• 9431
    bundan bir ay once yedek kulübesinin ve rotasyonda gorev bulacak oyuncu sayisinin sikintilarini dile getirip duruyorduk.simdi ovv yeaa tepkisi veriyorum.bol alternatifli genc gelecek vaadeden mükemmel bir kadroya sahip olan takimdir.hocamizda mancini olunca arkamiza yaslanip rahat rahat izlemek kaliyor takimi.nazar degmesin allahim lütfen diyorum.sonuc olarak acikcasi bu sezonu onemsemiyorum artik ligi ikinci bitirelim ve de türkiye kupasini alalim benim icin yine mutlu son olur.yonetime gercekten helal olsun bu futbol takimini yarattigi icin sacma yabanci kuralina ragmen bu ac ve gelisime surekli acik kadro çölde bir vaha, samda kayisi beyler.gumbur gumbur geliyoruz.
  • 9432
    5 şubat 2014 tokatspor galatasaray maçı'nda neden yildizlariyla oynamadi diye elestirilen takim. tokat'lilari mutlu etmek icin mancini de son bes dakika oyuna girmeliydi aslinda. hatta lombardo da eski gunlerin hatirina orta saha'ya gecmeliydi. mac bitiminde lutfi aribogan eski basketbolcu olmasindan dolayi 3 sayilik yarismasina katilmali, unal aysal ise tokat'a enerji uretimi kompleksi armagan etmeliydi! maksat tokatlilarin gonlu olsun. ne de olsa bir soda acicagi bile bulamiyor yoneticileri bazen. hazir galatasaray'i bulmuslar etinden sutunden faydalanilmasi gerekirdi!
  • 9434
    kaleci: muslera - ufuk - aykut - eray

    sağ bek: eboue - salih - veysel

    sağ stoper: chedjou - zan - semih

    sol stoper: burdisso - koray - emre can

    sol bek: telles - balta - sabri

    ön libero: melo - ceyhun - umut

    sağ iç: selçuk - yekta - ibrahim

    sol iç: emre çolak - hamit - oğuzhan

    sol kanat/10 numara: sneijder - ontivero - aydın(u: :((()

    sağ kanat / 2. forvet: burak - hajrovic - bruma (u: :((()

    forvet: drogba - umut - berk

    şu kadrodan 3 takım çıkar, kalecilerden biri de hakem olur turnuva yapılır.
  • 9437
    tek eksiği forvet alternatifi kalmış takımdır. onun dışında bol bol alternatifi olan taş gibi bi kadrosu vardır. 8 şubat 2014 galatasaray eskişehirspor maçı'nı kazanırsa 4. yıldız için oldukça iddialı bir konuma gelecektir. türkiye kupası'nda başarılı bir rotasyon uygulayarak gruptan çıkmak üzeredir. şampiyonlar liginde ise juventus ve kopenhag'ı geçip gruplardan çıkmış, dünyanın en iyi ve formda takımlarından biri olan chelsea'yle çeyrek final mücadelesi verecektir.

    güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar!
  • 9443
    bu yazi galatasaray sozluk yazarlarinin futbol takiminin taktigini daha iyi analiz etmesi icin ve yapilan bazi basit yanlislari duzeltmek amaciyla melih sabanoglu'nun su yazisi uzerine kaleme alinmistir.

    http://www.iskenderbaydar.com/...-degil-goge-bakalim/

    4-3-3, 5-3-2 ya da melih sabanoglu'nun dedigi gibi 4-4-2 oynamayan, bambaska bir sey oynayan takim.

    tanimdan sonra konuya girersek, melih sabanoglu yazisinda benim ve baska yazarlarin da degindigi cok onemli konulardan bahsetmis. mesela mancini'nin merkezde cevik bir oyuncu arayisindan, ve ceyhun'la yaptigi denemelerden bahsetmis. aslinda yazinin bir noktasi haric hepsini daha once ben de ve bazi sozluk yazarlari da anlatmaya calisti. (extensor ile bir cok kez suat'in galatasaray'a katkisi uzerinden bunu konusmuslugumuz da vardir)
    o ayri dustugum nokta sozluk yazarlarinin da cogunlukla hata yaptigi formasyonla ilgili. aslinda strateji ve "style" -hadi biz buna uslup diyelim- formasyondan daha onemlidir ama yine de dogrulamakta fayda var.

    galatasaray'in ne oynadigini ve nasil bir formasyona sahip oldugunu anlamak icin bir kac makale inceleyerek baslayabiliriz.

    oncelikle sunu aklimizin bir kosesine yazalim, 3'lu defansi belki de en iyi oynayan 96 almanya'siydi. sammer libero olarak gorev yapiyordu ancak defansif ozelliklerinin yaninda en onemli ozelligi orta sahayi bir kisi fazlalastirabilmek ve gerekirse merkezden bindirmeler yapmakti. simdi gelelim bunun neden ortadan kalktigina.

    http://www.zonalmarking.net/...-in-football-soccer/

    burada 3'lu defansin 2000'li yillara neden yavas yavas azaldigini ve bittigini anlatmis. kisaca ozet gecmek gerekirse, 3'lu defansin en guclu oldugu yanı 2'li forvetlere karsi ustunlugu olurken, diger tip yani tek ya da 3'lu hucum hattina karsi neredeyse tamamen basarisiz bir dizilis oldugundan bu nedenle 2000'li yillarla azaldigindan bahsetmis. bunun yaninda modern futbolda hiz, hareket ve "versatile" yani cok yonlu hucum oyuncularinin 3'lu defansi bitirdiginden bahsetmis.

    simdi onemli yere geciyoruz, 3'lu defansin yukselisi:

    http://thinkfootball.co.uk/archives/4252

    burada bahsedilen 3 onemli nokta var. birincisi: kanatta tek kalan oyuncuya destek defanstan degil orta sahadan geldiginde bu buyuk oranda cozum sagliyor demis. ikincisi, eger wingback ya da fullback rakip bekleri geride kalmaya itebilirse rakip takim alisik olmadigi bir hucuma karsi savunma yapmak zorunda kaliyor ki bu sizin takiminizin topa sahip olma oranini da arttiriyor. ucuncusu ve en onemlisi kanatlara koydugunuz o beklerin teknik ve patlayici ozelligi olan pahali kanat oyunculari olmasina gerek yok demis. zaten macini'nin 3'lu defans varyasyonlari aramasinin asil sebebi de bu. cunku elimizde boyle kanat oyunculari yok ve bu tur adamlar gercekten en pahali oyuncular suan.

    simdi yavas yavas takimin formasyonuyla ilgili konusmaya basliyoruz. bunu netlestirmek icin baska bir makaleye bakalim.

    http://www.zonalmarking.net/...eturn-to-prominence/

    bu bastan sona okumaniz gereken cok doyurucu bir yazi. su soruyla yola cikiyor, artik cogu takim tek santrafor kullaniyorsa bir stoperi one cikarip orta sahayi kalabaliklastirmak avantaj saglamaz mi? bunu gerceklestirmeye calismis iki takim ornegi uzerinde gidiyor, gallas ve vermaalen'li arsenal ve bayern'den bahsetmis. bunda avantaj sagladiklari kadar ozellikle rakip forvet hizliysa ve rakip defansi genis alana cekebiliyorsa bu olumcul bir tehlike yaratiyor demis.
    cozum icin ise biraz daha eski bir futbol formasyonundan feyz alalim. eski futboldan klasik futbola gecis 2-3-5 formasyonuyla gerceklesmistir. bunun da modern futbola donusmesini saglayacak efsanevi dizilis ise 2-3-2-3 yani metododur. (sevgili arkadasim extensor bundan biraz bahsetti bursa maciyla ancak benim yapmam gereken bazi eklemeler var, neden suanki halimize 2-3-2-3 diyemeyecegimiz ve asil evrildigimiz stratejiyle ilgili) metododa en gerideki iki oyuncuya "center back" degil " full back" denir. cunku bulunduklari alanlari genis alana dogru kapatirlar. onlerindeki oyuncular ise defans hattina cekilir ve merkezdeki kisi esas onemli santrafor'u karsilar. bu merkez ondeki kisiye "center halfback" sagindakina "right halfback" soldakine ise "left halfback" denir. benzedigi sekilden dolayi "w" denir. bu "w" sistemine onumuzdeki maclardan sonra tekrar deginecegiz, simdilik bir kosede kalsin fazla akil karistirmayalim.
    tekrar cozume gecersek makalede cozum icin defanstan bir oyuncuyu one cikartip orta sahayi cogaltmaya calismak yerine orta sahadan bir kisiyi defans cizgisine geriye atmak dogru olacaktir demis. basitce avantajlari icinse sahanin her iki ucunda da aktif oyun alanini genisletecegi, top hakimiyetinin artacagi, rakibin bos alanlari kapatmakta zorlanacagi ve oyuncu eslesmelerinde zorluk yasayacaklarini saymis.

    bu oyuna ornek olarak iki takimi gostermis barcelona ve eski brezilya. aslinda bu makalede daha cok vurgulanan 4'lu savunma yaparken topu oyuna sokmada nasil 3'lu kurguya gecilecegi konusu. bizim icin ise konu biraz daha farkli cunku biz sadece bekleri one cikartip orta sahaya genislik katmayi degil bizim icin enerji kaynagi kazan dairesi olan merkez orta sahamizi bir kisi fazlalastirmayi hedefliyoruz. ona gecmeden once ugramamiz gereken son bir durak kaldi.

    hani demistik ya uslup formasyondan onemlidir ancak formasyon o uslubun en dogru sekilde sahada uygulanmasini saglar. burada liverpool'la ilgili bir makaleyi inceleyecegiz.

    http://eplindex.com/...ctical-analysis.html

    brendan rodgers ilginc bir karakter. soyle bir futbol mantalitesi var, sahadaki hicbir oyuncu ayni hat uzerinde bulunmamali. bu su demek oluyor: sahayi kesen enlem ve boylam cizgiler koyarsak sahadaki hicbir futbolcusunun ayni cizgi uzerinde bulunmamasi gerekiyor. ne enlem ne de boylamda. iste bu brendan rodgers'in uslubu diyebiliriz, bunu en etkili sekilde saglamak icin de nasil bir formasyon dusunmus bakalim. karsilastirdigi maclar (resimlere bakarsaniz) 5-0 yendigi ocak 2013'deki(4-2-3-1) mac ile 3-1 yendigi ekim 2013'deki(3-4-1-2) maclar.
    en onemli farklar, bekler 4-2-3-1'de 3.cizgi uzerinde dururken 3-4-1-2'de 4.cizgi uzerinde yani daha efektif alanda bulunuyorlar. yazarin "central engine" diye adlandirdigi -ki bence cok akillica bir benzetme- merkezin kullanimi daha etkinlesmis ki bu rodgers'in futbol anlayisina daha uygun. ayrica cruyff'un da en cok savundugu seyin topun mutlaka merkeze donmesi ve oradan pas alternatifi arttirilmis olarak oynanmasi gerektigi tezini de destekler sekilde belirtmis. diger bir degisiklik ise hucumda kullanilan topun sonuca etkisi de efektiflik bakimindan artmis. yani hucumda daha az top kullanilmis ama bu toplar daha nitelikli pozisyonlar dogurmus. agirlik orta sahada kalmis ve top hakimiyeti saglanmis.
    yazinin sonu ise en sevdigim bolum, diyorki oyun icinde bir takim birden fazla formasyon degisikligine gider. defansa gecerken baska, hucumu baslatirken baska, en ucta hucumu bitirirken baska, rakibi bekler baska...burada bakilmasi gereken atak formasyonlarinin defans formasyonuyla beraber okunmasi ve ona gore yorumlanmasi.

    simdi gelelim galatasaray'in son durumuna. dedim ya melih sabanoglu'nuun yazisi aslinda tetikledi beni bunu yazmaya. sebebi melih abi'nin takim icin 4-4-2 oynuyor demesi. cok kritik bir hata. cunku diamond, yani baklava 4-4-2 wide midfielder'larla oynanir merkezde iki tandemle degil. merkezde iki tandem olunca bu oyun 4-1-2-1-2 diye okunur. ama asil sorun burada da degildi, bastan beri anlatmaya calistigim cok kucuk gorunen ama mancini'nin neden ceyhun uzerinden direttigi ve nasil bir yol cizecegini gosteren bir detay, "center half". melih abi ceyhun'u defansif orta saha diye okuyor ama tek basina yeterli degil. ceyhun macin bir bolumunde defansi cizgide 3leyerek oynadi nasil defansif orta saha diyebilirsiniz? defansif orta saha merkezdeki ofansif orta sahayi ya da orta saha defans arasindaki alani kapatir, ceyhun ise cogu zaman geri gelip ya santraforu karsiladi ya da stoper arasindaki boslugu kapatti. ayrica beklerin konumu cok onemli, galatasaray'in bekleri asimetrik olarak orta saha cizgisiyle oynadi, ceyhun'la bile degil. sabri orta saha cizgisini pek gecmeyerek, arada acik alan buldukca cikti ki zaten sneijder sola yakin oynadigi icin önü bosluk kalmadi saha parselasyonu gayet saglikli gerceklesti. eboue ise merkezdeki oyuncular selcuk ve melo tandem yaptiginde inside forvet gibi iceriden bindirmeler yapti ki golu de boyle atti. merkezdeki oyuncular inside forvet olarak oyun kuruculuk yaptiginde ise oyuna genislik katmak icin tekrar cizgi uzerinde oynadi. sag forvetteki oyuncu -bu genelde drogba'ydi- sag cizgiye yaklasip o da eboue'nin onunde alani parselleyince asimetrik olarak sahaya yayilan takim, rakibe hep ustun kalacagi sekilde sahaya yayilmis oldu.
    tekrar ceyhun'a gelelim. benim extensor'dan ayrildigim noktaya. macin bir bolumu 2-3-2-3 gibi oynadik dogru ama asil gormemiz gereken galatasaray oyununu buna bagli oynamadi, topu rakip sahaya tasiyip rakibi baski altina aldigimizda yaptik bunu. bunun disinda, 2-1-4-1-2 ve 3-4-1-2 daha uzun sureler oynadigimiz formasyonlardi. ceyhun hem center half hem de libero olarak kullanilabilir. buradaki degisken, kendi sahamizda defansi 2'li yapip ceyhun'a kisa paslarla oyunu baslatmamiz. deplasman icin ise liberolu deneyebilir mancini. mancini'nin bende hayranlik uyandiran isi ise melo ve ceyhun'u bursa macinda bir piston gibi bazen yer degistirerek oynatmasi. iste bu modern futbolun gercek anlamda center half'larla oynanma sekli olabilir. bu daha once izledigimiz seylerden biraz farkli. dedim ya, bizim bursa macinda oynadigimiz sadece defanstan top cikartmak icin bir cozum degildi, ayni zamanda orta sahada bir kisi fazla olmayi on goren, defans cizgisinde 2 kisinin cogunlukla kaldigi bir hucum anlayisiydi.

    melo ve selcuk bazen 4'lu orta saha ortasi gibi tandem yapti, bazen de inside forward olarak oyun kurdular ve hucumu bitirici isler yaptilar. bunun nasil bir devrim oldugunu anlatabilecek kadar kabiliyetli oldugumu sanmiyorum ama maalesef turkiye'de bunu yazabilecek kimse de yok. belki birileri bunun ustune duser, kim bilir.

    galatasaray'in defans 2'lisi hakan ve semih birbirlerine yakin degil uzak oynadi cogu zaman, aralarina ceyhun'u cagirarak. (tabi bazen melo'yu, dedik ya piston oldular diye) 4'lu defansin gobegi arasini bu sekilde acmaz ancak ve ancak libero varken bu isi yaparlar. melih abi'nin en buyuk hatasi bunu gorememekti. digeri de sneijder'in gorevini gormezden gelmesi. ileriyi bazen 3'ledi sneijder bazen de kanadi 2'ledi sabri'ye kosu alani yaratmak icin.

    simdi hem melih abi'nin hem de sevgili extensor'in pek uzerinde durmadigi ama galatasaray'in ara ara yapmaya basladigi bir konuya gecelim. turkiye'de henuz bundan bahseden tek bir futbol adami gormedim ancak ozellikle barcelona'nin pas futbolu bunun uzerine kuruludur. kendini futbolcunu sirti rakip kaleye donuk degil, mumkun oldugunca acili dururken topla bulusturmak. bu konuyu daha sonra cok detayli bir sekilde deginecegim. simdilik size tavsiyem bir sonraki barcelona ya da bayern macini izlediginizde bu soyledigim seyi dusunup ona gore izleyin. ve tabiki galatasaray-bursa macini da tekrar bu gozle seyredin. o zaman ceyhun'un center half olarak gorevini, piston olarak neyi kastettigimi ve selcuk gibi kalin bir adamdan nasil inside forvet/oyun kurucu oldugunu daha iyi anlarsiniz.

    mancini'nin uslubu topa sadece sahip olmak degil, akiskan ve kompakt bir yapiyla sahanin her yerinde ustun olarak(bazen sayica, bazen hizla, bazen de bos alanlari alarak) uc noktaya topu tasimak. buna en uygun formasyonu bulmak icin geldigi gunden beri arayis icerisinde ve bunun meyvelerini yavas yavas topluyor.
    roberto mancini turkiye topraklarinda bugune kadar denenmemis devrimsel bir formasyon ve strateji calismalari icinde. lutfen tadini cikarin

    saygilar

    edit: ekleme ve duzeltme
  • 9444
    5 şubat 2014 tokatspor galatasaray maçından sonra okuduğum yorumların hepsinde yeni transferlerimize * süper, harika, mükemmel gibi yakıştırmalar yapıldı. bir tek ben mi pesimist yaklaşıyorum bu konuda bilemiyorum. ama şurayı peşinen söylemeliyim ki biz taraftar olarak bir günde kral ettiğimiz oyuncuları sanırım bir günde tahtan indirme hakkına da sahibiz. adam birinin kumaşını* mesut özil'e diğerinin kumaşını* alexis sanches'e benzetiyor. hayır, baya komik oluyoruz.

    burdisso eğer türk olsaydı rotasyon için gökhan zan'a rakip olabilirdi ama tokatspor'a karşı gol yemememizin en büyük sebebi ufuk ceylan'ın çıkardığı ve direkten dönen toplar ise bence o gün defansta oynayan hiç bir futbolcu başarılı değildir. tokatspor ulan 2. lig bilmem ne grubunda son sıralarda yer alan takım. bir alt lig bile değil.

    alex telles allah için fark yaratan tek isimdi. kendisini pek sıkmadı belki ama yaptığı ortalar ve bizim oyuncumuza çarpıp dönen bir sert şutu ofansif anlamda etkili bir oyuncu olduğunu gösterdi. defansif anlamda görev düşmedi. daha önce belirttiğim gibi oynadığımız takım tokatspor.

    lucas ontivero 15 yaşında bir çocuk değil ama o şekilde oynadı. çok bencilce topları harcadı. top sürerken halı saha topçusu gibi sağına soluna bakmadan şutlar çekti. buraya kadar gelmiş herhalde bir artısı vardır. artılarına çektiği 5 şuttan birinin gerçekten etkili olduğunu, diğer artısının ise bu yaşta kalbur üstü fizik gücü kuvveti olması diyebilirim. ama şunu söyleyebilirim ki bu tip oyuncular anadolu kulüplerinde çok var. bu oyuncunun tek avantajının yaşının onlara nazaran genç olması. çıtayı çok büyütmeden orta sınıf bir takıma 3-5 milyon euro'ya satabiliriz diyebilirim. bu da bizim için kârdır. benim eleştirim adamı oynadığı 60 dakikaya kadar tanrı sınıfına almanız. hakikaten saçma bir taraftar grubuyuz ya.

    koray günter dostum ayağı kuvvetli , pasları mükemmel falan demişsin de adam daha girdiği saniyede topu salih'e atacakken taca attı. onun dışında yanındaki burdisso'ya pas verdi. başkada top gelmedi. neye göre mükemmel teknik teşhisi koydun ?

    veysel sari kendi mevkisi sağ bektir. sadece burada oynadığı son 15 dakikayı değerlendirirsek her ne kadar kötü son vuruşuyla şansa bir gol atsada önemli olan hücuma katılmasıydı o pozisyonda. birde top dışarı gitmeden son anda çevirdiği ve sonucunda genç umut'un direkten dönen şutu vardı. bunlar hep artı. ama mevkisinde eboue ve sabri varken oradaki 3. adamdır benim gözümde.

    izet hajrovic dün takımın abisi gibi oynadı. aynı yekta gibi. bir havalar, bi tafralar. yekta ve ikisini bir değerlendiriyorum aslında. farkında değiller ama bunlar yedek oyuncular. ilk 11'e girmek için orada fark yaratmalılardı. hajrovic hiç mücadele etmedi. futbol zekası gerçekten üst düzey olmasına rağmen mevcut temposuyla takımı defansif anlamda 10 kişi oynatacağı için kesinlikle formanın yanına dahi yaklaşamaz. ulan sneijder bile maçta hayvan gibi* koşuyor sen kimsin ki mücadele etmiyorsun ? kimsin derken kendini kanıtladın mı demek istiyorum.

    ben sadece dünkü form durumlarına göre yazdım bunları. belki kendilerini yeterince gösterememiş olabilirler. veysel sarı ya da lucas gelsin eskişehir maçında bu şekilde oynasın o zaman düşüncem değişir ama rakip tokatspor iken durumlar farklı olabiliyor.
  • 9445
    sürekli mancini'ye sallanıyor, sürekli o kadro mu çıkar, bu kadro mu çıkar diye. bunları diyen arkadaşları tamamen olmasa da görsel algınızdan bir zahmet çıkartın. en azından maç öncesi bunu yapın ki kafanız rahat olsun. ben mancini sayesinde her yeni maçta lost'un ikinci sezonundan aldığım tadı alıyorum. leyla ile mecnun'un ilk sezonki absürdlüklerini görüyorum, ne bileyim kieslowski'nin üç rengini izlemiş gibi büyüleniyorum ama bir citizen kane bekliyordum. kopenhag maçı sanıyordum ama meğersem o sadece kısa bir filmmiş (orta metraj diyelim) zira sadece 1 devre sürmüştü. sezonun ikinci yarısı başlar başlamaz citizen kane'i gördüm. ilk yaptığım hata buraya bakmak olmuştu. ceyhun mu oynarmış, savunmada balta mı oynarmış, sabri mi sol bek oynayacakmış. orson welles makyajla yaşlanır mıymış?

    neyse yukarıda paredros'un bahsettiği konuya girmek istiyorum. onunla 1 ay öncesine kadar sürekli eposta yoluyla takımın düzeni hakkında konuşuyorduk başka bir projemiz de vardı ama araya sağlık sorunlarım girdi :) lafı uzatmayayım. paredros ve extensor takımın savunması üzerinden taktiğimizi analiz etmeye çalışmış ama ben skor taraftarıyım. sneijder gol atmadıysa mutsuz olurum :) bursa maçında gördüğüm şey gelecek adına olayın nerelere varabileceği konusunda beni çok ümitlendirdi. takımın zaten uzun süredir yazdığım ve düşündüğüm şekilde dizilişlerden bağımsız, çoğu zaman asimetrik pozisyon almalarla sahada yer aldığını düşünüyordum. bu düşüncemi ilk destekleyen bursa maçında sneijder'in pozisyonu oldu. tam bir 9.5 numara ancak ne forvet arkası ne de sol açık. sağ simetriğinde kimsenin olmaması ise sahayı bir 10 numara gibi geniş ve serbest kullanabilmesini sağlıyor.

    mancini'nin ilk devre sonuna kadar sneijder'i farklı pozisyonlarda da olsa kaleye yakın şekilde oynatıyor olmasına seviniyordum ancak devre arasında sneijder'ı bursa maçında melo ve selçuk'un kontrol ettiği alana, daha geriye attı mancini. haliyle takımın en iyi bitiricisinin kaleden uzaklaşması açıkçası beni huzursuz etmişti. simetrik bir 1-2 orta sahasının sol tarafında selçuk'un simetrik olarak yanında oynayan bir sneijder'in katkı vermesi imkansız. nitekim olamadı da. bunun birkaç nedeni var. ilki hücumcuların mobil oynamaması, ikincisi takımın kanat oyuncularının beslenecek kalitede olmaması, üçüncüsü de arkalarında birkaç maç emre çolak'ın denenmesi. ve son sebep de aslında savunmadan oyun kurulacak yapının olmaması. aslına bakılırsa emre çolak'ın antalya kampından beri performansının artması, sorumluluğunun artmasıyla alakalı. zira mancini'nin 1-2 orta saha kurgusunda emre çolak'ın oynadığı 1 ile ceyhun'un oynadığı 1'in rolleri de farklı. emre çolak'ın savunmayı üçlediğini görmedik hiçbir zaman. ileride baskı yaparak top kapması, oyununu basitleştirip sorumluluğunu basit oynamak, efektif oynamak olarak belirlemesi ile öne çıktı.

    ceyhun konusuna gelince hem savunmayı üçleyebilmesi, hem top kapma oranının yüksekliği hem de fizik kalitesi olarak orta sahada fazlasıyla direnç gösterip şok presle rakibi bocalatması açısından kendisinden bir busquets101 performansı görüyoruz. (busquets'in aldığı yol da pep301 bu arada eheh) ceyhun'un savunma arasına gömülmesi yerine, rolünü melo'ya bırakıp rakipten top kapmak için şok pres uygulaması beni asıl etkileyen olaydı. onun rakip yarı sahanın 20. metresinde top kapıp sneijder'e asisti kesinlikle mancini'nin istediği şey. üstelik o anda galatasaray'ın sahaya yayılışı, topun arkasına geçmek üzere alan daraltarak geri çekilen bir takım görünümüydü, takımın ekstra oyuncusu ceyhun olarak belirlenmiş ve topun olduğu alana yapılan şok baskı, golü getirmişti. burada bir noktaya daha dikkat çekmek gerekiyor. selçuk ve melo orta sahası türkiye liginin hala üzerinde. özellikle melo muhteşem bir formda oynuyor. selçuk 2 yıl öncesini özletse de yine de bu ikili türkiyenin üzerinde. rakip 3 orta sahayla bu ikiliyi karşılasa bile bir şekilde doğru yönlendirmelerle kolayca yollarını bulurlar. ancak bu ikilinin arkasına ceyhun eklenirse, önlerine de sneijder 9.5 olarak eklenirse takımın bu iskeleti doğru taktikle avrupanın üst düzey takımlarına bir şekilde kafa tutabilir. ki chelsea maçına bu 1-2 ve önlerinde sneijder'i bekliyorum.

    takım oyunundan uzak yapısıyla burak'a bile bu şekilde bir rol bulunabiliyor olması mancini'nin dehasını gösteriyor. burak bursa maçında kaç kez ofsayta düştü? bu tesadüf mü? yakaladığı pozisyonları atsa bu maç apayrı bir fark olacaktı. ki karşı karşıya kaldığı 3 pozisyonu var hatırladığım. burak'ın kendini unutturup bir anda arkaya sarkması bile takımın hücum opsiyonlarından biri olarak duruyor artık. tek opsiyonumuz o değil, opsiyonlarımızdan biri o. drogba'nın bir adım önünde mobil bir şekilde sahada olan burak, çaktırmadan atacağı gollerle şampiyonluğu getirebilir. ceza sahası golcülüğü üst düzey olan adamın yine de birkaç pozisyonda gözüme çarpan ceza alanı içi ön direk arka direk paylaşımını yapamıyor oluşu üzücü (hajrovic'le birkaç kez arka direğe birlikte hareketlendiler oysa burak'ın ön direğe gitmesi gerekiyordu)

    gelelim takımın kanatlarına. eboue'nin içe katederek yaptığı patlayıcı etki, kendisinin kalitesini ortaya koyuyor. her maç bu ciddiyetle oynasa, ceyhun'un önderliğinde üçlenen savunmayla birlikte arkası da boş bırakılmayacağı için etkisi artacaktır. sol tarafa gelirsek telles'in tam olarak sol bek yerine bir sol koridor oyuncusu olması, takımın etkisini daha da arttıracaktır. savunmada kaydırmalı dörtlünün soluna yerleştikten sonra hücumda eboue'nin içe katetmesi yerine (sneijder sol açık olarak konumlanıp içeri giriyor çünkü) çizgiden oyuna genişlik katacaktır. dünkü tokatspor maçında görüldüğü üzere yüksek enerjisi ve ritmi ile sol kanat hücumlarını selçuk-sneijder-telles üçgenleriyle görmeye başlarız çok yakında. eboue ile bu rol değişimleri, rakiplerin dengesini muazzam derecede bozacaktır. asimetrik olarak ikisinden birinin sürekli olarak çizgiye diğerinin içeriye girdiğini bir düşünsenize, orta sahayı geçiyorum hücuma ekstra bir kişilik güç demek bu. takımın akışkanlığının bu seviye çıkması demek, saha içi yayılımın dortmund seviyesine erişmesi anlamına gelir. bayern ya da barcelona'dan çok takımın akışkan yapısını dortmund'a benzetiyorum. zira ilk gelmemiz gereken seviye de dortmund.

    bakalım önümüzdeki maçlar neler gösterecek. mancini'den tek beklentim sneijder'in ceza sahasına yakın kalması. geri kalan her şeyi değiştirebilir ama artık sneijder'in ceza sahasından uzak kalması lüksüne şampiyonluk yarışında sahip değiliz.

    sevgiler.
  • 9447
    devre arasında kadrosuna yaptığı transferlerle bol bol analiz yazıları yazdıran takımdır..

    --- alıntı ---

    florya'da bir arjantinli: lucas ontivero! http://bit.ly/194XksP
    mercek altında | analiz: izet hajrovic.. http://bit.ly/1crq50L
    mercek altında | analiz: salih dursun.. http://bit.ly/1alJGfZ
    mercek altında | analiz: umut gündoğan.. http://bit.ly/JIcXuu
    mercek altında | analiz: alex telles.. http://bit.ly/19ZDvO4
    mercek altında | analiz: koray günter.. http://bit.ly/1ihRNQb
    mercek altında | analiz: veysel sarı.. http://bit.ly/1in3ViU
    mercek altında | analiz: guillermo burdisso.. http://bit.ly/MvgnSn

    --- alıntı ---

    2014-2015 sezonunda göğsünde dört yıldızlı arma ile mücadele edeceğine inandığımız, onurumuzdur..
  • 9448
    bugünden itibaren benim için sadece yenildiğinde üzüldüğüm, kazandığında sevindiğim, renklerini ve kültürünü sevdiğim için desteklediğim bir takım değildir. bugünden itibaren bu sezon* şampiyon olması halinde beni şu ana kadar hiç mutlu olmadığım kadar çok mutlu edecek olan takımdır.

    hepimizin gözü önünde, türk siyasetinin, hukukunun, yaşam şeklinin ve burayla ilgili olarak da sporunun katledildiği bu günlerde, bilhassa engellenmeye çalışılan bir takım galatasaray futbol takımı. federasyonun yaptıkları, başbakanın devreye girerek hocamızı elimizden almaları, belli takımların alenen desteklenmesi ve hatta bunlardan bazılarının sanki desteklenmiyormuş da köstekleniyormuş gibi mağduru oynaması ve bunun siyaset malzemesi haline getirilmesi, o kadar mide bulandırıcı ki!

    üstelik, türk futbolunun yüz akı olan ve şu an yönetimiyle, teknik heyetiyle doğru şeyler yapmak peşinde olan galatasaray futbol takımının böyle ucuz şark oyunlarıyla engellenmeye çalışılması futbolun hiçbir zaman sadece futbol olmadığını bir kez daha göstermiştir. yıllardan beri süregelen ve geçtiğimiz 10 yılda ayyuka çıkmış olan bu kirli siyasetin sadece galatasaray'a değil, tüm spor camiasına daha da önemlisi tüm ülkeye ne denli zarar verdiğini görmemek için kör olmak gerekir!

    bu yüzden diyorum ki, galatasarayımız bu sezon da şampiyon olsun, 4.yıldızı taksın, hepimizi sokaklara döksün. sadece kazanmak için değil, maddi gelir için değil, ezeli rakibinden önce 4.yıldızı takmak için değil; bu ülkede yanlış olan her şeye rağmen, kirli oyunlara rağmen, satılmışlara, yalakalara, saltanat taklitçilerine rağmen, doğru olanı yapmaya çalışanların ve temiz kalanların kazandığını ve yıkılmadığını göstermek için şampiyon olsun galatasarayımız! *
  • 9449
    her şeyin yolunda olduğu taşların yerine oturduğu,sonuçsa sonuç,oyunsa oyun,her anlamda tavan yapan takımımız. eskişehirspor ve arkasından antalyaspor deplasmanı var.bu maçları kayıpsız atlatmalıyız.bu iki haftada fener en az 3 puan kaybedecektir.yani puan farkı 4 olacak.

    bu hafta sonu oynanacak maçta geçen hafta ki on birden,drogba cezalı olduğundan, onun yerine umut oynar. sabri'nin yerine de alex telles oynar,burdisso oynamaz bence.geri kalan oyuncular değişmez.belki ceyhun-veysel sarı değişikliği olabilir.benim 11'im şu şekilde:muslera,eboue,semih,hakan,telles,veysel,melo,selçuk,sneijder,umut ve burak.yedeklerde de ontivero ya da hayroviç olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın