ne zaman oynasa istisnasız adamını kaçırarak gol yediriyor, güya proaktif stoper. geçiniz...

    ayrıca sezon ortasında teknik direktörün değişmemesi gerekiyor. vasat top oynuyoruz fakat td değişirse hamza mucizesi falan beklemeyin, her sene olmaz o. tepetaklak gideriz.
  • 15869
    ölüsü şampiyonluğa oynayan takım. vallahi şu durumun açıklaması yok. bu kadar rezil futbolla şu bulunduğumuz yeri açıklayabilecek bir futbol aklı olacağını sanmıyorum. sahada işini eksiksiz yapan 1 tane bile oyuncusu yok ama liderden 5 puan geride. desem ki şans falan öyle birşey de yok ortada. ben bu işi anlamadım. eleştirmek istiyorum ama neresinden tutsan elinde kalıyor o yüzden üşeniyorum ama bu takım şampiyonluk potasında. cidden allah galatasaraylı herhalde.
  • 15870
    transfer yapmakla başarı geleceğini düşünmek hatadır.bu hata yüzünden tüm kulüplerimiz borc batağında. şöyle anlatayım bugün beğenerek izlediğimiz osmanlıspor ve başakşehirde beğenmeyip gönderdiğimiz 6-7 oyuncu oynuyor. bu da bize gösteriyor planlı ve programlı olarak bir sistem takımı oluşturduğunuzda isimlerin çok da önemi yok. son 3 yılda 5 teknik adamın değiştiği takımda da sistem olması imkansız. sistemin olmadığı takımda isimler öne çıkar. 3 maç maçın yıldızı olur, 5 maç kötü oynar isimler.
  • 15871
    tempolu, atletik, güçlü oyunculardan kurulu; sağlam takım savunması olan, yan toplarda en az hatayı yapan, hatlar arası mesafenin az olduğu, alan daraltıp yüksek pres gücüyle top kaparak hızla hücuma çıkan takımlar modern futbol anlayışına uygun futbol oynuyor. izleyiciye keyif veriyor ve başarıyı yakalıyor.

    peki bizim oyuncu yapımız ve oyun anlayışımız nasıl?

    temposuz ve güçsüz oyunculardan kurulu; yan top savunması rezalet, orta sahası hayaletlerden oluşan, 70 metrede top oynayan, pres anlayışı rakibi takip etmekten ibaret olan, sonu gelmeyen yan ve geri paslar nedeniyle hücuma bir türlü çıkamayan bir takıma sahibiz. belki serdar defansa sertlik kazandırır, hava toplarında da başarımız artar; belki tolga selçuk'u kesip oynar da orta sahaya tempo kazandırır; belki sigthorsson ile eren rekabete girer de başarılı santrafor performansı sergilerler; belki sneijder'in formu artar, belki sabri yerine linnes sağ bek olur da biraz olsun takımımız iyi futbol oynar, şampiyonluk yarışına tutunur diye hayal ediyoruz. sonu gelmeyen, içeriği belli olmayan sakatlıklar, disiplinsizlik ve takım içi dengeler(!) nedeniyle bu ve benzeri değişiklik beklentileri de hayalden öteye gitmiyor. aynı oyuncuların sergilediği aynı rezil futbolu izlemeye devam ediyoruz.
  • 15872
    maalesef süper lig seviyesinde bile top oynayamayan takımımız. inanarak gelen her takımın gol atabildiği değişik bir takım olduk. hücum desen yok, savunma desen eksilerde, oyuncu kalitesi desen o da yerlerde, başkana, yönetime zaten değinmiyorum bile... çok çok radikal operasyonlar geçirmemiz şart oğlu şart ama bu maddi olanaksızlıkla o da zor. şu an için oldukça karanlık bi tablo var. umarım şu kötü rüyadan uyanırız artık.
  • 15873
    sözlükte başlıklarda dolanıyorum, yapıcı eleştiri de buluyorum yazacak hatta yazıyorum, yazıyorum sonra da "ctrl + a, backspace" yapıp ne varsa siliyorum çünkü gerçekten kendimi boşa yorduğumu anlıyorum. hiçbir şey değişmiyor çünkü, hiçbir şey. günün sonunda gene sabri gol yediriyor, semih gol yediriyor, selçuk inan ileriye pas atmaya çalışırken topu rakibe verip sakatlanmış numarası yapmak üzere kendini yere atıyor, dedeler çay içiyor adada, divan kurulu rant peşinde koşuyor falan filan... düzelmez "bu" galatasaray beyler. gelin hepimiz maçlardan önce passiflora içelim.
  • 15875
    rezalet geçirdiği 2015-2016 sezonu'nun üzerine çok da fazla ekleme yapamamış olan takım.

