• 13777
    bu sezonki kötü gidişata şaşıranlara şaşırıyorum. sezon öncesi transfer döneminde tonlarca bonservisi elinde oyuncu vardı ve taraftar olarak eksik mevkiler binlerce kez dile getirildi. forvet alın orta saha alın diye dilinde tüy bitti taraftarın. ama gerek yönetim gerekse hamzaoğlu kendi bildiğini okudu ve takımı şampiyonlar ligi ve lig yarışına kolu kanadı kırık bir şekilde başlattı.

    bunların olacağı çok önceden belliydi. göz göre göre takımı uçuruma sürüklediler. yazıklar olsun.
  • 13778
    gün itibariyle kadrosundaki oyuncuların yeteneklerine ve kimyasına uygun bir taktiği olmayan takım.

    elinde yaşlı , koşmayan bir kadro var.
    çalım atacak, kanat bindirmesi yapacak, varyasyon deneyecek kanat oyuncuları yok.
    kanat bindirmesi yapsa o toplara kafa vurabilecek, defansla boğuşabilecek santrforu yok.
    pres yapacak ciğerleri (umut hariç!!!!!!) yok.
    fizik gücü yüksek ve ikili mücadele kazanıp kontratağa çıkabilecek hızlı adamları yok. (burak hariç !!!!!!!!!???) (belki geçen seneki yasin)

    ama iyi pasörleri ve şutörleri var. birbirlerine yakın oynayıp hızlı top çevirebilseler ve rakip ceza sahası çevresinde oynayabilseler bence birşeyler olabilir. real madrid maçında azıcık görmüştük bunu.

    her ne kadar beğenmesek te; bilal, emre çolak bu pasör grubuna dahil edilebilir. selçuk, jose, sneijder yine öyle.
    sneijder, podolski, selçuk, emre çolak ve bilal aynı zamanda çok iyi şut atan adamlar.

    koskoca kadro yapılanmasının bu iki özelliğe göre yapılması da tamamen 10 aydır takımın üstüne çöken köylü zihniyetinden kaynaklanıyor. umarım denizli elindeki malzemeden daha iyi faydalanmanın bir yolunu bulabilir.

    bu sene gitti artık ama işin kötüsü bu finansal fair play yüzünden önümüzdeki seneler de güçlü bir kadro yapılanması yapmamız zor görünüyor. 1-2 milyon euroluk bütçelerle, kiralık futbolcularla bir yere varamayız. ekonominin kalıcı olarak düzelmesi ve gelir-gider farkına göre her yıl transfer bütçesi oluşturmamız gerekiyor. kangren olmuş bu borç bataklığıyla ancak günü kurtarır, ya da ünal aysal gibi kulübün 1-2 yılı için on yıllarını riske atıp har vurup harman savururuz...
  • 13782
    dedelerin eseri.

    toz kondurulmayan lisenin eseri. onlarin a t a d i g i yonetimin, hocanin, politikanin eseri.

    mafya'dan koruyor yersen. bulent tulun soktu polisi stada. liselinin dibi.

    1.5 senedir 3-5 hamzaci, skor taraftari, futbol cahilini saymassak bu taraftarin galatasaray futbol takimi uzerinde babalar gibi soz hakki olmalidir.

    artik referandumun konusulmasi gerekiyor. belli bir ucret ya da gsstore alisverisi kombine neyse karsiliginda taraftarin da fikrinin alinmasi taraftarin hakki. hic degilse hakedildigimiz gibi yonetilelim.
  • 13783
    bu sezon kombineydi, formaydı, switti,digiturktu, hediyeydi falan derken kendisine yaklaşık 2000 tl harcadığım takım. bunu 4-5 yıldır da düzenli olarak yapıyorum. herhangi bir futbolcunun maçbaşına ücretini geçtim, muhtemelen sene başındaki sağlık kontrolü masrafını bile karşılamıyordur. ancak milyonlarca taraftar bu harcamaları yaptığı için bu paraları kazanıyorlar ve bize karşı sorumlulukları var. taraftarın tek talep ettiği şey mücadele. bu kadar çok para kazanan futbolcular hiç bir maçta rakip takımdan 5-10 km az koşma özgürlüğüne sahip olamaz. çalım yedikten sonra giden adamın peşinden koşmamazlık yapamaz. top kornere çıkacakken aman yetişemem diyerek koşmayı bırakamaz. 60. dakikadan sonra g.tünden soluyamaz. pas hatası yapabilir ama her pası hatalı olamaz. bizi bu kadar çıldırtamaz arkadaş!

    ilk yarı sonuna kadar muhtemelen 35-37 puan arasına sahip olacağız. yani sene sonuna kadar 3-5 puan alabilsek küme düşme ihtimalimiz olmaz. 3-5 yaşlı oyuncumuz (muslera, sneijder, hakan balta, chedjou, podolski, olcan, grosskreutz) kalsın diğer tüm yaşlı oyuncular gönderilsin. yanlarına gençlerimiz(sinan, jose, carole) ve paftan, yabancı kulüplerin gençlerınden falan oyuncular alınsın ve oynatılmaya başlansın. bu seneyi kaybederiz belki ama sonraki seneleri kazanma şansımız olur. gerçekten bunu yapsınlar bir kaç yıl acı çekelim razıyım. lanet olsun sabri'ye, umut'a, semih'e, burak'a.
  • 13784
    maalesef taraftarlarımızın çoğunun istediği sisteme, kontrollü büyümeye, "vizyon"a türk futbol kulüplerinin yapısı müsait değil.
    burada dernekler var. dernek olma problemi gerçekten büyük bir problem. başkan geliyor, ismini duyuruyor, gidiyor çoğunlukla. x otel sahibi olmak, y inşaat şirketi sahibi olmak başka, galatasaray başkanı ve x otel sahibi olmak, y inşaat şirketi sahibi olmak başka.

    almanya'da da sanırım benzer durum var. kulüplerin sahipleri değil, başkanları var. ama adamların kültürel yapısı falan buna daha müsait zannımca. bizde bu böyle değil. dursun özbek galatasaray kulübü'nün sahibi olsaydı en azından takımın başında önce çok önemli 3-5 direktör olurdu, sonra bir tane özel futbol direktörü olurdu, bir tane de uzun vadede başarı sağlayacak, yardımcı antrenörü ve b takım antrenörleri ile de kendisinden sonraki nesli yetiştirecek birisi olurdu. çünkü adam buradan büyük paralar kazanacak veya büyük paralar kaybedecek. bunu riske atmak ister mi ? istemez.

    evet, gerçekten dernek olmak büyük problem. dernek olmasaydık, sistemli bir kadro kurabilirdik. sneijder, muslera gibi iki büyük değerin etrafına bir kadro kurabilirdik. muslera'ya uyumlu bir defans, ofansa ve defansa yardım edecek iki mücadele gücü yüksek orta saha, atletik bekler, sneijder'in tecrübesiyle oluşacak pozisyonlarla hem parlayacak, hem takımı ileriye taşıyacak bir forvet, takım oyununa yatkın, boş alanları da değerlendirebilen kanatlar ile, parıl parıl parlayabilirdik. fenerbahçe ve beşiktaş'ta parlardı. trabzon ve bursa kültüründen, başakşehir, kasımpaşa, gençlerbirliği gibi takımlar da şehirlerinden ötürü parlayabilirdi. ve git gide premier lig'e yakın bir hal kazanabilirdik. aynı kaliteye gelmek yıllar, uzun yıllar alır. ama lig tarzımız aynı olabilirdi. kafaya oynayan 3-4 takım ve onları zorlayan, yeri geldi mi geçebilen 3-4 kulüp daha. alttakiler de baş alt takımları zorlayan takımlar, belki bu senenin leicester'ı gibi çıkış yapacak beklenmedik bir takım. bunlar olabilirdi.

    bu sistem doğal olarak altyapıya eğilmeye de neden olacak. çünkü kendi değerini yetiştirmek ve satmak, çok cüzi bir maliyete çok büyük bir kar demek olabilir. bazen bir futbolcuyu satar, bir kadro kuracak parayı kazanırsın.

    ama bunların önünde engel hep dernek. hangi başkan galatasaray'da 15-20 yıl kalabilir ? adam nasıl ve neden 15-20 yıllık plan arzulasın bizim gibi ? 5 sene başkanken 3 sene şampiyon yapsa takımı, efsane başkan. dursun 5 sene kalsa ve 4 sene günü kurtaran takımlarla şampiyon olsa, 15 sene sonra kimse ama günlük kadrolar kurmuştuk demez. belki sen dersin, ben derim. ama sokaktaki adam demez. tribüne giden insanların büyük kısmı demez. 4 kere şampiyon olduk adamla der, kadroyu pek hatırlamaz bile. hatırlasa da şampiyon takımın oyuncusu der. burada işler böyle.

    sıkıntısı dernek olmak bu takımın. net şekilde.
  • 13785
    takımdaki leş yiyici,akbabalardan,yeniçeri ocağından kurtulmadıkça bir halt olmayacak olandır.sneijder,podolski,muslera gibi adamlar ne zaman çoğunlukta olur,bi işe yaramamasına rağmen ortalığı karıştırıp,takımı sabote eden yerlilerden kurtulursa o zaman bi yerlere gelecek olan göz bebeğimizdir.
    sağır sultan bile takımın içindeki hainlerin varlığını biliyor artık.takım varsa taraftar için var,sabri,umut,burak ve onların egoları için değil.zaten yavaş yavaş taraftarın hevesi kırılmaya başladı,tribundeki,evdeki maçları izleyenler azaldı.böyle bu kafayla devam ederse taraftar için var olan takım,en önemli gücünü taraftarını kendinden uzaklaştıracak ve soğutacak.
  • 13786
    şuan bu başlıkta tartışılan konunun dışına çıkacağım ama yine de futbol takımımızla alakalı bir anekdot paylaşmak istiyorum sizlerle.. beşiktaş - iskenderbey maçını izliyorum da bir an farkına vardım olayın:
    biz gökhan töre yerine olcanı aldık hem de aynı paraya geleceklerdi. ayrıca olcay şahan ve kerim frei da tercih etmedik alabilecek durumdayken ve pazarlık masasındayken. şuan ihtiyacımız olan dinamik, mobil ve skora katkı veren oyuncuları hep beşiktaş aldı, biz almadık. bakın alamadık demiyorum, almadık. onun yerine gidilip amrabat alındı 8, 75 milyon euroya. şuan bambaşka bir oyuncu grubuna sahip olabilirdik, daha dinamik oynayabilirdik oyunumuzu.
  • 13787
    93'ten bu yana düzenlenen şampiyonlar ligi'nde toplam 6 deplasman galibiyeti olan takımımız. 14 kez katılıp, toplam 45 deplasman maçına* çıkmışız, bir sürü ülkeden güçlüsüyle zayıfıyla bir çok takımla oynamışız ve alabildiğimiz maç sayısı bu.

    yenebildiğimiz o takımlar da cluj, braga, schalke, nantes, hertha berlin ve lokomotiv moskova.

    98-2002 arasında kazanamasak da büyük takımlara karşı deplasmanda kök söktürdüğümüz, galibiyet kaçırdığımız birçok maç var ama zaten kulübün en parlak denebilecek dönemlerinin biri haricinde, özellikle son 13 yılda muazzam bir akılsızlık ve plansızlık ile yönetilmemizin cezasını çekmeye devam ediyoruz. bakalım kaderimiz nerede dönecek.
  • 13788
    şampiyonlar ligi maçlarına genelde gaz ile çıktığımız için deplasman maçlarında iç sahadaki maçlarımıza kıyasla çok silik bir performansa sahip olmamız olağan bir durum. çünkü dış sahada anormal durumlar dışında gaza getirecek ve ya pohpohlayacak bir etken yok.
    ne zaman bu gaz ile oynama muhabbeti biter de biz de diğer avrupa takımları gibi mantıklı ve realist bir şekilde maçlara yaklaşırsak bu kötü tablo düzelir.
  • 13792
    şampiyonlar liginde deplasmanda aldığı 6 galibiyet bilgisi doğru ise, bu galibiyetlerden üçünün ünal aysal-fatih terim yönetimindeki 2012-13 sezonunda alındığını belirtip yazımı burada sonlandırmıyorum. neden ikisinin de katkı verdiğini kabul etmiyoruz ? o galibiyetleri fatih terim tek başına mı aldı? o sezon takıma gelen onca yıldızı fatih terim mi getirdi ve kadronun baştan yapılanmasını tek başına fatih terim mi sağladı? illa bir tarafta mı olmamız gerekiyor ? eğer öyleyse ben tarafımı ünal başkandan yana seçiyorum. çünkü en azından başkanlığı süresince karakterini ortaya koydu. neyse, ben de yazımı burada sonlandırıyorum.
  • 13793
    cl'de aldigi 6 galibiyetin 3'uyle "daha ne istiyonuz olm" demesi gereken takim. 6'da 3 fazla bile su kafaya.

    lan su kuralarda porto bizim gruba ciksa diye dua ettigimi bilirim. porto'nun haline bak. bir de bizim halimize bak. 6 galibiyete uzulecegine 6'inin 3'uyle ovunen zihniyetle daha ne olsun? portekiz'in nufusu ne ki? gsmh'i ne? aksine eksikleri var portekiz'in!

    nesi mi eksik?

    cakalligi eksik. ah keske cakal olmaya calissalardi adamlar biraz. biraz adamcilik yapsalardi amk. biraz ovunmeyi bilselerdi oyle ya! 3 galibiyete tamah etmezsen mazallah 4'u bulamazsin. yetin ulan yetin amk portekizlisi neden yetinmiyorsun ac herif?

    sahi lan bu herifler kac takimla katiliyor cl'ye? 2 mi? biz senelerdir iki takimla katilabiliyor muyuz? ulke puani neden yerde?

    cunku hamza hoccam 3 kupali. o 3 kupayla biz avrupa fatihiyiz! ha ne? duyamadim? degil miyiz? her takimin yedek 11'ini oynattigi turkiye kupasi biri, ee digeri? bursa gibi ligimizin her sene sampiyonluga oynayan ohhom takimi :( lan git cikintilik yapma. yetin lan yetin. bizim icin onemli olan avrupa mi? nah avrupa.

    fener sampiyon olmasin yeter. citamiz bu. bu sene galatasaray sampiyon olamiyorsa besiktas olsun. cita bu. cita yerlerde.

    4 sene ustuste sampiyon oldugumuz yillarda 3. 4. sampiyonlugu kutlayan adam oldugunu hatirlamiyorum. her sene avrupa ile hesabimiz vardi. her sene turk dusmani hakemlerle, cirkef italyan, ispanyol oyuncularla savasimiz vardi. en buyuk tatminimiz de en buyuk uzuntumuz de buydu.

    domestigim
    domestiksin
    domestik
    domestigiz
    domestiksiniz
    domestikler

    bu saatten sonra da uzamayiz sadece kisaliriz.
  • 13794
    ligin tartışmasız en iyi kalecisine, dünyanın en iyi kalecilerinden birine sahiptir.

    fantezi denenmediği sürece, moralli ve taktik çalışmış denayer - chedjou - hakan - carole dörtlüsü ligin en iyi defans hattı olabilir.

    orta sahada selçuk, çetesi olmasın yine verim alabileceğimiz bir adamdır.

    sneijder gibi dünyanın en iyi amclerinden biri vardır, podolski hojdir.

    yani 8 oyuncusu bellidir.

    yedeklere baktığımızda yasin, burak, çolak, jose, cenk, semih, sinan gibi kalburüstü bir kulübeye sahiptir.

    gereken, devre arasında bir adet kanat, bir adet hunharca top oynayan melo ve bir adet forvet gibi forvet alınarak taa mayıs ayında bas bas bağırdığımız eksiklerin giderilmesi ve takımın adam edilmesidir.
  • 13795
    devre arasında; oyun görüşü ve pozisyon alma bilgisi iyi olan kuvvetli bir defansif orta saha, adam eksiltebilen pır pır diye tabir edilen tipte bir kanat ve ileride top tutabilecek kafa toplarında iyi olan bir adet forvet alınırsa devre arasına kadar puan farkını şu an olandan daha fazla açmamak kaydıyla ligde ve uefa'dan devam ederse avrupa'da iddiasını sürdürebilecek futbol takımıdır.

    tabi bunlar olurken yeni teknik direktörümüz mustafa denizli'nin formayı adil bir biçimde dağıtması çok önemli.
  • 13798
    çok özledik be sözlük. sevinmeyi unuttuk. ne olacak şimdi, kasımpaşa'yı yenince sevineceğiz konya'yı yenince sevineceğiz öyle mi?
    https://www.youtube.com/watch?v=pXviIuQP3qQ
    https://www.youtube.com/watch?v=cBK-G6cvRg8 otuz izle.

    yenilirken bile tezavhürat yapılıyor, yenilirken bile gururluyuz, yenilirken bile dimdik ayaktayız, yenilirken bile mutluyuz, umutluyuz.
    ama şimdi! pofffff....
  • 13799
    galatasaray futbol takımının geninde nerede oynarsa oynasın her zaman atak oynayan, hücum yapan,pres yapan,futbolu karşı takımın yarı sahasında oynayan bir yapıya sahiptir. başarılı olduğumuz dönemlerde ise genelde hep çift forvetle(4-4-2) oynadığımız zaman şampiyon olup kupaları kazanmışız. bence galatasaray futbol takımı antrenörleri bu yapıya uygun bu karakteri sahiplenmiş atak futbolu oynatabilen teknik adamlarla çalışılmalıdır. mevcut kadro ve teknik kadroya bakıldığında ise gerçekten içler acısı durumla karşı karşıyayız. kadro planlaması sezon öncesinde o kadar kötü yapılmış ki ezeli rakibimize baktığımızda her mevkisinde kadroda direkt oynayabilecek en az 2 futbolcusu bulunmaktadır. galatasaray gibi bir köklü kulübün böyle rezalet bir kadro mühendisliği hatası yapması kabul etmek mümkün değil. mevcut isimlerin tek tek üzerinde durmaya gerek yok. yoldan geçen herhangi bir galatasaray'lı çocuğa sorsak bile bizler gibi ne cevap vereceğini az çok tahmin edebiliyoruz. samimi bir şekilde kadronun çöplerden kurtulması yerine gerçekten kaliteli,yetenekli,başarıya aç ve zeki futbolculardan oluşturulması gerekmektedir. alt yapıdan itibaren galatasaray'ın hücum futboluna,atak futboluna yatkın bunu öğrenebilen ve en önemlisi öğretebilen hocalardan oluşturulması gerekmektedir. bunu yapmak hiç zor değil . tarık çamdal'ın,yekta kurtuluş'un,jem paul karacan'ın,sabri sarıoğlu'nun aldıkları paralarla bu yapılır fazlası bile olur. bunu yapabilecek maalesef ne başkanımız nede bir teknik direktörümüz var. şuan mustafa denizli için birşeyler söylemek çok saçma olur daha geleli 1 hafta bile olmamışken bu sitemleri ona etmek haksızlık olur. ama en azından böyle bir misyonu ve vizyonu üstlenebilecek yönlendirebilecek kapasiteye sahip kişilikte. fakat mevcut başkanın bunu yapabileceğine hiç ihtimal veremiyorum . maalesef göreve geldiğinden beri söylemleri, kararları ve yaptırımları bunu kanıtlar şekilde göstermekte.
  • 13800
    2015-2016 sezonu devre arası için, en az 2 takviyeye muhtaç takımdır.

    aslında bu sayı 4. şöyle ki birer adet sağ bek, ön libero, kanat ve forvete ihtiyacımız var.
    * sağ bek için grosskreutz ile idare edebiliriz. onun olmadığı zamanlarda da denayer veya semih kullanılabilir.
    * ön libero içinse en ekonomik aday lawal. eskişehir'de kadro dışı bırakılmış. tarık'la başabaş takası kabul edilir mi bilmem. olursa iyi olur. bunun yanında denayer artık stoper olarak kullanılmalı. chedjou'da ön libero olarak değerlendirilmeli.
    * kanat içinse geçenlerde okuduğum haber heyecanlandırdı beni. denizli bruma'yı kiradan çağırması için yönetime ricada bulunmuş. en ekonomik adım bu olur. güzel olur.
    * forvet içinse artık allah ne verdiyse. denizli geldiği için kweuke defteri açılmadan kapandı. simone zaza, leandro damiao vb. bir futbolcuyu kadromuza katmamız elzem oğlu elzem.

    hasılı kelam grosskreutz ve çağrılabilirse bruma bizi ekstra maliyetten kurtarır. ön libero için bence önümüzde iyi bir fırsat var. forvet içinde artık paraya kıymamız gerek.

    bunun yanında eray, sabri, tarık, bilal, jpk, hamit, umut ve burak ile yollar devre arasından tezi yok ayrılmalıdır. bunların takımdan ayrılması takımı hiçbir kulvarda olumsuz etkilemeyecektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın