• 1703
    -----
    kulislerden aldığım son bilgilere göre çok sağlam bir şikeci kadrosu kurmuş. deneyimli şikeciler ile başarıya aç şikeciler çok doğru harmanlanmış. bu sinerjiden güç alan aziz yıldırım yakın çevresine 3 yıl üst üste şampiyonluk satın alma sözü vermiş. yalnız aziz yıldırımın özgürlüğünü kazanması için ilk önce mahkeme başkanını ikna etmesi gerekiyor.
    -----

    (bkz: bir duyumcu)

    *
  • 1704
    asla ve asla tek başına galatasaray ile başa çıkamayacak şikeci takım. bunun da farkında olan aziz yıldırım yıllarca basına, federasyonlara, kurullara, her yere yerleştirdiği adamları ile galatasaray ile başa çıkmaya çalıştı. yıllarca fener lehine galatasaray aleyhine verilen hakem kararları, futbolda ve basketbolda verilen iğrenç maç günü saati ayarlamaları(galatasaray'ın kendi evinde hafta içi oynarken fenerin hafta sonu oynaması gibi), şikeye ceza vermeyen federasyon başkanları, belediye ve hükümetin desteği ile peşkeş çekilen ruhsatlar, asfaltlar, stadlar... uzar gider bu. eşit şartlarda oynasak bayern münih'in türkiye şubesi oluruz. bunun farkında oldukları için bütün kurumlarla beraber oynuyorlar.
  • 1706
    parayi şikeye, şakaya harcayacagina, adam gibi bir teknik direktörle, saglam bir teknik ekibi basa getirip, paralari kaliteli ve karakterli futbolculara harcasalardi eminim herkesin takdirini kazanirlardi. dusunuyorumda, son 16 yilda mac ayarlamak icin kimbilir kac para harcanmistir. bu paralara mourinho bile getirilirdi.* ama onlar paralari alt yapiya, kaliteye veya cagdaslasmaya harcamak yerine, tipik turk kafasi olan "isi kolaydan halletme" yoluna girmislerdir.

    baslarinda aziz yildirim ve o yönetim takimi oldugu surece, kazandiklari her mactan sonra sikeci damgasini yemeye mahkum olacaklardir. gerci iki ucu bokluk değnek; sikeye karisanlari yönetime almasalar sikeyi kabul etmis olacaklardi, aldilar simdi sikeci olarak kalacaklar.

    kendilerinin yerinde olsam, "biz bi bok yok yedik, ona biz bank asya diyelim" der cezaya razi olurdum. 3 temmuzda yasanan surecte kume dusurulseydi, su an yine kupa sahibi ve bank asya sampiyonu olarak super lige cikacaklardi. belkide bu fenerbahce tarihinde bir dönum noktasi olacak ve turkiye'nin gururunu kabartacak basarilara imza atacaklari. ama onlarda öyle bir vizyon nerde? öyle bir vizyona sahip olan takim, kume dusmekten son anda kurtulsa bile ertesi sene sampiyon olacabilecek guctedir ve turkiye'de tektir.

    (bkz: galatasaray)
  • 1708
    inşallah şampiyonlar ligine hiç alınmaz bu sezon ya da ön elemede harcarlar kendilerini. onlara gelecek para da bize verilir. kusura bakmayın kuşlar. paranın ülke puanından, haktan, adaletten daha önemli olduğunu bize siz öğrettiniz. para para para. 10-0 yenilin paranız bize gelsin. forvet alacağız.

    edit: 1 gün sonra fenerbahçe voleybol takımı yerine galatasaray voleybol takımı şampiyonlar ligine alındı. bu ne hız muhterem. allah'ım ben futboldan bahsetmiştim ama buna da şükür.
  • 1710
    2011 bütçesi 367 milyon tl iken hafta sonu yapılan kongrede 2012 bütçesini 144 milyon tl olarak açıklamış olan kulüp. 2 sene arasında 200 milyon tl'den fazla bu düşüş sadece avrupa kupalarına katılamamakla ilgili olamaz. bu sebeple, fenerbahçeli yöneticilerin de küme düşürüleceklerini bildiklerini ve bütçeyi ona göre oluşturduklarını tahmin ediyorum.
  • 1717
    kendileriyle ilgili internette dolaşan yazılardan biri:

    --------------anonim---------------

    kullanmak nasip olmadığından,

    sahibinden :

    - hiç giyilmemiş, maçlar bitmeden hazırlanmış, tir dolusu şampiyonluk forma
    ve tişörtleri,

    - dere görülmeden paçaları sıvanmış pantolonlar,

    - fitili üstünde, elde patlamış (pardon, patlatılamamış) şampiyonluk havai
    fişekleri (mebzul miktarda),

    - bağdat caddesi kutlamaları programı,

    - zengin (!) takım yönetici kadrosu ve teknik heyeti,

    - bir işe yaramaz haram puanlar,

    - aziz efendi'nin "parayla saadet olmaz" cd ve vcd.si,

    - anlamsız hale gelen, aslanla dalga geçen kanarya posterleri ,

    - takım ruhu, minare gölgesi, davul tozu,

    yukarıdaki malzemeler hergün saat 20.45 de samandıra'da. dileyenlere
    ücretsiz olarak dağıtılacaktır.
    müracaat: dereağzı tesisleri

    --------------anonim---------------
  • 1718
    bu adamlarla sürekli taşak geçiyoruz.

    2011-2012 sezonunda şampiyon olduk taşak geçtik. alt başlıklara bakacak olursak;

    baroni'nin gol sevincinden tut, şampiyonluğu yine son maçta kaybetmeleri, taraftarın sahayı, kupayı evlerinde kaldırmamıza kadar...

    türkiye kupası'nı 29 sene sonra kazandılar yine taşak geçtik.

    herhangi bir maç 2-2 oldu, taşak geçtik.

    masa tenisinde şampiyon oldular, taşak geçtik.

    fenerbahçe kürek takımında skandal ortaya çıktı, taşak geçtik.

    28 mayıs 2012 italya şike soruşturması patladı, taşak geçiyoruz...

    bu kadar da şamar oğlanı olunmaz, dünya üzerinde rakiplerine bu kadar kısa sürede bu kadar malzeme verme bakımından birinci olabilirler...
  • 1719
    antifenerli değilim. sözlükteki çoğu yazarın da galatasaray'ı tutmaktan çok fenerbahçe'yi tutmadığını düşünüyorum ama söz konusu transfer ise, hakikaten büyük gerizekalı bu kulüp.

    sadece mehmet topuz-serdar kesimal-orhan şam triosuna 20 milyon avro'ya yakın para verdiler ki bu sadece bonservisleri. alacakları ücreti bilsem ''fener'den topuz'a 30 milyon avro!'' yazardım ama kezban'ın kaç para aldığını bilmiyorum. biraz geçmişe gitsem bunlara benzer onlarca transfer sayabilirim ama bu saatte kafa patlatamam :( sezonluk golcü guiza'ya verilen 15 milyon euro bunlara basit bir örnektir mesela.

    neyse. yazılanlar o ki, bugün de mehmet topal'a 7 milyon avro bayılmış bu kulüp. bayılmış diyorum çünkü vermiş diyemem. bunun adı bayılmaktır. domalmak da olabilir. ama vermek olamaz.

    seneye akhisar'da merter yüce'nin yapacağı işin aynısını yapacak bir adama, 30 maçın 25'inde kendi stoperleriyle okey oynayacak, savunmanın geride kurulmasına sebebiyet verecek, oyunun boyunu uzatacak, muhtemelen rakip takımın ceza sahasına girmeden sezonu bitirecek, son derece demode, son derece overrated bir orta saha oyuncusuna, ya da pardon bir ön stopere sırf yerli ve valencia geçmişli diye 7 milyon euro vermek ve muhtemelen bu transferle emre belözoğlu gibi saf bir orta saha oyuncusunun biletini kesmek..

    şu dünyadaki en aptalca işlerden biridir.

    düşmanım da olsan bu denli saf olman artık beni üzüyor fenerbahçe. bildiğin zengin komşunun gerizekalı oğlu oldun :(
  • 1720
    ezikçe hareket edinmeyi, ilkeleri arasına yerleştirmiş olabilecek bir spor külübüdür.* ne zaman şampiyon olsak, bir yöneticisi ağlar diğer iki yönetici istifa eder, ve akabinde bir eski galatasaray'lıyı transfer etme girişiminde bulunurlar.

    (bkz: emre belözoğlu)

    hani transfer dönemlerindeki galatasaray'ın ilgilendiği futbolcularla anlaşıp ters köşe yaptık muhabbetlerine girmiyorum bile, böylece getirdikleri oyunculara zorla konuşmalar yaptırırlar. yok şampiyonlar ligi için fenerbahçe'yi tercih ettim, fenerbahçe çok büyük kulüp. biz sahada mücadele verdik şike yok falan filan.

    yaptıkları spordan çok bir tiyatro oyunudur. kendisinin büyük kulüp olmakla alakası yoktur. fenerbahçe'nin çoğu şampiyonluğu şaibeli görünmektedir. çünkü ayan beyan her şeyiyle ortada olan bir şikeli sezon için bu kulübün futbolcuları sahada dışında bir takım bir şeyler olsa bile, saha içinde emek ve mücadele vardı diyebilmektedir. böylece köklü bir biçimde inanabilen insanların bulunduğu bir kulübün tarihinin temiz olması ancak fenerbahçeliler tarafından açıklanır.

    çok değil 2-3 gün sonra, takdiri ilahiyi, 12 mayıs 2012'de gördükleri gibi bir daha göreceğini düşünüyorum bunların. yok yine mi bir şey olmadı, sokayım o zaman ben böyle futbol adaletine,. uefa özellikle avrupa birliği üyesi olan ülkeleri karşısına alıp fenerbahçe'ye ceza veremeyecekse gerçekten büyük bir şaibeli bir kulüpmüş diyebileceğim kendileri hakkında.

    edit: stadlarında şampiyonluk kupası kaldırdık unutulmasın.*
  • 1722
    anadolu külüplerinin tamamının bu takımın küme düşmemesini istemesi, ilhan cavcav'ın bu süreçte resmen fenerbahçe spor kulübü'nün sözcülüğünü yapması, görüyoruz ki son derece normal(miş). çünkü hakikaten bu ülkeye lazım bir kulüp fenerbahçe. son olarak orhan şam+serdar kesimal ikilisine 9 milyon euro verdiler misal. bunu sen verir misin? vermezsin. veremezsin değil. vermezsin. çünkü tok ve akıllı bir alıcısın. altyapına güveniyorsun. param değerli diyorsun. ama fenerbahçe veriyor. verince de hem kulüpler kazanıyor, hem de medya. alın verin ekonomiye can verin reklamlarında direkt fenerbahçe'nin oynatılması lazımdı misal.

    şimdi ünü avrupa'ya da ulaşmış olmalı ki fernandes gibi bir adamı 2 milyon euroya satmış bir kulüp bile mehmet topal için kendilerinden 7 milyon euro isteyebiliyor. çünkü biliyor ki fenerbahçe artık bir manchester city ayarında, chelsea gerizekalılığında bir kulüp. şimdi sen taksicisin ve çemberlitaş'tan bir turist almışsın, turist de gebze'ye gitmek istiyor. gözlerin fal taşı gibi açılmaz mı, altılıyı bulmuş kadar sevinmez misin? sevinirsin. ben de sevinirim. seviniriz yani. seviniriz ve çakarız. kimse kimseyi kandırmasın. karakterimiz bu.

    o yüzden ben de tıpkı ilhan cavcav gibi gençlerbiliği'nin galatasaraylı bir başkanı olsam, ben de fenerbahçe'nin küme düşmesini istemem. fenerbahçe küme düşerse seneye özgür ileri'yi 5 milyon euro'ya kime okuturum diye düşünürüm çünkü, uykularım kaçar..

    gavurlar diyor ya ''bir futbolcunun iki fiyatı vardır: bir gerçek fiyatı, iki chelsea fiyatı'' diye. söz konusu transferse fenerbahçe özelinde de durum aynı. bir futbolcunun bir gerçek fiyatı vardır, bir de fenerbahçe fiyatı..
  • 1724
    zaman zaman transfer politikasının taraftarlarımızca kıskanıldığını gördüğüm ve hayretler içerisinde kaldığım kulüp.

    mehmet topuz'un bonservisine tam 10 milyon euro veren bir kulüpten bahsediyoruz. kezman ve guiza'nın oynadıkları süre içerisinde toplam maliyetleri neredeyse 100 milyon lira. maldonadolar mı gelmedi josicolar mı? yurt içinde değerinin en az 3-5 katına aldıkları özer hurmacı, sezer öztürk, orhan şam, serdar kesimal gibi futbolcuların hiçbirinden doğru düzgün fayda görmediler. zamanında zafer biryol ve ali bilgin benzeri onlarca transfer yaptılar ki onları konuşmaya bile gerek yok.

    iyi transferler hiç mi olmadı? elbette oldu. ancak; bütün bu süreç içerisinde ödenen paralara ve alınan sürüyle oyuncuya bakacak olursak bu kulübün transfer politikasına doğru politika iyi politika demek bardağın içindeki damlaları saymak demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın