• 15226
    2016-2017 transfer donemiyle beraber son derece kuvvetli bir takim olmustur. sol bek haric ki orasi icin de idareten gorev alabiecek 3-4 oyuncusu var, butun mevkiler alternatifleriyle hazir halde.

    bence takimda oynamaya hazir 19 futbolcu var. bazi mevkilerde kimlerin ya da hangi ikililerin gorev alacagi hala belli degil. ornegin savunma 4'lusu icin bir tek carole'un yeri garanti. sag bek icin 3 aday var. keza stoper bolgesi icin de serdar, hakan ve chedjou''dan ikisi oynayacak. kim yedek kalsa "neden" diye sormayiz.

    orta saha icin en kritik bolge kuskusuz merkezdeki ikili. burasi icin de selcuk, de jong ve tolga'dan ikisi oynayacak. de jong'un yeri garanti diyebiliriz. selcuk veya tolga'fan biri disarda kalacak.

    kanatlarda durum daha net gibi dursa da aslinda burada da bir tek bruma'nin yeri garanti. saglam bir podolski elbette 11'de kendine yer bulacaktir. ama potansiyelli bir sinan ve kanatta da gorev alabilen bir josue podolski'yi tedirgin edecektir. diger yandan 4-4-2 ile cikabilecegimiz maclarda sneijder'i solda bruma'yi sagda gorebiliriz. bu formasyonda kanat icin saydigimiz 3 oyuncuyada kulube yolu gozukur.

    forvet icinde eren'in 11 sansi tartisilmaz. tek forvette oynasak cift firvette oynasak eren mutlaka 11'de olacak. ama en ufak bir sallantida sigthorson'a yonelmekten cekinmeyecegiz.

    simdi baktigimizda;

    kale icin; muslera ve cenk ( kalemin sahibi belli tabi. ama cenk'de guvenebilecegimiz bir yedek)
    sag bek icin; cavanda, linnes ve sabri
    stoper icin; serdar, hakan ve chedjou
    sol bek icin; carole ve duruma gore hakan, cavanda ve linnes
    orta saha icin; tolga, de jong ve selcuk
    kanat icin; sinan, bruma, podolski ve josue
    10 numara icin; sneijder ve josue
    forvet icin de; eren ve sigthorson'un kiyasiya mucadelelerini izleyecegiz.

    bunlar disinda kalan, semih, hamit ve yasin'le de turkiye kupasi rotasyonunu cok rahat saglayabiliriz.

    ulan vallaha guzel kadromuz var ha... rabb'im nazardan saklasin.

    aha ideal 11; http://www.kadronukur.com/...6e77d4010-27431.html
  • 15227
    2017 yılında ülkede verilecek her kupa için en kuvvetli adaydır an itibarıyla. beni böyle düşündürten nedenleri anlatmaya çalışayım.

    öncelikle rakiplerimiz geride bıraktığımız sezondan kalan problemlerini çözemedikleri gibi kendilerine yeni problemler yaratarak elimizi güçlendirdi. beşiktaş ile başlayalım;

