resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 2351
    eğer ki yönetim torunlarına anlatacak tek şeyi olan galatasaray hizmetini sürdürmek istiyorsa 5 yıllık sözleşme imzalamalıdır. yapılacak transferlerin belirlenmesinde tek isim olmalı ve yetki alanı genişletilmelidir. kimin sözüydü hatırlamıyorum ama "protestolar sizin için olduğunda endişelenmenize gerek yoktur, ama yönetime oluyorsa tehlike çanları çalıyor demektir" diye bir teknik direktörün sözü vardı. (bkz: galatasaray'da yıllardır bitmeyen yeni yapılanma) yönetimin kabızlığından dolayı inşallah bu adamı da harcamaz.
  • 2352
    anlamsız yere eleştirilen teknik adam. rijkaard kısıtlı kadrolarla başarılı olabilecek, sistemi oturmadığında başka sistemlere yönebilecek bir adam değil. elinde xavi, iniesta, deco da olsa mustafa sarp, ayhan da olsa 4-3-3 sistemini oynar. bu adam hollanda milli takımında da böyleydi, bercelona'da da, rotterdam'da da. rijkaard'ın galatasaray'ın bu haline çözüm bulmasını beklemek hayaldir.

    bu konuda suçlanması gerekense galatasaray yönetimidir. siz böyle bir teknik direktörü takımın başına getiriyorsanız gerekirse 100 milyon euro harcayıp oyun sistemine uygun kadroyu kurmanız gerekiyor. barcelona'nın o kadroyu kurana kadar harcadığı para ortada. eğer siz bunu göze alamıyor, 2012 kriterleri falan diyorsanız işin en başında rijkaard'ı getirerek yanlış yapmışsınızdır. sonuçta da barcelona olmayı beklerken rotterdam' a dönüşürsünüz.
  • 2355
    radikal kararlar alması gereken teknik direktörümüz. onun kadar futbolu bilmesem de içime türk kaçmış gibi hareket edip ''eeeğğh yeter lan, sizle mi uğraşacağım ben'' deyip acilen takımdan hakan balta, ayhan akman, mustafa sarp, aydın yılmaz ve ali turan'ı gönderirdim. onlarla uğraşacağına yerlerine altyapıdan adamlar monte etse, takım 2-3 hafta dengesiz gittikten sonra taşlar yerine oturmaya başlar. rijkaard ile iyi olacağı konusunda şüphelerim başladı, diğer yandan isteksiz adamlarla hiçbir şey olmayacağını iyice kavradım.
  • 2356
    eline gerçekten dengeli bir kadro verildiği, istediği transferlerin istediği zamanlarda yapıldığı ve işine gerçekten karışılmadığı zaman hunharca eleştireceğim adam. bunlar içinde bulunduğumuz zaman boyutu içinde gerçekleşmeyeceği için, suçu her fırsatta desteksiz bir şekilde kendisine atan ve "futbol devrimi" bekleyenlerin zaman zaman gereksiz insanlar olduğunu düşünüyorum. yapıyorum ben bunu.
  • 2357
    19 ağustos 2010 galatasaray karpaty lviv maçı'nda mehmet batdal'ı sakatlığı nedeniyle kenara almış. birkaç dakika önce girdiğim mehmet batdal entry'mde de belirttiğim gibi benim bildiğim kadarıyla mehmet'in bir sakatlığı yok. sakatlığı varsa bile hemen golü yedikten sonra çıkarmış olması büyük bir hatadır.

    bunun dışında 4-4-2'yi de bir denemesi gerektiğini ve ali turan'ı stopere alıp neill'i sağ bek olarak oynatmayı da denemesini önerirdim kendisiyle irtibata geçme şansım olsa.

    başka da diyecek bir şey yok zaten. en fazla formayı giyip kendi oynamadı diye kızabiliriz.
  • 2359
    oyundan alınan futbolcu "sakat oldugum için" alındığını söylemişken eleştirilen hoca..

    "kalitesiz" dediği kadrodan keita, mehmet topal gitmiş yerlerine sakat pino ve cana aalındıgı için eleştirilen hoca..

    dos santos, keita, elano gibi yaratıcı oyuncuları olmadıgı için bir arda turan'a kaldığı için eleştirilen hoca..

    futbolu fm zanneden kişilerin, zamanında futbolu iyi oynamayan, takımın en kötülerinin oynatıldığı sag bek gibi mevkide bile arkasına adam kaçıran ali turan'ın stoper gibi daha riskli mevkide oynatılmasını önererek eleştirdiği hoca...

    rosicky, ledesma, polak, baptista diyip, transferin bitmesine 10 gün kala kimse alınmadığı için eleştirilen hoca..

    elinde ayhan akman, mustafa sarp, barış özbek üçlüsü varken ayhan ve mustafa sarp'ı oynatığı için eleştirilen hoca..

    26 yasındaki hakan balta halı sahada bile yapılmayacak hatayı yapıp, arkasını kollamadığı için eleştirilen hoca...

    takımdaki en iyi adamı 31 yasında önce gözden çıkartılan, forması cana'ya verilen, sonra transfer yapamayınca elde tutulan kewell ve üç yıldır alternatifi bulunamayan baros oldugu için eleştirilen hoca..

    29 yasındaki servet 15 yıldır oynadıgı savunma mevkisinde pozisyon almayı bilmediği için eleştirilen hoca...
  • 2360
    lame duck. ıngilizce de topal ördek anlamına gelir. amerika'da yeni başkanın seçilmesinden yemin törenine kadar fiilen eski başkan görevine devam eder. sadece görev süresinin bitmesi beklendiği için, karar alamaz, politik manevra yapamaz ve 8 haftalık süre zarfında sadece öylece oturur, kağıt imzalar. işte bu eski başkan'a amerika da lame duck denir.

    ben bugün yönetimin rijkaardı istifa'ya zorlamak için resmen soğuk savaş başlattığını gördüm. mehmet helvacı'nın açıklamaları, 90 gündür ortasaha diye bağıran takımı daha da zayıflatıp al 11 kur diye adamın eline vermeleri, bütün bunlar adnan polat yönetiminin oynadığı pis bir tezgahtır.

    kendi kellelerini kurtarmak için frank rijkaard'ınkini taraftarın medyanın camia nın önüne atıyorlar. adamı yalnızlaştırıyorlar. elinde sahaya koyabileceği sadece baros ve barış varken bu adamlarla doğru hamleleri yapıp maçı çeviren rijkaard'a ben kızamam.

    rijkaard artık eleştirilemez bir noktaya gelmiştir. başarılı olduğu için değil. başarısız olması isteniyor, ve başarısız olması için gereken koşullar yaratılıyor.

    futbol tarihinin en özel beyinlerinden birisi, burdan gidecek, arkasında pek de iyi anılar bırakmadan. sonra da arkasından atıp tutacağız hah.
    yok abicim, skibbe de özel ve güzel bir adamdı, rijkaard da öyle bir adam. galatasaray'da yaşadıkları başarısızlıklar onları küçültmez. ama polat'ın yaptıkları
    bizi hem erozyona uğratır hem de küçültür.

    rijkaard'ın ömrü bitmiştir. artık uzatmaları oynuyoruz frank ile.
    sana bir veda yazısı daha yazacağım frank. merak etme kıvırcık o güne kadar elim gidemez klavyeye ama.

    biz burda kendi bokumuzda boğulmaya devam edelim.
  • 2362
    sabri, elano, cana, pino dönsün; yeni transfer gelsin, öyle eleştirelim bu adamı. geçen sene a2 takımında oynayan serkan kurtuluş'u oyuna almak zorunda kaldığı bi maçta değil.

    kendine euro 2008'den beri çeki düzen vermeyen bi hakan balta vardı mesela bugün* kendini hissettiren. aynı adam geçen haftaki sivas maçında da çok büyük bir hata yaptı. rijkaard bu hataları engelleyemez.

    koskoca milli takım oyuncusuna "o pozisyonda topu kafayla kornere atacaksın, göğsünde yumuşatmayacaksın" mı desin, ne istiyorsunuz anlamadım.

    (hakan sadece bir örnek. severim ben o adamı.)
  • 2365
    eleştirilerimizi artık bazı başlıklar altında derleyebileceğimiz kadar çoğaltmayı başarmış teknik direktörümüzdür.

    -otorite: bir futbol takımı ast-üst hiyerarşisine tabi olduğu için, yönetici pozisyonundaki kişinin sergilemesi gereken bir otorite vardır. rijkaard buraya her ne devrimi yapmaya gelmiş olursa olsun, devrimin anahtarı sistemin bir parçası olup sistemin dişlilerini çok iyi öğrenip, o dişlileri teker teker değiştirerek sistemi ele geçirmeye dayanır. yani kendisi batı avrupa'nın elit dehalarından biri olabilir, ancak bu durum; "maaş" alarak görevlendirildiği takımı milan'larda, barcelona'larda alıştığı serbestlik ile yönetmesi hakkını vermiyor o'na. bu takımı revize edecekse, bu topraklarda işler nasıl yürür onu çözmesi lazım. bizden biri olması gerekmiyor, ancak futbolcusunu dönüştürmeye çalışacaksa önce o'nun saygısını ve hayranlığını kazanabilmesi gerekiyor. çünkü bu ülkenin topçusu, bu ülkede geçerli olan "ön teker nereye, arka teker oraya" zihniyetiyle yoğrulmuş insandır. maç içerisinde kenara baktığı zaman, rijkaard'ı değil de neeskens'i gören adamın otorite konusunda sıkıntı yaşamayacağını düşünen yazar oturduğu yerden sallıyor demektir, önce bunda bir anlaşalım.

    bu söylediklerim; "terör estiren hoca evladır" şeklinde yorumlanmasın, 7'den 70'e "adam işinin başında" demeye hayran bir milletin evladıyız. ben değilim diyen monaco'daki şatosundan bana kart atsın, haftaya gelicem misafirliğe. kenarda sen görüneceksin hocam, neeskens değil... bunu artık kavraması lazım. neeskens'ten maksimum ölçüde faydalansın ama kapalı kapılar ardında. işyerimizde; patronumuz değil de, onun sağ kolu eleman döndürse her işi, "bu falanca adam da olmasa bu şirket batar" demiyor muyuz ? skibbe'nin yardımcısı kimdi "tak !" diye anımsayan var mı? ya da müfit erkasap'ı sürekli çizgide gören ? mourinho'nun yardımcısı kim? carlos queiroz gibi kalifiye bir hocanın meğerse senelerce alex ferguson'a yardımcılık yaptığını ilk öğrendiğiniz anda hanginiz afallamadınız? faraziyelerle değil gerçek sorularla konuşuyoruz efendim, rijkaard muhipleri cemiyeti'nden görmediğimiz tutarlılıkta gerçeklerle...

    -sistem: gören, duyan varsa beri gelsin. hangi sistemi, nasıl oturtuyor hala da bir emare göremedik. takımda değişenler neler diye düşündüğümüzde; mücadeleci kimliğin yok olduğu, özgüvenin dibe vurduğu, hangi takımda oynadığının farkında olmayan, organize atakları maç başına "2 adet" kotasıyla sınırlanmış bir takım geliyor aklımıza.
    ve meşhur sistem arayışımıza geri dönüyoruz.
    orta sahada dikine pas yapılıyor mu? hayır...
    kanat adamları nasıl topla buluşuyor? ters kanattan atılan diagonal paslarla. ben böyle bir hollanda milli takımı ya da barcelona izlemedim hiç...
    pasa dayalı sistem oturtuyorum diyen adamın takımında; pası veren oyuncu hemen boş alana deplase olur ki, yeniden pas alabilsin. hücum cephesi genişlesin, atak hızlansın, rakip savunma odaklanamasın, markajcılar çok hareket edip yorulsun ki forvetleri elden kaçırmaya başlasın... bizim takımda pası veren görevini tamamlayarak seyretmeye dalıyor. hem de 2 senedir. neden mi, çünkü taktik o... evet günaydın, taktikler "arda'ya / keita'ya / kewell'a topu ulaştırın" şeklinde. sonrası bu canavarların bireysel yeteneğine kalmış... çalımı basıp ortayı kesebilirlerse ya da kendi aralarında verkaç yapabilirlerse gol atabiliyoruz sadece. bakın işte yerleşmekte olan total futbol aldatmacası "at fink'e" sisteminden başka bişey değil.
    bu takım 2 senedir ne zaman kazansa; ya keita, ya kewell, ya da arda muhteşem oynar, nonda/baros cezaları keser, takım öyle kazanırdı. futbol ulemamız, galip gelinen her maçta bir oyuncumuzun aşırı yıldızlaşması ile "total futbol" arasındaki çelişkiye hiç uyanmadı, hala da uyanmış değil...
    arda yokları oynarken takım da kazanamıyormuş, sebebini düşündün mü hiç paşam? total futbol takımında herşeyin bağlı olduğu tek adam olabilir mi hiç? "keita maç kazandırırdı" diye ağlaşılmadı mı katar'a gittikten sonra? düşündün mü neden diye? çünkü taktik "at topu keita'ya" taktiğiydi, gününde olduğunda da maçı kazanır, sonra da "lalalalala abdul kader keitaaa " diye ayılıp bayılırdık. var mı böyle bir sistem takımı ? tabi tabi...

    -kadro seçimi: sistem de sistem diye tutturulmasını anlarım da, sisteme uygun adamın yoksa yeni sistem üretemez misin arkadaş? veya başka adamları denesen ? ayhan-sarp-barış üçlüsü olmuyor işte... "işe yaramayan şeyi tekrar deneyip işe yaramasını umut eden adam" hakkında einstein'ın bir lafı var ama ben burda zikretmeyeyim. bırak emre çolak tel tel dökülsün sahada, en azından ileride sistemi işletecek adamsa, döküle döküle ayakta kalıp başarmayı öğrensin. en azından karpaty gibi takımlara karşı çıkart musa'yı oynat bir bakalım... bu takımlara karşı oynamayacaksa ne zaman oynayacak? sür neill'i orta sahaya, stoper mi yok? karpaty karşısında ideal stoper göbeğinle oynamak zorunda mısın? serkan kurtuluş neden sağ bekte başlamaz, ali turan stoperde oynayabilecekken ? ali turan gibi hücuma katkısı sınırlı ve kanat adamlarına oranla ağır bir adamı beke koyunca ne oluyor? adam git-gel yaparken arkasına forvet kaçırıyor çünkü seri bir oyuncu değil. ileri çıkınca da katkısı vasat. mustafa sarp dediğin adam, topa basıp adam kovalamak konusunda kariyer yapmış. pozisyon okuma, boşa kaçma, verkaça girme yetileri zaten yok ki, hucuma destek veren orta saha formasını veriyosun adama ? adam pas verdikten sonra eli belinde izlemeye başlıyor ne yapsın? oyuncuyu, taraftarın önüne atılacak yem yapmaktan başka birşey değil bu seçimler.
    aykut neden sürekli kalede, o ayrı bir konu, sıkıldım, yazmayacağım artık. u-fuk-cey-lan, nokta ! ne olacaktı yani karpaty'den 3 mü yiyecekti ufuk?

    -transferler: rijkaard taraftarı cephenin düştüğü ibretlik ikilemlerden birisidir. frank rijkaard'ın belli bir kalibresi var kabul, inkar edeni eşekler kovalasın. bir de üzerine 1,5 senedir ilave zırh yaptırdınız. büyük devrimci, total futbolu getirecek ve zeki müren de bizi görebilecek diye rijkaard'ı eleştirmeyi aptallık saydınız. o zaman burdan yakalım mı bir tane, bakalım efkarımız dağılacak mı;
    bu kalibredeki ( yeminli taraftar ilave zırhı da dahil) bir teknik direktörün, takımdan ayrılacak adamlar hakkında "gidebilir" raporu vermeden bir adamın satılabileceğini zannediyor musunuz? "keita'yı elinden aldılar :(... " yazarken iyiydi, rijkaard "okey" demese, "giderse biterim hacıabi zati adam da almıyorsunuz" demese; keita satılabilir miydi ? mehmet topal gibi orta alandaki en kalifiye adamımız, rijkaard onaylamadan satılır mıydı?
    gelen adamlar için de aynısı geçerli...
    rijkaard'ın "gelsin" demediği bir adam, florya'dan içeri girebilir mi ? "gitmesin" dediği adam florya'dan çıkabilir mi?
    rijkaard'dan habersiz/onaysız adam alınsa/satılsa, rijkaard gibi bir adam ortalığı birbirine katmaz mı?

    oyuncu alım-satımından habersiz ya da etkisiz bir rijkaard, söylemlerinizdeki "çok büyük hoca" tanımına uyuyor mu?
    transferlerin hepsine okey demişse, "elindeki keita gibi adamı aldılar da yerine pino'yu ve serdar özkan'ı verdiler, dombili yönetim !" söyleminiz abuk subuk olmuyor mu?
    aklınız kesiyor mu sizin ?
    geçen seneyi cepten yedik, anlayış gösterdik. koskoca türkiye sınırları dahilinde "2" adet denemeye değer adam bulunamadı mı? rijkaard lig maçlarını kasetten(!) de olsa izlemez mi? yabancıyı alamadık diyelim. hoş, elano-mehmet topal gibi iki adam varken yetersiz denen takıma anca xavi falan lazım demek ki, onu da geçecek rijkaard. şampiyon bursaspor'un kadrosunda ergic-çimşir-batalla-kirita-bekir ozan-ozan ipek falan oynuyordu, pardon da ben bu adamlardan sadece 1 tanesini alır onu da kewell'ın yedeği anca yaparım. oyuncuya bu kadar endeksli bir sistem nasıl oluyor da "total" oluyor? tamam; total futbol sistemi kurulsun bendeniz jupp bile çıkar takır takır oynarım demiyorum da, elindeki kadro da galatasaray kadrosu, çaykur rizespor değil...

    pek çok ikilemden bahsettik, çok uzadı yeter. jupp kardeşiniz hainliğe (!) devam ederekten söyler ki;

    "kral çıplak" !..

    karpaty'e rövanşta 5 atıp eleyelim de, bir sonraki anadolu deplasmanı faciasına kadar "yönetim çok rerörerö" diye oyalanmaya devam etsin sözlük. kutsal'ına dokunmasın 15 gün daha... tamam yönerim öyle olsun, senden kıymetli değil yazar arkadaşım da, hani diyorum 11'i çıkartıp oynatmak konusunda mevkii ve yetki sahibi olan adamın nasıl olur da hiç kabahati olmaz ? hastasıyım hastası... böyle bir iş bulsam da ben de orda çalışsam. bana dokundurtmasa müşterilerin hiçbiri, hep patrona çaksa böyle... bak içimi dökecem diye iş yapmadım, yarın cebelleşicem...

    "bilgisayarım yetersiz, ram takviyesi bekliyorum; koltuğum alçak yastık yükseltmesi konusunda birşey söyleyemiyorum" desem ne olur acaba? deneyelim bakalım...
  • 2369
    eldeki mevcut oyuncularla hala kendi sistemini takıma adapte edebileceğini sanmaktatır. geçmiş dönemde futbolculuğundan miras kalan ünü , karizması ve dünya kamuoyundaki sempatisininde iteklemesi sayesinde teknik direktörlük hayatına başarı yakalaması muhtemel takımlara tepeden inme gelerek top class teknik direktör sınıfına sokulan rijkaard servetlerle,sarplarla,baltalarla,ayhanlarla hala total futbolun örneklerini sunabileceğini sanmaktadır ,takımın 1 seneden bu yana ne oynadığı belli olmamakla birlikte üstelik her maç daha da geriye gitmektedir .

    eğer gerçekten top class seviyede bir hocaysa elinde bulunan oyuncu yapısına en uygun futbol modelini uygulamak zorundadır ,çünkü kimsenin kayıp bir seneye daha tahamülü kalmamıştır.
  • 2371
    sistem kurması falan eleştirilerine mağruz kalıyor ya çok garipsiyorum sözlük. bundan 1 sene öncesine gidelim; takım 4-3-3 oynanan maçlar aman allahım bu ne güzel futbol dedirten cinsten 6'da 6 mı dersiniz, her duran toptan güzel organizasyonlar mı dersiniz, total futbol mu dersiniz, ne derseniz deyin bu takım bu oyunu oynamış başarılı da olmuştur. yani yok adamına göre sistem kurmalı falan geçiniz bunları.

    sorun başka bir şey. bu sorunu rijkaard çözebilir mi? onu hiç bilmiyoruz çünkü sorun ne onu bilmiyoruz. yani bize yeni rijkaardlık yapan mustafa sarp'ın bi anda ayhan barış ikilisine 3. olması, arda'nın her duran toptan gol atabileceğimizi gösterdikten sonra tamam bu kadar yeter daha fazla atmamalıyız atarsak ölürüz demesi, hakan balta'nın daha baltalaşmadığı günlerden evrimi tamamladığı günlere gelmemiz falan bunların arkasında başka bir şey var. laubalilik olabilir, rijkaard'ın otoritesini tanımamak deyin ama bu takımda sıkıntı rijkaard'da değil futbolcularda.

    özetle, rijkaard'ı göndermeden önce bu takımdan kafasında futbolu bitirmiş adamlara tepki gösterin. bu başta hakan balta olmalı, sonra zaten hepsini biliyoruz. ayhan olsun aykut olsun bu isimler zaten yetenekleri kısıtlı olduğu için adam gibi çalışsalar yine bir şeyler yapabilirler ama kafasında futbol oynamak istemeyen bir adamdan siz ne yaparsanız yapın verim alamazsınız ve bence göze bütün takım formsuz olduğundan az batsa da artık yönetim mi olur rijkaard mı olur alıp başta hakan olmak üzere bir kaç ismi, arkadaş futbol oynayacaksanız oynayın yoksa size köfte yok demeli.

    düşündüğüm bir başka sorun da şu olabilir, nasıl olsa bir sürü sakatlık var ve bu adam bana muhtaç mentalitesi olabilir. bunun önüne de yönetim geçmeli transferse transfer yapmalıdır.

    en son özet ise şudur; sistemini oturtmada problem yaşamıyor bu adam, rijkaard'ın sıkıntısı kafasını futbola veremeyen ve mental zayıflık içerisinde olan bir grup futbolcunun başında olması. bununla da başa çıkması gerekmekte ama yalnız başına değil yönetimle beraber.
  • 2374
    frank rijkaard imgesine karşı yaratılmış olan eleştirelemezlik ,o ne yapsa doğru ,rijkaard iyi ama çevresi kötüydü mantığı ve topu yönetime atan anlayışı gerçekten anlamakta zorlanıyorum ,bugün önemli yerlerdeki takımlara bakalım hatta onu geçip 2000 lı yıllardaki takıma bakalım yönetimin takım ve hoca üstünde dolaysız güdümü yok denecek azdı,yönetimleri futbol takımının iç işleyişinden olabildiğince uzak tutmakta yarar vardır.

    takımı her yönüyle planlamak ,kondüsyon-teknik-taktik-motivasyon -disiplin vss.. teknik ekibin işidir eğer kendisi ve ekibi yetersiz kalıyorsa profesyonel yardım aldırabilir eksikliği belirlenmiş konularda .takımın sorumluluğu teknik direktöründür,başarıda övüleceği gibi başarısızlıkta da eleştirilecektir ama ismi ve geçmişteki başarıları eleştirilmesine engel teşkil etmemelidir.şuandaki durum transferin geç yapılmasıyla bağdaştırmak ,şuanda çeşitli nedenlerden oynamayıpta ilk 11 e girecek adamları akıldan saymak ,takımın yarısı yok kardeşim diye hayıflanmak kişinin kendini rahatlatmasından öteye gidemez bu durumda takıma girecek oyuncular şuanda oynayanlardan bireysel yetenek anlamında daha iyi olabilir ,onların bireysek yetenekleriyle 3-5 maç kazanbılırsın,şampiyon da olabilirsin ama kişilere dayalı oyun düzenine devam edip en fazla günlük başarılar kazanabilirsin.takımın yenilmesi berabere kalması ,elenmesinin çok fazla önemi yok sahada oynayan takımın her hafta üstüne birşeyler koyarak ilerlediğini görüp ileriye umutla bakıp -bakamadığımız önemli olan çünkü bu hoca takımın başına bu amaçla birşeyleri kafalara yerleştirmek için getirildi yoksa amaç bazıları gibi sadece lig şampiyonluğun ibaret olsaydı takımın başına vizyonu sadece ligle sınırlı insanlar getirilirdi burdaki eleştirinin amacı rijkaard'ı göndermek ,kellesini istemek değil , alınmış kötü bir sonuçtan sonra sinirle yazılmış söylenmiş sözlerde değil, sadece hayal kırıklığı hemde büyük bir hayal kırıklığıyla söylenmiş sözlerdir .
App Store'dan indirin Google Play'den alın