fatih terim, ''diziliş bizim için ancak başlama vuruşu sırasında önemlidir.'' derdi. tam olarak böyle demezdi tabi; ama sabit bir dizilişi reddettiğini, dizilişin maçtan maça, ya da maç içinde değişebileceğini söylemek isterdi. önemli olanın 4-3-3, 4-4-2, 0-9-1 vs. değil futbol felsefesi olduğunu vurgulardı. bence de haklıydı. lucascu gs'deki ilk sezonunda ayrı, ikincisinde ayrı bir diziliş uygulamıştı. gs'de dörtlü, bjk'da üçlü defans uygulamıştı. bu dizilişlere rağmen hiç birimiz, ''lucescu gs'de ayrı bjk'da ayrı futbol oynattı'' demedik. çünkü lucescu hep aynı lucescu idi. oyun felsefesi konusunda, bu felsefeyi beğenelim ya da beğenmeyelim, tam bir istikrarı söz konusu idi. bjk'da gs'dekinden farklı olarak yaptığı tek şey, dörtlü defans oynaması imkansız bir savunma hattına üçlü defans oynatmasıydı.
yukarıdaki paragrafı, riijkard'ın 4-3-3'ten vazgeçerse kişiliğinden ya da futbol felsefesinden vazgeçmiş olmayacağını belirtmek için yazdım. 4-3-3 dizilişi tek başına sadece diziliştir. fatih terim'in söylediği gibi tek başına sadece santra vuruşunda görsel bir önem taşır. 4-3-3 oynayan defansif italyan takımları olabileceği gibi, total futboldan örnekler veren barca gibi bir takım da vardır. bjk gibi ne oynadığını kimsenin anlamadığı bir takım da ... total futbol için en uygun diziliş 4-3-3 olabilirse de bu, 4-3-3'ten vazgeçmenin total futboldan vazgeçmek anlamına geldiğini göstermez.
galatasaray'ın mevcut kadrosunun 4-3-3 için hiç uygun olmadığı ortada. bu başlık altında ve galatasaray başlığı altında pek çok arkadaşım bu konuyu oldukça açık bir şekilde işlemişler. ve önümüzdeki günlerde galatasaray kadrosuna takviye yapılacakmış gibi de görünmüyor. mevcut şartlar altında riijkard'ın 4-3-3'ten vazgeçmesi en nihayetinde bir tercih meselesidir. bana göre ise akılcı bir tercihtir. riijkard sadece genelde kullandığı dizilişten vazgeçmiştir beyler, oyun felsefesinden değil.
*