    transferlere bakalım,

    eren derdiyok: lige iyi başladı ve attığı kritik gollerle takımın puanlar toplamasına ciddi katkı verdi ama oyunumuza katkısı fazla olmayınca ve formu düşünce yerini podolski'ye bıraktı.

    serdar aziz: 11. haftadaki fener maçına kadar sakattı. ilk onbir başladığı maçta kritik bir penaltı yaptırdı ama sonrasındaki maçlarda takıma bir sertlik kattı. dilerim sakatlığı ciddi değildir ve ligin 2.yarısına hazır olarak döner, çünkü kendisi yokken rezil bir savunmamız var.

    josue: 5. haftadaki beşiktaş maçında golü atsa belki morallenecek daha iyi oynayacaktı ama şu ana kadar katkısı yok denecek kadar az.

    cavanda: bir mitingde ts başkanı'nın bizim başkana itelediği oyuncu. burada toparlar yardırır dedik ama malesef 3. sağ bek konumuna düştü.

    tolga ciğerci: çok iyi başladığı sezonda sakatlık nedeniyle 3 haftadır forma giyemiyor. fikstür sayesinde yokluğunu az hasarla atlattık ama o yokken selçuk yine alternatifsiz.

    de jong: hazır olana kadar oynamadı ve oynadığı günden bu yana orta sahaya bir sertlik getirdi ama bir var bir yok. performansı tam anlamıyla güven vermiyor.

    kolbein sigthorson: kayıp aranıyor.

    bruma: kiralıktan dönen oyuncumuz. zaten bu sezon kendisi sayesinde hala yarıştayız. deplasmanlar attığı goller ve yaptığı asistlerle zirve takibinde kalmamızı sağlayanların başında. sene başında 7.5 m euroyu getirene satılacakken riekerink'in mutlaka kalmasını isteyerek bize verdiği en büyük katkının sebebi olan oyuncu.

    ---------------------------------

    2015-2016 sezonu'nda 15.hafta bittiğinde

    beşiktaş 35
    fenerbahçe 34
    galatasaray 26 şeklindeymiş.

    2016-2017 sezonu'nda 15. hafta biterken

    başakşehir 35
    beşiktaş 32
    galatasaray 30
    fenerbahçe 25 (muhtemelen akşama 28 olacak)

    -----------------------------------

    geçen sene bu dönemler neredeyse havlu atmıştık hatırlarsanız, devre arasından sonra 17'de 17 falan dedik ama bahçıvan denizli ile olmadı :(

    fikstüre bakınca da devre arasına (16.hafta) muhtemelen puan farkını açtırmadan belki kapatarak gireceğiz.

    (bkz: 25 aralık 2016 galatasaray alanyaspor maçı)

    devre arasında en azından gerçek iyi bir stoper, bir tane kanat forvet alabilirsek ve tolga, serdar, podolski sezon içinde uzun süreli sakatlık yaşamazsa yarışa devam ederiz. yalnız savunma yapmayı da öğrenmemiz lazım her maçta gol yiyoruz.

    edit: serdar sakatlandığına göre :( alınacak olan stoperden sonra hakan balta'ya bir şey olmamalı :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın