• 4501
    lincoln, keita, kewell, giovanni, ribery, misimoviç, elano, pino, arda turan

    şu 9 oyuncu tarzında bir tane oyuncuya sahip olmayan takımımız.
    takımda bir şeyler kurmak isteyen, kurmaya çalışan tek isim selçuk inan.
    pas dağıtıyor, frikik kullanıyor, geziyor, şut çekiyor... ama o kadar.

    biz sorumluluğu kazım'a veremeyiz ya da riera'ya yükleyemeyiz tüm sorumluluğu.
    bize " olmayan şeyleri olduran " futbolcu da lazım. ha olmazsa olmaz mı olur tabi ama şu anki durumumuz bunu gösteriyor.

    alex gibi, quaresma gibi, alanzinho, amrabat, wagner gibi.

    düzeltme: alex'i yaratıcılık konusunda değil, skora etki etme konusunda yazdım.
  • 4503
    2-0'dan 4-2 yenilen kargalar veya sivas deplasmanında 1 -yazıyla bir- tane doğru düzgün atağı bile olmadan maçı bitiren civcivler'den çok daha iyi top oynayan takım.

    biraz daha skora direkt olarak gidip, sonucu maçın erken dakikalarında lehine çevirirse kimse tutamaz bu takımı.

    tabi geçen sene dibinde dibini gördükten sonra, bu kadar yukarı fırlaması veya 10 maçta 30 puan almasını kimse beklemiyordu zaten.
  • 4504
    insan nasıl bakarsa, nasıl algılamak ister, nasıl görmek isterse öyle algılar, öyle görür bence. mesela; geçen seneyle kıyas yapmak isteyen bir insan, sadece 26 ekim 2011 galatasaray gaziantepspor maçından bile yola çıkarak bence iyi şeyler görebilir.

    hatırlayacağımız gibi geçen sezon* çok yakındığımız bir konu, saha da çok görmek istediğimiz bir şey vardı. bazılarımıza göre yenilmekten çok, kötü oyundan çok bu beklediğimiz şeyi sahada görmemek bize koyuyordu. tabi ki bahsettiğimiz mevzu hırs. yani kazanmak için oynayan, varını yoğunu ortaya koyan bir takım görmek istiyorduk yenilse bile. şimdi gelelim bu seneye. ben elmander'in o maçtaki * attığı gole sevindiğim kadar en son ne zaman sevindim hatırlamıyorum, takımı en son ne zaman o kadar koşarken gördüm hatırlamıyorum, bu kadar hırslı bir teknik kadro en son ne zaman gördüm hatırlamıyorum. bu gördüklerim de bana bir şeylerin yoluna da olduğunu ya da yoluna girmeye başladığını gösteriyor, içimden "olacak olum, iyi yoldayız" dememi sağlıyor.

    bu yazdıklarım sadece bir maça özgü şeyler değil. bu yüzden, takımın yeni karakterinin daha doğrusu asıl karakterinin ortaya çıkmaya başladığını anlıyorum ben buradan. ben artık bu takıma inanıyorum dakika 90 da olsa atarız diyebiliyorum. çünkü bu takım geçen senenin çok çok önünde bana göre, çünkü bu takım inanıyor, kazanmak için çabalıyor. yani bence bu takım geçen seneyle hiç bir şekilde kıyaslanamaz.

    tabi ki eleştirilmemeli demiyorum, yanlışları yok demiyorum. istatistikler de irdelenmeli, matematik yalan söylemez sonuçta ama bildiğimiz gibi istatistikler mini etek gibidir. işte burada sadece geçen seneden 2 puan fazlamızı gören insanlar bence bacağa yoğunlaşmış, fazla düşünmeden, yüzeysel düşüncelerle, aceleci yorum yapan arkadaşlarımızdır. gerçekten anlamıyorum maden 1 gol az attık kaç gol az yedik bunlara da bakıyor mu acaba bu arkadaşlar. ben bakmadan yazacağım şimdi çünkü çok yediysek bile* ne yani bu defans* geçen seneden daha mı kötü, bu ön libero*, yeni kalecimiz* geçen seneden daha mı kötü demeliyiz!

    bu takımın ben gerçekten oturacağına inanıyorum. 11in yarısından fazlası yeni oyuncu biraz sabır. bir sürü gelen giden var biraz sabır. daha devre arası olacak hem devre arasını geçtim 1 sezonluk değil bu takım biraz sabır. biz takımımıza bir sahip çıkalım, üzerimize düşeni yapalım biraz sabır. daha neyi kaybettik ki eleştiriye başlıyoruz biraz sabır. yolun çok başında bu takım ve inanıyorum ki 2-3 yıl içerisinde çok çok iyi yerlere gelecek bu takım biraz sabır.(u: çok yorgunum toparlayamıyorum yazdıklarımı bu yüzden biraz dağınıkta olsa genel düşüncülerim bu doğrultudadır kusura bakmayın idare edin. gerçekten bazı insanlar nasıl düşünüyor anlamıyorum.)

    birde bakın m.citye geçen sene taşak konusuydu adamlar parayla saadet olmaz diye ama adamlar şimdi önüne geleni dikiyor! benim için imkansız olan şeylerden birisini yaptılar, manuya 6 attılar. bu demek değildir ki biz de kesin iyi olacağız, süper olacağız ama neden olmasın sadece sabır ve tam destek.
  • 4506
    mevcut haliyle sadece lig düşünüldüğünde gayet yeterli olduğunu düşünüyorum. sadece bazı oyuncuların gerçek oyun kimliklerini yansıtmaya başlaması lazım. henüz yararlanamadığımz ceyhun gülselam da unutulmamalı. bunun dışında albert riera kendine gelemediği takdirde yaratıcı bir oyuncu transferi düşünülebilir. savunmanın soluna da en azından hakan balta'ya alternatif olabilecek bir oyuncuya ihtiyacımız var. bunun dışında da uzun vadede avrupa kupaları da düşünülecek olursa kadro derinliği açısından bazı takviyeler yapılmalı. ama bunun için sezon sonu beklenmeli diye düşünüyorum.
  • 4508
    tanım: taraftarına bir türlü yaranamayan takımdır.

    bir oldu, beş oldu, on oldu, belki de bin olacak bu diyeceğim. hele dur, otur soluklan yiğenim. playofflu bktan bir ligde oynuyorsun 1. ile puan farkın üç puan. ama nerdee ki nerde. ne yazık ki takımının arkasında pek durmayan, çabuk su koyan renkdaşlara sahiptir. genelleme yapmıyorum. kendini bilen zaten biliyor.
  • 4509
    geçen yıldan sonra açıkçası ben 10 maçta 30 puan olmasa da mevcut durumdan cok daha iyi bir seri yakalamış takım bekliyordum. daha derbi oynamadan 10 maçta 18 puan ve sahadaki görüntümüz şu ana kadar taraftarın da heveslenmesi gereken durumda degil. yine de karamsar olmak için bir sebep de yok. rakiplerimizin de her hafta puan kaybedebilecek bir görüntüsü var, ligde hiçbir takım istikrarlı görüntü çizemedi şu ana kadar. bunda anadolu takımlarının da sezona dirençli başlamasının payı var. saha içindeki en büyük sorunumuz, burada bazı arkadaşların da değindiği gibi fark yaratan oyuncu eksikliğimiz. şöyle pozisyon sıkıntısı çektiğimiz anlarda topu alıp 2-3 adam geçerek tehlike yaratan hücum oyuncumuz yok malesef. ama buna karşın sahada dengeli bir görüntü sergilediğimizi düşünüyorum, şu ana kadar ilk haftadaki belediye ve 9 kişi kaldığımız gaziantep maçları dışında oyunun kontrolünü rakibe verdiğimiz ve dsiplinden koptuğumuz bir maç olmadı. özellikle bursa maçında 1-1 olduktan sonra takımın az süre kala sergilediği hırs geçen yıl görmediğimiz bir şeydi. beşiktaş deplasmanı özgüven açısından büyük önem taşıyor. iyi bir görüntü sergilemezsek işler çok yolunda gitmeyecek ve sert eleştiriler başlayacak diye düşünüyorum. ama mevcut dengeli görüntümüz bana inönüde iyi iş çıkaracağımızı düşündürtüyor.
  • 4511
    kimi insanlar birseyin hemen olacagini saniyorlar heralde. birgün haniminla cocuk yapmak istersin, ama ertesi gün o cocugu kucagina alamazsin.
    belli bir döllenme sürecinden gectikten sonra 9 ay gibi bir süre beklemen lazim. takim olabilmekte bunun gibi. hemen yarin takim olunmaz.
    eksigimiz var kabul ama gecen sezon ki gamsiz futbolun 10 da 1 i bu sezon yok.
    ha birde gecen sezon"isiran takim, kosan takim istiyoruz isterseler kaybetsinler ama ruhsuz olmasinlar rererrororororoor" diyen bizdik!
    ve bu takim isiriyor, kosuyor. meyvesini de 1 yil sonra anca toplariz.

    ya simdi tanim felan gerek dimi. yapalim o zaman.

    zamana ihtiyaci olan futbol takimi.
  • 4512
    kaleci: muslera
    defans: eboue - semih kaya(?) - ujfalusi - (.......)
    ortasaha: melo - selçuk inan - (........)
    ön kanat: (.........) - (..........)
    forvet: elmander

    iyi yedekler: sercan, baros, engin baytar, hakan balta(?)
    yedekler: riera, kazım, sabri, ayhan, ufuk, çağlar, servet, gökhan zan, ceyhun gülselam
    siktiros: emre çolak, aydın.

    benim onbirimde bu takımda tam dört tane galatasaray kalitesinde adam eksik. açıklamak gerekirse, ben adam geçemeyen kanat sevmem arkadaş. amrabat gibi delecek kanat dediğin. keita gibi süzülecek. topu ayağına aldığında "lan bu adam geçemezki" dedirtmeyecek. ne yapacağı bilinmez bi halde bekletecek milyonlarca kişiyi. o yüzden riera ve kazım kesinlikle benim takımımın kanadı değil. he rotasyonda falan arada kullanırsın. sesim çıkmaz. onbir mi? dediğim kaliteli adamlar varsa ve sakat ve cezalı yoksa onbir göstermem.

    ortasahada bir de yaratıcı oyuncun olacak arkadaş. real madrid bile mesut özil ile oynuyor. yani klasik on numara tabirine çok yakın bir adam. atletico diego ile oynuyor. juve pirlo ile oynuyor. bizim neyimiz eksik. şu takımın en yaratıcı oyuncusu "bence" melo. o da inanılmaz zeki bir oyuncu olduğundan. yoksa top tekniği normal seviyede bi abimiz melo. rakipleri tekniğinden çok zekasıyla geçiyor. defansif ortasahan bu işi ne kadar üstlenebilir? verecen parasını alacan. rakip cezasahası çizgisini tavaf etmekten imanım gevriyor maçlarda. biri de araya bıraksın amk. tabi bu kanatlarla da ilgili bi durum ama. zeki bir ofasif ortasaha kanatlara ihtiyaç duymadan da yapabilir bu işi.

    bir de sol bek. hakan soru işareti orada. ne yapacağı belli olmuyor. o yüzden iyi bir yedek kategorisine soktum. son zamanlardaki oyununun kontenjanı o da.

    defansın ortasında semih de soru işareti. yani iyi yedek mi olsun onbir mi olsun emin olamadım. çok iyi performans gösterdi oynadığında ama iki maçtan peşin konuşmak istemiyorum. he oyuncuyu kazanmak pahasına yapacağı bir iki hatanın önemi olmaz. orası da öyle. o soru işaretini bu açıklamayı yapmak için koydum. son kararım: onbir.

    takıma kadro çıkarmayı sevmem. ama bu durumu gözardı edip kendi kadromu çıkaracak olsaydım böyle bir şey olurdu. dört net transfer istiyorum. ama önem sırasına göre sıralayacaksak,

    ön kanat:(x2)*****
    ofansif ortasaha: ****
    sağ bek: ***

    olur. hadi hayırlı tıraşlar.

    edit: kekeme spiker abim uyardı. hakana sağbek demişiz. düzelttik. sağolsun.
  • 4513
    takımın koşmadığını çabalamadığını kimse söyleyemez elbet. geçen seneden tek farkı bu belkide. ki geçen seneki ruhsuz denilen takımda bir çok maçında canını dişine takmıştır.ama olmamıştır her türlü olumsuzluk onları bulmuştur. bu sene bi hevesle bi gazla başladı takım iyide koşuyor.ancak henüz derbi bile oynamadı bu takım. geçen sene 8. haftada rijkaard gitti. ki derbi bile oynamadan gönderdiler. şimdi gidenin ardından ağlanmaz ama ısrar edilseydi en azından avrupa kupalarına katılabilirdik. hagi'nin elinde ise moralsiz bir takım vardı.devre arasında bi kaç takviye yaptı ki bana göre iyi performans sergiledi o futbolcular. zapata hariç diyelim. adama da kızmamak lazım servet varken ne yapsın. hagi'ninde kalmasını istiyordum ama tamamen duygusaldı bu isteğim. ki aslında istikrardan yana olan bir insanım. neyse ki sahip olacağımız en iyi hoca geldi sene başında. imparatora güvenim tamdır. yalnız korkum kötü sonuçların takımın moralini bozmasıdır. geçen sezon ki kadro bu seneden çokta kötü değildi. yaratıcı oyuncu diye bi taraflarımızı yırtarken geçen sezon kralına sahiptik. misimoviç'ten bahsediyorum. ama olmadı diyelim geçelim. şu faktörü unutmayalım geçen sezon yaşanan puan kayıpları galatasaray'ın alışık olduğu bir durum değildi tüm camia şok yaşıyordu ve şok atlatılamadı. bu sene ise bu kadronun sonsuz kredisi var. ancak geçen sezonu ilk 3'te bitirseydik bu sezon ki başlangıç yine bir şok etkisi yaratırdı. biz yenilgilere alışık bir camia değiliz ve korkarım bu artık alışma evresine giriyor. sahanda yaptığın son 2 maçta puan kaybı yaşıyosun. birinde hakeme diğerinde şanssızlığa bahane buluyosun. antep maçında 5 dakkada 2 gol yerken de hakem hatalıydı dimi. mersin maçında şanssızlık diyosun, adamlar penaltı kaçırıyo, 6 pastan direğe atıyo. acaba kim şanssız. bardağın dolu kısmı mücadelemiz, boş kısmı ise kazanma alışkanlığımızın olmaması ve kaybettiğimizde de hatayı başka yerde aramamız. diyeceğim odur ki gerçekçi olalım.manisa,orduspor gibi takımlar bugun puan olarak senle aynı. bu takımlar senelerdır aynı duzen ıcersınde oynamıyo.onlarda yenı yapılandı.ki mutevazi imkanlarla. bızım farkımız olmalı hem puan olarak hem de oyun olarak. eleştiriye açık olduklarını düşündüğüm sözlük yazarları diyeceklerim bunlar. affınıza sığınarak.
  • 4515
    geçen seneden en büyük farkı bir önceki sezonlara bakarak anlaşılabilir.2 sezon önceye baktığımızda lige fırtına gibi başlayan,gelene gidene 5 atan,avrupada belli bir yere kadar gelen,ligi de kötü de olsa 3. bitiren bir takım görürüz.geçtiğimiz sezonki 16 puan bunun üzerine toplanmıştır,ayrıca rijkaardın 2. senesidir.bu sene ise ligi orta sıralarda bitirdiğimiz,takımımızın tarihin en kötü dönemini yaşadığı bir yıldan sonra yeni bir kadro,yeni bir teknik ekiple başladığımız senedir.aradaki fark da budur zaten.o yüzden bu seneki 18 puan gayet güzel bir başarıdır.artık her şeyin bir anda değil zamanla düzeleceğini anlayın.lütfen.
  • 4517
    2010 -2011 futbol sezonunda oynayacağı maç sabahı bile taraftarını heyecanlandırmaz iken 2011-2012 sezonunda taraftarını maç gününü iple çeker hale getirmiştir.
    artık taraftarı milli maç aralarını istememektedir.
    2010-2011 futbol sezonunda geriye düştüğünde sinirden veya umutsuzluktan tv yi kapatan stadı terk eden taraftarı, 2011 -2012 futbol sezonunda takımı eksik kalıp geriye düştüğünde bile ekrana daha fazla yaklaşmakta, tribünde daha fazla bağırmaktadır.utüş
    2010-2011 futbol sezonunda takımda kalması gerekenlerin listesini yapmak gönderileceklerin listesini yapmaktan daha kolay iken, 2011-2012 futbol sezonu devre arasında yapılması gereken rötüşler üzerinde konuşulmaktadır.
    formalardaki terlerden,gol sevinçlerinden, futbolcumuz tarafından antrenörümüzün kuyusu kazılıyor mu acaba tartışmalarından,küme düşme hesaplarından,cim bom bom kümeye gerzekliklerinden hiç bahsetmiyorum bile.
    az şey mi bunlar??? dozu kaçan eleştirilerin kime ne yararı var çok merak ediyorum.
  • 4519
    2011-2012 sezonunda puan kaybettiği maçlar:
    ibb, karabük, antalya, gaziantep, mersin idman yurdu.

    bu maçlardan sadece ibb ve antalya maçlarında iyi futbol oynamadı. karabük maçına çok iyi başladı ve ilk 10 dakikada net pozisyonlar buldu. 10 kişi kalmasa kesinlikle kazanırdı o maçı. gaziantep maçına hiç girmek istemiyorum hepimiz biliyoruz o maçı. mersin maçında da çok pozisyon buldu. şanssızlığına yenildi gol atamadı. her maç o kadar pozisyon bulsak minimum 2 tane sallarız. yani demek istediğim iyi yolda. iyi oynuyor. kalesinde de ciddi pozisyonlar vermiyor. ileri uca bir iki takviye çok iyi olacak. yeterki çok pozisyon bulan, topu ayağında tutan oyununa devam etsin. bekler ve ujfalusi hücuma mükemmel katkı yapıyor. tam tersine açıklar katkı yapamıyor. riera hiç katkı yapmıyor. kazım bir iyi bir kötü. kanatlarda kewell-keita olsaydı şu an ortalığın ağzını yüzünü şey ıh.. kırmıştı.
  • 4521
    bu sene uzun zamandır belki de eric gerets döneminden beri izleyemediğimiz bir takımı izliyoruz. takım müthiş motive olmuş durumda, her şey çok güzel görünüyor. ancak galatasaray ve fenerbahçe'nin bu sezon bütün maçlarını izleyen bir kişi olarak söylüyorum şu an ki kadroyla ne playofflarda ne de derbilerde fenerbahçeyi yenebileceğimizi düşünmüyorum.

    takımı ayakta tutan tek şey defansif başarı, bunu sağlayan da iki tane kilit isim var; ujfalusi ve melo. ofansif anlamda ise galatasaray herhangi bir anadolu takımı düzeyinde. hücum olarak gördüğüm tek güzel şey elmander ve onun hava toplarındaki inanılmaz hakimiyeti. her hava topu kendisinde, alamasa bile rakip takım defansını fena halde karıştırıyor. ama bunun yanında galatasarayın bu sezon hemen hemen hiç olgun bir atağı yok. selçuk geçen seneki performansının oldukça altında. kanatlar ise bana göre keita ve arda'dan sonra çok yetersiz. ofansif orta saha yetersiz bile değil, yok.

    fenerbahçe ise pozisyon yaratmada galatasaray'dan çok daha fazla etkili. alex ve emre bileğine son derece hakim. mehmet topuz hatta caner bile bu sene adam eksiltip pozisyon yaratan oyuncular.

    takım olmak denmiş ama unutmayalım fenerbahçe bizim yakaladığımız bu motivasyonu yıllar önce yakalamış bir takım. üstelik bu sene malum olaylardan dolayı motivasyonları katlanmış durumda.

    umarım içime hıncal uluç kaçmıştır, umarım yanılırım. işbu entry'yi seve seve dürüp götüme sokmaya razıyım.
  • 4525
    penaltı kurtardı bir kalecimiz yıllar sonra,
    takımın bir numarası fernando muslera.

    bitmeyen enerjisiyle o hep tempolu,
    üçlü çektir bizlere sabri sarıoğlu.

    yıllardır beklediğimiz o genç çıktı sahaya,
    hep yüreğinle oyna adamım semih kaya.

    uzun saçlarıyla sanki bir elf prensi,
    defansın bel kemiği tomas ujfalusi.

    o kadar formsuzdu ki dedik ona ıskarta,
    fatih terimle kendini buldu hakan balta.

    orta sahada sunuyor bizlere solo,
    bir pitbull gibi çevik felipe melo.

    o bizim yıllardır aradığımız kan,
    takımın maestrosu selçuk inan.

    ortasahaya geçince oldu bir star,
    yeniden doğdu bu yıl engin baytar.

    uyum sürecini aşması lazım bahara,
    artık kendini bulmalı albert riera.

    forvet bölgesine her zaman lazım,
    o artık galatasaraylı colin kazım.

    değerli bir takı gibi sanki broş,
    alemin kralıdır milan baros.

    ***

    elmas gibidir bulunur ender,
    çok kıymetlidir o johan elmander.

    takıma her zaman katıyor neşe,
    o bir joker emmanuel eboue.

    son vuruşları için gerek bir onarım,
    potansiyeli yüksek genç sercan yıldırım.

    sarı-kırmızı renklere küçüklükten vurulmuş,
    o da bizden biri ismi yekta kurtuluş.

    ***

    üç senedir takımda ama hala bir çaylak,
    şimdi çıkışın tam zamanı emre çolak.

    son şampiyonlukta oldu takıma derman,
    on senedir bizimle o ayhan akman.

    denizlispor'dayken olduk sana dilenci,
    bir türlü bulamadın o formu çağlar birinci.

    yedek bekliyor diye etmedi tek bir kelam,
    sırasını bekliyor ceyhun gülselam.

    artık şaşırıyoruz sakatlanmadığı an,
    karşınızda cam adam gökhan zan.

    ***

    ümitliydik senden ama oldun artık dayanılmaz,
    soyadın kadar bile olamadın aydın yılmaz.

    oynadığın futbol hep aynı rutin,
    yedek bile olmuyor senden aykut erçetin.

    kaledeyken içimizde oluyor bir buhran,
    çok güvenmiştik sana olmadı ufuk ceylan.

    rijkaard'ı gönderttin, idmanda kavga ettin,
    git artık fazla sövdürmeden servet çetin.

    takımda oynadığın günler bende hep bir kuduruş,
    miadını çoktan doldurdun serkan kurtuluş.

    ***

    türk futbolunda yaptı büyük bir devrim
    imparatordur diğer adı şanlı fatih terim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın