• 352
    editöründe sıkıntı yaşadığım oyun. yahu arkadaş bundan önceki serilerde hiç olmazdı ama bu oyunun editörüne girdim, bi güzel değişikliğimi yaptım, kaydettim ama oyunu açarken "start new game" dediğimde eski serilerde olduğu gibi değişiklik yaptığım dosyayı seçemiyorum ve oyunun orjinal versiyonunu oynamak zorunda kalıyorum. yokmudur bunun bir çaresi?
  • 357
    fırsat bulup da en sonunda yoğunlaşabildiğim oyundur. oyun çıkar çıkmaz orjinal olarak steam üzerinden satın almama karşın, yarım sezon oynadıktan sonra sınavlar dersler vs derken bırakıp, yaz tatilini bekleme kararı almıştım.

    bugun itibari ile galatasarayda 3. sezonumun tam ortasındayım. oyuna başlamadan önce sözlükte yazılan 16 sayfayı da detaylıcana okudum, paylaşılanlar arasında gerçekten çok faydalı olanlar oldu. geçen 2 buçuk sezonun ardından ben de nacizane fikirlerimi söylemek isterim.

    - oyuna transfer yapmadan başlamanın hayalini kurup duruyordum, öyle de yaptım. takımı attacking - fluid şeklinde, 4 2 2 2 diziliminde oynattım ve çok fazla verim aldım.

    ilk sezon:

    gk: muslera (ufuk) dr: eboue (sabri) dcr: ujfalusi (gökhan) dcl: servet (semih) dl: hakan (caglar) 2 tane cm: melo - selçuk (yekta - ceyhun) aml: riera (emre) amr: engin (pino) stcr: elmander (necati) stcl: baros (sercan) şeklinde oynadım. devre arasında transfer listesine konan taarabt ve ben arfa'yı aldım. tabi bir de bir kaç adet coach ve staff aldım.

    okuduklarımın aksine riera'dan ben cok fazla verim alamadım, ve ben arfa oraya ikinci devrede ilaç oldu, soldan soldan aktı gitti.

    ilk sezon hiç beklemediğim bir şekilde baros inanılmaz bir patlama yaptı ve 38 maçta tam 38 gol attı (sadece ligde playoff ile birlikte ) !
    aha da baros: http://e1207.hizliresim.com/z/8/9hfrl.jpg

    bu iki oyuncu dısında öyle aman aman göze çarpacak bir oyuncum yoktu.

    oyunda olan bug'lar ya da sıkıntılara, sağ ve sol beklerimin gördüğü kartların fazlalığı ve stoperlerimin kornerlerde buldugu uçuk gol sayısı gösterilebilir. *

    ilk sezon bu kadroyla ligi 2 puan farkla ikinci bitirdim, ancak play-off'ta şampiyon oldum. türkiye kupasını ise, gaziantep'e finalde kaptırdım. *

    ilk sezonun ardından, iş tamamen oyuna döndü ve takımı resmen baştan yarattım. verilen bütçenin 25m pound olması oyunu çok kolay bir hale getiriyor galatasaray için. aşağıda 3 sezonda yaptıgım bütün transferleri paylaşıyorum: *

    2012 - 2013 sezonu transferlerim: http://d1207.hizliresim.com/z/8/9hf7t.jpg

    2013 - 2014 sezonu transferlerim: http://d1207.hizliresim.com/z/8/9hf8k.jpg

    - ikinci senemde avrupa'da resmen duman oldum, gruptan çıkamadım hatta man city'den iki maçta biraz fazla gol yedim. * ancak ben yine de oynadıgım taktiği hiç bozmadım, ve 3. sezonda man city'li barcelona'lı gruptan ikinci olarak çıktım, biraz önce kuraları çektim ve man utd ile eşleştim, bakalım sonucu sonra yazarım *)

    cok cok fazla verimli olan transferler:

    aboubakar: muhteşem bir sezon geçiriyor, henuz yarım sezon geçirdim ama dehşet bir adam leblebi gibi gol atıyor.
    wilfried: çift forvet olarak aboubakar ile oynatıyorum, neredeyse aboubakar'ın aynısı, bir o atıyor bir bu *
    bassong: aglaya aglaya sattım, 13 gol attı ve oldukca iyiydi savunmada da, yerini suan yaya banana ile doldurmaya çalışıyorum.

    genel olarak galatasaray'lı football manager 2012 ile ilgili deneyimlerim böyle, bir şeyler paylaşmak isteyenler olursa mesaj kutum hep açık*
  • 358
    transfer sezonlarının olmazsa olmazıdır.

    eskiden öğrenciyken her gün oynanırdı, şimdi malum iş güç olmuyor. ama transfer sezonlarında açıp da ince eleyip sık dokumamak, transferleri kampa yetiştirmek, 10. yılın sonunda mali yapı bir apple, bir microsoft seviyesine geldiğinde "10m mu istiyorsunuz? alın lan size 15, kalanıyla üstünüze başınıza bişeyler alın fakirler" şeklini koymak... u beybi.

    ben açıp bir oynayayım şunu yine.
  • 361
    aylar sonra tekrar açıp eski galatasaray kariyerime devam edeyim demiştim bugün. ancak oyuncularım oyuun son açtığım günkü formlarından çok uzak ve muhtemelen devam etmeyeceğim. gerçekten çok büyük birkaç eksiği var bu oyunun.

    reputation olayı çok statik öncelikle. 7-8 yıl sürekli galatasaray'la şampiyon oldum, avrupa'da kupa aldım, ekonomik ve sportif açıdan dünyada ilk 5'e girdim. ama bu süre zarfında ligde şampiyon olamayan avrupa'da hiç gruptan çıkamayan fenerbahçe'ninreputation'ını geçemedim. dinamik lig statüleri de bu şekilde, bir ara şampiyonlar ligi'nde beşiktaş ve trabzonspor benimle beraber gruptan çıkmıştı ancak hala 12. sıradayız türkiye süper ligi olarak.

    bir diğer sorun da oyuncularla ilgili. haftalık 7 bin euro maaş alan bir oyuncum iyi bir performans gösterdi ve zammı haketti diyelim. hak veriyorum isteğine ve oturuyoruz masaya, ama ne oluyor? kapıyı 40 bin euro'dan açan bir menajer, masadan anında kalkan ben, ve mutsuz olan oyuncu.

    bu sorunların fm 2013'te düzelmesi dileğiyle oyunu an itibariyle bırakıyorum.
  • 362
    galatasaray ile hilesiz hurdasız yabancı kontenjanlı bir şekilde şampiyonlar ligi kupasını 2033'te kaldırdığım oyun. peki sonra ne mi oldu. 2034'te yeniden kazandım.

    oyun benim açımdan çok zordu. ligde 2011-2012 sezonundan itibaren 2034'e kadar 1 yıl hariç aralıksız şampiyon oldum. ancak yerli kalitesi her zaman üst düzey olmadığından avrupa kupalarında sıkıntı yaşıyordum. ta ki 2030'larda yakaladığım jenerasyona kadar. alt yapımdan 2 tane müthiş oyuncu çıkardım. biri cm diğeri ise aml. cm olana real madrid 44m euro teklif etti satmadım. aml olan ise arda turan'dan 3 gömlek daha iyi öyle söyleyeyim. defans hattımı ise anadolu'dan bulduğum gençleri yetiştirdim adeta birer cannavaro yarattım.

    yabancı oyuncularım ise ispanya brezilya ve arjantin kökenli. ve hepsi birer yıldız.

    hal böyle olunca 2033'te roma'yı cl finalinde penaltılarla yenerek ilk şampiyonlar ligimi kazandım. 2034'te eski bir tanıdık olan arsenal'i 2-0 yenerek kazandım. aradaki süper kupaydı dünya kulüpler şampiyonasıydı çerez gibi geldi.

    yıl 2035 kadro korunuyor güzel takviyeler yaptım emin adımlarla nice zaferlere ilerliyorum.
  • 367
    öncelikle şu sözleşme olayına son derece ayar olduğum oyun. mesela emre çolak'la yeni sözleşme yenilemişim 2018'e kadar bu arada 2014 yılındayım. neyse sözleşmeyi yeniledik mutlu olduk falan baktım 1 hafta sonra geldi '' hocam bu para bana yetmez az arttır parayı '' tamam lan dedim iyi niyetim tuttu fakat 5milyon euro istediğini görünce o iyi niyetim bir anda küfüre dönüştü. lan 5 milyon euro ha şakamısın emrecim ? neyse ben aslında kariyerimi anlatmaya gelmiştim sinirden emre'de araya karıştı :(

    oyuna başlamadan önce transferuptade1.6 yamasını indirdim ve oyuna böyle başladım, yani takımda dany nounkeu gibi oyuncular vardı, kulübün ekonomiside fena değildi 15 milyon euro civarı bir transfer meblası vardı. ilk transfer sezonunda kara, yttegard jenssen, kara, servet çetin (transfer yaması yüzünden boştaydı), sabri sarıoğlu (transfer yaması yüzünden boştaydı), sime vrsaljko, milan badelj, douglas, jelle vossen (her takıma öneririm bitiricilik 20, 1.2 milyon euro ) ve free transfer de olan royston drentheyi kadroma kattım. ilk bakışta fazla gibi gözüküyor özellikle badelj'i kirada oynatıp satmak için transfer etmiştim ki istediğim de oldu. bu arada oyunda oyuncu satmak felaket zorlaşmış yani ilk sezon silah zoruyla bogdan stancu'yu ingiltere'ye yolladım 2.3 milyon euro'ya.

    ilk sezon tıpkı bu sezon gerçek hayattaki gibi playoff son maçımı fenerbahçe ile oynadım ve şükrü saraçoğlu stadında şampiyonluğumu ilan ettim, kaderin cilvesi herhalde buda. sonra 2. transfer sezonunda lacina traore, radja nainggolan, serdar aziz, atila turan, davide astori, umut bulut ve emre can'ı transfer ettim fakat yani bu oyuncular belli başlı transfer ettiklerim bunların yanında 10 taneye yakında regen oyuncu kattım kadroma. ve takımdan hakan balta, badelj, yiğit gökoğlan, pino gibi oyuncuları sepetledim. hakan balta ayrıldıktan sonra futbolu bırakıp mersin i.y yardımcı koçu oldu daha 31 yaşında :(

    neyse bu oyuncuları aldıktan sonra hedefim şampiyonlar liginde en azından bir çeyrek finaldi ve taibiki ligde şampiyonluktu. o sezon şampiyonlar liginde gruptan çıktık ve shakhtar'ı eledik çeyrek finale kaldık, çeyrek finalde ise rakip real madrid'di.* basına '' yenecez çocuklarıma güveniyorum '' falan desemde ronaldo ve benzema'nın golleri rüyama giriyordu, bide karşımda ntvspor açık 7/24 adamların attığı golleri gösteriyorlar :( çok yavaş gittiğimin farkındayım onun için hızlanıyorum, ilk maçı evimizde 2-0 kaybettik, ikinci maçta ise tabiki umudumuz yoktu, hatta fark yemekten korktum bile diyebilirim. fakat aslanlarım beni mahçup etti ve o real madrid'i bernabeu'ya gömdü adeta deplasmanda 2-1 kazandık, ne kadar kazansakta ilk maçı 2-0 kaybettiğimiz için elendik. fakat takımımla gurur duyuyordum çok iyi bir mücadele gösterdiler. aslında bu maç benimde gözümü açtı çünkü 2-0 kaybettiğim maçta baya bir defansif oyun sergilemiştim ve yaslanınca madrid affetmedi tabi.

    fakat 2. maçta allah ne verdiyse saldırdım ve takımın gerçek gücü ortaya çıktı hani bir söz vardı ya en iyi savunma saldırıdır diye* o misal. o yıl ise playoff'ta şampiyonluk yine son maça kaldı aslında fenerbahçe deplasmanda trabzon'dan 1 puan bile alsa şampiyondu fakat trabzon geriden gelip 3-2 aldı maçı bende beşiktaş'ı yenince şampiyonluk son maça kaldı ve maç evimdeydi. fakat önceki sezondan tek farkı mecbur kazanmak zorunda olmamdı çünkü fenerbahçe benden 3 puan öndeydi ve sadece kazanırsam şampiyon olabiliyordum. neyse evimdeki maçı 1-0 kazandım ve şampiyon oldum 1 hafta sonra da türkiye kupası finalinde fenerbahçe'yi yine yenip double yaptım sonra transfer sezonuna girdik, free transferden sinan bolat, hamit altıntop, fleck, hasan ali kaldırım, tolga cigerci ve 20'ye yakın regen oyuncu aldım. bu regen oyuncu aşkımın sebebi sadece nefsimin pisliğidir nerde 160+ p.a'sı olan regen oyuncu görsem alasım geliyor maymun iştahlıyım :(

    o sezon 19 milyon euro'ya yakın para harcamama rağmen sadece 3.5 milyon euro transfer geliri sağladım giden oyunculardan allah'tan her sezon şampiyonlar ligindeyiz yoksa halimiz fena.

    bu transferleri yaptıktan sonra artık hedef şampiyonlar liginde yarı finaldi, grupta arsenal, rosenborg, rangers'la aynı gruba düştüm. ranger sağolsun arsenal'i evinde 4-1 yenince gruptan 1. olarak çıktım. ve ilk 16'da portoyla karşılaştım ilk maçı orda sabri sarıoğlu sayesinde 2-2 bitirdim* avantajsız taraf bendim ve rakip porto idi. düşünsenize sabri'nin karşısında hulk var düşünün bir durumumu :( eboue sorularını duyar gibiyim fakat eboue inanılmaz kötü oynuyor özellikleride çok düştü sezon sonu yolcu. hayır anlamıyorum ki noluyor yani ?

    evimde porto'yu efsanevi bir oyunla 4-1 yenince çeyrek finale çıktım. porto'yu eledikten sonra çeyrek finalde tottenham ile karşılaştım ve evimde 2-2 beraber kaldım. dakika 82'de selçuk inanla frikikten gol bulduktan sonra nedense dakka 88'de gol yedim.* sonra deplasmana gittik taraftar her zaman ki gibi karamsardı '' maçı evden izleyecez zaten eninde sonunda yenilecez :( '' havasındaydı.

    fakat balotelsiz'in aslanları yüzümüzü kara çıkarmayıp lacina traore'nin golüyle 1-0 kazandı. düşünsenize lan tottenham'ı deplasmanda yendik ve yarı finale kaldık. bu öyle bir kapaktı ki hem medyaya hem de köprünün karşı tarafına hemde ingilizlere. lan bide öyle bir medya ki maçtan önce '' fakir ama gururlusunuz xd xd '' tarzından soru soruyorlar. bu arada fenerbahçe ise kuyt-quintero ikilisiyle fenalardalar, çeyrek finalde elendiler. kuyt-quintero yılda rahat 40 gol atıyor.

    bu arada o kadar kötü kura çekiyorum ki yani 1 yıl cünüp gezsem bu kadar kötü kura çekerim, lan real madrid, milan falan yalan olmuş. tek ciddi takım barcelona diğerleri marseille, man city. ve bana gelen kura barcelona ? söve söve gittik tabi yine deplasmana. kodumun ispanyol medyası başladı yine geyiğe yok şöyle takım böyle takım diye.

    maçtan önce fatih terim vari bir konuşma yaptım soyunma odasında '' çıkın ve beni etkileyin '' dedim. baktım sallanmıyor bu konuşma her mevkideki adamla özel olarak konuştum baktım ateşlendi bizimkiler. dengeli ve kontraya dayalı oyunla sahaya çıktım kanatları defansif kanat yaptım ve hücumdaki 3 oyuncuya tam saha pres uygulattım. bunun meyvesinide yedim tabi maç beklediğimden de rahat geçti hatta kazanabilirdim de traore eşşeği karşı karşıya 3 pozisyon kaçırdı. sabri sarıoğlu kırmızı kart yedi :( . ve maç 0-0 sona erdi nou camp'tan 0-0 la döndük açıkcası hiç beklemediğim bir skordu. şimdi evimde ki maçta aynı taktikle oynayıp traore'nin ayağının tutmasını bekleyecez yani en azından gol yiyene kadar böyle devam edecek.

    fazla uzun oldu farkındayım sözlük, maçın rövanşını oynayıp editleyeceğim buraya. bu arada isteyen olursa kadroyu da koyabilirim.

    edit: yendim sözlük barcelonayı yendik evimizde emre çolağın ortasında traore topa dokundu ve top busquets'in ayağına çarpıp ağlarla buluştu, çok mutluyum lan. finalda man.city ile oynayacağız o maçtan sonra yine editlicem.

    edit2: man.city'i 4-2 yenip şampiyonlar ligi şampiyonu olduk.. darısı gerçek hayata.
  • 369
    sözlük, bilgisayarıma format attıktan sonra football manager 2012'yi yükledim, fakat arama çubuğu gözükmüyor şu an oynadığım efsane oyunu kaybetmeden bu sağ üstteki beyaz arama çubuğunu yamalarla falan geri getirme imkanım var mı ? yoksa yeni oyun açmam mı gerek ?

    format atmadan önce oynadığım oyunu flash diske atıp formattan sonra da oynamak istedim fakat oyunu baştan kurunca sağ taraftaki arama çubuğu kayboldu ? bu konu hakkında bilgisi olan arkadaşları klimalı mesaj kutuma bekliyorum, soğuk kola da var :(

    edit: starinhearts crescentinminds sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum..
  • 370
    bir oyun bir insanı nasıl deli edebilir hakkında kitap yazılabilir özelliğe sahip oyundur. sevgili wilfred adlı forvet oyuncumuzu bir kaç oyuncu satarak galatasaray'a getirdik 10 milyon euro civarı bir paraya. maaşı da öyle çok değildi. neyse zam istedi dedim gol yükümüzü çekiyor adam 50. golünü attı galatasaray forması altında 3. sezonunda "ee hak etti." dedim. steven flether adlı oyuncu da elimdeydi. bir de regen tuğrul pehlivan, samed yeşil, elmander ee bir regen de cenk sönmez elimdeyken. fletcher'ı satayım dedim. anlaşmanın olmasıyla wilfred ayağını kırıp 6-7 ay sahalardan uzak kalmasıyla, bu oyunun algoritma mı nedir onu ayarlayan arkadaşlarını çok iyi andım.
  • 373
    kavurucu sıcaklarda, evde oturan bir futbolseverin en büyük dostu, diyerek tanımımı yaparım.

    yepisyeni takımım lazio ile geride bıraktığım ilk serie a sezonumun ardından beni kendine bir kez daha bağladı bu allahın belası oyun.. yeni sezon hazırlıklarına başlamadan önce sözlüğe girip ilk sezonun özetini meraklılarıyla paylaşayım istedim.

    öncelikle lazio yönetiminin sizden beklentisi sezonu orta sıralarda biryerlerde bitirmeniz. fakat bu durum, benim büyük hedeflerimle pek örtüşmediğinden sezonu şampiyonluk yarışı içinde geçireceğimin sözünü verdim ve transfer bütçemi biraz olsun arttırmış oldum.

    sonrasında tabi ki oyunun can damarı olan transferler..

    takımın gayet dengeli bir kadrosu vardı. her mevkide ortalamanın üzerinde oyuncular mevcut olmasına rağmen, sağ açık ve forvet arkası mevkilerine daha etkili isimler almayı planlayarak işe başladım. ve ilk transfer adel taarabt oldu. bir türlü beklenen patlamayı yapamamış bir yıldız adayı için önemli bir bonservis bedeli ödedim. ardından sağ kanada real betis takımından ezequiel geldi. ve sezona iyi ve alternatifli bir kadroyla girdik..

    mücadele ettiğimiz üç kulvar vardı.. serie a, italya kupası ve uefa avrupa ligi...

    berbat başladığımız bir sezonu, takım sisteme ve birbirine alıştıktan sonra toparlanarak son ana kadar üçüncülük mücadelesi verdiğimiz juventus' un ardından dördüncü sırada tamamladık ve şampiyonlar ligi vizesini kaptık..

    uefa avrupa liginde çeyrek finalin kapısından çok dramatik bir biçimde döndük..

    italya kupasında ise çeyrek final oynayabildik..

    ilk sezon için bence iyi bir performans ortaya koyduk takım olarak..

    adel taarabt muhteşem bir sezon geçirdi.. djibril cisse 20 gol atarak takımı sırtladı..

    önümüzdeki sezon ligi daha iyi bir noktada bitirmeyi, şampiyonlar liginde en az çeyrek final ve italya kupasında en az yarı final hedefliyoruz..

    bakalım neler olacak..

    ben şimdi transfer yapmaya gidiyorum sözlük...
  • 375
    başlayınca bırakılamayan oyun. arkadaş ne fierro'muşsun sen be. ne diye almamışım ben seni önceki oynayışlarımda. o kadar gol atılır mı hayvan herif. zevkten 8 köşeli oldum. jem, oğlum sen de o pasları selçuk inan abinden mi izledin naptın. değiştirelim yalnız senin adı. cem olsun net olsun jem ne abicim. neyse. helal size.
    (bkz: carlos fierro) (bkz: jem karacan)
App Store'dan indirin Google Play'den alın