15907
galatasaray'ın sorunu tek başına 1 ya da 2 oyuncudan kaynaklı değil. en uçtaki oyuncudan en gerideki oyuncuya kadar bütünlüklü bi' sorun.
tek başına ahmet-mehmet sorunu kesinlikle değil. zaten siz iyi bir ''takım''sanız, aksayan noktayı tespit etmek kolay olacaktır. bunun çözümünü elinizdeki mevcut kadroyla ya da bünyenize yeni oyuncu katarak çözebilirsiniz fakat gs'nin durumu çok daha karmaşık.
şu anda mevcut oyuncu topluluğu, jor'un oynatmak istediği oyunu oynayabilecek oyunculardan oluşmuyor. örnek vermek gerekirse, elinizde biber dolması yapmak için gerekli malzemeler varken, siz onunla beğendi yapmaya çalışırsanız sonuç pek de iyi olmaz! burada konu, ''elindeki malzemeye en uygun oyunu oynatacak t.direktör''e kadar gider. konuyu dağıtmamak için bence ''en iyi t.direktörler elindeki malzemeye göre ortaya iyi şeyler çıkarandır.'' deyip konuyu kapıyorum.
4-2-3-1 sisteminde ya da bunun biraz değişik alt varyasyonlarında, sistemin iyi işlemesi için en kilit noktalardan biri de, orta sahanın ilerisinde görev alan üçlü bana kalırsa. bu oyuncuların oyun içinde disiplini ve konsantrasyonunu kaybetmemesi çok önemli. gerektiğinde bekine yardımcı olacak kimi zamanda ortadaki ikiliyi üçleyecek. kısacası, maç içinde defansif görevini yapacak ama kendi kanadında atakları da şekillendirecek kadar beceri sahibi olacak. çok zor iş kabul ama bu böyle olmazsa galatasaray'a baktığımızda göreceğimiz gibi bu sistem çoğunlukla 4-2-4 şeklinde girer. kimi zaman gaza geldiğinde yasin, yasak savmak için kimi zaman da bruma beklere yardım ediyor ama bu süreklilik arz etmiyor. tamamen oyuncuların insafına kalmış. 24 erzincan ya da tuzlaspor'un bile elini kolunu sallayarak ataklar geliştirip, zorluk çekmeden top tehlikeli noktalara getirmesinde bunun payı çok yüksek.
bruma, defansif anlamda da gelişme gösterip bunu sahada uygulamadığı takdirde gs'den sonra transfer olacağı takımda kalıcı olamaz. bu devirde, defansif görevleri bi kenara koymak için messi ya da ronaldo olmak gerekiyor ki onlar bile belirli ölçülerde katkı sağlıyorlar defansif anlamda.
tek başına ahmet-mehmet sorunu kesinlikle değil. zaten siz iyi bir ''takım''sanız, aksayan noktayı tespit etmek kolay olacaktır. bunun çözümünü elinizdeki mevcut kadroyla ya da bünyenize yeni oyuncu katarak çözebilirsiniz fakat gs'nin durumu çok daha karmaşık.
şu anda mevcut oyuncu topluluğu, jor'un oynatmak istediği oyunu oynayabilecek oyunculardan oluşmuyor. örnek vermek gerekirse, elinizde biber dolması yapmak için gerekli malzemeler varken, siz onunla beğendi yapmaya çalışırsanız sonuç pek de iyi olmaz! burada konu, ''elindeki malzemeye en uygun oyunu oynatacak t.direktör''e kadar gider. konuyu dağıtmamak için bence ''en iyi t.direktörler elindeki malzemeye göre ortaya iyi şeyler çıkarandır.'' deyip konuyu kapıyorum.
4-2-3-1 sisteminde ya da bunun biraz değişik alt varyasyonlarında, sistemin iyi işlemesi için en kilit noktalardan biri de, orta sahanın ilerisinde görev alan üçlü bana kalırsa. bu oyuncuların oyun içinde disiplini ve konsantrasyonunu kaybetmemesi çok önemli. gerektiğinde bekine yardımcı olacak kimi zamanda ortadaki ikiliyi üçleyecek. kısacası, maç içinde defansif görevini yapacak ama kendi kanadında atakları da şekillendirecek kadar beceri sahibi olacak. çok zor iş kabul ama bu böyle olmazsa galatasaray'a baktığımızda göreceğimiz gibi bu sistem çoğunlukla 4-2-4 şeklinde girer. kimi zaman gaza geldiğinde yasin, yasak savmak için kimi zaman da bruma beklere yardım ediyor ama bu süreklilik arz etmiyor. tamamen oyuncuların insafına kalmış. 24 erzincan ya da tuzlaspor'un bile elini kolunu sallayarak ataklar geliştirip, zorluk çekmeden top tehlikeli noktalara getirmesinde bunun payı çok yüksek.
bruma, defansif anlamda da gelişme gösterip bunu sahada uygulamadığı takdirde gs'den sonra transfer olacağı takımda kalıcı olamaz. bu devirde, defansif görevleri bi kenara koymak için messi ya da ronaldo olmak gerekiyor ki onlar bile belirli ölçülerde katkı sağlıyorlar defansif anlamda.