frank rijkaard

	Franklin Edmundo Rijkaard
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	Kariyer Sonu
	Yaş	:	62
	Uyruk	:	Hollanda

• 1976

  kendisinin oyuncu portföyü konusunda sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. sadece ismi için bile gelebilecek onlarca genç ama gelecek vadeden eden futbolcu varken bunların hiçbirisini takımda göremememiz beni düşündürüyor. oyun sistemine uyan takıma katkı verebilecek bir genç isim bile yok mu aklında acaba? hollandalı, danimarkalı fark etmez, takıma katkısı olsun yeter.
• 1977

  kendisinin ısrarla istedigi, takıma alınması için durmadan yönetime baskı yaptığı genç yetenek giovani dos santos varken ve istediği yapılmazken neden yönetime adam önersin ki.. yönetim kendi bildiğini yaptığı için protföyünden adam önerse ne olur önermese ne olur...
• 1978

  balayında galiba, mutluluklar dileriz tabii ama bir an evvel dönse de transfere ağırlığını koysa keşke.
• 1979

  önümüzdeki yıl takımın başında kalmasını çok istediğim ama kalmasına ihtimal vermediğim hocamız. yapmak istediği devrim başlayamadan bitmiştir. gönül isterdi takıma bi ekol kazandırsın ama ne yönetimimiz ne taraftarımız ne de medyamız buna pek izin vermedi.
• 1980

  bana (sözüm meclisten dışarı) "ilk evliliğini yapan insan ya duygusaldır ya da mantıklı, ikinci evliliğini yapan insan olgun, üçüncü defa evlenen insan geri zekalıdır" özdeyişini hatırlatan zat.
  
  -özdeyiş tabi bunlar. kafaya fazla takmamak lazım. yalan dolan bir proje ile galatasarayı böyle sövüşleyebilen birisi geri zekalı olabilirmi! asla!!
• 1981

  kendisine o kadar çok belaltı vuruluyor ki küfür etmemek için zor tutuyorum kendimi. yazık valla yazık. bir de bunu galatasaray taraftarı etiketine sahip insanlar yapıyor. kendilerine taraftar diyen insan. rijkaard'ın amacının para söğüşlemek olduğunu yazmak çok büyük saygısızlıktır. hem galatasaray camiasına, hem de rijkaard'a. herkes haddini bilmelidir.
• 1982

  kendisini seviyoruz saygı da duyuyoruz ama sakinliğiyle, fazlasıyla efendi tavırlarıyla camianın üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi bir ortam yaratmıştır.
  
  (şimdi birçok arkadaş 'adamın sakinliğine bile laf ediyorlar' diyecek 'avrupa da böyle mi?' falan diye soracak ama evet efendim avrupada da böyle.yeri gelir teknik direktör bir demeciyle , bir saha kenarı hareketiyle oyuncusunu motive eder.bu sürekli olmalı diye söylemiyorum zaten öylesi antipatik oluyor ama sene içerisinde 1-2 kez bu hakreketleri de görmek isterim yani.)
  
  sene içerisinde hırstan yoksun bir takım,iç çekişmelerin zirve yaptığı bir ortam, transfer sezonunda o çok methedilen ama bir türlü devreye giremeyen 'rijkaard portföyü' (yine denilecek ki 'eee adam isimleri verdi stoch, dos santos... iyi de her biri 5-6 milyon euro eden futbolcu portföyü oluşturmak çok da zor olmasa gerek.herbirimiz rijkaardın bu konuda daha aktif olmasını,ismi duyulmamış fakat geleceği parlak olan oyuncularla görüşmeler yapılmasını beklemiyormuyduk?) beni birazcık hayal kırıklığına uğrattı.
  evet sabredilmesi gerekir fakat keşke sabretmemizi kolaylaştırak bir iki elle tutulur gözle görülür veri olsaydı.
• 1983

  geçen sene bu zamanlarda güveniyordum kendisine. hala da güveniyorum ve geçen sene söylediğim şu lafı tekrar söylemek istiyorum:
  
  -siyah adam geldiğinden beri artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bu topraklarda.
• 1984

  http://i.dailymail.co.uk/...044D-148_468x561.jpg
  
  *
• 1985

  yengeyi de alıp gelse ya artık florya dediğim, özlediğim kıvırcık.
• 1986

  seneye takımda kalacağı galatasaray başkanı adnan polat tarafından defalarca dile getirilmiştir.
• 1987

  tahminimce 2010-2011 sezonunda burada olacak ama 2011-2012 sezonunda sözleşme uzatmayıp gidecek. umarım yanılırım, zira hemen gidecekse bu sene kalsa ne olur, şampiyon yapsa ne olur...
• 1988

  kendisine sözleşme teklif edilmiştir, ancak rijkaard kabul etmemiştir. önümüzdeki yıl ne yazık ki takımın başında olma ihtimali zayıftır. gönül ister ki 120+1 yıllık sözleşme imzalansın, ancak sözleşmesinin uzatılma ihtimali şimdilik çok güçlü değildir. ocakta da uzatılmazsa bu, kalmayacağı anlamına gelir bence.
• 1989

  bu sezon* takımı şampiyon yaparsa sözleşme uzatacağını düşünüyorum. sözleşme uzatmak için önce hakketmek gerek gibi bi açıklama yapmıştı. eğer bu sezon* şampiyon olamazsa kendisini başarısız kabul edip sözleşme imzalamayacaktır. inşallah öyle bir durum olmaz.
• 1990

  adnan polat'ınyaptıgı açıklamada 2 senelik sözleşme teklifini "önce bunu hak etmeliyim" diye geri çeviren teknik direktörümüzdür gitmeyi düşündüğünden değil imzalamaması.
• 1991

  sözlükteki erhan tellileri ortaya döken teknik direktörümüz. 2011-2012 sezonunda olmayacağına dair konuşmaları içeren telefon konuşmalarının dökümlerini de görmek isteriz.
• 1992

  henüz sadece 1 yıl hocalık yaptı. bu bir yıl içerisinde en az 20-25 yorumcu " barcelona'yı ben de şampiyonlar ligi şampiyonu yaparım ne var ki?" dedi. bunun 4-5 katı rakip takım taraftarı ve rijkaard düşmanı galatasaray'lı vardır..
  
  evet yalnızca 1 yılda yüzlerce kişi barcelona'da hoca olsalardı şampiyonlar ligi şampiyonu yapardık dedi...
  
  ancak 111 yıllık barcelona tarihinde sadece 3 kez var şampiyonlar ligi şampiyonluğu. 1 yılda yuzlerce işkembeden sallama 111 yılda 3 kez alınan kupa..
  
  üstelik sallanan adam rijkaard tarıhınde 2 .kez kupayı nou camp'a getirmiştir..
• 1993

  galatasaray futbol takımı 2009-2010 sezonu kadrosunda bulunan futbolcuların antrenörlüğü döneminde kişisel performans açısından düşürebileceği en kötü noktalara düşürmüş ardından da bütün takımın dağıtılabileceği konusunda yönetime görüş bildirmiş antrenörümüzdür.
  
  baba bizi real madrid sanıyor heralde her sene yap boz yap boz.sonsuz ve bitip tükenmeyen bir mali gücümüz varya futbolcuyu kazanıp iyi oynadığı günlerde ki performansına ulaştırmaya çalışacağına satın gitsin. satın dediği adamların bir zamanlar ne top oynadığını bilmesek içimiz gam yemeyecek.
  bir çok kurbanı olan hz. rijkaard'ın son kurbanı cesur yürek servet. *
  
  hayırlı olsun.
  
  (bkz: #414530)
  
  (bkz: #414545)
  
  bütün rijkaard sempatizanlarına kapak olması gereken entrylerdir. sizin gözünüzü özentilik bürümüş gerçekleri göremiyorsunuzda biz görüyoruz arkadaş. çünkü bizim için galatasaray herşeyin önündedir. konu galatasaraysa ne rijkaard tanırız ne kewell.
  
  okuyunda takımınız ne hallere neden düşüyor sokun o beyinlerinize.
  
  hepsi boşa konuşuyor değil mi bu çocukların?
  
  servet öyle uğur öyle emre öyle daha konuşamayan ama aynı düşündüklerinden emin olduklarım öyle...
  
  unutmayın bir futbolcu inandığı adam için yüreğini ortaya koyar. kimsenin lüle lüle saçları için tekmeye kafa uzatılmaz.
  
  yabancı hayranı özentilere selam olsun.
  
  edit: hee unutmadan allahım bizi kümede düşürse hz. rijkaard'ı başımızdan eksik etme yarabbim. gerekirse bütün takımı feda ederiz yeter ki ona birşey olmasın. hiçbirşeyin suçlusu sorumlusu o değil zaten allahım.
  
  amin.
• 1994

  kendisine duyulan nefret öyle bi hal almış ki arka arkaya 3 entry girebiliyor bi yazar kendisi hakkında. ha biz mi lanet olsun bize ki mezara kadar arkasındayız bu kıvırcık, çikolata renkli, güzel insanın.*
• 1995

  uğur uçar 2008-2009 senesini sakat geçirirken o sıralar takımda en iyi oynayan oyuncu olan lincoln hakkında her yerde ileri geri konuşan bir adamdı. sakat olduğu sene boyunca bütün galatasaray maçlarını fenerbahçu burnundaki nargileciden izleyen bir adamın ne profesyonelliğinden emin olurum ne de iş ahlakından.
  eski çalıştığın yerdeki insanlara laf atmazsın bu ahlaksılıktır.
  
  bu yetersizlikle rijkaard onu 30a yakın maç oynattıysa yatsın kalksın dua etsin.
  
  rijkaard kimin yüzüne bakmış kimin yüzüne bakmamış biliyoruz biz.bu sezonu izleyen herkes oyuncu grubuyla arasında bir sorun bulunmadığını ve düzgün ilişki kurabildiğini görür.
• 1996

  emre çolak gol attığı zaman yüzündeki gülümsemeyi görmeseydim uğur uçar'ın söylediklerine bir parça hak verebilirdim, ama o gülümseme yok mu? yazık sana uğur.
• 1997

  galatasaray'ı bitiren teknik direktörmüş. takım içinde çatlaklar varmış. bak sen. bunları söyleyebilenlere tek cevabım: günaydın. ama bu geç bir günaydın. zira bu çatlak mevzusu galatasaray'ın yıllardır en büyük problemi. takım içindeki bütünlük bozulalı ne kadar oluyor bi oturup düşünelim, iyi gelir.
  
  rijkaard'dan hemen önceki hoca: bülent korkmaz. 4 aylık kısa galatasaray macerasında bile, takımdaki oyuncularla ciddi sorunlar yaşadı.**
  michael skibbe: yardımcıları kovulduğu anda bütün itibarı yerle bir oldu takım içinde. basınından taraftarına, herkes neyi konuştu? futbolcular onu seviyordu çünkü çok gevşekti, ciddiye alınmıyordu.
  karl heinz feldkamp: isterseniz buralara hiç girmeyelim. onun döneminde takım içi dengeler nasıldı herkes biliyor.
  
  daha fazla geriye gitmek niyetinde değilim. ben kesinlikle bu isimlerin yaptığı teknik direktörlüğü tartışmıyorum. sadece onların döneminde yaşadıkları takım içi sorunlara değindim.
  
  bugün dünyanın en önde gelen teknik direktörleri bile, o kulüpten ayrılan futbolcular tarafından; hatta takımın içindeki oyuncular tarafından eleştiriliyor mu? evet.
  
  kendisine laf sokmak için fırsat kollayan, en ufak bi açıkta saldıran futbol dehaları, lütfen yerine isim önersin. sadece bunu istiyorum. gelsin; takım içi dengeleri kusursuz yapsın; herkes mutluluktan sarhoş gezsin. ama aynı zamanda müthiş futbol oynatsın, bütün kupaları kazanalım... yok mu böyle isimler? var elbette. nerde? en son barcelona'nın, real madrid'in başında gördüm bunlardan. du bakayim başka var mı?
• 1998

  yerine çok rahatlıkla isim önerebileceğim teknik direktörümüzdür.
  
  (bkz: mircea lucescu)
  
  namı diğer ''futbolcusundan maksimum verim alabilme profesörü''.
• 1999

  sabretsin yabancı düşmanları, sabretsin türk futbolu sevicileri, sabretsin ruh-hırs-ısıran takım hayalleriyle yaşayanlar, ülke futbolu gerçekleri diye kafa s.kenler, allah yardımcınız olsuncular. bir sene daha sabretsin. az mantıklı olun, yırtınsanız bu adam bu takımın başında başlayacak bu sezona. muhtemelen sezon sonunda da gidecek. 1 sene için birbirimizi kırmayalım. susun, eğer bu sene takım çatır çatır oynar, başarılara koşarsa ne yüzle sözlüğe yazacağınızı düşünün. yazmayı bırakırsınız heralde o zaman, rijkaard "sizinlemi uğraşacam." diyip kaçtığında ve yerine sonraki sene için fatih terim yada mircea lucescu geldiğinde geri dönüp kutlama yaparsınız. lakin şimdi sabredin.
  
  tanım: galatasaray futbol takımının yeni sezonda da başında olacak teknik adam.
• 2000

  hocamız.
  
  benim adıma problem iyi hoca veya kötü hoca olması değildir. rijkaard bence mükemmel işleyen sistemler kuran bir hocadır. bu da zaman alır. maç içinde hamleleriyle çevirdiği tek kasımpaşa maçını hatırlıyorum.
  
  bence asıl sorun rijkaardın ilahlaşmasıdır. yahu bu adamda etten kemikten bir insandır. herkesin sevdiği kadar ben de seviyorum rijkaard'ı; ama öyle bir konuma sokuldu ki sözlükte adamcağız, sanki hiç hata yapmaz hep mükemmeldir, hep iyidir. bu sezon takım ne kadar suçluysa kendi de o kadar suçludur. bunu herkesin anlaması gerekir. zira kendisi teknik direktördür, kötü gidişi kadro yetersiz diyerek sallamak değil, aksine kötü gidişi yeni formüller bularak iyiye çevirmek için para almaktadır kendisi.
  
  uzun vadeli projelerin, ise galatasaray yönetimi ile yardımlaşarak gerçekleştirmesi gerekir diye düşünüyorum. fakat sezon içi ayrı uzun vadeli projelerde ayrıdır. eldeki malzemeden en yüksek verimi ne şekilde alabiliyorsa o şekilde almalıdır, zira mustafa sarp'ın total futbola entregrasyonu sanırım bu projenin bi parçası olamaz. bu oyuncularla total futbol denemek yerine daha farklı oyun şekilleriyle çıkıp zamanla kafasındakini oturtmak yani evrilerek bir devrim yaratmak sanırım daha isabetli olur.
  
  bu sene rijkaard'ın ilk senesiydi. günahıyla sevabıyla bitti, buradaki ortamı anladı. benim kendisinden asıl beklentim bu sezon başlıyor. çünkü tanıdıktan sonra da bir şey yapamıyorsa yani futbol anlamında geriye gidiyorsak (şampiyonluk, kupa vs. bahsetmiyorum) benim için dönemi kapanmıştır. umarım sevdiğimiz hocamız bizi üzmez.
  
  edit: the wizard of ozuyardı ankaraspor maçını da çevirmemize yardımcı olmuş