- stoperdeki "topla çıkan ve kademe yapabilen" adam eksikliğinin
jason denayer ile giderilebileceği kanaatindeyim. takıma geri dönmek niyetinde olduğunu düşünmemize sebep olacak sosyal medya tepkileri veriyor.
guardiola'nın kurduğu kendi tarzındaki über-galaktik kadro içinde de bu sene kendisine çok yer bulma şansı yok gibi.
sporting hocası
jorge jesus'un kendisini ısrarla istediği vurgulanıyor. ancak geçen seneki zayıf kadroya nazaran daha iddialı bir yapılanma olduğunu görüp alışık olduğu ortama geri dönmek isteyebilir, umarım öyle olur.
- ön libero mevkiinde adam yiyen orta saha ya da rakibe basan orta saha, çok koşan orta saha, mücadele eden orta saha eksikliği takımın en büyük sorunu. ne yeni transfer
tolga ciğerci, ne de uzatmalımız
selçuk inan bu bölgenin oyuncuları değiller, olamazlar. elde olan
donk'tan sanıyorum benimle birlikte herkes umudu kesmiş durumdadır.
hamit altıntop insanı çileden çıkaracak bir oyun şekline sahip, iyi pas arası yapıp kesebiliyor olmasına rağmen hiçbir şekilde çözüm olacak adam değil. özetle; elimizde avucumuzda harcayabilecek ne kadar paramız varsa o parayı bu mevkiyi kaliteli bir adamla doldurabilmek adına harcamalıyız.
lucas leiva transferinin yatması halen içimde bir yaradır.
- santrfor mevkii de halen soru işareti. tanıdığımız bildiğimiz
eren derdiyok santrfor için isabetli bir transfer olabilmekle beraber süper kupa maçında beşiktaş'a karşı bende bir miktar hayal kırıklığı yarattı. ancak katkı sağlayabilecek konuma gelse bile yedekleyecek oyuncumuz yok. takımın kendi içinde santrfora devşirilebilecek 2 oyuncu mevcut, bunlar öncelikle
sinan gümüş ve sonrasında
podolski. podolski'nin mevcut sakatlığı can sıkıcı bir gelişme, sinan gümüş gole dönük yüzüyle bir miktar da olsa santrfor yükünü taşıyabilir, ancak eğer mümkünse takımımızın avrupa tecrübesi olan düşük maliyetli ancak yaşı ilerlemiş ve deneyimli bir santrfor takviyesi yapması gerekiyor gibi görünüyor.
bu 3 durum haricinde takımımızın bu seneye giriş şekli umut verici. (u: umut demişken, evlerden ırak, santrfor rotasyonuna adını sokmadım dikkat ederseniz)
bu sene sadece ligde mücadele edeceğimiz için çok alternatifli bir kadrodan ziyade "belli sayıda ancak kaliteli oyunculardan kurulu" bir yapıya ihtiyacımız olduğu aşikar.
yönetimin isteyerek yaptığına inanmasam da geçen seneye oranla kadro kalitesinde bir miktar yükselme mevcut. bunda en önemli 2 etken şüphesiz
jan olde riekerink'e olan güven ve bambaşka dönen
bruma.
ancak kalite ve güven artışı sadece bu isimler bazında değerlendirilmemeli. özellikle
lionel carole'un oyununu çok geliştirdiğini ve olgunlaştırdığını görüyorum ve umutlanıyorum. şuan takımın en etkili 2-3 isminden birisi kesinlikle carole. ve bir dipnot da
cavanda'ya düşmek istiyorum. senelerdir dönüp dolaşıp
sabri sarıoğlu'na emanet etmek zorunda kaldığımız "karadelik" mevki sağ bek için bence yıllar sonra ilk defa gerçek bir bek izleme ihtimali gün yüzüne çıktı. cavanda'nın varlığı ve takıma uyum sağlaması ihtimali gerçek olursa,
linnes gibi aslında çok da fena olmayan ancak savunma yönü zafiyet gösteren bir ismi de sağ önde deneme ihtimalinden söz edilebilir (yani solda bruma düşünülüp sağda yasin'i yazmaktansa linnes'in ofans yanı kullanılabilir düşüncesiyle söylüyorum bunu)
haziran ayında hiçbir şekilde galatasaray'ın 2016-2017 yapılanmasına karşı umut beslemeyen bendeniz an itibariyle bu sene şampiyonluk mücadelesi vereceğimiz kanısındayım.
umuyorum bu kanı gerçeğe dönüşür, dönüşmeyecekse bile sezon boyunca bruma'yı izlemek istediğimi belirtmek istiyorum.