önce galatasaray ile başlamıştım. ilk sezonu türkiye kupası şampiyonluğu ve lig 3.lüğü ile bitirdikten sonra 2. sezonumuza yaptığımız kötü başlangıç (10 maç 2 galibiyet 4 beraberlik 4 yenilgi) sonrası
delnan polat tekmeyi vurdu kıçımıza. halbuki düzeltecektim takımı, özgüvenim tamdı ama izin vermedi en tepedeki isim.
malum 1 yıllık kariyer ile de pek bir takıma gitme şansı bulunmuyor.
yeni oyun açtık; rota
premier lig temsilcisi
liverpool. amacım büyük hedefleri olmayan bir takımı almak ve iyi yerlere getirmek. liverpool ile şampiyon olamasak kimse yollamaz, kovmaz bizi. elimizden gelenin en iyisini yapıp yine de zirveye oynayacağımız kesin.
andrew carroll'a 40 milyon pound ödeyen insanların yönettiği bu kulübün zihniyetini değiştirmeyi öncelikli amaç edindim ve uzun yıllar sürmesini dilediğim liverpool kariyerime başladım.
uefa'da valletta ve dundee united'ı eledikten sonra gruplara kaldık, lige galibiyet ile başladık west brom deplasmanında. transferde de hareketli günler yaşıyorduk. poulsen - lucas ve raul meireless'i yetersiz bulduğum için leverkusen'den
arturo vidal'i kaptık. oynadığımız maçlarda forvet hattında
luis suarez - andy carroll ikilisi arasında uyumsuzluk gözüme çarptığı için bir de santrafor transferini hedefimize aldık, ilk akla gelen isim
neymar oldu.
santos kulübü ile yapılan ilk görüşmede neymar için 25 milyon € bedel istendiğinde ufaktan bir geri adım atılmış olsa da teknik direktör
bomba transfer sezonu büyük başarılar ile noktalamayı hedeflediğinden bu parayı ödedik ve neymar'ı kadromuza kattık. imzanın 35 bin taraftar önünde anfield road'da atılması ve neymar'ın ufak şovunun 2 gün ardından
arsenal'i konuk etmiştik. neymar da teknik direktöre gelip ''hocam taraftara ilk maçımda armağan vermek istiyorum'' deyince kendisini ilk 11'de buluyordu.
fm 2009'da galatasaray ile ali sami yen'de 5-3'lük bir barcelona maçım vardı. o maçı da geride bırakan çılgınlıkta bir
liverpool - arsenal maçını yaşayacağımızı kim bilebilirdi ki? neymar 30 metreden kullandığı serbest vuruşu direk kaleye göndermiş ve almunia'yı avlamıştı, tribünler neymar'a bir kez daha hoşgeldin diyordu. golün 5 dakika sonrasında van persie beraberliği yakalasa da hemen ardından ilk golün kopyasını atıyordu neymar. mesafe 35 metre, frikik, neymar ve gol.
ilk yarıyı 3-1 kapatıp, ikinci yarıda 5-1'i yakalayınca galibiyet geldi artık diyorduk, maç bitmeden zafer sarhoşu olmuştuk. işte tehlike çanlarının çaldığı an...
arsenal 68'de farkı 3'e indirmesinin ardından felaketin devamı da geliyorum diyordu.
5-3....5-4....bit artık bit....bit....dakika 89.....5-5.....
böyle olmamalıydı.
http://i56.tinypic.com/xoh3qe.jpg arsenal'i elimizden kaçırmış olabiliriz ama sezona tüm hızımız ile devam ediyoruz.