1
özellikle jose mourinhonun futbolcuları çalışan hanımlar ve düşük ücretle geçinmeye uğraşan insanlarla kıyaslayarak verdiği örneklerden sonra iyice dile dolanmış olan "şeyler." bu şeyler, futbolculara iyi davranıldığı zaman eğer takımlar kötü gidiyorsa hemen ortaya sürülüyor. "yıllık şu kadar kazanıyorsunuz..." şeklinde bir kahvehane geyiğine dönüyor.
öncelikle, "futbolcu nedir?" sorusuna ontolojik temelde verilecek cevap "futbolcu insandır." olduğu için, her türlü yorumun insan kapasitesine göre yapılması gerekli.
"o kadar para kazanıyorlar bir de psikolojik baskıdan bahsediyorlar, o kadar para kazanıyorlar hala morallerinin bozuk olduğundan bahsediyorlar..." vb basit bakış açıları, sorunun yanlış yerde aranmasından kaynaklı. bu şekilde kendine "taraftar" diyen kitle de kendi üzerindeki sorumluluğu bir şekilde topçuya yüklüyor.
öncelikle, zaten bir "insanın" bu kadar para kazanıyor olması başlı başına rezalettir. gel gelelim bu sistemi kuran da bu futbolcular değildir. bir insana ayda 5000 lira değil, 125 000 lira verdiğinizde o insan günden güne insan üstü bir varlık olmuyor. sistem oyuncuya isterse aylık 95 000 000 lira versin, o futbolcu yine insan.
insan dediğin de üzülür, kırılır, sinirlenir, sevinir, morali bozulur. aylık 125 000 000 kazansa da olur bunlar. var olan sistem, kitleleri büyük oranda uyutan bu gibi insanlara gereğinin çok çok üstünde paralar kazandırarak aslında onların insanlıklarını teorik olarak ellerinden alıyor. * halbuki pratikte onlar hala insan. ayda 1 000 000 000 da kazansalar yine moralleri bozuluyor, yine üzülüyorlar, yine seviniyorlar, yine kızıyorlar bir şeylere.
futbolcunun kazandığı para onun suçuymuş gibi, o oyuncu insan olmanın verdiği tabiatla bazen iyi bazen kötü oynadığında binlerce insandan küfür yiyor. ama buna söylenmeye hakkı yok. neden? "çünkü ayda 125 000 kazanıyor." mesela sosyal medyada, kaçırdığı bir gol yüzünden, hatta ona da gerek yok sırf tipi yüzünden alay konusu oluyor, her yerde kendisi üzerinden şebeklikler yapılıyor ve bu normalleşiyor. oyuncu buna da karşı çıkamaz. "çünkü ayda 125 000 kazanıyor." kendine taraftar diyen ve her kitle gibi şuursuz olan kitle de bu kazanılan paranın oyuncunun bir suçu olduğu kanaatinde görünüyor.
halbuki, taraftar olarak o oyuncuya da, o sisteme de para kazandıran sensin. her ay storedan, feneriumdan tineriumdan yüzlerce liralık alış veriş yapan, kombine alan, her hafta maçlara giden sensin. kimse sana bunları zorla yaptırmıyor. sistem böyle, futbolcu senden benden çok daha fazla kazanır. pornocu da, manken de, aktör ve aktrisler de senden benden daha çok kazanır. bunu bile bile bu sisteme para kazandırıp, bir de üzerine şuursuzca oyuncunun aldığı maaş üzerinden fakir edebiyatı yapmak neresinden baksan cahilce. çünkü bu futbolcular kazandıkları paralarla insan üstü bir erk olmuyorlar. insan olarak yaşamaya devam ediyorlar.
mesela yılda zibilyon trilyon dolar kazanan cristiano ronaldo da günlerce su içmese ölür, sen de ölürsün. messi de uzun müddet yamak yemezse zayıflar, sen de zayıflarsın. sevdiğin kızdan/erkektan yüz bulamazsa muslera da kederlenir, sen de hayal kırıklığına uğrar, strese girer ve üzülürsün. bunlar insan olmanın getirileridir yahut götürüleridir. kaldı ki bu insanlar gibi kimse sana kitle halinde küfür etmez, kimse senden anlamsız şeyler beklemez. bunun yanında futbolcuların çoğu iyi bir eğitim alamamıştır çünkü çoğunun tek çaresi ya futbolcu olmak ya da bir hiç olmaktır. haliyle onlardan böyle farkındalık beklemek de o insanlara daha büyük yük bindirmektir.
eğer futbolcu yüksek maaş alıyorsa ve buna rağmen hala insan kalmaya devam edecek kadar küstahsa(!) bunun sorumlusu sistemi besleyen insanlardır. futbolcuyu aldığı maaş yönünden eleştirmek de bu suçu kendi üzerinden atmaya çalışma çabasıdır.
not: bu yazı, hamza hocanın oyunculara verdiği 2 günlük izin sonrası sağda solda "şu kadar para kazanıyolar bi de yoruluyolar..." yorumları yapılacak kadar saçmalanması üzerine yazıldı.
öncelikle, "futbolcu nedir?" sorusuna ontolojik temelde verilecek cevap "futbolcu insandır." olduğu için, her türlü yorumun insan kapasitesine göre yapılması gerekli.
"o kadar para kazanıyorlar bir de psikolojik baskıdan bahsediyorlar, o kadar para kazanıyorlar hala morallerinin bozuk olduğundan bahsediyorlar..." vb basit bakış açıları, sorunun yanlış yerde aranmasından kaynaklı. bu şekilde kendine "taraftar" diyen kitle de kendi üzerindeki sorumluluğu bir şekilde topçuya yüklüyor.
öncelikle, zaten bir "insanın" bu kadar para kazanıyor olması başlı başına rezalettir. gel gelelim bu sistemi kuran da bu futbolcular değildir. bir insana ayda 5000 lira değil, 125 000 lira verdiğinizde o insan günden güne insan üstü bir varlık olmuyor. sistem oyuncuya isterse aylık 95 000 000 lira versin, o futbolcu yine insan.
insan dediğin de üzülür, kırılır, sinirlenir, sevinir, morali bozulur. aylık 125 000 000 kazansa da olur bunlar. var olan sistem, kitleleri büyük oranda uyutan bu gibi insanlara gereğinin çok çok üstünde paralar kazandırarak aslında onların insanlıklarını teorik olarak ellerinden alıyor. * halbuki pratikte onlar hala insan. ayda 1 000 000 000 da kazansalar yine moralleri bozuluyor, yine üzülüyorlar, yine seviniyorlar, yine kızıyorlar bir şeylere.
futbolcunun kazandığı para onun suçuymuş gibi, o oyuncu insan olmanın verdiği tabiatla bazen iyi bazen kötü oynadığında binlerce insandan küfür yiyor. ama buna söylenmeye hakkı yok. neden? "çünkü ayda 125 000 kazanıyor." mesela sosyal medyada, kaçırdığı bir gol yüzünden, hatta ona da gerek yok sırf tipi yüzünden alay konusu oluyor, her yerde kendisi üzerinden şebeklikler yapılıyor ve bu normalleşiyor. oyuncu buna da karşı çıkamaz. "çünkü ayda 125 000 kazanıyor." kendine taraftar diyen ve her kitle gibi şuursuz olan kitle de bu kazanılan paranın oyuncunun bir suçu olduğu kanaatinde görünüyor.
halbuki, taraftar olarak o oyuncuya da, o sisteme de para kazandıran sensin. her ay storedan, feneriumdan tineriumdan yüzlerce liralık alış veriş yapan, kombine alan, her hafta maçlara giden sensin. kimse sana bunları zorla yaptırmıyor. sistem böyle, futbolcu senden benden çok daha fazla kazanır. pornocu da, manken de, aktör ve aktrisler de senden benden daha çok kazanır. bunu bile bile bu sisteme para kazandırıp, bir de üzerine şuursuzca oyuncunun aldığı maaş üzerinden fakir edebiyatı yapmak neresinden baksan cahilce. çünkü bu futbolcular kazandıkları paralarla insan üstü bir erk olmuyorlar. insan olarak yaşamaya devam ediyorlar.
mesela yılda zibilyon trilyon dolar kazanan cristiano ronaldo da günlerce su içmese ölür, sen de ölürsün. messi de uzun müddet yamak yemezse zayıflar, sen de zayıflarsın. sevdiğin kızdan/erkektan yüz bulamazsa muslera da kederlenir, sen de hayal kırıklığına uğrar, strese girer ve üzülürsün. bunlar insan olmanın getirileridir yahut götürüleridir. kaldı ki bu insanlar gibi kimse sana kitle halinde küfür etmez, kimse senden anlamsız şeyler beklemez. bunun yanında futbolcuların çoğu iyi bir eğitim alamamıştır çünkü çoğunun tek çaresi ya futbolcu olmak ya da bir hiç olmaktır. haliyle onlardan böyle farkındalık beklemek de o insanlara daha büyük yük bindirmektir.
eğer futbolcu yüksek maaş alıyorsa ve buna rağmen hala insan kalmaya devam edecek kadar küstahsa(!) bunun sorumlusu sistemi besleyen insanlardır. futbolcuyu aldığı maaş yönünden eleştirmek de bu suçu kendi üzerinden atmaya çalışma çabasıdır.
not: bu yazı, hamza hocanın oyunculara verdiği 2 günlük izin sonrası sağda solda "şu kadar para kazanıyolar bi de yoruluyolar..." yorumları yapılacak kadar saçmalanması üzerine yazıldı.