    son şampiyon olarak lige nasıl başlanılmaz ise öyle başlamış durumdalar. fikret orman bu yıla dek hemen her şeyi fena idare etmedi kulüpte. sonucunda da somut olarak bir başarı kazanıldı ama zihnen bir büyümenin olmadığını çok rahat anlayabiliyoruz bugün. fikret orman'ın kapasitesinin sınırı buymuş. yoksa yeni stadyumda şampiyonlar ligi müziğini duyan bir kulak ocak ayında gomez'i alır, sosa'ya zam yapar ve tüm dünyada kaleci arardı. ayrıyetten bugün uğur karakullukçu'nun twitlerinden anladığımız kadarıyla transferin sonunda kadroya kattıkları atınç ve caner'in transferleri doğrudan şampiyonlar ligindeki yerli ve akademiden çıkmış oyuncu kotasıyla ilintili. sahanın içine inelim. kaleyi transit geçip* hemen savunmaya gelelim. stoperde vasat üstü diyebileceğimiz yalnız marcelo var. rhodolfo'nun o fizikle harika bir dönüş yapacağını düşünmüyorum yine de eldekilerle kıyaslanınca marcelo'ya partner olacaktır. adriano transfer döneminde yapılan en doğru iş oldu, ligimizde fark yaratacaktır. savunmanın sağ tarafı için aynı şeyleri söyleyemem, gökhan'ın şu sözleşmesinin bizim umut'a yaptığımızdan farkı yok. beck'ten fazla ne vereceğini ben düşündüm bulamadım, beşiktaş hiç düşünmemiş anlaşılan. orta alanda atiba-inler rotasyonu güvenilir. oğuzhan gayet iyiydi geçtiğimiz sezon gomez ve sosa ile. bu sezon o iletişimi kurabileceği pek alternatif gözükmüyor ve hissiyatıma göre bu sezon sosa'cılık oynamayı kafaya koymuş gibi. sonucunda beşiktaş da kendi de kaybeder. tolgay'ın yetenekleri aşikar ama üretken ve güvenilir oyuncu tipi değil. 33. yaşını kutlayacak q7'nin yeri garanti iken olası kötü günlerde elini ne kadar taşın altına sokacağı büyük soru işareti. aboubakar ve talisca ile ilgili ahkam kesecek pozisyonda değilim ama yerine geldikleri oyuncuların futbolcu kimliklerinden çok farklı olduklarını anlamak zor değil. portekiz ligindeki iyi oyuncuların hangi bonservislerle nerelere gittiğini biliyoruz ama yine de ligimiz için yeter şartta olabilirler tabi. seviyesi, şampiyonlar liginde hakkıyla sınanmış kaç oyuncusu var diye bakarsak başitaş'a büyüteç yardımıyla q7, adriano ve aboubakar isimlerinden başka bir şey göremiyoruz. evvel zaman içinde bu arenada azıcık sahaya çıkan birkaç oyuncusu daha var ama bahse girerim kendilerine son çıktıkları şampiyonlar ligi maçını sorsak önce biraz düşüneceklerdir. geçen sezon en iyi haliyle avrupa liginde arnavutluk takımı dışında galibiyeti yokken oldukça güç kaybetmiş kadrosuyla bu sezon şampiyonlar liginde kabus yaşaması kaçınılmaz gibi gözüküyor beşiktaş'ın. bu doğal olarak ligi de etkileyecek ve zannımca beşiktaş hayal kırıklığı ile sezonu noktalayacak.

    gelelim fenerbahçe'ye;

    tüm o çirkin ve manasız hoca, başkan ilişkilerini geçip direk sahaya inelim. "son kale" itandje, karcemarskas, onur kıvrak, volkan babacan kadar rakibi zorlayamayacak birine emanet*. etkisini sürekli kaybetse de fenerbahçe'ye bir oyun ezberi sunan gökhan ve caner artık yok. kjaer, skrtel ve van der wiel uluslararası oyuncular, işi mümkün olduğunca kotarırlar ama takımın geri kalanı tam bir muamma ve keşmekeş. birlikte performans vermesi çok zor bir takım. oyun aklı ve yönlendiricileri kimler olacak takımda büyük bir bilinmeyen. salih konusundaki iyimserlik de yerini yavaş yavaş homurtulara bırakacaktır. 2 senedir seria a'da 10 kere topa dokunmadı bu çocuk nasıl taşısın takımı? kısır bir 4-3-3 ile az gol atıp az yiyen dirençli bir anadolu takımı kıvamında bir sezon öngörüyorum. hastalıklı zat için son sezon olması da artık herkesin hayrına.

    sonunda galatasaray;

    geçtiğimiz sezon sahada fiziksel hiçbir nosyonda asgari şartları yerine getiremeyen bir takımdık. bu bağlamda her transferimiz doğru. tekrar edeyim bu bağlamda doğru, diğer parametreleri işin içine katarsak de jong, josue ve sigthorsson dışında hepsi tartışılabilir. geçen sezondan farklı olarak bruma, cavanda, de jong, tolga ve eren direk 11'de oynayacaktır. geçen sezonla mukayese edilmeyecek ölçüde bir fizik yeterlilik sağlayacaktır bu arkadaşlarımız bize. hem de bu fizik yeterliliğin farklı alanlarında performans verebilecek potansiyeldeler. cavanda dayanıklı ve güçlü, de jong sert ve dirençli, tolga presçi, eren'in hava hakimiyeti ve ceza sahasında kapladığı alan muazzam, bruma uzun mesafeleri kısa sürede almamızı sağlıyor. rakiplerimize oranla ekseriyeti geçtiğimiz sezonu boş geçirmemiş oyuncuları kadroya dahil etmemiz de bir başka avantaj. aciliyet derecesi en yüksek mesele olan fiziksel kifayet kısmını hallettiğimize göre işin teknik ve karakter kısmına bakalım. riekerink hocanın ilk planı selçuk ve ön libero transferinin üzerine inşa edeceği bruma-wesley-podolski-eren dörtlüsüydü bana kalırsa. diarra'yı alabilseydik bu plan elan işleyebilirdi fakat de jong'un transferi ve tolga'nın performansı hocayı farklı bir plana zorluyor. tabi podolski'nin sakatlanıp sinan'ın olgun olmayan oyunu üzerine de işlemez gözüktü bu plan. tahminimce de jong-selçuk-tolga orta üçlüsünün üzerine wesley-bruma-eren ile gol arayacağız. bu wesley'i mümkün olduğunca rakip yarı alanda tutmak için gayet mantıklı gözüküyor. carole'ün lige başlangıcı da bu plan için hocayı cesaretlendirecektir bana kalırsa. tabi böyle bir hücum hattı için orta alandan skor katkısı gelmek zorunda. sezona başlangıcı iyi olmasa da selçuk'un bunu yapileceğini biliyoruz, tolga'yı izlediğim kadarıyla kesinlikle şut kullanması için telkin edilmeli çünkü kendine şut için alan ve zaman yaratabilecek bir oyuncu. savunma tarafımızı genel kanaatin dışında ligimiz için gayet iyi ve yeterli buluyorum. denayer transfer olsa tabi bir kerte daha yukarı çıkabilirdi fakat de jong'un varlığını denkleme katınca cavanda-chedjou-balta-carole dörtlüsü yeterli bir dörtlüdür. sabri-serdar-semih-linnes yeterli alternatiflerdir. yine geçen sezondan en büyük farklılık kulübemiz olacak. oyuna müdahalede oldukça fazla opsiyonu var riekerink hocanın. muslera-cavanda-chedjou-balta-carole-de jong-selçuk-tolga-wesley-bruma-eren gibi bir 11 varsayalım. kulübe cenk, podolski, sigthorsson, sinan, josue, hamit, semih gibi olacaktır. kör düğümleri açmak, oyunu tutmak, farkı arttırmak vesaire için her türlü hamle çıkar gibi gözüküyor bu kulübeden. işin karakter kısmındaysa muslera, balta, selçuk, podolski ve wesley muadilinde winner oyuncuları bulunan rakibimiz yok. kadronun yaş ortalamasının düşürülüp, taraftarla artık barışması mümkün olmayan oyuncularla yolların ayrılması da takımdaşlığa katkı verecek unsurdur. tabii olarak bu noktada en büyük görev her zaman hocanındır ve riekerink hocanın genel tabiatı, oyuncularla iletişimi, verdiği mesajlar bizi en çok takımdaşlık meselesinde ikna etti diye düşünüyorum. umarım hoca bu çizgiye paralel başka özellikleriyle de bizimle birlikte büyür. 83 puan deyip bitirelim.
  • 15229
    daha sezonun başı, transferler daha dahil olmadı bile takıma ama şunu söylemekte fayda var hala çok ciddi şekilde eksiklerimiz var. 27 ağustos 2016 akhisar belediyespor galatasaray maçı bizi yanıltmasın kesinlikle. akhisar maçı çok daha zorlu geçecek bir maçtı. akhisar maçını böyle domine etmemizin iki sebebi var. birincisi erken gol yememiz. golü yedik ve genelde her atan takımın yaptığı gibi savunmaya geçtiler yaslandılar. ikinci sebebi akhisar'ın topu rakibe vermesi ve kontra atak oynaması. akhisar ilk oynadığı lig maçında da %33 gibi topa sahip olma yüzdesiyle oynaması. top rakipteyken dağılıyoruz, rakiplere çok net fırsatlar veriyoruz. muslera kurtardığı zaman sıkıntı olmuyor ama muslera'da kurtaramadığı zaman geçen sezon gibi oluyor.

    de jong, serdar aziz ve cavanda'nın performansı bizim için en belirleyici etkenlerden biri olacak gibi gözüküyor. umarım şu takım savunması olayını çözeriz artık. eğer çözebilirsek son zamanların en iyi galatasaray'ını seyretme şansımız olabilir.
  • 15230
    an itibariyle sözlesmeli futbolcularimiz. kiralik'ta olanlar yoktur.

    kaleci: muslera, cenk, eray
    stoper: chedjou, hakan, serdar, semih, koray
    sol bek: carole
    sag bek: cavanda, sabri, linnes, salih
    ön libero: de jong, tolga, selcuk, hamit, jem, gökay, umut g., birhan
    on numara: sneijder, josue
    sol kanat: bruma, yasin
    sag kanat: podolski, sinan, endogan
    forvet: eren, sigthorsson, berk
  • 15233
    bu sezon uygulanmaya başlanan; maç öncesi basın toplantısı ile türkiye'nin medeniyet yüzü olduğumuzu bir kez daha gösteren takımımız.

    bu uygulana benim çok hoşuma gitti. maç öncesi jor beyefendi ve bir futbolcumuzu dinlemek çok güzel oluyor. 2 gün önceden maçın havasına giriyoruz ne güzel.
    hem de şeffaflık açısından çok iyi. hafta boyunca tuvalet kağıdı kalitesindeki gazetelerden yalan yanlış şeyler okuyacagımıza birinci ağızlardan alıyoruz bilgileri. kim düşündüyse helal olsun.
  • 15236
    kendimi gördüğüm canım takımım. resmen tuttuğum takımın dalgalı gidişatı ile paralel okul hayatım geçiyor. gerçi biz 4. yıldızı taktığımızda baya bi umutlanmıştım sınıfı geçeceğim diye ama kısmet olmadı bana, canımız sağolsun. bu sene çok ümitvar bi takım kurduk. hani o kadar içselleştirmişim ki hayatım çok güzel geçecekmiş gibi hissediyorum. inşallah hem takımımız hem okul hayatım başarılarla dolu bir yıl geçirir.*
  • 15250
    ileride çoğalamamak ve topu ileride tutamamak en büyük problemimiz. jong-tolga ikilisi form tuttukça umarım bu durum değişir. 26 yaşıma girmek üzereyim. kendimi bildim bileli de galatasaray maçlarını takip ediyorum, ne zaman rakibe nefes aldırmayan oyun oynasak o sene şampiyonuz. galatasaray'ın stoperleri bir maçın minimum 30 dakikası orta saha çizgisinde durmalı. başka bir oyun şablonunu teklif dahi edilemez. rikimaru hocam da bunu yapmaya çalışıyor ama hakan-semih-serdar stoperleriyle ne kadar başarılı olacak göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın