resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 2228
    rieraya 2,9 milyon euro veren yönetim ve terim, bu adamın alacağı 3,5 milyon euroya nasıl bu kadar takılmış durumda gerçekten anlamıyorum. tamam galatasarayın parasını har vurup harman savurmuyorsunuz teşekkürler ama bu kadar da değil ya. adam bizi şampiyon oyuncuların başında, bu parayı hak ediyor.

    adam tatilde bile galatasaray formasıyla geziyor. kulübü bu kadar sahiplenen bir yabancı uzun zamandır görmemiştim. kamp başladı, artık daha fazla uzatmamak lazım bu konuyu. bir an önce imzaların atılıp kampa katılması lazım.

    bu arada canım kardeşim melo: seni çok severim, süpersin, ama bu pitbull sevinmeni ve koyduk dansını en azından deplasmanlarda yapma. çok tepki çekiyorsun. birisi gelip arenada böyle bir hareket yapsa bende çıldırır elimde ne varsa sallarım herife, biraz empati. öpüyorum, en kısa sürede bekliyorum. hadi garik.
  • 2229
    yönetimin ilk alması gereken oyuncuydu.

    bugün yönetim çıksa dese ki " beyler amrabat'ı getirdim, assaidi'yi, umut'u, hatta bendtner'i getirdim üstüne de kampanyadan arshavin'i verdiler zaten yabancı oyuncu kısıtlaması da artık kalktı istediğimizi oynatırız." yarın da bir açıklama yapsa dese ki " melo'yu şu paraya şu kadar seneliğine anlaştık." yemin ederim melo haberine 10 kat daha çok sevinirim diğerlerine kıyasla. eminim ki ben gibi çok sayıda taraftar olurdu melo'ya daha çok sevinen.

    galatasaray'ımız bu adamın kolundaki aslan dövmesi beyler. şampiyon olduğundaki gözyaşları. topu defanstan çıkardığında tribünlere sevincini haykırışı. galatasaray'ımız bizim olduğu kadar bu adamındır da. şimdi yönetim gözü kapalı 7.5 milyon euro verebilirken, bu adam karşısında 500bin euro'nun lafını yaparsa işte bak o olmaz. getir şu adamı başkan da sizi sevenleri üzme.
  • 2230
    içimdeki sesin tapusunu alamayacağımızı söylediği "winner" futbolcu. galatasaray'da ne zaman işler uzasa o işin altından genelde bir olumsuzluk çıkar (bkz: oktay mahmuti olayı). melo olayında da farklı bir durum olduğunu sanmıyorum, umarım yanılırım.

    yarın bir gün son dakika haberleriyle başka takıma transfer olduğu manşetlerde olursa hiç şaşırmayacağım, ama inanılmaz derecede üzüleceğim. futbolculuğunu falan irdelemeyeceğim ama o takımdayken sanki hep kazanacakmışız gibi hissediyordum, bu hissiyatı kaybetmekten korkuyorum.

    takım içi dengelere kurban vermekte olduğumuz kiralık topçumuz.
  • 2232
    tek umudum "istediği para neyse verip alalım" mantığının geçerli olmaması.

    avrupa'da hiçbir kulüpten kazanamayacağın para teklif ediliyor üstelik futbolunun zirve yaptığı sezonlardan birini geçirmişsin, kalırsan seneye şampiyonlar liginde oynayacaksın, taraftarın sevgilisi olmuşsun vs. hala daha ille benim söylediğim rakam diyorsan ben nasıl güveneyim seneye de bu kadar hırslı, arzulu, etkili futbol oynayacağına? güvenenler de nasıl güveniyor kesinlikle anlamıyorum.

    ha istikrar abidesi olur, disiplin sorunu yoktur, sürekli yükseliştedir ya da ne bileyim avrupa'da piyasası vardır falan o zaman tamam. ama bunlar melo için geçerli değil maalesef.

    çoğu konuda eleştirdiğim fatih terim bu konuları çok iyi biliyor. içim rahat.
  • 2233
    yaşanan bu süreç melo'nun takım içindeki etkisini azaltmaktan başka bir işe yaramayacak. transferi için izlenen yol futbol anlamında söylemiyorum ancak takımdaki karizmasnı her geçen gün azaltıyor. geçen sezon en çok gol atan takımdaki rolünden çok en az gol yiyen takım olmamızın önemli parçalarından biriydi. takımı ateşleyen ve sahiplenen yapısının yerine şimdi 200-300 bin €'nun hesabını yapan oyuncu gibi gösterilmeye çalışılıyor.

    yönetim ve fatih terim belki geçen sene yaşanan kavga olayından sonra kendisine bir ders vermeye çalışıyor olabilir, ona bir sözüm olmaz ama restinize resti yediniz işte. sanıyordunuz ki melo da bu resti görmeyip imzayı atar sezon açılışında aramızda olur. ne oldu peki şimdi? sezon açıldı, sakatlar ve milli maç izinleri dışında takım toplandı, bizim 10 numara hala tatilde.

    takım içindeki kimyayı bozmayalım derken kimyadan sınıfta kalan bir yönetime sahip olduğumuzu görmüş olduk. madem bu riski alacaktınız o zaman bu sözleşmeyi bugüne kadar kendisine imzalatıcaktınız. başkan çıkıp melo'ya verdiğimiz süre 24 saat içinde doluyor dediyse o 24 saatte bu imzayı birşekilde attırıcaktınız. şimdi verdiğiniz süre doldu, eğer kulüpte bir ağırlığınız varsa şu saatten sonra verdiğimiz süre doldu artık melo istese bile imzalamayız diyebilir misiniz? gereksiz konuşan bir başkana sahip olduğumuzu her fırsatta görmemize neden olan olaylar zincirinden biri daha yaşanıyor.

    eğer bugün yarın bir anlaşma sağlanamazsa hele ki cuma günü başlayacak olan kampta melo olmazsa sonrasında kendisiyle anlaşılsa bile aynı verimi birdaha kendisinden alamayacağımızı ve takımı sahiplenen yapısının azalacağını görmek hiçte zor değil.
  • 2235
    kendisi kadar kiralık oynarken katkı vermiş oyuncular, kiracı kulüp tarafından mutlaka alınır. burada mesele felipe melo'ya tapma meselesi değil. tabii ki hiç kimse galatasaray'dan üstün değil.

    ancak buradaki mesele, mutlaka atılması gereken bir adımın atılıp atılmayacağı, mantıklı kararın verilip verilemeyeceği meselesidir. ilerisi için çok önemlidir. zira bugün felipe melo'nun bonservisini almayan / alamayan yönetim, yarın da tutar fernando muslera'yı 4 milyon euro karşılığında fenerbahçe'ye satar. beklerim. eşdeğer bir hareket olur.
  • 2236
    gitmesini mi daha çok istiyorum, kalmasını mı bir türlü karar veremediğim, canımız ciğerimiz.

    tabi bu söylediğim yalnızca önümüzdeki sene şampiyonlar ligi maçlarında bize faydası olup olamayacağı ile ilgili. kendisi 2011-12 şampiyonluğunun baş mimarlarındandır, kendisine olan sevgim çok büyüktür. bu sene ayrılsa dahi kendisini unutmamam için normal sezonun ilk yarısındaki 3-1'lik fenerbahçe maçında attığı kafa(!) golü yeter de artar bile.

    ancak konu başka. melo'nun futbolunu tartışmaya gerek yok. kalitesi hepimizin malumu. sorun kafa yapısında.

    normal sezonun ilk yarısında inönü'de oynanan maçta yaptığı hareketler geliyor aklıma, hemen ardından da süper final'de arena'da kaybettiğimiz fenerbahçe maçında canını dişine takarak adeta çimleri yemesi. karar veremiyorum.

    çok az futbolcuya nasip olan liderlik özelliği ve bunun bize getirdiği olağanüstü artılar geliyor aklıma, hemen ardından da süper final'e iki adım kala sorumsuzluk örneğinin ete kemiğe bürünmüş hali olarak çıkıyor karşıma, takım arkadaşını hastanelik ediyor. karar veremiyorum.

    2-0'dan 4-2'ye çevirdiğimiz samsunspor maçı geliyor aklıma, yenilen iki golden önceki laubali hareketleri, ardından da maçın ikinci yarısında nasıl itici bir güç olduğu. karar veremiyorum.

    geçtiğimiz sezon en çok sinirlendiğim, bağırdığım ama aynı zamanda en çok sevindiren, sevdiğim futbolcu olmuştur.

    gitse de yaşattığı her şey için teşekkür ederim, kalsa da.
  • 2238
    yönetimin yapacağı en olumlu hamlelerden biri melo'yu transfer etmek olur. adam takıma fazlasıyla uyum sağlamış, tereyağından kıl çeker gibi top kapıyor, selçuk inan'la ligin en iyi orta saha ikilisini oluşturmuş, hatta kariyerinin en iyi performansını burada sergilemiş, * şampiyonlar ligi'nde de başarılı olabilecek seviyede. ayrıca kendisi taraftarla en çok özdeşleşen, taraftarı en çok coşturan oyunculardan. sevdiriyor kendini hınzır. macera aramaya gerek yok bence. inşallah bir anca önce anlaşılır da biter bu bekleyiş.
  • 2239
    aleni olarak dalga geçildiğimiz bir olayın baş kahramanı durumunda kendisi.

    yaklaşık 2 aydır, boş zırvalarla oyalanıyoruz sadece. oldum olası sevemedim bu tip sulandırılmış politik tavırları.

    galatasaray kulübünü yönetenlerin, sayıları milyonlarla ifade edilen bir kitle ile alay etme hakkı yok hiç bir şekilde. internet sitelerinde, sözlüklerde, gazetelerde, yalan dolan haberler peşinde koşturup maymun olmayı hak etmiyor galatasaray taraftarı. şeffaf, net, özü sözü bir bi açıklama istiyoruz sadece, çok şey değil. önümüzdeki sezon için melo'yu kadroda düşünüyor muyuz, düşünmüyor muyuz? tek soru, tek cevap, başka bir şey değil.

    yok juventus ile bonservis pazarlığı yok takım içi dengeler, bilmem ne. çok meraklıyız madem bonservis pazarlığı yapmaya, neredeyiz o zaman riera, sercan ve yiğit üçlüsüne neredeyse 20 milyon lira para öderken? ya da takım içi dengelere bu kadar hassas isek, mesela muslera ya da selçuk inan'ın sözleşmeleri de, neden riera ya da melo gibi en üst tavandan olacak şekilde düzenlenmedi/düzenlenmiyor?

    alacaksak bu adamı, neyin rahatlığı işi bu kadar uzatmak anlamış değilim. tahminim xabi alonso ile falan anlaştık, 5 reale vericez, 2 de kendi alacak, ne zaman gel dersek de atlayıp gelecek eleman. hani ancak o zaman bu gelirsen ekime gelmezsen kasıma modunda takılırsın.

    hep günlük bizim işlerimiz malesef, ön teker nereye arka teker oraya kafası. göremedik şu kulüpte bi orta uzun vade plan program. elalem aralıkta ocakta anlaşıyor, bitiriyor işini, biz temmuzda allahın sıcağında tımalayıp duruyoruz. sonra, avrupa'nın 10 kulübünden biri olmaktan falan bahsediyoruz. ne diyelim, oluruz inşallah.
  • 2242
    artık kabak tadı vermeye başladı transferi. ben yerinde olsam bu saatten sonra hiç uğraşmam indirimmiş, fedakarlıkmış. basar giderim. aklı başında bi yönetimin şimdiye kadar elli kere orta yolu bulması lazımdı. bizim yönetimin vereceği paradan daha fazlasını veren, üstelik bizimki gibi saçma bi ligden çok daha iyi bi ligde kulüp bulabilir her türlü.
  • 2248
    eğer ki kendisi alınmayacaksa bunun önündeki engel yönetim, para değil fatih terim'dir.

    neden ve nasıl inanıyorsunuz ki şu para olayına? bu adama geçen sene sadece türkiye ligi için gözü kapalı 3.5 milyon + maç başı + kiralama bedeli ödenmiş. berbat bir bütçeyle şampiyonlar ligi geliri, şampiyonluk geliri olmadan tüm bunlar ödenmiş. ve şimdi tüm bu gelirler kombinesiyle vs çok daha fazla bir biçimde masanın üzerindeyken, hem bu para çok diye hem de takım içi denge yalanı öne atılarak alınmıyor. geçen sene neredeydi bu takım içi denge? sebebi büyük ihtimal riera olayı.

    meln benden çok alıyor diye rahatsız olsa bir oyuncu gönderilecek olan melo değil rahatsızlık duyan oyuncu olmalıdır çünkü ortada nasıl olsa ücret fayda oranına dayanarak bu takıma verdikleri var. as takımdaki en dandik oyuncunun bile nereden baksan en az 1 milyon aldığını düşünürsek, sorarlar adama bu adam bu kadar alıyor bunları veriyor peki sen ne bu parayı alıyorsun da ne veriyorsun diye? mesela bu takım koca sezon yedek oturacak sabri'ye yılda 1.250 milyon verebiliyor.

    bu adamın alınmaması halinde fatih terim kendi fişini çeker. takımı geçen sene sahada bir arada tutan dağılmamasını sağlayan bu adamdı çünkü, ne selçuk ne engin ne ujfalusi ne de başkası bu adam melo'ydu. bunları söylememin nedeni yabancı hayranlığı ya da melo sevgisi değil oyuncuyu analiz edebilmem.

    misal takımda melo'yla karşılaştırılabilecek tek oyuncu selçuk. selçuk müthiş bir oyuncu ama defansif açıdan baktığında derleyip toplayan, caydırıcı bir özelliği yok, tarz olarak daha yumuşak. melo ise tam tersi, hırsı isteğiyle takımı ayakta tutabilen, taraftarın bile heyecanlanmayacağı bir pozisyonda topu uzaklaştırabildiği için delicesine sevinen bunu da taraftarlarla paylaşarak taraftarları da maça kitleyen bir adam melo. gol atabilmesi ise bal kaymak.
  • 2249
    üç kuruş için kaçırılırsa kafaları çok duvarlara vurdurtacak brezilyalı topçunun kralı olan arkadaştır.

    yahu sevgili yönetim anladım mali durum önemli, üç kuruşun bile hesabını yapmalıyız ama manisa'dan o halı saha topçusuna (yiğit) 2,8 milyon verirken, sercan'a gözünü kırpmadan üç milyon verirken, necati ile, sabri ile bol sıfırlı kontratlar yenilerken (ki necati hak etmiştir hiç tartışmam, sabri konusu uzay!) bu hesapları yapmıyorsunuz da geçen sezon ki şampiyonluğun en temel iki taşından biri (diğeri selçuk) melo için niye üçün beşin hesabını yapıyorsunuz, taraftara her gün kafayı yedirtiyorsunuz. yapmayın bunu bu adamı kaçırırsak bu taraftar o tt arena'da ilk kötü sonuçta tefe koyar sizi, lütfen aklı yolu bir alın artık şu melo'yu lütfen!
App Store'dan indirin Google Play'den alın