resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 4301
    bir gündür aralıksız tartışılan, muhtemelen birkac gün daha gündemi meşgul edecek olan malum pozisyonda tükürmediği acıktır ancak melo'ya kızılması gereken bircok nokta var.

    bak felipe,

    bu beşiktaş'ın sana anormal derecede takık olduğunu hala anlamadın mı? fenerbahce'den bile beterler lan konu sana gelince. üstüne oynayacaklar belli işte. niye sinirlerine hakim olamıyorsun. sakin dur, bakma bile hic. dakika 65 2-1 öndesin rakip takım nispeten daha baskılı oynuyor yahu. tamam seviyoruz böyle esip gürlemeni, hakkını yedirmemeni de profesyönel ol lan biraz.
  • 4302
    takımdaki alternatifi, ne hamit altıntop, ne yekta kurtuluş, ne de başka biridir; takımda alternatifi yoktur. yok işte amk! selçuk inan'a partner orta saha tandemi oyuncusu olarak, yekta da, hamit de felipe melo'dan daha iyi performans gösterdi. gösterdi de, ne onlar, ne de kadrodaki başka bir orta saha oyuncusu, ön libero olarak felipe melo'nun yerini dolduramaz. kalite, yetenek, form, tecrübe vs. den ziyade; pozisyon meselesi. wayne rooney, fernando muslera'nın yerini neden dolduramazsa; wesley sneijder, selçuk inan, yekta kurtuluş ve hamit altıntop da, felipe melo'nun yerini o yüzden dolduramaz.

    ön liberoda aradığım en önemli iki özellik; ısırdı mı koparan top çalma özelliği olacak ve yan toplarda savunmanın arasına girip üçüncü stoper olarak oynayabilecek. takımda melo'nun yerine düşünülen orta saha oyuncularının mücadeleciliği ve top çalmaları fena değil ama üçüncü stoper olarak savunma arasına girdiklerinde faydadan çok zarar verecek cinsten oyuncular hepsi. bu üçüncü stoperlik meselesi olmasa, bana kalsa, felipe melo kulübede oturur, yekta kurtuluş ilk 11 oynar. ama özellikle takımın kronik yan top zaafiyeti bu raddedeyken, felipe melo'nun bacağı kopsa yine ilk 11'e yazılmalı.

    son iki maçtır oyununda bir kıpırdanma olsa da, melo bu sezon tam bir hayal kırıklığı idi. ama iyi de oynasa, kötü de oynasa, bir alternatif lazım melo'ya. alacağı kırmızı kart cezası kaç maç olacak, yeni toparlanmaya başlayan fizik durumunu nasıl etkileyecek, aşağı yukarı tahmin edilebiliyor; bir kartla ciğerimizi söktüler resmen.

    "kart görünce sattılar, fener medyasına yem ettiler!" geyiklerinden münezzehim; zaten melo'nun bonservisinin alınmasını istemiyordum, bu ani patlamaları da sebeplerinden biriydi. şimdi ceza almış olması, gönderilmesi gerekliliğini daha acil hale getirmediği gibi, zaten performansını beğenmediğim bir oyuncuyu baş tacı etmeme de sebep olmayacak.

    olası alternatifleri:

    alper potuk: aslen çift yönlü orta saha, ama ön libero oynamışlığı da çok. markaj özelliği de oldukça iyi, üçüncü stoper olarak savunma arasına girip yardımcı olabilecek temel pozisyon bilgisi var, melo'yu aratmayacak potansiyeli ve zamanı var.

    diego angelo de oliveira: iki senedir genellikle stoper oynuyor, eskişehirspor'da asıl mevkisi olan ön liberoda nadiren görev yapabildi. şu dakika gelse melo'dan formayı alır. 2013 haziranında sözleşmesi bitiyor; önümüzdeki sezon melo yerine takımımızın ön liberosu olursa zerre itiraz etmem, itirazı olanı da iki - üç haftada susturur zaten.

    gökhan inler: her konuda melo'dan daha büyük futbolcu olduğunu söylemeye dahi lüzum yok. şu an için zor transfer, ama bu sezon şampiyonlar ligi'nde alınacak sonuçlara bağlı olarak, önümüzdeki sezon olmayacak iş değil.

    edit: dur lan, asıl mevzuyu yazmayı unuttum. şu an takım içinde kendisinin yerini doldurabilecek, kart cezası esnasında ve sonrasında felipe melo'nun yerine oynayabilecek tek oyuncu dany nünkü çünkü'dir. adı böyle okunuyo harbiden, gogıl transleytten şeyettim...
  • 4304
    alternatifi takım içinde iki kişi; hamit ve dany.

    dany kamerun milli takımında ön libero oynamış bir isim; üstelik zaten ön libero oynayacak çoğu özelliği mevcut, hızı ve fizik gücü, kafa topu hakimiyeti, geriden pas çıkarabilmesi, markaj gibi defansif orta saha özelliklerine uygun bir oyuncu. zaten dany bir defans oyuncusuna göre çok fazla defansif özellikleri olan bir orta saha futbolcusu gibi.

    dany bence selçuk ile birlikte sneijder'in arkasında defansif orta saha olarak oynamalı ve defansa da seneye ömer toprak gibi bir takviye ile olay çözülmeli.

    sneijder zaten oyun içinde sürekli olarak sol iç tarafta oynayan bir futbolcu, hamit keza sağ iç futbolcusu.

    orta saha kurgusu şu şekilde olursa hücumcu bekler de kanat vazifesi görüp orta sahalar içe gömülürler.

    eboue----semih----ömer----carlinhos
    -----------------------------------------
    --------------------dany----------------
    -------------------selçuk---------------
    ---------hamit---------sneijder--------

    not: ön libero mevkiinde hamit de daha önce oynamış bir oyuncu. bence seneye yerli bir stoper alarak defansif orta sahayı dany ve plasesi hamit olarak düşünebiliriz.
  • 4305
    bu sezon sonunda muhtemelen sözleşmesi yenilenmez. fakat lig bittiğinde türkiye'yi terketmeden akmerkezde falan şu oğuzhan denen düzenbazla karşılaşsın istiyorum. bi güzel patakladıktan sonra yere yatırıp kan çanağına dönmüş suratına okkalı okkalı 4-5 balgam atsın. günlerce manşet olsun gazetelerde o surat. benim de içimin yağları erisin. hala utanmadan melo yalan söylüyor diyo sahtekar. yaptığı yetmiyormuş gibi bir de hakaret ediyor galatasaray futbolcusuna. savcılığa suç duyurusunda bulunulsun, tazminat davası açılsın bu bebeye. bu meseleyi takip etmek yönetimin görevidir.
  • 4306
    bu kelime gerçekten uygun mu bilmiyorum ama kendisi muhafazakar bir hristiyandır. yani bu adam eğer bir konu hakkında itiraz ederken allah'ı, peygamberi, ailesini, çocuklarını falan ortaya koyuyorsa o hareketi yapamış demektir.

    şimdi dediğine göre necip melo'ya küfrediyor. melo da cevap veriyor. sonra malum olaylar ve kırmızı kart.

    ben melo'nun olayı tamamen doğru anlattığına inanıyorum. necip'in de ettiği küfür ağır bir küfür ki melo küfürü duyunca olay yerinden uzaklaşırken birden arkasını dönüp karşılık veriyor.

    fatih terim'e yaptığı hareket de yanlış anlaşıldı bence. melo önce yan hakeme, sonra hakeme, sonra tekrar yan hakeme ve en son dördüncü hakeme gidip bir şeyler konuştu. hoca da olayı uzatmak istemedi ve melo'yu iterken melo da agresif bir hareket yaparak hocayı tersledi bence.

    melo'yu korumak için falan yazmıyorum bunları. iki gündür olayı düşünüp empati kuruyorum ve melo'nun verdiği tepkilerin aynısını ben de verirdim. hocaya belki o hareketi yapmazdım ama adam haklıyken bir anda haksız duruma düşüp linç edildi ve derdini anlatan adamlar da kendisini dinlemeyince böyle bir hareket yaptı hocaya bence.

    keşke yapmasaydı ama hocaya yaptığı hareket * beni çok daha fazla üzmüştür. onun dışında adam haklı beyler.
  • 4307
    kendisiyle ilgili bu yıl yazılmış en iyi yazı bence. takıma faydası olmadığı düşünenler egolarından arınıp şunu bir okusunlar. takım olarak tekrar tekrar aynı şeyleri yaşamamızın bir getirisi yok, eskilerden ders çıkarmak gerek. ekşi sözlükten;

    --- alıntı ---

    galatasray uefa kupasini aldiktan sonra bir cok taraftar hagi kosmuyor yerine kosan biri alinmali takimi yavaslatiyor felan diyordu bunu da kose yazarlarindan okuyorduk. hatta canli izledigim bir mac sonrasi bunu kendim de dedim. zaten butun gun ne kadar yazarsa varsa okur dururdum, o zaman amaclarini bilmedigim rakip takim yazarlarini da okuyordum.. sonradan ogrendik o adamlarin aslinda ne kadar futbol konusmaya niyetli olduklarini. bir oyuncuya alisinca bir sure sonra iyi ozelliklerini sanki hemen baska futbolcuda bulacaklarmis gibi geliyor mesela alex cok iyi pozisyon hazirliyor gol atiyor. sanki yerine gelen adam hem kosacak hem de daha cok defans yapacak gibi. dedim ya aynisini hagi de yasamistik. alex gittikten sonra fenerin durumu malum. ayni durum melo icin de gecerli melonun kritik bir direnci var bir anda 3 4 forvet oyuncusuna birden pres yapiyor, o pres yaparken atilan pasin pesinden kosup kolayca orta sahayu gecmelerini engelliyor bir cok kez rakiple arasindan 10 metre varken olumune kosup arkadan top aldigini bilirim. saniyoruz ki yerine gelecek adam zaten bunlari yapacak bir de daha az kart gorecek.

    genelde cikar boyle laflar o adamin yaptigini turk oyuncu da yapar diye sonra bir isim atilir ortaya bu cocuk onun kadar iyi diye ama aradan zaman gecer o cocuk oynar bakarsin aslinda adamin yaptiginin yarisini yapmiyor. bilmiyorum hatirlayan var mi hakan sukur yerine ersen martin oynamali dendi uzun sure, sonra ersen martin oynadi biz de gorduk. galatasarayin kadrosundan sessiz sedasiz oynayan iyi adamlar vardi onlar icin cok soylendi bu laflar mesela capone, ilic, victoria, perez. sonra galatasaray bunlari diyen adamlarin aklina uydu onceden cok daha onemsemedigimiz bolgelere yerli oyuncu aldi. orhan ak, cihan haspolatli (bu adam ortasanin ortasinda bile oynadi) mustafa sarp baris vs... bu bir kac sene devam etti kanser olduk. sirf bir sol bek yuzunden sag bek yuzunden butun takim nasil katledilir onu gorduk.

    eger galatasarayin o zamanki halini olgun bir gozle gormediyseniz yekta, melonun yaptigini hayda hayda yapar diyebilirsiniz ama inanin durum oyle olmuyor. kimse yekta kotu demiyor o da iyi oyuncudur biraz daha kendini gelistirsin umarim melodan daha da iyi olsun. bazi futbolcular iyi yer alir atak baslarken pozisyon tutar bakarsin rakibin atagini cat diye kesmis. hani ortasaha da top surekli alexe gelir sanarsin ki sans halbu ki adam topa vurulurken az cok nereye gider top kestirip orada bekliyor zaten top da ona geliyor. yekta henuz bunlari yapamiyor, iyi takimda oynar ama takimi daha iyi yapamaz su anda. su anda melo takima hala faydali sneijderla daha da iyi olur.

    --- alıntı ---
  • 4308
    melo takıma faydalı olacak, melo takıma ısınacak, melo aslan, melo kaplan... gençler anımsatmak istiyorum ligin ikinci yarısı başladı ve bu adam kiralık bu adamın bonservisine 8 milyon euro veririm diyen kaç adam var bu sözlükte bilmiyorum ama futbol salt sahada topla oynanmıyor, sahada psikolojik bir savaş daha var melonun bu ilk hatası değil, mevzu tükürme tükürmeme de değil mevzu melo gibi bir profesyonelin psikolojik bu savaşta kendine hakim olamaması. takım arkadaşını yumruklaması, takımını eksik bırakması, hırçınlıklar yapması vs. melo diyorum bakın 20 yaşında bir gençten söz etmiyorum fiorentine, juve, brezilya milli takımı, galatasaray gibi takımlarda üst düzey futbol oynamış birinden söz ediyorum. eee hala mı melo haklı. beşiktaş maçında olmadık bir sebeple 10 kişi kaldık, ya o maç beraberlik ya da mağlubiyetle sonuçlansaydı kim verecekti bunun hesabını. o kadar emeğin o kadar çalışmanın hesabını bu kadar geniş olmayalım, bu kadar taviz de vermeyelim... allahtan imparator olayların farkında oyundan çıkarkende görüldüğü üzere faturayı kesecektir.
  • 4309
    geçtiğimiz sezon riera ile yaşadığı kavgadan beridir fbjk medyası tarafından bileti kesilen oyuncumuz. adamlar taktı kafaya illaki gönderecekler. bu çırpınış bile melo'nun arkasında ne kadar durulması gerektiğini gösteren bir durum. bak arkadaşım melo'yu seversin sevmezsin bu ayrı bir şey ama aşağılık medyanın ve diğer takım taraftarlarının melo gitsin!!!111!! tavırlarını da görmezden gelemezsin. şikeciler pitbull'a bu kadar düşman olduysa emin olunki bir kuyruk acıları vardır.

    peki bu melo ne yaptı da rakipler bu kadar düşman oldu kendisine? adama önce altın bidon dediler ama melo gereken cevabı verdi ve çatır çatır topunu oynadı. çirkef dediler, çok kart görür dediler ama melo bırakın kartı faul bile yapmadan ne toplar çaldı, tertemiz oynadı. üstüne bir de her derbide kanatlıların ağzına sıçınca melo tabiki istenmeyen adam ilan edildi.

    galatasaray taraftarı sahada sessiz sakin davranıp florya'da yeniçerilik yapanlara destek çıktı. galatasaray taraftarı jardel'i soyunma odasında yumruklayıp sezon biter bitmez de inter'e kaçanlara evlat muamelesi yaptı (ta ki fenerbahçe'ye transfer olana kadar). gelsin bir kez de pitbull'a sahip çıksın. taraftarımız artık bu iğrenç medyaya adam harcatmamalıdır. bakın en son kuyt ve meireles'in alem yaptığı haberlerini bile sırf fenerbahçelerine zarar gelmesin diye kaldırdılar ama iş melo'ya gelince günlerdir süren bir linç kampanyası başlattılar. siz bir de melo'nun gece alem yaparken yakalandığını düşünün. işte türk spor medyası böyle kokuşmuş bir düzene sahip. daha önce yazılan entryde bahsedildiği gibi galatasaray bu kafa yüzünden çok çekti. melo konusu bizim kenetlenmemiz için çok büyük bir fırsattır. bu kez oyuncumuzu kansızlara ve satılıklara harcatmayalım.

    inadına melo!

    ek not: sezon başında melo'yu aldık alamadık muhabbetleri dönerken, çirkef dedikleri, köpek dedikleri adama fenerbahçe'nin de talip olması bazı şeyleri daha iyi açıklıyor. bunu da unutmamak lazım.

    edit 2: ulan unutmuşum yazmayı. fernandes kendi oyuncusuna kafa attı yumruk yedi bir şeyler oldu ama bizim medya kardeşler arasında olur öyle şeyler diye bu olayı da örtbas etti. geçen sene riera-melo kavgasındaysa günlerce haber yapıldı melo gitsin diye.
  • 4310
    hiç bir şey yapmadıysa, benim gibi 1 karış köpekten korkan birine dobermanları elleti. galatasaray orta sahasında futbolcu çok, bir deli lazım, bazen maçlar sıkışır, bazen takımın, taraftarın enerjisi düşer kıpırdayamaz. bazen yenilgiye razı futbol oynamaya başlarsın. işte o zaman sana futbolcu lazım değildir, ben yenilmem diye kuduran, hırlayan, deliren, delirten biri gerekir. o adam pitbull'dur.
  • 4311
    bu adamın adı çıkmış dokuza inmiyor sekize. adet cinsinden kaç vukatı var? antrenmanlarda duzen mi bozuyor? kulubeye oturtuyorsun gıkı çıkmıyor taraftarla tezahürata katılıyor. bu adam kaç pozisyonda ortam sakinleştirdi. hatta insanları sakinleştirirken sarı kart gördü öyle adı çıkmış bir adam işte. bi riera vukuatı var herkesin hayalinde şekillenen dilden dile dolaşan her fırsatta öne sürülen. o da tatlıya bağlandı.
    ama o isabetli uzun pasları, defanstaki etkisini konuşan yok. formu düşük zaten de disiplinsiz demek tam köşe yazarı kafası olur.

    (bkz: melo'yu harcayacaklar matmazel)
  • 4312
    sahadaki psikolojik mücadelenin farkında olan ve bu anlamda da çok başarılı olan bir futbolcudur.

    1) geçen sene şampiyonluk maçında 2. sarıyı yememesi için tomas ujfalusi'yi uzaklaştırması, üstüne fenerbahçeli futbolcuların saldırısına uğraması ve hiç bir tepki vermeden ujfalusi'yi uzaklaştırmaya devam etmesi melo karakterindeki bir oyuncunun sahadaki psikolojik mücadeleyi çok iyi anladığını gösteriyor. yoksa orda neler yapacağını az çok hepimiz tahmin ediyoruz. *

    http://youtu.be/YlDaSk8LUYs

    2)genel olarak yaptığı önemli müdahalelerden sonra gol atmış gibi sevinmesi. zaten bu tarz müdahalelerin gol kadar değerli olduğunu biliyoruz. melo yaptığı hareketlerle pozisyonun saklı kalan önemini ortaya çıkartıyor, haliyle rakip futbolcu gol yemiş kaleci kadar baskıyı hissediyor.

    3)üstte de yazdığımın farklı bir türü. adam taraftar baskısını çok iyi kullanıyor. içerdeki manchester maçında tüm tribünlerin durulduğu esnada herkesi ateşlemiş ve saniyesinde golü getirmişti. psikolojik mücadele budur.

    http://www.youtube.com/watch?v=Xiz8oo5qdpg
  • 4315
    bu adamı disiplinsiz, galatasaray'a yakışmıyor falan diye gönderilmesini isteyen adam ya galatasaraylı değildir ya da gördüklerini yorumlama özürlü bir arkadaştır, net. bu adam derbilerde psikolojik üstünlüğü ele alıp fbjk'nin 2 senedir tozunu atmamızı sağlayan bir numaralı isim be. şikeci tosunların tüm derbilerde onun üzerine oynayıp sinirlerini bozmaya çalışması rastlanstısal olabilir mi allah aşkına? ve kendisi tüm bu tahriklere karşı son derece sağlam durup üstüne gergin ortamdan arkadaşlarını alıp uzaklaştırarak takımdaşlık duygusunun ne denli yüksek olduğunu göstermedi mi bize defaatle? yaptığı müdaheleler, yan toplardaki etkinliği, attığı muhteşem ters ve uzun toplar ve ileriye verdiği ofansif desteğin yanı sıra taraftarla kurduğu gönül bağını da göz önüne getirip böyle bir figürün gitmesini arzulamak nasıl bir galatasaraylılıktır akıl sır erdiremiyorum inanın. umarım seneye bonservisi alınır ve 4 yıl daha parçalıyı giyer ve şike kardeşliğinin kabusu olmaya devam eder.
  • 4319
    taraftarlarca kendisinin sevilmesinin ve savunulmasının sebebi yalnızca pitbull yürüyüşü yapması, deli dolu hareketleri ve tribünleri coşturması ile asla açıklanamaz.

    brezilya milli futbol takımında, juventus'ta defansif orta saha olarak başarıyla görev yapmış bir isimdir ve bu kalitesini dikkatli gözler hemen hemen her maç gözlemleyecektir.

    takım savunmasının en önemli parçalarından birisidir melo. belki kendisine atılan pasları bazen ıskalar veya topla gereksiz oynayıp riske girebilir ama hücum bölgesine inanılmaz paslar çıkarabilmekte, bunun dışında da üstün fizik gücü ve defansif yeteneği ile rakip atakları adeta baltalamaktadır.

    engin baytar da, yekta kurtuluş da, hatta hamit altıntop da süper oyuncular ve hepsinden kendi adıma ayrı ayrı memnunum ama hiçbiri oyun tarzı olarak melo'nun muadili değildir gözümde.

    ideal bir merkezi orta saha hattı şablonunda ne yazık ki melo'nun defansın önündeki yeri sabittir, yanında da selçuk inan var zaten...

    melo'yu göndermek, bonservisini almamak falan kolay işler ama kendisi tarzında bir oyuncu bulmak cidden zor. adam resmen yaya toure'nin iki gömlek altı.

    geçen sezonki gibi goller atmıyor veya fiziksel açıdan sorunları oldu kampa katılmadığından dolayı ama melo iyidir, elzemdir.

    bazı ibneleri bu kadar korkutmuş olmasa kendisini bitirmek, takımımızdan koparmak için bunca çaba sarf etmezler değil mi? hadi bana inanmıyorsunuz bari düşmanlarımızın ısrarla hedef aldıklarına bakın...
  • 4321
    27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçındaki kırmızı kart sonrası aklıma direk milan baros olayını getirdi. geçtiğimiz sezon aynı şekilde, bakmadım şimdi ama belki de aynı günlerde, milan baros kırmızı kart görmüştü ve son maçı oldu neredeyse. devre arası gelen necati'nin de gayet hızlı bir giriş yapmasıyla forma yüzü göremedi. açıkçası melo'nun akıbeti de buna benzeyebilir, şu an zaten yabancı sınırlaması yüzünden zora düşeceğiz kadro kurma konusunda, hele de 3-4 maçlık bir ceza gelirse melo'ya, bu dönem içinde sneijder'in takıma monte edilmesiyle melo'ya geri dönüş zor olabilir. kaldı ki emre ve engin de derbide hırslı gözüktüler, keza geride bir de yekta var.

    melo cidden önemli bir futbolcu, geçen sezon gibi gol olarak katkı veremediği için bence hem kendisi hem de taraftar biraz baskı altında. genelde maç içinde heyecandan takip edilmiyor ama tekrarını, özetini falan izlediğiniz maçlarda melo'nun ne tehlikeler önlediğini, ne pasları, ne şutları engellediğini görüyorsunuz. açıkçası benim kafam bu açıdan karışık melo hakkında, geçtiğimiz yaz kesinlikle alınması gerektiğini söylüyordum, şu an biraz daha az istekliyim ama yine de sevdiğim bir adam melo.

    tükürdü tükürmedi muhabbeti saçma sapan, onla ilgili bir şey yazmak istemiyorum da, bu adama çirkef demek, sorunlu demek ayıp kaçıyor. bize gelmeden önceki hallerinden çekiniyorduk, şu an da resmen önyargılı davranılıyor. geldiğinden beri saha içinde hiç de abartı derecede kavgaya dövüşe, rakiple sataşmaya girmedi, kırmızı kart sayısı hiç de anormal durumda değil. riera olayı çok gereksizdi, ama saha içinde hiç bir şekilde kasaplığı falan olmadı, gaza gelmeye gerek yok yani. defalarca da örnek verilebilir gerilimden arkadaşlarını çekip çıkardığını, hatta aklıma iki tane örnek geldi bile, kadıköy'de daha maçın başında mehmet topuz'un diklenmesine bakmadan uzaklaşışı, ujfa'nın kart pozisyonunda onu kalabalık içinden çekip çıkarışı.. son beşiktaş maçında da necip denen karaktersiz, pozisyon gereği yere düşen, faul de beklemeyen melo'ya hareket çekiyor, ona da ilk başta tepki vermiyor melo, daha sonra gelen diğer karaktersiz genç yetenek oğuzhan bitiyor orada. objektif olacağım diye kasmaya gerek yok, bu objektiflik de değil ayrıca, fenerlilerin beşiktaşlıların her olaya olduğu gibi oturma organlarıyla bakması sonucu uydurdukları başka dünya.
  • 4322
    şimdi kendi düşüncelerimi söyleyeyim önce, ondan sonra ufacık bir analiz yapalım.

    ben melo'yu severim, ve şu takımdaki en kaliteli 5-6 oyuncudan* biri olarak değerlendiririm.
    bu sezon formu düşüktür, kabul ederim.
    sezon sonu galatasaray'ın menfaatleri açısından gönderilmesi gereklidir, bunu da kabul ederim.

    amaaaaa. bu adamın yerine transfer yapılmadığı sürece bu adamın yeri 11'dir. 4-4-2'de selçuk melo göbeği düşünüyoruz. 4-3-1-2 diyoruz, 3'lü için elimizde engin, emre, selçuk, melo, hamit, yekta var. selçuk dahil olmak üzere hepsinin alternatifi var ama melo'nun yok arkadaş. melo'nun olmadığı herhangi bir taktikte orta sahanın hava topu hakimiyeti kavramı yok olur. zaten takım olarak duran toplarda sürekli tehlike yaşıyoruz. melo'nun oynamaması yerine bir futbolcu transfer edilmedikçe düşünülemez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın