resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 5351
    sen yoksun ya hep bir şeyler eksik kalacak. bu adamı almamak kendi ayağına kurşun sıkmaktır, takımın düzenini bozmaktır, yükselişin önüne set çekmektir.

    melonun alınmama kararının arkasında her kim varsa, terim, başkan veya başkası: çok büyük hata yaptınız. umarım bu hata bize pahalıya patlamaz.

    appiah, aurelio ve tuncay gittiğinde ben kahkahalar atarken fenerlilerin ne hissettiğini daha iyi anlıyorum şimdi.
  • 5353
    bizden başka hiçbir avrupa kulübünün talip olmadığı brezilyalı.

    bi grup diyor ki: ilk 3'ün içinde! öbürü gaza gelmiş diyor ki: dünyanın en iyi ön liberosu! bir diğeri: en hırslısı en ateşlisi bu adam!

    e be güzelim bi sen mi anlıyosun futboldan? bi sen mi fark ediyosun bu adamdaki cevheri, istikrarı(!), stabiliteyi, hırsı.

    2 senedir transfer edicez mi etmicez mi aylarca onu tartışıyoruz bi tane rakibimiz çıkmıyor. ya avrupa'nın kalburüstü bütün kulüpleri enayi ya bizde bi bokluk var.

    daha önce de söylediğim gibi bana hiçbir şekilde güven vermeyen oyuncudur. yetenekleri tartışılmaz istediğinde neler yaptığı zaten ortada ama iş sadece burada bitmiyor. geçtiğimiz sezon son 2 ayı çıkar sahada yürüdü resmen. her oyuncu kötü dönemler geçirebilir ama transfer dönemi yaklaşana kadar umurunda değildi adamın. şahsen son 2 aydaki hırsını biraz da kiralık oynamasına bağlıyorum. kesinlikle güven vermiyor bana. gerek cvsi gerek sezonluk dalgalanmaları gerek uzun sözleşme istemesi...
  • 5355
    2011-2012 sezonunda müthiş oynadı. kendisine güvenebilinecek derecede güvenip 2012-2013 sezonu için 1 yıl daha kiraladık.

    2012-2013 sezonunda mart ayına kadar 1-2 maç hariç yattı. mart'a kadar oynadığımız maçların çoğunda sahadaki en kötü birkaç futbolcudan biri oldu istikrarlı bir biçimde. takımın özellikle ligin ilk devresinde gösterdiği kötü performansta, kendi kötü performansı ve selçuk'un oyununu etkilemesiyle en büyük etkenlerden biri oldu.

    ne olduysa mart ve sonrasında oldu. beyfendi oynamak istedi ve yardırdı. ligde birçok maçta sahanın en iyi oyuncularından biri oldu. çakal oyuncu işte transfer dönemlerine yaklaşıldıkça performansı artangillerden.

    arkadaşlarını maç düzgün bir şekilde seyrederken satabilecek bir oyuncu. tam bir bomba. lakaytlık da cabası. karakterini galatasaray'a yakıştıramıyorum bu sebeple takımda yer almazsa hiçbir şekilde üzülmem hatta sevinirim.

    hava hakimiyetini arayacağız büyük bir ihtimalle ama olsun.
  • 5357
    hala "takıma geç katıldığı için başta iyi oynayamadı" diyenler var. biliyorum, melo'yu bu şekilde aklamaya uğraşıyorsunuz ama "takıma geç katıldı" bahanesi baymaya başladı artık. melo'nun geçen sezon takıma katıldığı tarih 10 ağustos 2012*. hakkında "geçen sezonki gibi oynamaya başladı" gibi entry'lerin girilmeye başlandığı tarih aralığı bu senenin mart sonları. arada 7,5 ay var. sırf 2 ay gezip tozdu diye melo'nun form tutması 7,5 ay mı sürdü yani? bir de bu adamın teknik direktörü fatih terim, kondisyoneri scott piri. demek elazığ'da falan oynasa sırf bir yaz kampını kaçırdı diye futbol hayatı bitecekmiş adamın.

    aklamaya çalışmaya gerek yok; melo sezonun dörtte üçünde yattı, sözleşme bitimine doğru bu şekilde devam ederse alınmayacağının farkına varıp tırmalamaya başladı. kendisinin bu sene galatasaray'dan kazandığı para 3.775.000 euro, juventus'a verdiğimiz para 1.750.000 euro. siz melo'nun bu sezon 5.525.000 euroluk top oynadığına inanıyor musunuz?

    bir de "yeri dolmaz, parası neyse verip alalım"cılar var. galatasaray'da hagi hariç "yeri dolmaz" denip de yeri dolduralamayan futbolcu görmedim. merak etmeyin, melo gelmezse onun da yeri dolar. "parası neyse verip alalım" kısmına gelirsek; bu söz başta galatasaray'ın yapısına ters. galatasaray hiçbir zaman "parası neyse verip alalım"cı bir kulüp olmadı. takımımız bir "ruh" takımıdır; 2011-2012 sezonunda iyi oynamış olsa da 2012-2013 sezonunun tamamına yakınında melo'da o ruhu göremedik. başkanı ve fatih terim'i rahatsız eden de bu.

    entry'nin gidişatı çok olumsuz oldu, melo'yu istemiyormuşum gibi durdu. eleştirdiğime bakmayın, istiyorum aslında. fakat geçtiğimiz sezonki performansı ve yaşına göre ortada lafı dönen para gerçekten fazla. 30 yaşında olduğunu göz önünde bulundurursak kendisinin son büyük kontratını yapacağını söyleyebiliriz; şu saatten sonra galatasaray'ın ona ihtiyacı olduğu kadar onun da galatasaray'a ihtiyacı var. melo maaş konusunda yokuş yapmayı bıraksın, menajerine söz geçirmeye çalışsın, juventus da bonserviste bir güzellik yapsın; bu transfer gerçekleşecekse böyle gerçekleşsin. yoksa sonu yine her iki taraf için de hayırlı olmayacak.

    *: http://www2.galatasaray.org/...orya/haber/14116.php
  • 5358
    melo hastası bir adam değilim ama severim melo'yu. taraftarı ateşlemesi, maçı yaşaması filan güzel şeyler.

    benim savunduğum bir nokta var. eğer biz seviye atlayacaksak melo ile olmaz. daha iyi adamlar almak lazım. yok bizim yerimiz iyi böyle devam etmeliyiz dersek melo ile olur ama biraz riskli.

    melo iyi futbolcu ama kafasında ilk olarak futbol oynama yok. ilk olarak kaç para alacağım, ne kadar garanti para alacağım düşüncesi var. profesyonellik filan bana ters agalar. bu kadar yüksek para kazanan adamların bunlarla işinin bu denli çok olmasını ben kabul edemem. sen 3 milyon alsan ne olacak 2,5 alsan ne olacak? ulan zaten 2 sene boyunca takımın en fazla kazanan oyuncusu sensin. daha ne istiyon? kaldı ki futbolcular 30'lu yaşlarda yıllık ücretleri düşüşe geçer. 28 yaşından sonraki yaşlarda alınan yıllık ücretler kademeli olarak düşer.

    melo eğer bu takımda kalmak ve futbol oynamak istiyorsa indirime gitmelidir.
  • 5359
    transferiyle birlikte mevkiisinde devrim yapmış bir oyuncudur melo. gravesen sevdası, saidoular, conceicaolar hep bir melo arayışıydı.

    şimdi melo çizgisinde bir adamı transfer ettik o da welo.

    wellington ile meloyu kıyaslamak doğru sonuç vermeyecektir bizlere, melonun kariyeri çok çok daha iyi ve bize kendini ispatlamış olarak geldi. avrupa futbolunu iyice özümsedi melo, o nedenle çok çabuk oturdu takıma.

    2 yıl şampiyon olmamızda en büyük etken meloydu, 2012-2013 sezonunda maç seçerek oynadığı bir gerçekti. sezon sonuna doğru adapte olmakta zorlandığını gördüm ama yine de görevini layıkıyla yaptı.

    burda sormamız gereken soru şu olabilir: eğer melonun kontrat güvencesi olsaydı, sezon sonunda oynadığı 10 maçta çok iyi performans gösterir miydi? bence göstermezdi.
  • 5360
    felipe melo'yu severdim, hem de çok severdim. 2012/13 yaz transfer döneminde bizim başkanın başlattığı "pasta-çilek" muhabbetinin en cafcaflı dönemlerinde melo ile anlaşılamadığı, melo'nun başkanımız hakkında konuştuğu, ikide bir menajerinin çıkıp gazetelere televizyonlara beyanat verdiği, kısaca melo transferinin olumsuz yönde seyrettiği ve taraftar tarafından da olumsuz neticeleneceği düşünülen bir süreç yaşanmıştı. o günlerde girdiğim "pastanıza da çileğinize de ! ben melo'yu istiyorum" tarzında bir entry bile var ama bulamadım. ama ben o iletimi 2011/12 sezonundaki melo için girmiştim. neyse.

    2012/13 sezonunda sezona çok kötü başladı ve kötü devam etti melo. vitrin yapabileceğini düşündüğü bir-iki şampiyonlar ligi maçı dışında doğru dürüst futbol oynayamadı. bazen maç seçti. maç seçti dediğime bakmayın, aman aman oynayıp maç kurtarmadı, vasata yaklaştı sadece o kadar. 'yok melo maç seçmez, melo öyle şey yapmaz' diyen arkadaşları mesaj kutuma beklerim, sabah kadar tartışabiliriz uykum yok. kontrat bitiminin yaklaşmaya başladığı son üç ayın ilk ayında oyun olarak iyiye doğru ivmelenmeye başladı, son bir buçuk ay özellikle ilk sezonki performansının bile üstüne çıktı bazı maçlarda.

    geçtiğimiz yıl koskoca bir sezonun yarısında takım olarak 10 kişi oynadık, melo'ya rağmen ilerledik. sneijder ve drogba transferleriyle birlikte değişen, büyüyen takımda var olmak, sahada kalabilmek için melo'da kıpırdayacaktı mecburen ve kıpırdadı. "ama kampa yetişmemişti, kondisyonu formu derken anca toparladı" diyen arkadaşları, çingene pazarlığı yaptırdığı menajerini orada burada konuşturup yönetim üzerinde baskı kurdurmaya çalışırken, miami sahillerden fotoğraf gönderen melo'ya havale ediyorum."melo bizden biri, takımı ateşliyor, takımı sahiplendi" diyenleri de kendisini kolundan tutarak olay yerinden uzaklaştırmak isteyen fatih terim'i göğsünden ittirerek bir nevi "siktir" çeken melo'ya yönlendiriyorum. sizinle ilgilensin bu melo'lar. takım arkadaşını tekme tokat döven melo'yu es geçtim, bu da benden kıyak olsun size.*

    bizim başkan futboldan anlamıyor belki ama kesinlikle 'adam'dan anlıyor. 2012/13 sezonunun bitiminde melo için 'tüccar futbolcu' demişti ve bugün ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. felipe melo paranın peşinde kardeşim. ben de paranın peşindeyim. herkes gibi. ama ben işyerim için canımı vermiyorum, işimin gereğini her zaman gerektiğince yapmaya çalışıyorum. yılbaşı yaklaşırken ya da patrondan zam istemeden önce kendimi paralamıyorum. patronumu salak, şirketimi çiftlik, kendimi de süper zeka yerine koymuyorum. gerektiği kadar, yeterince. herkes her şeyi görüyor, kim neyi hakediyorsa zaten alıyor. 30 yaşında olan ve önünde üst düzey 3-4 yılı kalan melo garanti paranın, son bir volinin, emeklilik ikramiyesinin peşinde. "o da onun hakkı, ne yapacaktı ki ? sen olsan sen de öyle yaparsın" diyen arkadaşları garanti kontratı aldıktan sonra yatışa geçtiği daha önceden bilinen, alakasız bir maçın 70. dakikasında oyundan alınmasına sinirlenip formasını terim'in yüzüne fırlatma potansiyeli fazlasıyla mevcut 'brezilyalı futbolcu' melo ile yüzleşmeye davet ediyorum.

    sneijder ve drogba gibi dünya yıldızlarını kadrosunda bulunduran, kendi liginde sürekli şampiyonluğa oynayan, şampiyonlar ligi'nde şampiyonluk hedefleyen, kendisine 'altın bidon' ödülü verilmişken paraları futbolculara ocak ayının 20'sinde gece yarısı başlayan avuç içi büyüklüğündeki kar gibi yağdıran rus ve arap kulüplerinden dahi tek bir teklif alamazken kadrosunu açan ve sürekli ilk onbir oynatıp yeniden brezilya milli takımı düşleri kurdurtan galatasaray takımında kalmak isteyen melo pazarlık yapmaz, bizi arap ya da dubai kalantorlarıyla bir tutmaz. 'ben de bu takım'ın bir ferdiyim, öyle de kalmak istiyorum ve kalacağım' der.

    der ise kendi kazanır, demez ise galatasaray kaybetmez. bu da böyle biline..
  • 5362
    melo: ara sıra takışsanda genel olarak memnun olduğun sevgili.

    de rossi-xabi: sırf daha eğitimli ve daha güzel olduğu için yavşadığın sevgili adayları.

    inler: ailen ısrarla yabancı gelin istemediğinden zorla mecbur bırakılmaya çalışıldığın sevgili ve eş adayı.

    wellington: yaşlandıktan sonra sürekli genç kız mevzusu yapan arkadaşların olduğu için ayarladığın, bir deneyelim dediğin kız.

    herhangi bir sevgiliden ayrıldıktan sonra ne olursa olsun atlatılması gereken sorunlar vardır. doğru yanlış ayrılık kararını verdik. genç kızla denemeye başladık ya tutarsa diye. umarım tutar. tutarsa mutlu oluruz. zaten her şeyden istediğimiz memnun ve mutlu olmak değil mi?
  • 5365
    kendisinin takıma verdiği katkıyı kabul etmemiz lazım.
    hırsı, isteği, savaşçı ruhu vs. bunlara kimse laf edemez. karşı tarafın piskolojisini çok iyi bozarken kendi tarafının moral motivasyonunu yukarıya taşıyordu.
    ama 2012/2013 sezonu öncesi yaşanan transfer sorunu, kampa çok çok geç katılması ve sezonun uzun bir bölümünün vasat bir futbol sergilemesini de unutmamak gerek. sezon sonu yaklaştıkça iyi performansını unutmayacağız gibi.
    nasıl ki geçen sezon hoca "mutlaka takımda görmek istiyorum" dediyse bu sezon da "onun yerine şu çocuğu istiyorum" demiş olabilir.
    onun için şimdiden karaları bağlamak veya wellington'a sallamak yersiz ve gereksiz.
  • 5367
    galatasaray icin ne kadar kritik oldugu gecen sene farkli oynadigi iki donemdeki futbolumuzdan bile rahatlikla anlasilabilir. ancak takimin yaslandigini, suan icin kariyerinin en olgun cagini oynayan bir cok futbolcumuzun bir kac yil sonra 30lu yaslara gelecegini dusunursek, ayrica melo'nun 2014 dunya kupasi'ndan sonra verecegi performans veya satisindan para kazanabilecegimiz buyuk bir soru isaretiyken melo'nun yerine baska birinin alinmasi bana cok yanlis gelmiyor.

    ancak mevkisi bizim oyun yapimiz icin cok kritik oldugundan buraya gelecek oyuncunun ne verecegi belli bir adam olmasi lazim. o yuzden de wellington benim icin fazla riskli bir transfer. yerli oldugu icin gokhan inler, yabanci olarak ise obi mikel, alex song gibi isimler yuksek maliyetlerle getirilebilir, zira cok fazla mevkiye transfer ihtiyacimiz yok.
  • 5371
    --- alıntı ---

    wellington ve kulübü sao paulo ile imza aşamasına gelen galatasaray, brezilya takımının ortaya çıkardığı yeni şartlar nedeniyle ibresini yeniden felipe melo'ya çevirdi.
    sao paulo'nun wellington için sözleşmeye yeni maddeler eklemeye çalışması cim bom'un rotadını pitbull'a döndürdü.
    sarı - kırmızılılar, melo için yeniden masaya oturup juventus ile bonservis melo'nun menajeriyle de pazarlıklarına çalışmalarına başladı.

    --- alıntı ---

    http://www.365g24s.com/content?id=375
  • 5374
    ne istiyorlarsa verip, artık almamız gereken futbolcu. hayır lig şampiyonu olmuşuz, şampiyonlar liginden kasaya bilmem kaç milyon dolar sıcak para girmiş. önümüzdeki 2-3 sezon da rakiplerimizle arayı hem sportif hem de maddi anlamda açacağız. yabancı sınırından dolayı yerine gökhan inler düşünülmüyorsa ya da müadili isimlerden birini (de rossi, xabi alonso, fellaini vb.) almamız çok zor olduğu için, 3'ün 5'in hesabını yapmamamız gerekir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın