• 27001
    spor toto süper lig 2020-2021 futbol sezonunda oyun olarak en pik yaptığı dönem 8. ve 16. haftalar arası oynadığı oyundur. 8’de 8 yaptığımız dönem bile bu dönem kadar iyi oynamadık. bu dönemde takımda oynayan futbolcular be düzen az çok belliydi. sonrasında yapılan transferler ve düzen seçimleriyle takım çorba haline gelmeye başladı. yine de en büyük sorunumuz dominant bir orta saha futbolcumuzun olmaması oldu bu sezon. fernando ve melo ayarında bir orta sahamızın olmaması bizi çok etkiledi ve etkiliyor.
  • 27002
    https://i.galatasaray11.com/qnedgodv.jpg
    kalan maçlarda bu kadroyla çıkması gereken takımımız. onyekuru/oğulcan gününde değilse ilk oyuna girmesi gereken kerem. arda oyunu tutması için sonradan girebilir. babel de şut tehdidi olarak 10 numara bölgesinde iş yapar sıkışan maçlarda. bu takımın baş sorunu topu cezaalanına götürememek. bunun için çift 8 numara bir çözüm alternatifi. kanat oyuncularının orta açması, diğer kanattaki oyuncunun sık sık bu ortalarda cezaalanına girmesi gerekir. pas oyunu denen rezilliğin bitmesi gerekir. %63 topa sahip olarak yenildik*
  • 27003
    şampiyonluğa havlu atmış takımımız. burada yapılan kadrolar yok konsantrasyon işlerinin anlamsız olduğu da ortaya çıktı sonunda. bizim kadar üzülmeyen adamlar var sahada. kötü oynarsın anlarım ama kimse kötü oyuna itiraz etmiyor. fatih hoca inadı uğruna kaç kere lades deyip puan kaybettirdi ben unuttum şahsen. benim yıllardır en büyük sevdam galatasaray. hazırlık maçı kaybetse ona dahi üzülen biriyim. ben bir taraftar olarak başarı değil önce iyi oyun bir düzen görmek istiyorum. artık sıkıldım bu ne olduğunu belli olmayan oyundan saçma sapan değişikliklerden de. fatih hocam sana istifa et demek benim haddime değil ama bir kendine bak sonra dön oyuna bak bunları kendine yakıştırıyor musun sen? maç önü yazı yazasım bile gelmiyor artık çünkü biliyorum sahada iyi bir oyun görmeyeceğimizi. gerçekler acıdır, sabaha kadar hakem konuşabiliriz ama bu takım top oynamıyor ne dersen de. şampiyonluğu da haketmedi bu kadar.
  • 27004
    istisnasız, şampiyon olamıyorsam 5., 6., veya 8. olmalıyım diyen takım. bu zihniyet yıllardır takımın iliklerine işlemiş ve bu utanç verici. her sene şampiyon olmak zorunda değiliz, 2. olmak kötü bir şey değil. takım şampiyon olamayacağını anlayınca tamamen ligi kafasında bitiriyor ve tatile çıkıyor. bu durum şampiyon olamamaktan daha üzücü ve yıllardır buna bir çözüm bulunamıyor.
  • 27007
    alanya, fenerbahçe, malatya ve gaziantep gibi deplasmanlardan galip gelip sekiz maçlık programdan 24 puan çıkarmış takım. sonrasında takımın başına aykut kocaman geçmişcesine dibi görmüştür.

    dünya üzerinde böylesine bir düşüş kaç takımın başına gelmiştir bilmiyorum. bugünki maça kadar önünde çok güzel bir dört maçlık bir program vardı ama tüm kredileri bitirdi. o kredileri tüketmemis olsak bu eksik kadro ile hatay'dan sekiz yesek bile tolere edilebilir , hayırlı mağlubiyet olarak teselli olabilirdik.

    yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. fatih hocam, sanırım yolun sonuna gelindi. devre arasında ne istediysen imkanlar dahilinde takıma monte edildi. onyekuru dedin alındı, mohammed dedin alındı. bu adamları degerlendiremiyorsan hakem diye ağlamanın lüzumu yok. onu zaten suyun karşı tarafı senelerdir yapıyor ve sonuç ortada!

    (bkz: 3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı)
  • 27008
    kalan haftalarda kemikleşmiş ve geleceğini galatasaray'da gören 15-16 oyuncu ile yola devam etmesi gereken canım takımım.

    3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçındaki puan kaybı ile şampiyonluk zora girmiş olsa da sonuna kadar mücadeleyi sürdürmeliyiz. düşük bir ihtimal ama belki şampiyon oluruz yok olmazsa da 2. olalım.

    ruhsuz futbolcular ile sezon sonu 4. 5. 6. 7. olan bir galatasaray görmek istemiyorum. eğer bu sene de böyle bir şey yaşanırsa kadronun %70-80 i gönderilmelidir. hatta terim de gitmek istiyorsa ısrarcı olunmamalıdır.

    sanki lütfediyor paşalar. sözleşmesi olsa dahi florya'nın 5 kapısından birinin önüne koymak lazım bu çöpleri.
  • 27009
    oyun olarak da oyuncular olarak da ortaya hiç bir şey koyamayan takım. işlerin kötü gitmesinin sebepleri arasında elbette oyuncu performansları var ancak herkes kötüyse ve sahada izlenilen oyun bir süredir kötüyse ihale teknik ekibe ve elbette ki canım hocama kalıyor. 2020-21 sezonunda bir tane bile geriye düştüğü maçı çeviremeyen bir takım var elimizde, iyi oynadık diyebileceğim maç sayısı da bir elin parmaklarını geçmez.

    söz bitiyor bazen, tamamlayamıyorsunuz. 2020-21 sezonu bir an evvel bitmeli artık.
  • 27012
    son maçlardaki oynadığı futbolu tam olarak anlamlandıramadığım tanım.
    yaşım 14 yıl şampiyon olamadığımız yıllara yetmiyor son 20 yılı net olarak hatırlıyorum. üstüste bu kadar silik, ne yaptığını bilmeyen bir futbol gördüğümü hatırlamıyorum. yakın dönemde oynadığımız bir beşiktaş maçı (bkz: 2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçı) vardır mesela, ya da biraz daha eskilerden (bkz: 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçı). fakat böyle maçlar hep o maçta kalmıştır, bir sürece yayılmamıştır. hatta o iki sezon da şampiyon tamamlanmıştır. son iki yıldır ise durum çok farklı. geçen yıl da bu yıl da üstüste maç kazandığımız bir dönemden sonra gelen ilk puan kaybı hem puan hem oyun olarak takımın dağılmasına sebep oldu. değil bir comeback yapmak, sonraki maçlara bile sirayet etti bu kötü oyun. üstelik yukarıda belirttiğim ilk örneğe göre denk sayılabilecek, fakat ikinci örneğe göre ise son derece iyi bir kadroyla.
    fenerbahçe futbol takımı için son yıllarda kullanılan "bu takım böyle oynamaz" tanımını son dönemde maalesef bizim takım için de kullanır olduk. formu iyi olan hiç bir futbolcu yok. gidişatı tersine çevirebileceğimizi gösteren bir ışık da yok. bir topluluktaki her bir birey performans anlamında geriye gidiyor ise bir zahmet oklar yöneticilere çevrilir.
    son olarak, ah be fatih hocam, gedson carvalho fernandes defansın ortasında oynar mı? ricardo carvalhomu o?
  • 27013
    son 4 sezondur bütün lig maçları, türkiye kupası maçları ve şampiyonlar ligi maçları havuzunda toplam 10 bilemedin 15 maç iyi oynamış futbol takımı.

    aynı zamanda işin sadece sonucuna bakıp; fenerden beşiktaştan daha çok başarılı olduk mu olduk diye dümdüz düşünen, rekabetçi ve duygusal taraftara sahip olduğu kadar; haftasonu bol pozisyonlu iyi futbol, futbolun estetik tarafını da en az sonuç kadar önemseyen, olgun ve futbol aşığı taraftara da sahip futbol takımı.
  • 27014
    ölüm kalım maçlarını kazanmak, kötü veya formsuz durumda olsa dahi dahi avrupada önemli maçlarda ruh koymak, ligin son düzlüğünde korkan değil korkutan şampiyonluk adayı olmak gibi karakteristik özelliklerini kaybeden takımdır.

    fenerbahçe 2015den beri yıl yıl vasat bir zihniyete bürünmüş ve özellikle 2002-2011 yılları arasında sahip olduğu özgüveni kaybetmişti. biz de böyle bir sürecin eşiğindeyiz.

    2011-2020 yılları arasındaki rakiplerimize oranla daha başarılı geçirdiğimiz dönemin ardından sancılı bir dönem bizi bekliyor gibi görüyorum.

    buna benzer bir dönemi 2016 2017 yıllarında yaşamıştık. beşiktaş 2 şampiyonluk almış çok güçlü bir kadro kurmuş ve lige ambargo koyacak bir konuma gelmişti. işte bu dönemde yeni bir kadro kurup aralıkta fatih hoca ile anlaşmıştık. bu dönemde attığımız bu neşter bize sadece 2 şampiyonluk kazandırmadı ayrıca beşiktaşa ve fenerbahçeye ciddi bir psikolojik darbe vurdu.

    şimdi 2021 itibariyle iş işten geçmeden galatasarayın teknik ekibini ve oyuncuların bir kısmını değiştirmesi gerekiyor. eğer biz bu hareketi bir an evvel veya en geç yazın yapmazsak en az 2 yılı daha boşa geçirmiş olacağız.

    fatih hocayı çok seviyorum ve yaptıklarını asla unutmayacağım. yalnız yıllardır söylediğim aylardır da buraya yazdığım gibi fatih hocanın görmek istediği oyun bizim ligimize uygun değil. bunu yıllardır kabul etmiyor ve aksini ispat etmek için ilginç şeyler deniyor, bugün stoperde gedsonu görmemiz gibi.

    yani bundan sonra galatasarayın menfaatleri gereği hocamıza teşekkür edip yeni bir kan bulmamız gerekiyor. bu hangi hoca olur, kim gelir bunları bilmiyorum. demek istediğim artık galatasarayda bir zihniyet değişimi vaktidir. taraftarın da en azından gelecek sezon için inancını toplamak için bu değişikliğe mecburuz. çünkü bu teknik ekiple ve bu oyuncuların önemli bir kısmı ile devam edersek gelecek sezon da başlamadan biter.
  • 27015
    sorunlara bugünün gözüyle bakarsak sadece günü geçirmiş oluruz bizim sorunumuz çok daha öncesine dayanıyor.

    tarih 21 aralık 2017: efsane hocamız fatih terim yuvasına nerede kalmıştık diyerek geri dönüyor ve tudor 'cadı avı bitti' diyerek ülkesine dönüyordu.

    tekrar galatasaray futbol takımını yönetme imkanı bulan fatih terim işe hemen takımın öz güvenini yerine getirmek, oyuncuları saha içinde nerede rahat hissediyorsa ve performansını en iyi nerede yansıtacaksa oraya koymanın hazırlığını yapıyordu.

    gayet kaliteli bir kadro kurmuş olan galatasaray'da tek eksik bir liderdi, hem saha içinde hem saha dışında ve bu eksiği çok iyi kapattı o sezon hoca ve devre arasında n'diaye ayrılmasına karşın unutulmaya yüz tutmuş donk'u takıma kazandırıp o sezon epey faydalanıp şampiyon olmayı başarmıştı.

    neydi o takımın alameti farikası derseniz, sezon başından itibaren geçiş oyununu kusursuza yakın oynayan, topu kaybettiğinde kazanma süresi oldukça kısa olan özellikle türk telekom stadında oynanan maçlarda rakiplerine bir an olsun bile kazanma hissiyatını vermeyen bir takımdı, deplasmanlarda ise sezonun başında gayet iyiken dediğim gibi fenerbahçe maçından sonra oluşan gereksiz stresi yönetemeyen tudor, iç sahada iyi performansını devam ettirmesine karşın deplasmanlarda tel tel dökülmeye başlıyordu.

    herkes fatih hocadan deplasman fobisini aşmayı beklese de sezonun sonlarına kadar fatih hocada bu fobiyi yenemeyip evinde kükreyen deplasmanda ise ürkek takım devam ede ede bir şekilde final çizgisine ilk sırada girmeyi başardı.

    hakkını yemeyelim hocanın, o sezon dünya üzerinde hangi hocayı getirirseniz getirin, o kırılmayı atlatıp o takımı şampiyon yapma ihtimali yoktu bana göre hele hele devre arasında o takımın dinamosu ndiaye satılmışken.

    gel gelelim 2018-2019 sezonuna, aslında asıl sorunların başladığı nokta tamda burası, yani bugün bahsettiğimiz sorunlar bu sezonun yaz transfer dönemi ile başlayıp bir daha da asla düzelmedi.

    2017-2018 sezonunda bence ustalık eseri sayılabilecek, gelen her oyuncunun tık diye kadroya oturması ile taraflı tarafsız herkesin beğendiği, oynadığı futbolun mest ettiği bir takım yaratılmıştı ki günümüze geldiğimizde görüyoruz ki ne kadar para harcarsan harca, kadro mimarisini iyi ayarlamadığın sürece getirdiğin yıldızların da aldığın oyuncu sayısı da önemli değil.

    evet cenk ergün ve tudor'u herkes eleştirir bende dahil, ama kimse çok para harcadı lafının arkasına saklanıp da o kurulan kadroya bok atamaz. neyse...

    2018 yazında emre akbaba süreci ile denayer'in alınamaması ile başlayan, emre akbaba fanatikliğine savrulup elde ki gomis'ten olmayla biten bir transfer sezonu yaşadık. devre arası kaybettiğimiz ndiaye ve bir kaç türk isimle kapattığımız bir transfer sezonu oldu, ne stoper alındı ne forvet.

    şimdi herkes forvet alınmadığı için o dönemi sadece yönetime yıkıyor bende dahil, ama hocanın emre akbaba ısrarını kimse sorgulamıyor mesela, ne tarafından düşünürsem düşüneyim o emre akbaya'yı şampiyon olduğumuz kadronun bir mevkisine yazamıyorum.
    10 numara desen öyle bir taktik anlayışımız yok, kanat desen oynayamaz ne için alındığı belli olmayan ve ffp belası varken 5 milyon eksiye girmemizi sağlayan ve yukarıda bahsettiğim gibi yönetimin beceriksizliği yüzünden forvetsiz geçen bir ilk devre.

    evet bir takımın forveti olmayabilir, ama nasıl ki bu sezonun ilk devresinde trabzon gibi bir deplasmana orjinal mevkisi forvet olmayan bir oyuncuyla çıkıp maçı domine edip 2-0 kazanabiliyorsan, futbolda hiçbir şeyin bahane edilmemesi gerektiğini gözler önüne sermiş oluyorsun. keza guardiola'nın jesus ve aguero'nun yokluğunda forvetsiz oynayıp ligi domine etmesi gibi.

    2018-2019 sezonunda ilk devresinde gerek şampiyonlar liginde gerek lig de son derece vasat bir oyun oynayan galatasaray vardı, geçen sezon hiç değilse evinde kükreyen takım bu sefer evinde de çok silik oyunlar oynamaya devam ediyor, yine bir fenerbahçe maçı kriziyle takım çalkantılı bir döneme girip üst üste puanlar kaybedip devreye zar zor kendini 6 puan geride atıyordu, tıpkı ileride yaşanacak 2 sezon gibi...

    devre arasında gelen diagne,luyindama,marcao gibi takviyelerle silkelenip, zaten geçen sezondan kalan omurga ile gayet oturmuş bir oyuna sahiptik ikinci yarıda.

    evet yine iyi oynamıyorduk yine deplasmanlarda siliktik, ama kaybetmeyen bir takıma dönüşmüştük. ve sezonu yine başakşehir'in kimyasının bozulması ile şampiyon tamamladık. aynı başakşehir ise gelecek sezon yepyeni bir kimya ile bu sefer senin kimyanı bozarak şampiyon olacaktı.

    2 sene üst üste şampiyon olmuş, psikolojik üstünlüğü tamamen eline almış, yayın gelirleri, cl gelirleri derken maddi anlamda rakiplerine nazaran avantajlı duruma geçmiş galatasaray'ın o gün tüm medya dahil gelecek sezonun da favorisi olduğu ve uzun yıllar ligi domine edebilecek bir konuma geldiğini söylüyordu ve haklılardı olmaması için hiçbir neden yoktu çünkü.

    takımın beyni fernando'nun da takımdan ayrılması ile üstüne titizlikle kurulmuş kadrodan sadece mariano,belhanda ve feghouli kalmıştı.

    artık sıra fatih hocanın ustalığına gelmişti bu kadroyu o kuracak ve sistemine göre oyuncuları o alacaktı, hangimiz sevinmedik ki seri'ler lemina'lar n'zonzi'ler gelince üstüne bir de falcao ohh tadından yenmez, evet ama ilerleyen haftalar gösterdi ki üstüne hiç düşünülmemiş, birbirilerini asla tamamlamayan ilk devre boyunca 1 tane iyi oyun sahaya koyamamış bir takım ortaya çıkacaktı.

    o sezon kurulan kadro belki de türk futbol tarihinde isim bazında kurulmuş en iyi kadro olabilir. orta saha seri, lemina, nzonzi,belhanda taylan,selçuk,ömer

    kanatlar feghouli,babel,emre mor,jimmy durmaz,

    forvet ise falcao, andone, adem büyük.

    defansı saymaya bile gerek yok.

    ama böyle bir kadrodan bir tane bile iyi oyun görmeyip üstelik şampiyonlar liginde 5'ler 6'lar havada uçuşup rezil olup geldik tıpkı geçen sezonlar gibi belki tarihin en kolay cl grubunu çekip çıkamamak gibi rezilliklere imza attığımız gibi.

    neyse yine ocak ayı işareti geldi yine ocak ayını beklemeye başladık. saracchi ve onyekuru takviyesi ve bir kaç oyuncu göndererek bir silkelenme yaşayıp 8 maçlık sürecek bir seri yapıp, belki de son dönemlerde türk futbolunun da görmediği şekilde inanılmaz bir pas oyunu oynayan bir takım olduk ve bu ben dahil herkesi heyecanlandırdı ve terimball terimi hayatımıza girdi.

    pandemiydi seyircisiz maçlardı, sakatlıktı derken rize mağlubiyeti ile bir anda tepe taklak olan takımı ve o oyunu o sezon hiçbir maçta göremedik.

    herkesin hayal ettiği 2020-2021 transfer sezonu ile birlikte pandemiden önce ki oynanan o oyunu oynayacak ve rakiplerini çaresiz bırakan bir oyunla şampiyonluğa ulaşacağımız bir sezon hayal ettik bu minvalde oyuncular alınacağını düşündük, ama gerek yönetimin her zaman olduğu gibi becerisizlikliği gerek yine fatih hocanın müthiş transfer hamleleri ile sezona bir kaç maç iyi başlayıp bu oyundan esintiler sunup, bir kaç maç sonra günden güne eriyen bir kaç maç sonra tekrar parlayan saman alevi gibi yanıp sönen bir oyun oldu.

    hem fatih hoca hem biz taraftarlar oyunumuza leke sürdürmeyip, kaybedilen maçlarda ki hatayı oyuncu kalitesizliğine bağladık ve bunda da haksız değildik öyle sandık. bu oyuncularla bu oyun oynanabiliyorsa devre arası gelen oyuncularla birlikte daha da arşa çıkarıp geçen sene ki o oyuna dönebiliriz diye düşündük ama olmadı olmadı olmadı.

    fatih hocanın 4. döneminin en kötü yanını unuttuk belki de ya da görmezden geldik. hoca artık eskisi gibi kafasını futbola bir türlü veremiyordu bence. buna gerek yönetimle olan uyuşmazlık deyin, gerek tff ile olan kişisel husumeti deyin ama bence hoca da yaşının da verdiği bir yorgunluk içerisine girdi, o eski enerjisi kalmadı, o muhteşem oyunu oynatabildiği takım tek mağlubiyette dağılacak bir yere döndü ki fatih terim'in olduğu yerde asla yaşanmaması gereken şeylerdi bunlar.

    geçen sezon ki kazandığımız fenerbahçe maçını hatırlayın, dersine mükemmel çalışmış, her şeyiyle kusursuz bir takım vardı o gün sahada. evet fatih hoca kafasını verdiğinde böyle bir takım çıkarabilecek vaziyette ama bunun için sürekli florya'ya kapanan her takımın açıklarını derinlemesine analiz eden, her takımı mat edebilecek taktikleri bulması gerekiyordu ve bunu hoca büyük maçlar haricinde ya da son haftalara önde girilmeyen sezonlarda yapmadı.

    futbol nankör bir oyun ve sürekli kendini yenileyen ve eski kafaları hiç acımadan yutabilen bir oyun tıpkı günümüzde mourinho'yu yuttuğu gibi türkiye özelinde de fatih hocayı yutmak üzere.

    ya çok çalışacak her gün yeni şeylere kafa yoracak ya da imparator lakabı kazandığı bir çok başarı elde ettiği bu sahneye veda edecek ve bu karar galatasaray futbol takımının ilerleyen seneleri için çok ama çok önemli bir karar olacak.
  • 27016
    ben bu takımın antremanlarda filan çalışma yaptığına artık inanmıyorum. dalga geçme amaçlı söyleniyordu ama hakikaten ayak tenisi ve açma germe dışında bir şey yapılmıyor galiba antremanlarda. fatih hoca gelecek sezon saha içinde kalmaya devam edecekse yanına levent şahin, selçuk inan, ümit davala filan almak yerine mutlaka antreman kısmını ciddiye alacak ve ilgilenecek bir yardımcı bulmalı. fatih hoca fm oyuncuları gibi maçtan maça ve yönetim işlerine baksın bu arkadaş ise mutfağı yönetsin. bildiğiniz saldım çayıra şeklinde çalışma ile ne futbol oynanıyor ne de anlık başarı dışında sistem oluşuyor...
  • 27018
    yazılı olmayan bir kuralı vardır; başarılara imza atacak bir galatasaray futbol takımının küllerinden doğması için mevcut olan yanmalıdır, anka kuşu misali.

    hep de böyle olmadı mı zaten? 2-3 yıl gümbür gümbür gideriz, 2-3 yıl patlarız. sonra bi' daha şahlanıp 2-3 sene ortalığı inletiriz, akabinde 2-3 yıl yine güm. ister doymuşluk diyelim ister reform ihtiyacı, camiamızın genetiğinde var işte bu. önümüzdeki sezon yeni bir yönetimle, yeni bir teknik adamla ve faydasızlarından arınmış yeni bir oyuncu grubuyla yükselişin ilk adımlarını atacaksak ki yazılı olmayan galatasaray yasasına göre böyle de olacak, bu sezon dibi görmemizin bir mahsuru yok gibi.

    insan hep kazanalım istiyor fakat olmuyor işte...
  • 27019
    oyuncuların uyum sürecini atlatmaması gereken takım.
    bir sürü örnek verebiliriz. ilk geldiğinde uçan kaçan adamlar bir ay sonra sahada yürümeye başlıyor. en yakın örnek mustafa muhammed ve onyekuru. özellikle mustafa muhammed ilk geldiğinde hepimizin dibi düşmüştü. biz bu adamı tutamayız bari iyi bir paraya falan satsak diyorduk. adam kaç maçtır sahada yok.
    henry desen aylarca top oynamadan gelip kaç maçta takımı ipten aldı. çok iyi transfer dedik. şimdi opsiyonu kullanmasak da olur aslında modundayız.
    örnek çok. sene başındaki arda'yı hatırlayın. beklentiler çok düşük olsa da herkesi şaşırtan bir performans sergiledi sene başında. 90 dakika oynayamasa da sonradan girip oyuna etki edebilecek bir görünümü vardı. şimdi halı sahadaki göbekli abiler modunda. saracchi ilk geldiğinde aynı mustafa muhammed gibi bu adamı bize bırakmazlar zaten, bir buçuk sene tadını çıkaralım diyorduk. şimdi bıraksalar da biz istemeyiz muhtemelen.
    ilk geldiğinde nzonzi için neler yazılıp söyleniyordu hatırlayın. çoğunluk çok memnundu. iki ayda patates oldu adam. devre arasını bile beklemeden gönderdik.
    marcao, luyindama, gedson, emre kılınç... bu adamların hepsi ilk geldiğindeki halinden çok uzak. örnekler saymakla bitmez. bir iki oyuncu olsa adam sonradan salmış ne yapalım deriz. ama öyle değil. futbolcu öğütüyoruz. hem de genç oyuncu falan da değil, kariyeri belli bir yere gelmiş adamların yeteneklerini öldürüyoruz resmen. takım antreman mı yapmıyor taktik mi çalışmıyor maçlardan önce adamların anasına bacısına mı sövüyorlar artık ne yapıyorlarsa adamlara onun halledilmesi teknik ekibin birinci önceliği olmalı. tabi teknik ekibin güzel oyun ve şampiyonluk gibi bir derdi varsa.
  • 27020
    orta sahası olmayan takım. şunu anlamıyoruz, kadronuz ne kadar iyi, forvetleriniz ne kadar gol atarsa atsın eğer orta sahanız iyi değilse başarılı olmanızın im ka nı yoktur. 2017-2018 sezonunda ndiaye ve fernando nasıl çehremizi değiştirdiyse alacağımız 1 ya da 2 orta saha bu takımı uçurur. gedson seneye kalır mı bilmiyorum ama kalırsa taylan - gedson - ve bunların pis işlerini üstlenebilecek bir orta saha transferi bizi iyi yerlere getirir. sol açıkta onyekuru olacaksa, sağ açıkta da yine feghouli tipinde oyun kurabilen fei'in 25 yaşındaki versiyonunu bulmalıyız. bakın şu hamleler bile takıma seviye atlatır. burda yangıncılık çıkarılacak kadar kötü bir takım değiliz. eksik olan kısmımız omurga ve o omurganın en önemli unsuru olan orta saha. ben öyle her maç sonu ağlayıp herkesi istifaya davet eden yangıncı taraftardan hiçbir zaman olmadım. bırakınız ağlasınlar, seneye şampiyon olduğumuzda imparator diye tezahürat yapar sosyal medyadan. bu takımın son 25 -30 senesindeki her durumuna bizzat şahit oldum. parasını alamadığı için 2006 yılında antremana çıkmayan futbolcular vardı. o sezon taraftar kulübün başındakilere tepki amaçlı ilk 5 dakika sessizlik protestosu yaptılar ama bi bakıyorsun o sezon şampiyon olduk. 2007deki sulu derbi, 2011deki en ruhsuz galatasaray, 2002deki yönetim ve borçlar kaosu, ribery'nin gidişi vesaire vesaire. bu takımın türlü başarılarının yanı sıra bu tür şeylere şahit olan biri olarak durumumuzun kötü olduğunu düşünmüyorum. benden önceki nesil 14 sene şampiyonluk görmemiş ama sizin yaptığınız şımarıklığı yapmamış. bırakın ağlamayı artık yav.
  • 27021
    mohammed'i, onyekuru'yu geçtim arda turan'ın bile geldiği güne göre performansı geriye gitti. düşünün adam senelerdir top oynamayan haliyle geldi, yer bezinden halliceydi o bile geriye gitti.

    bu seviye başka bir seviye dostum. florya'ya bugün legolas'ı getir bir haftaya çeker aragorn'u gözünden vurur, sherlock holmes'ü getir sudoku çözemez. kapıdan kim giriyorsa hem fiziksel hem zihinsel tükeniş yaşıyor.
  • 27022
    en önemli eksiği orta alanda oyunu tutacak kaliteli ön liberoları olmamasıdır. taylan antalyalı diyenler olacaktır. ancak taylan ön libero değildir. o bölgede yokluktan kullanılan bir oyuncudur. takımın atiba, josef, gustavo tarzı 2 oyuncusu olsa bugünkü puanın üzerine 8-9 puan eklemiş olabilirdi. bu saatten sonra da dikiş tutmaz zaten. takım orta alanda direnç gösteremiyor. en belirgin sıkıntı bu. orta göbekte çat çat savaşacak adamlar olmadığı için çok yumuşak kalıyor. yeni sezonda 2 adet taş gibi fizikli ön libero şart oğlu şart.
  • 27023
    orta sahası yoktur. bir tek taylan var oda hocanın şapkadan çıkardığı tavşan. etebo ile gedson’ u toplasan bir adam etmez. belhanda vardı ne kadar sövülse de o da gidince tamamen orta sahamız boş kaldı. orta sahan yoksa başarı da yok futbolda. dört sezon önce fernando, ndiaye, belhanda ve iyi kötü top tutabilen yedek selçuk varken şimdi hiçbiri yok. yine başarılı olduğunuzda orta saha da melo, selçuk ve hamit vardı. şimdi ki orta sahamız ise bam kalitesinde. hocanın istediği bütün orta saha oyuncularını rakibe kaptırdın. irfan, mert hakan, berat ve ozan bile. irfan ile mert hakan başarılı değil şu anda ama biz de olsa durum farklı olurdu. orta sahası olmayan takıma hangi hocayı getirsen de başarılı olamaz.
  • 27024
    4 nisan 2021 kasımpaşa beşiktaş maçı'nda olası besiktas mağlubiyetinin akabinde bir araya gelip konsantrasyon yemini edip her saniyesini hırsla, mücadeleyle oynayacakları son haftalar icin yemin etmesi gereken futbol takimi. postacı kapıyı çalıp durmakta artık bir tane daha fırsat kalmaz bu hafta son haftaydı. dibe vurulduğunu ve artık elleriyle topraga basip yükselme vaktinin geldigini umuyorum.
  • 27025
    2020-2021 sezonu 31. haftasını oynadık. henüz 8 mağlubiyetimiz var. ( yazı ile sekiz)
    beğenmediğimiz fb nin 7, bir dönem küme düşme hattındaki trabzonun 7, dünyanın en çirkin futbolunu oynuyor allah kahretsin dediğimiz antalya’nın 8 mağlubiyeti var. bin tane maç oynayan sivas’ın 7, gaziantep’in 7 mağlubiyeti var.
    ama biz herkes kadar kötüyüz hatta bazılarından iyiyiz. vallahi sözlüğü okuyunca ben öyle anlıyorum.
    aslında bjk leş.
    fb rezil.
    trabzon geberik.

    ben 11 mağlubiyet ile ligi bitireceğimizi düşünüyorum. oynadığımız futbolun da bjk nin falan çok gerisinde olduğunu görüyorum. fb mi kötü biz mi daha kötüyüz tam ona karar veremedim doğrusu.
    kendi yetersizliğimizi görmeden başarıya ,istenilen futbola ulaşmamız imkansız. ne kadar daha kendimizi kandırmaya çalışacağız ki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın