bir şampiyonlar ligi maçında ilk yarıda, rakip yarı alanda yalnızca 36 (yazıyla; otuzaltı) isabetli pas yapabilen takım.
para yok diye yıldız oyuncu almazsın anlarım.
para yok diye transfer yapamazsın anlarım.
para yok diye elinden oyuncu çıkarırsın anlarım.
para yok diye düşük profilli oyuncu alırsın anlarım.
ama para yok diye iki pas yapamamayı, futbolun en basit temellerini uygulayamamayı anlayamam.
para yok diye kadroya katılanlar, sözleşme imzalananlar, kadroda tutulanlar, hepsi profesyonel futbolcu.
tekrar yazıyorum
* profesyonel futbolcu.
yani tek işi bu olan ve bundan milyonlarca lira kazanan insanlar bunlar.
yani parası karşılığında mesleğinin en az temellerini karşılayacak kadar performans göstermesi gereken insanlar.
ne demek 2 metre yakınındakine pas atamamak? ne demek topu saklayamamak? ne demek marke ettiğin adamı bırakıp gitmek?
bu nasıl bir taktik, bu nasıl bir anlayış?
madem bu adamlar bunu beceremiyordu neden alındı? düğünlerini yapsınlar diye mi? fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşsın diye mi?
neden sözleşme imzalandı? otel alsınlar işletsinler diye mi? karısına lüks arabalar alsın diye mi?
neden kadroda tutuldu? hısım, akraba, tanıdık, evlat diye mi? sahip olunamayan ciddiyeti, saygıyı, takım üstündeki disiplini sağlasınlar diye mi?
bu takımda taraftara atarlanan, taraftarın galatasaraylılığını ölçen, iki oyundan alındı diye küsen adamlar görevini yapmadı, yapmıyor.
"ama bu karakterli adam", "ama bu bizim evladımız", "ama para yok", "ama uefa ceza verecek", "ama taraftar bizi eleştiriyor", "ama ama ama.."
işini yapmayıp, bahanelerin arkasına saklana saklana bu noktaya kadar gelindi. açık açık, tekrar yazıyorum;
bu kulüpte insanlar hatalarını, yetersizliklerini, art niyetli hareketlerini bahanelerle gizlemeye çalıştı. başarılı da oldular.
bu kötü oyun, bu umursamazlık da normalleşti.
taktik yok; takım naptığını bilmiyor, teknik bitmiş; yeni gelenler dahil genç yetenekler dahi top süremiyor pas veremiyor, kondisyon bitmiş; takım ayakta duramıyor, patır patır sakatlanıyor. takım olgusu bitmiş; herkes bir diğerine bir yeri işaret ediyor, kankalar canı istediği gibi kart görüp istediği yerde takımı sabote edebiliyor.
yani
galatasaray futbol takımı resmen bitmiş okeye dönüyor.