• 367
    öncelikle şu sözleşme olayına son derece ayar olduğum oyun. mesela emre çolak'la yeni sözleşme yenilemişim 2018'e kadar bu arada 2014 yılındayım. neyse sözleşmeyi yeniledik mutlu olduk falan baktım 1 hafta sonra geldi '' hocam bu para bana yetmez az arttır parayı '' tamam lan dedim iyi niyetim tuttu fakat 5milyon euro istediğini görünce o iyi niyetim bir anda küfüre dönüştü. lan 5 milyon euro ha şakamısın emrecim ? neyse ben aslında kariyerimi anlatmaya gelmiştim sinirden emre'de araya karıştı :(

    oyuna başlamadan önce transferuptade1.6 yamasını indirdim ve oyuna böyle başladım, yani takımda dany nounkeu gibi oyuncular vardı, kulübün ekonomiside fena değildi 15 milyon euro civarı bir transfer meblası vardı. ilk transfer sezonunda kara, yttegard jenssen, kara, servet çetin (transfer yaması yüzünden boştaydı), sabri sarıoğlu (transfer yaması yüzünden boştaydı), sime vrsaljko, milan badelj, douglas, jelle vossen (her takıma öneririm bitiricilik 20, 1.2 milyon euro ) ve free transfer de olan royston drentheyi kadroma kattım. ilk bakışta fazla gibi gözüküyor özellikle badelj'i kirada oynatıp satmak için transfer etmiştim ki istediğim de oldu. bu arada oyunda oyuncu satmak felaket zorlaşmış yani ilk sezon silah zoruyla bogdan stancu'yu ingiltere'ye yolladım 2.3 milyon euro'ya.

    ilk sezon tıpkı bu sezon gerçek hayattaki gibi playoff son maçımı fenerbahçe ile oynadım ve şükrü saraçoğlu stadında şampiyonluğumu ilan ettim, kaderin cilvesi herhalde buda. sonra 2. transfer sezonunda lacina traore, radja nainggolan, serdar aziz, atila turan, davide astori, umut bulut ve emre can'ı transfer ettim fakat yani bu oyuncular belli başlı transfer ettiklerim bunların yanında 10 taneye yakında regen oyuncu kattım kadroma. ve takımdan hakan balta, badelj, yiğit gökoğlan, pino gibi oyuncuları sepetledim. hakan balta ayrıldıktan sonra futbolu bırakıp mersin i.y yardımcı koçu oldu daha 31 yaşında :(

    neyse bu oyuncuları aldıktan sonra hedefim şampiyonlar liginde en azından bir çeyrek finaldi ve taibiki ligde şampiyonluktu. o sezon şampiyonlar liginde gruptan çıktık ve shakhtar'ı eledik çeyrek finale kaldık, çeyrek finalde ise rakip real madrid'di.* basına '' yenecez çocuklarıma güveniyorum '' falan desemde ronaldo ve benzema'nın golleri rüyama giriyordu, bide karşımda ntvspor açık 7/24 adamların attığı golleri gösteriyorlar :( çok yavaş gittiğimin farkındayım onun için hızlanıyorum, ilk maçı evimizde 2-0 kaybettik, ikinci maçta ise tabiki umudumuz yoktu, hatta fark yemekten korktum bile diyebilirim. fakat aslanlarım beni mahçup etti ve o real madrid'i bernabeu'ya gömdü adeta deplasmanda 2-1 kazandık, ne kadar kazansakta ilk maçı 2-0 kaybettiğimiz için elendik. fakat takımımla gurur duyuyordum çok iyi bir mücadele gösterdiler. aslında bu maç benimde gözümü açtı çünkü 2-0 kaybettiğim maçta baya bir defansif oyun sergilemiştim ve yaslanınca madrid affetmedi tabi.

    fakat 2. maçta allah ne verdiyse saldırdım ve takımın gerçek gücü ortaya çıktı hani bir söz vardı ya en iyi savunma saldırıdır diye* o misal. o yıl ise playoff'ta şampiyonluk yine son maça kaldı aslında fenerbahçe deplasmanda trabzon'dan 1 puan bile alsa şampiyondu fakat trabzon geriden gelip 3-2 aldı maçı bende beşiktaş'ı yenince şampiyonluk son maça kaldı ve maç evimdeydi. fakat önceki sezondan tek farkı mecbur kazanmak zorunda olmamdı çünkü fenerbahçe benden 3 puan öndeydi ve sadece kazanırsam şampiyon olabiliyordum. neyse evimdeki maçı 1-0 kazandım ve şampiyon oldum 1 hafta sonra da türkiye kupası finalinde fenerbahçe'yi yine yenip double yaptım sonra transfer sezonuna girdik, free transferden sinan bolat, hamit altıntop, fleck, hasan ali kaldırım, tolga cigerci ve 20'ye yakın regen oyuncu aldım. bu regen oyuncu aşkımın sebebi sadece nefsimin pisliğidir nerde 160+ p.a'sı olan regen oyuncu görsem alasım geliyor maymun iştahlıyım :(

    o sezon 19 milyon euro'ya yakın para harcamama rağmen sadece 3.5 milyon euro transfer geliri sağladım giden oyunculardan allah'tan her sezon şampiyonlar ligindeyiz yoksa halimiz fena.

    bu transferleri yaptıktan sonra artık hedef şampiyonlar liginde yarı finaldi, grupta arsenal, rosenborg, rangers'la aynı gruba düştüm. ranger sağolsun arsenal'i evinde 4-1 yenince gruptan 1. olarak çıktım. ve ilk 16'da portoyla karşılaştım ilk maçı orda sabri sarıoğlu sayesinde 2-2 bitirdim* avantajsız taraf bendim ve rakip porto idi. düşünsenize sabri'nin karşısında hulk var düşünün bir durumumu :( eboue sorularını duyar gibiyim fakat eboue inanılmaz kötü oynuyor özellikleride çok düştü sezon sonu yolcu. hayır anlamıyorum ki noluyor yani ?

    evimde porto'yu efsanevi bir oyunla 4-1 yenince çeyrek finale çıktım. porto'yu eledikten sonra çeyrek finalde tottenham ile karşılaştım ve evimde 2-2 beraber kaldım. dakika 82'de selçuk inanla frikikten gol bulduktan sonra nedense dakka 88'de gol yedim.* sonra deplasmana gittik taraftar her zaman ki gibi karamsardı '' maçı evden izleyecez zaten eninde sonunda yenilecez :( '' havasındaydı.

    fakat balotelsiz'in aslanları yüzümüzü kara çıkarmayıp lacina traore'nin golüyle 1-0 kazandı. düşünsenize lan tottenham'ı deplasmanda yendik ve yarı finale kaldık. bu öyle bir kapaktı ki hem medyaya hem de köprünün karşı tarafına hemde ingilizlere. lan bide öyle bir medya ki maçtan önce '' fakir ama gururlusunuz xd xd '' tarzından soru soruyorlar. bu arada fenerbahçe ise kuyt-quintero ikilisiyle fenalardalar, çeyrek finalde elendiler. kuyt-quintero yılda rahat 40 gol atıyor.

    bu arada o kadar kötü kura çekiyorum ki yani 1 yıl cünüp gezsem bu kadar kötü kura çekerim, lan real madrid, milan falan yalan olmuş. tek ciddi takım barcelona diğerleri marseille, man city. ve bana gelen kura barcelona ? söve söve gittik tabi yine deplasmana. kodumun ispanyol medyası başladı yine geyiğe yok şöyle takım böyle takım diye.

    maçtan önce fatih terim vari bir konuşma yaptım soyunma odasında '' çıkın ve beni etkileyin '' dedim. baktım sallanmıyor bu konuşma her mevkideki adamla özel olarak konuştum baktım ateşlendi bizimkiler. dengeli ve kontraya dayalı oyunla sahaya çıktım kanatları defansif kanat yaptım ve hücumdaki 3 oyuncuya tam saha pres uygulattım. bunun meyvesinide yedim tabi maç beklediğimden de rahat geçti hatta kazanabilirdim de traore eşşeği karşı karşıya 3 pozisyon kaçırdı. sabri sarıoğlu kırmızı kart yedi :( . ve maç 0-0 sona erdi nou camp'tan 0-0 la döndük açıkcası hiç beklemediğim bir skordu. şimdi evimde ki maçta aynı taktikle oynayıp traore'nin ayağının tutmasını bekleyecez yani en azından gol yiyene kadar böyle devam edecek.

    fazla uzun oldu farkındayım sözlük, maçın rövanşını oynayıp editleyeceğim buraya. bu arada isteyen olursa kadroyu da koyabilirim.

    edit: yendim sözlük barcelonayı yendik evimizde emre çolağın ortasında traore topa dokundu ve top busquets'in ayağına çarpıp ağlarla buluştu, çok mutluyum lan. finalda man.city ile oynayacağız o maçtan sonra yine editlicem.

    edit2: man.city'i 4-2 yenip şampiyonlar ligi şampiyonu olduk.. darısı gerçek hayata.
App Store'dan indirin Google Play'den alın