• 11102
    kadrosunun kötü olduğu konusundaki görüşlerde büyük bir çıkmaz görüyorum ben. çoğu şeyde savunurken argüman olarak bu kullanılıyor ve ben buna katlanamıyorum. örneğin türk iyi bek yok deniyor eyvallah doğrudur, fakat bu yoksa herkese yok, yani sen mecburiyetten veysel ile oynuyorsun ama karşındaki takımlar da vasat ötesi adamlarla oynuyor zaten. senin dzmeaili'n düz bir oyuncu, ama onun mevkidaşı da sedat agcay, hürriyet güçer, bu nasıl olacak? takımda bir tane oyuncu çalım atamıyor, topu aldığında yeteneği yok gibi görünüyor, ama rakipteki doka denen vasat adam, 3 oyuncunu geçip asist yapıyor. sen o doka'yı alsan, belediye maçında oynatsan tek adam geçemiyor. amrabat'ta böyle oldu, veysel'de böyle oldu, tarık'da böyle oluyor, bunun açıklaması kötü kadro değil. bu kulüpte, o florya'da değişik şeyler var, takıma katılan her oyuncunun geriye gitmesi normal değil. prandelli yetersizinin de tam suçu değil hatta, bize çok net bir şekilde futbol direktörü gerekiyor gibi düşünüyorum. yöneticilerin olayı değil bu, abdürrahim albayrak gene gelsin gitsin oyuncularla şakalaşsın, ama bu adamların gelişim süreçlerini, eksiklerini kapatma planlarını yapacak bir adam lazım tepeye. hocalar değiştikçe orada sabit olan bir planlama olmalı, telles'ler bruma'lar elde patlıyor yoksa.

    sahadaki sonuçların üstünde bir olay bu, türkiye'de denenmiş ama tutmamış bir olay, başarı için çok da gerekli değildi belki yakın döneme kadar, ama avrupa futboluyla aramızdaki fark giderek açılıyor ve bir yerden oraya tutunmamız şart. 90 ların sonuna kadar avrupa futbolunu geriden izledik, sonra onların yaptığını yapar olduk ve başarı geldi, biz o düzeni devam ettirirken adamlar farklı şeylere başladı, biz ise hala o kafada kalmanın ceremesini çekiyoruz yıllardır. aramızda yine uçurum oluştu ve tokatlar yenmeye başladı, onların yaptığını yapmamız yine uzun yıllar almasın, yoksa mevcut ekonomik şartlarda tamamen biteriz. hiç bir yerli oyuncu geliştiremiyoruz, aldığımız yetenekli genç yabancıları bile işleyemiyoruz, şu alman modelini getirelim artık. adamlar kimden ne alabileceklerini biliyor artık, en geç 20 yaşında karar veriyor adamın olup olmayacağına, olmayanları türkiyeye bırakıyor zaten. şu yetiye sahip olmamız şart.
  • 11103
    bana bu saatte entry yazdırandır.

    efendim gelelim mevzuya takımın kalitesinden kimsenin şüphesi yok. ama kadronun her yerinden doymuşluk,ruhsuzluk akıyor. ligde şuan lider beşiktaşın maç fazlasıyla 1 puan gerisindeyiz. büyük ihtimal yarın bu saatlerde puan farkı 4 olur.

    hea hazır beşikraş demişken aklıma geldi adamların oynadığı futbolu görüyoruz. nedir abi onlarda olupta bizde olmayan şey ?
    ruhsuzluk ?
    evet!
    ya başka ?

    başlayalım kadrodakileri teker teker ele alarak

    kaleciler; tolga zengin vs fernando muslera bu soruya yanıt aramaya gerek yok.

    defanstakileri kıyaslayarak zaman öldürmenin lüzumu yok.

    geçiyoruz ortasahaya evet dananın kuyruğunun koptuğu yer.

    kim var beşiktaş orta sahasında ? atiba,veli kavlak,oguzhan özyakup veya sosa

    birde bizimkilere bakalım; felipe melo,selçuk,dzemaili ve sneijder sinan abi * bu üçlünün ne konuda yetersiz olduğunu pek çok yazısında anlattı zaten. bizlerde bahsettik.
    evet bizim ortasahanın dinamizmi eksik. bir veli yok bizde ortasahadaki pis işleri yapacak adam. mesela veli bizde olsa bugünkü 26 ekim 2014 istanbul başakşehir galatasaray maçında `marcio mossoro'ya o iki golü attırmazdı. herkes yatsın gene o koşardı. * işte tüm mesele burada beyler bizim kadromuzdada bu işi yapabilecek en iyi oyuncu veysel sarı zaten sağ bekte küfür yemekten heder oldu herif. doğru yaptığı şeyleride yapamaz hale geldi artık. zaten asıl mevkisi ortasaha koy ortasahaya koşsun,rakibi ısırsıni, top çalsın ama allah aşkına şu adam orta açmaya çalışmasın yahu bu adamın yetenek bazında veliden hiç bir eksiği yok onun kadarda koşuyor (zaten en iyi yaptığı şey bu) koy abi ortasahaya bu şekilde meloda maç içinde dinlenme fırsatı yakalar veya cemalibu kadar yıpranmaz. zaten adamların fizik gücü belli...

    geri kalan mevkilere gelince bir tek hucüm hattı kalıyor. ulan bruma'yı 7 maç üst üste oynatacaksın onu biraz idare ediceksin sadece maç kondisyonunu yakayana kadar. yoksa cesaretinide topladımmı defansada yardıma gelir. en azından olcay gibi bekini kovalayacağı yerde açık oyuncusunu kovalamaz defanstada... değil olcan ile kıyaslamak o çakma eko fresh'in adını bu yazıya dahi yazmak istemiyorum. fırvet melesinde qrala mahkumuz beyler en azından devre arasına kadar.

    tabi bunlar basit işler bu takım ruhsal olarak bitmiş be abi ulan biz halısahada tanımadığımız adamlarla bile daha uyum içinde oynuyoruz yahu bunlar birbirini tanımıyor hepsi zaman makinesi ile başka bir dünyadan veya zaman diliminden gelmiş gibi...
  • 11104
    belirgin bir teknik adam arayışı içerisinde sanıyorum an itibarıyla galatasaray'ın yeni yönetimi kendisine.

    piyasada adı dolaşan isimler lucescu, tuchel, ersun yanal.

    lucescu'dan başlayalım. tabi ki hayır denecek bir isim değil kendisi. pek sevmesem de... ancak kısa sürede kuracağı defans ve taktiksel bilgi birikimi ile bir şekilde kazandıracağı maçlar ile dokunuşu hissedilene kadar takımı şampiyonluk yarışı içerisinde tutabilir. yani ipi göğüslemesi muhtemel teknik adamlardan. ancak senelerdir yüksek bütçelerle çalışmaya alışmış bir lucescu'nun kaderin bir cilvesi tekrardan sıkıntılı bir galatasaray'a geleceğini hiç sanmam. takımın başına gelmesi için önemli transfer vaadleri gereklidir bana göre.

    tuchel ise galatasaray'a gelmez. 7 ay görevde kalacağını açıklamış bir yönetim var evvela başta. sonra bozuk mali yapı, sabırsız taraftar... bir de adam tükenmişlik sendromu yaşamıştı en son. kariyeri için alabileceği en büyük risk olur türkiye. sanıyorum kötü giden her alman takımının başına geçme ihtimali var bu adamın. belki dordmund'u klopp'tan devralması bile mümkünken sadece adı geçer. ayrıca mevcut durumda gelmesini şahsen ben de istemiyorum. tanımadığı ve aklının almayacağı bir futbol kültürü var burada. almanya'da yaşadım ve almanları da bilirim. sezon ortasında türkiye'ye gelirse sudan çıkmış balığa döner. eğer şu an 15/16 sezonu başında olsaydık, yeni ve güçlü bir yönetimimiz olsaydı, yabancı sınırı kalkmış olsaydı, mali verilerde bir takım iyileştirmeler yapılsaydı işte o zaman tuchel gelsin isterdim.

    ersun yanal. bu adamın galatasaray ile ilgili geçmişini bilmiyorum. aklımda kayda değer, başımıza geçmesini engelleyecek bir vukuatı yok. ancak pek kindar biri olmadığımdan unuturum böyle şeyleri. önemli bir kusuru bulunmuyorsa eğer en ciddiye aldığım adaydır. bir defa sow'u geçen 13/14 sezonunda koşmuyor diye kesip maç başına 11-12 kilometre koşar hale getirmişti. benim gözümde büyük artı. fenerbahçe'yi, çevirdiği oyunları ve türk futbolunu tanıyor. bu da büyük artı. galatasaray'ı tanıyor, büyük artı. aziz yıldırım ile görülecek bir hesabı var. büyük artı. takımları genelde beklenen başarıyı yakalamış büyük artı.

    bir de benim önerim var. yine eğer galatasaray geçmişi temizse ertuğrul sağlam ersun yanal'ın sahip olduğu hemen her artıya sahiptir. ayrıca bursaspor şampiyonluğu da bana göre türk futbolunun mucizelerindendir. üzerinde durmakta fayda var diye düşünüyorum.
  • 11106
    kadrosu asla ama asla kötü olmayan, ligde şampiyonluğa yetecek seviyde kadrosu olan takımdır. olmayan şey oyun planı. muslera-semih-melo-selçuk-sneijder-burak iskeleti şampiyonluk için yeterlidir. zaten bu iskelet 3 senede 2 şampiyonluk yaşamıştır.
    yancı olarak da bir sürü futbolcumuz var.
    futbolcuların yetenekleri körelmedi onları işleyecek hoca yok. daha hoca ne yapacağını bilmiyor sahaya çıkan futbolcular nereden bilsin.
  • 11109
    1. maa$larda performansa göre degil, yabanci sinirina göre iyile$tirme yapiliyor (kaliteli yerlileri baglamak için mukaveleler uzatiliyor, maa$lar yükseltiliyor)
    2. oyuncularin bir çogunun baba gözü ile baktigi bir adam (fati hoça) takimdan koparilmi$ gibi aksettiriliyor
    3. önce mancini, sonra prandelli getiriliyor ama hiç biri yerlinin anlayacagi dilden konu$amiyor
    4. takim drogba tarzi ileride top tutabilen bir oyuncudan yoksun oynuyor
    5. orta saha melo hariç adam kovalamayan, enerjik olmayan ve dikine gidemeyen oyunculardan kurulu

    daha sayayim mi? bu takim sizce ba$arili olabilir mi?

    peki nasil düzelir?

    çare lucescu ve beraberinde getirecegi en az 2 ta$ adam ve takimin kanya$lardan arinmasi + kiraya verilmesi gereken bazi futbolcular.

    yoksa i$imiz biraz zor..
  • 11110
    prandelli'yi geldiğinden beri savundum ama dortmund maçından sonra malesef olmayacağını bende anladım. kaldığı her dakika zarardır. oynattığı oyundan bahsetmiyorum. takım ne kadar kötü oynarsa oynasın fenerbahçe'nin bu sene yaptığı gibi 1 tane iteleyip kazanması gerekir. balıkesirspor'a gol atamadan yenilmek, *başakşehir'den 4 gol yemenin açıklaması olamaz.

    bazı mağlubiyetler hayırlıdır, süreç doğru yönetilirse. yeni yönetim geldi. şimdi karar verme vakti. ya prandelli ile devam edecekler ya da yeni bir teknik direktör getirecekler. peki prandelli giderse kim gelmeli?

    4.yıldız önemli gelecek önemsiz ise; mustafa denizli, hikmet karaman,ersun yanal,georghe hagi buna uygun isimler. *

    sadece geleceği kutarmak isterlerse eğer; thomas tuchel,murat yakın, ertuğrul sağlam, mircea lucescu *
  • 11111
    başına gelecekleri aylar önceden söyledik.

    selçuk inan - (bkz: #1561843)

    transferler - (bkz: #1535647)

    veysel sarı - (bkz: #1552372)

    burak yılmaz - (bkz: #1552652)

    ünal aysal - (bkz: #1548418)

    olcan - (bkz: #1517449)

    takım genel havası - (bkz: #1491766)

    bu entrylerin hepsinin ofsaytlarda olması da sözlüğün futboldan ne kadar anladığını gösteriyor. kimse kimseyi kandırmasın şimdi.
  • 11113
    takım mı?
    hala bu acemiler mangasına takım mı diyoruz?
    yazık vallahi yazık...
    sinirden delireceğim...yazmak istediklerimi yazsam pilota bağlayacağım...
    bir takım daha ne kadar kötü olabilir...
    arkadaş hep söyledik top oynamıyoruz...
    tamam bir şekilde kazandık ama top oynamıyoruz...
    on kişilik fenerbahçe maçında sniejder çakmasa galip gelebilir miydik...
    ya mal bruno alves kırmızı görmese biraz daha baskın oynayabilir miydik...
    prandelli ilk geldiği zaman çok heyecanlanmıştım...
    dün akşamdan beri gece sürekli internet sayfalarında istifa haberini okumak umuduyla dolaştım...
    nedir allah aşkına nedir ya...
    neyi deniyoruz...
    taraftarın sabrını mı...
    ne zaman vazgeçeceksiniz bu tutumdan...
    ne olmasını bekliyorsunuz...
    tesislere mi dalmak lazım...
    aziz yıldırım gibi bir başkanınız olsun adam tutup tesislerin içersinde dövdürsün mü sizi...
    adam olun akıllı olun top oynaıyın
  • 11115
    bir karga ve bir eşşek son sistem teknolojilere sahip bir uçakta seyehat ediyorlarmış.
    ama uçak son sistem herşey kusursuz.
    neyse uçak hareket etmiş. ( karga ile eşşek yanyana oturuyorlar)
    aradan biraz süre geçince karga hostesi çağırmak için başının üstündeki düğmeye basmış, son derece kibarlığı ve güzelliğiyle gelen hostes ne ihtiyacı olduğunu sormuş.
    su istediğini söylemiş karga. derhal diyerek gidip getirmiş hostes tüm güleryüzlü haliyle. aradan beş dakika geçmiş karga tekrar düğmeye basmış. hostes ne ihtiyacı olduğunu sorunca hiç bir ihtiyacı olmadığını sadece düğmeyi kontrol ettiğini söylemiş. güleryüzlü tavriyla peki demiş hostes.
    eşşek yanında oturan kargayı izlemeye devam ediyor tabi.
    aradan bi kaç dakika geçmesiyle karga tekrar düğmeye basmış, yine gelen hostes yine öylesine bastığını söyleyen pişkin karga halleri. 1-2-3-4 derken karga aynı gevseklikle devam ediyormuş. eşşek her geçen dakika şaşkınlıkla izlemeye devam ediyormuş. karga eğleniyor hostes son derece güleryüzlü haliyle yanlarına geliyormuş.
    e durur mu bizim eşşek? başlamış o da karga gibi düğmeye basmaya. aynı tavır aynı uslup aynı eğlence.
    bir karga bir eşşek derken işin suyunu çıkarmışlar tabi. hostesin canına tak edince pilotun yanına gidip olanı biteni anlatmış. pilot da x düğmesine bas koltuklarinin altı açılsın düşsün ibneler demiş.
    hostes dediğini yapmış pilotun.
    kargayla bizim eşşek hooopp aşağı düşmeye başlamışlar. belirli bi süre sonra karga kanat cirpmaya başlamış. düşmekte olan eşşeğin yanına gelmiş ve
    " madem ucmasini bilmiyorsun , o zaman ibnelik yapmayacaksin " demiş.
    hikayemiz burda bitti :(
    şimdi gelelim bizimkilere. bizde herkes eşşek. hem uçmasını bilmiyor hem ibnelik yapıyorlar.
    sen kimsin hocayı baltalıyon ? bir burak bir selçuk değil tüm futbolculardan bahsediyorum.
    mancini gelir 2 hafta önce it gibi koşan adam mancini gelince yürümeye başlar. mancini gider prandelli gelir emeklemeye başlar. ya sen nerenin itisin de hoca seçiyorsun? dünyanın parasını alıyon bi de hoca mı begenmiyon? zannediyor musun ki prandelliye söven bu taraftar manitasiyla sorunlarını bahane eden adama ağzının payını vermeyecek? zannediyor musun ki 4 gol yedikten sonra yediğin o dürüm senin burnundan getirilmeyecek?
    hocaya ayrı buraka ayrı selçuka ayrı emreye ayrı kızacak kredimiz var bu takımda.
    biz ne hoca seceriz ne rakip ne yonetim ne maç. o yüzden gelmisinizi gecmisinizi severiz. siz daha durun bunlar iyi gunler.
  • 11117
    komple lağvedilmesi lazım. öncelikle tarih boyunca hiçbir galatasaray takımından bu kadar utanç duymamıştım ben. belli, başlı isimler dışında kadroda olan çakallar ve beceriksiz teknik direktörü ile birlikte dibi görmüştür. prandelli'nin gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum ancak koskoca galatasaray takımı başakşehir'den teknik direktörsüz dahi dört gol yememeli. artık ciddi anlamda alnından ter akıtmayan, gamsız, haysiyetsiz, onursuz bir futbolcu grubu ile karşı karşıyayız. önündeki adamı kovalamaktan aciz selçuk, her atağı faulleri ve ofsaytları ile piç eden burak, yeteneksizlikten eli ayağına dolaşan veysel ve daha niceleri. bu adamlar mal bu diye bağırıyor ve sen halen bu adamları göremiyorsun, ısrarla her maç oynatıyorsan hem kendi başını yakarsın, hem de taraftarı sinir hastası edersin . ulan bu forma bu kadar ucuz mu amk, nedir bu doymuşluk, haysiyetsizlik. ben izlerken saçımı, başımı yumrukluyorum, maçlar sonrası etrafımla, annemlen kavga ediyorum, uyuyamıyorum sizin yüzünüzden, lan sinir hastası oldum. azıcık sikinize takın lan. altında ferrari, ayağında gucciler, pradalar, tabi umrunda değil taraftarın ne dediği. insanda azıcık karakter olur, aynaya bakar, hangi takımın formasını giyiyorsunuz lan siz? haram zıkkım olsun aldığınız paralar.
  • 11118
    bazı tümörlü, kanserli organları olan ve gitgide bu kanserin daha derinlere bulaştığı takım.
    bu kanserli organlar temizlenmedikçe içindeki güzel olan hiçbirşeyi göremeyeceğiz...

    en tepeden başlayarak ciddi bir yeniden yapılanma ve istikrar sürecine girilmeli. bu ünal aysal'ın yapamadığı birşeydi. ne yönetim, ne teknik kadro , ne futbolcu konusunda bu istikrar korunamadı. bu işler bilgisayar oyunu gibi olmaz, hoca gonderirim yenisi gelir, futbolcu gonderirim yenisini alırım diyerek yürümez.

    takımı takım yapan içeriğindeki elemanlar değil, o elemanlar arasındaki bağlardır. (bkz: eleman)
  • 11119
    üç ayrı çeteyi barındıran takım.

    trabzonlular: trabzon'dan gelen futbolcular. ilk senelerinde gayet iyi sezon geçirip sonra yatışa geçerler. götleri kalkık olup çok da yüksek maaş alırlar. liderleri burak ve selçuk'tur.

    floryalılar: altyapıdan çıkıp kulübe yerleşirler. kendilerini gram geliştirmeden yatarlar. tek hedefleri galatasaray'da kalmak olup istanbul'da lüks bir hayat yaşamaktır. kulübe zerre katkıları bulunmayıp gün boyu yabancıları çekiştirip dururlar. liderleri sabri reyiz.

    yabancılar: aslında masum bir grup. amerikan hapishanesine uyuşturucudan düşen çocuk misali götü korumak için örgütlenmişlerdir. aralarında çok karakterli ve iyi futbolcular vardır ama kulüpteki belirsizlik onları boşvermişliğe itebilir.

    dünya üzerinde hiçbir takım, takım kimyasını yakalamadan başarılı olmamıştır. yapılması gereken birkaç yabancı ve yerli futbolcu dışında herkesi gönderip bir daha futbolcu üzerine sistem kurmamaktır. ama bu mali krizde dediklerim ütopya olduğuna göre önümüzdeki 5 sene bir mucize olmazsa şampiyon olamayacağız. olan taraftara ve arada gelip giden teknik direktöre olacak anlaşılan.
  • 11121
    selçuk ve dzemaili ilk 18'i, burak ve veysel ilk 11'i hak etmiyor. furkan , umut gündoğan ve sinan gümüş hiç şans bulamıyor. alt yapıdan sezon öncesi hazırlık kampına katılıp ışık veren oyunculardan hiç bahsetmiyorum bile. ne zaman futbolculara hak ettikleri muamele gösterilir o zaman en azından seyirciyi arkasına alırlar. ha ben 31 ekim 2014 galatasaray kasımpaşa maçında bu futbolcuları ilk 11'de görmek istiyorum o ayrı, yüzleşme ve hesap verme vakti hele bi çıksınlar o taraftarın önüne de görsünler o formaya ihanet etmek ne demek.
  • 11122
    önceden yenilsek kahrolurdum, üzülürdüm. neden? takım savaş verirdi, ama ya hakemin yanlış kararları ya da futbolcunun bireysel hatasıyla gol yerdik, çıkaramazdık ama son dakikaya kadar savaşırdık. şimdi ise; üzülemiyorum bile. çünkü ortada bir takım yok, mücadele yok, ruh yok, isyan yok, başkaldıran yok. nasıl üzüleyim ki? kazanmayı haketmiyoruz ki. bu futbolla yensek üzüleceğim nerdeyse çünkü o eski galatasaray ruhundan eser yok.
  • 11123
    2 sene once nasil real madrid'e manchester united'a ustunluk kuruyordu ve simdi gelen giden icerde disarda 4 atiyor? soru bu. cevap cok zor degil. 2 sene once ne vardi ve simdi ne yok? emanuel eboue ve johan elmander yokluklari aranan en onemli iki seviye. seviye diyorum cunku suan oynasalar elimizdekilerden yine iyi oynayacak olsalar bile, 2 sene onceki kalitelerinde kendileri de degil. zaten elmander artik kadroda da yok. bu iki isim kalitesinde bir sag bek ve forvet oyuncusu bugun takimda olsa olmasi gerekenin yarisi halledilmis olur. diger yarisina gelince. bu bolum biraza daha karisik. once selcuk inan ilk kesik yemesi gereken isim. bir sene boyunca yedek kalmasi herkes acisindan daha iyi olacak gibi. bu sure icerisinde zaman zaman buldugu forma sansini degerlendirebilirse ne ala, yok degerlendiremesse, sezon sonu varsa talibi gonderilir, yoksa gelecek seneye iyi hazirlamaya calisilir. bu kadar ugrasilmasi gerekiyor cunku ucuza oynamiyor. senede 500 bin dolar aliyor olsa kadro disi birak gitsin ama bu adam 3 milyon euro aliyor! ya da belki sozlesmesini fesh etmek de bir cozum olabilir sezon sonuna kadar duzelememesi durumunda. burak yilmaz ise biraz daha uzun vadede ayni muameleyi gormeli. biraz daha uzun zamani hakketigini dusunmeme sebep olan sey, takimin forvete kadar olan problemlerini cozdukten sonra, yeterli destegi gorunce de verimsizligi devam ediyor mu etmiyor mu gormek gerekir diye dusunmemden kaynaklaniyor. elde degerlendirilmesi gerekip de harcanan oyuncular kesinlikle cok fazla sans bulmali. bruma allahin emri artik surekli oynamali. bu adama 10 milyon euro verildi ve adam surekli yedek ve hatta yedek bile degil! saka mi bu? olcan ve bruma oyle boyle kanatlarda is yapar nihayetinde. felipe melo'dan canini isteyecek halimiz yok. defansin gobegi de en azindan ilk asamada cok acil degil.
    ozet olarak; cok acil sagbek ve guclu, uzun, caliskan bir forvet lazim takima. selcuk inan kendi pozisyonunda birinci alternatif olmaktan cikmali. bruma ve olcan surekli oynayarak kendilerini gelistirmeli ve eksiklerini tamamlayarak potansiyellerini aciga cikarmali.
  • 11124
    selçuk, burak, djemaili gibi futbolcularının, maçları sıcak evlerinde ki led tv'lerdinden izlemesi gereken takımdır. prandelli'yi eleştirdiğim tek nokta bunu yapmamasıdır. herşey bu kadar netken, orta sahamız saydamken, pozisyon bulamıyorken prandelli'yi gönderip denizli'yi getirsek ne olur? belki luce gelirse selçuk ve burak'ı kadro dışı bırakır, kimse de ağzını açıp tek kelime edemez, o da zaten gelmez. o yüzden teknik direktör değişikliğiyle düzelecek takım değil galatasaray futbol takımı. takımın temposunu düşüren, mücadele etmeyen, sahada yürüyerek mesafe kaydedip çok koşuyormuş gibi görünen, birbirine pas vermekten başka hiç bir alternatifi görmeyen futbolcuları kadro dışı bırakmak, şu anda en makul çözüm yolu olarak gözüküyor.
    peki an itibari ile neler yaşanıyor? orası gerçekten çok komik. abdülrahim albayrak isimli yöneticimiz geliyor, bırakın kadro dışı bırakılmayı, sabri'yi affettiriyor. umudumuz sabri ya şaka gibi.
    son olarak prandelli, kadroda bu reformu gerçekleştirmediği sürece takımla ilişkisinin kesilmesi taraftarıyım, yok eğer bu reformu yaparsa sonuna kadar da arkasındayım, ve benim gibi düşünen bir çok galatasaray taraftarının olduğunu biliyorum.
  • 11125
    en büyük ihtiyaçları ;
    çamaşır makinası * değil gol makinası
    orta sahada ekseni etrasında dönmesi 5 gün süren hevesi kaçmış adamlar değil* * dinamik , genç , istekli , hızlı oynayan orta saha
    ve takımın hepsini hevessiz ve türk milyon eurolar alan orta saha ve forvetlerden değil yaratıcı kanat oyuncularından ** kurmayı düşünebilecek ve de galatasaray'ın bangır bangır oynaması gerektiğini unutmayacak, yalnız kulübe değil tüm ülkeye yabancı olmayan teknik direktördür.

    aslında neler var da yazacağım bıktım be amk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın